KURAN MEZHEPSEL HADİS DİNLERİ GİBİ ASLA AKILLA ÇELİŞMEZ
Şüphesiz, yeryüzündeki hareket eden canlıların Allah katında en kötüsü, aklını işletmeyen sağırlar ve dilsizlerdir.
Enfal Suresi
Allah pisliği akıllarını kullanmayanların üzerine yağdırır.
Yunus Suresi
Allah’ın yolu akıl ve vicdan yoludur.
Allah’ın beğenmediği canlı tipi, gerçeğe karşı sağır olan ve aklını işletmeyen insanlardır. Bunlar, Allah’ın, diğer canlılardan ayırt edici özellik olarak verdiği aklı kullanmadıkları için Allah’ın sayısız delilini görememektedirler.
Kuran’ın anlattığı dini anlamayanlar dini dogmalar, hurafeler, içinden çıkılması ve uygulanması mümkün olmayan zorluklar sistemi olarak göstermişlerdir. Bu tavırlarıyla da yüz milyonlarca kişiyi dinden uzaklaştırmışlar, hatta birçok insanı dinsizliğe sürüklemişlerdir.
Kuran’ın anlattığı İslam’ı bu geleneksel, zorlaştırılmış, mantıksızlaştırılmış dinden ayırt etmek, bu yüzden çok önemlidir. Böylece Kuran’ın anlattığı İslam üzerindeki yüklerden, eklemelerden, eksiltmelerden kurtulacaktır. Hem de Kuran’dan, İslam’dan soğutulmuş kitlelerin geri kazanılması mümkün olacaktır.
Andolsun size hatırlatıcı bir kitap indirdim.
Yine de aklınızı kullanmayacak mısınız?
Enbiya Suresi
Dini, bir şiddet ve ilkel yaşam tarzıymış gibi sunanların suçlusu Kuran’ı dinin kaynağı olarak yeterli görmeyen zihniyetlerdir. Bu zihniyetler; uydurma izahları da, kendi imamlarını da, mollalarını da, şeyhlerini de dinin kaynağı yapmış, Allah’ın dini adına Kuran ile birçok konuda ters düşen düzenler ortaya çıkarmışlardır. Üstelik kendilerini “dinin tek temsilcisi” olarak ilan eden bu kişiler, kendileri dışında herkesi dinsiz sayıp, aforoz etmişlerdir.
O halde sen yüzünü bir tek tanrıcı olarak dine; Allah’ın insanları oluşturma şekli olan yaratılış doğasına çevir.
Allah’ın yaratmasında bir değişiklik yoktur. İşte dosdoğru din budur. Ancak insanların çoğu bilmiyorlar.
Rum Suresi
Din adına tek hüküm koyucu yaratan Yüce Allah’tır.
Allah, mesajlarını insanlığa, Kuran vasıtasıyla eksiksiz, çelişkisiz, ayrıntılı, tam ve açık bir şekilde göndermiştir.
Bu ise Kuran’ın sunduğu hususları belirleyip, Kuran’ın anlattığı şekilde İslam’ı kabul etmek, Allah dışında hiçbir kimsenin hüküm koyucu olarak kabul edilmemesi demektir.
Kuran’ı insanlara ileten, ilk Müslümanları örgütleyip, kendisi de dini konularda yalnız Kuran’a uyan Peygamberimiz, Kuran’ın dışında bir dini kaynağı insanlara sunmamış ve yazdırmamıştır.
Peygamber’in söylemiş olduğu iddia edilen bir söz veya bir yorum Kuran’la çelişir, dine ilave veya eksiltme yaparsa, bu söz veya yorum hem dine, hem de Peygamberimiz’e iftiradır.
Arap, Emevi, Abbasi gelenek ve göreneklerini, uydurma Kuran dışı izahları, tarihin sadece belli bir dönemiyle ilgili tarihsel kararları, şahsi görüşlerini İslam dinine sokan, dinin özellikle uygulama alanını bir yığın uydurmayla ve Kuran’da yer almayan izahlarla dolduran zihniyeti mutlak tanımamız lazım.
Öncelikle dikkat etmemiz gerekli husus, Kuran’ın, dinin tek kaynağı olduğunu ve din adına her şeyi açıkladığını, Kuran’da birçok farklı ifadeyle belirtilmiş olduğudur. Oysa karşıt görüşteki mezhepsel hadis dincilere göre, Kuran’ın yanında hadisler, mezhep yorumları, içtihatlar, icmalar ve kıyaslar olmazsa din eksik olur.
Aslında Kuran’ın yeterliliğini ispat etmeye sadece kitabın bu bölümünde Kuran’dan alıntı yaptığımız ayetler bile yeterlidir. Kuran’ın yeterli olduğunu, her şeyi açıkladığını ve gerekli teferruatları verdiğini, en başta Kuran’ın kendisi söylemektedir. Kuran dışında diğer kaynaklara ihtiyaç olduğunu söyleyerek Kuran’ı yetersiz ilan etmek, en başta Kuran’ın bu ayetleriyle çelişmektir.
Biz bu kitabı sana, her şeyin açıklayıcısı, bir doğruya iletici, bir rahmet, Müslümanlara bir müjde olarak indirdim.
Nahl Suresi
Her şeyin doğrusunu Yaratan Yüce Allah bilir !