Sedat Kadiroğulları
Köşe Yazarı
Sedat Kadiroğulları
 

Bilinmeyenin peşinden gitme...

Kuran’ın yanına yüzlerce kitap koyup Kuran’ı etkisiz kılmaya çalışan ve akla savaş açan gelenekçi-mezhepçi İslamcılar, tarihsel geçmişe sahip olmalarından ve kalabalık olmalarından delil çıkartmaya çalışmaktadırlar. Oysa Kuran’a göre bir gerçeğe, o gerçeğe uyanların kelle sayısını sayıp ulaşamazsınız. Bu mantıkla, Hinduların arasında doğan biri, etrafta saydığı kellelerin çoğunluğunun inancından dolayı, ineklerin kutsal olduğuna inanabilir. Böylece ataların izinde olmanın ve kendisine benzer bolca kelle saymanın, doğru yolda olduğunu gösterdiğini düşünür. Ya da daha evvel örneğini verdiğim bir Hıristiyan’ı düşünün. Atalarından gelen gelenekte, Katoliklik veya Ortodoksluk gibi köklü mezheplerde, Hz. İsa’nın “oğul tanrı” kabul edildiğini gören ve etrafında Hz. İsa’yı “oğul tanrı” kabul edenleri daha fazla bulan bu şahıs; Hz. İsa’yı oğul tanrı kabul ettiğinde, kelle sayıcısı mantığa göre haklı olacaktır. Geleneksel-mezhepçi İslamcı, bu örneklerdeki yaklaşımlara haklı olarak karşı çıkar ve aşağıdaki ayetleri örnek gösterebilir:   Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyarsan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak zan ve tahmin ile yalan söylerler. Enam Suresi  Onların çoğu, Allah’a ortak koşmadan iman etmez. Yusuf Suresi    Bu ayetlerden de anlaşılacağı gibi çoğunluğa uymak, çoğu zaman kişilerin sapıtmasına sebep olabilir. Birçok zaman diliminde azınlıklar haklı olmuşlardır. Allah, kelle sayıp gerçeği bulmamıza olanak vermemiş ve aklımızı işletmeye bizi mecbur etmiştir. Gelenekçi-mezhepçi İslamcıların bir Hindu’ya veya bir Hıristiyan’a yanlışını gösterirken yukarıdakine benzer izahlar yaptığına, bu ve benzeri ayetleri kullandığına şahitlik edebilirsiniz. Hindu veya Hıristiyan’a akıl vermekte doğru ölçüleri kabul eden gelenekçi-mezhepçiler, Kuran’ın anlattığı İslam’a davet edildiklerinde, hemen çoğunluk olduklarının arkasına saklanmaya, tarihsel kökenlerine sığınmaya kalkarlar. Çoğunluğun ve geleneğin, Hz. İsa’yı oğul tanrı, ineği ise kutsal kabul edenleri nasıl saptırdığını gelenekçiler çok iyi anlar ve anlatırlar. Fakat Kuran’ın anlattığı İslam’a karşı çoğunluk ve geleneği, kendi delilleri yapmaya çalışanlar yine aynı şahıslardır!   Kuran’a göre inananlar, inandıkları gerçekler uğruna toplumun gelenekleriyle zıt düşmekten, toplumdan dışlanmaktan çekinmemelidirler. Kuran’da, peygamberlerin bu konuda nasıl örnek teşkil ettiklerini ve canları pahasına toplumlarının yanlış kabullerine nasıl karşı koyduklarını görebiliriz. Bizim gözlemlerimize göre, mezhepçi İslam’ı yaşayan birçok kişi arkadaşlarının, cemaatinin, ailesinin kendisini dışlamasından; “Bizim oğlan sapıttı, başörtüsünü inkâr ediyor” veya “Bizim kız mezhepsiz olmuş, üstelik erkeklerle el sıkışmaya başlamış” veya “Ahmet hadis düşmanı olmuş” veya “Leyla hayızlı namaz kılıyormuş, vah vah” gibi izahlar yapmalarından, iğneli kınamalardan çekinmektedirler.   Gelenekleri ve kalabalıkların kelle sayısını putlaştıranların durumu çok gariptir. Bu kitleler taklidi akla üstün tutup, geleneği ve çoğunluğu taklit ederler. Sonra taklide kurban ettikleri akıllarıyla, size akıl hocalığı yaparlar. Bunlar hem güdülen koyun olmanın erdemini savunurlar, hem de sizi gütmeye kalkarlar! Toplumun kabullerine karşı çıkamayanlar, hele hele bu kabullerin en yoğun ve en koyu yaşandığı tarikatların yakınlarında iseler, bu gruplardan gelecek baskı ve arkadaş ortamını kaybedip yalnız kalma korkusu, bu kişilerin gerçekleri görmezden gelmesinin sebeplerinden biri olabilmektedir. Toplumun geleneklerini, tabularını koruması da işte bu dışlama mekanizmasıyla mümkün olmaktadır.   Allah’ın rızasından uzaklaşmaktan korktuğundan daha çok toplumdan dışlanmaktan korkanlar, elbette ki geleneklerin zihinlere vurduğu zincirlerden kurtulamazlar.   Allah kuluna yetmez mi? Seni, O’ndan başkasıyla korkutuyorlar. Zümer Suresi    Her şeyin doğrusunu Yaratan Yüce Allah bilir.
Ekleme Tarihi: 18 Ekim 2019 - Cuma
Sedat Kadiroğulları

Bilinmeyenin peşinden gitme...

Kuran’ın yanına yüzlerce kitap koyup Kuran’ı etkisiz kılmaya çalışan ve akla savaş açan gelenekçi-mezhepçi İslamcılar, tarihsel geçmişe sahip olmalarından ve kalabalık olmalarından delil çıkartmaya çalışmaktadırlar. Oysa Kuran’a göre bir gerçeğe, o gerçeğe uyanların kelle sayısını sayıp ulaşamazsınız.

Bu mantıkla, Hinduların arasında doğan biri, etrafta saydığı kellelerin çoğunluğunun inancından dolayı, ineklerin kutsal olduğuna inanabilir. Böylece ataların izinde olmanın ve kendisine benzer bolca kelle saymanın, doğru yolda olduğunu gösterdiğini düşünür. Ya da daha evvel örneğini verdiğim bir Hıristiyan’ı düşünün. Atalarından gelen gelenekte, Katoliklik veya Ortodoksluk gibi köklü mezheplerde, Hz. İsa’nın “oğul tanrı” kabul edildiğini gören ve etrafında Hz. İsa’yı “oğul tanrı” kabul edenleri daha fazla bulan bu şahıs; Hz. İsa’yı oğul tanrı kabul ettiğinde, kelle sayıcısı mantığa göre haklı olacaktır. Geleneksel-mezhepçi İslamcı, bu örneklerdeki yaklaşımlara haklı olarak karşı çıkar ve aşağıdaki ayetleri örnek gösterebilir:

 

Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyarsan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak zan ve tahmin ile yalan söylerler.
Enam Suresi 

Onların çoğu, Allah’a ortak koşmadan iman etmez.
Yusuf Suresi 

 

Bu ayetlerden de anlaşılacağı gibi çoğunluğa uymak, çoğu zaman kişilerin sapıtmasına sebep olabilir.

Birçok zaman diliminde azınlıklar haklı olmuşlardır.

Allah, kelle sayıp gerçeği bulmamıza olanak vermemiş ve aklımızı işletmeye bizi mecbur etmiştir. Gelenekçi-mezhepçi İslamcıların bir Hindu’ya veya bir Hıristiyan’a yanlışını gösterirken yukarıdakine benzer izahlar yaptığına, bu ve benzeri ayetleri kullandığına şahitlik edebilirsiniz. Hindu veya Hıristiyan’a akıl vermekte doğru ölçüleri kabul eden gelenekçi-mezhepçiler, Kuran’ın anlattığı İslam’a davet edildiklerinde, hemen çoğunluk olduklarının arkasına saklanmaya, tarihsel kökenlerine sığınmaya kalkarlar. Çoğunluğun ve geleneğin, Hz. İsa’yı oğul tanrı, ineği ise kutsal kabul edenleri nasıl saptırdığını gelenekçiler çok iyi anlar ve anlatırlar. Fakat Kuran’ın anlattığı İslam’a karşı çoğunluk ve geleneği, kendi delilleri yapmaya çalışanlar yine aynı şahıslardır!

 

Kuran’a göre inananlar, inandıkları gerçekler uğruna toplumun gelenekleriyle zıt düşmekten, toplumdan dışlanmaktan çekinmemelidirler. Kuran’da, peygamberlerin bu konuda nasıl örnek teşkil ettiklerini ve canları pahasına toplumlarının yanlış kabullerine nasıl karşı koyduklarını görebiliriz.

Bizim gözlemlerimize göre, mezhepçi İslam’ı yaşayan birçok kişi arkadaşlarının, cemaatinin, ailesinin kendisini dışlamasından; “Bizim oğlan sapıttı, başörtüsünü inkâr ediyor” veya “Bizim kız mezhepsiz olmuş, üstelik erkeklerle el sıkışmaya başlamış” veya “Ahmet hadis düşmanı olmuş” veya “Leyla hayızlı namaz kılıyormuş, vah vah” gibi izahlar yapmalarından, iğneli kınamalardan çekinmektedirler.

 

Gelenekleri ve kalabalıkların kelle sayısını putlaştıranların durumu çok gariptir. Bu kitleler taklidi akla üstün tutup, geleneği ve çoğunluğu taklit ederler. Sonra taklide kurban ettikleri akıllarıyla, size akıl hocalığı yaparlar. Bunlar hem güdülen koyun olmanın erdemini savunurlar, hem de sizi gütmeye kalkarlar! Toplumun kabullerine karşı çıkamayanlar, hele hele bu kabullerin en yoğun ve en koyu yaşandığı tarikatların yakınlarında iseler, bu gruplardan gelecek baskı ve arkadaş ortamını kaybedip yalnız kalma korkusu, bu kişilerin gerçekleri görmezden gelmesinin sebeplerinden biri olabilmektedir. Toplumun geleneklerini, tabularını koruması da işte bu dışlama mekanizmasıyla mümkün olmaktadır.
 

Allah’ın rızasından uzaklaşmaktan korktuğundan daha çok toplumdan dışlanmaktan korkanlar, elbette ki geleneklerin zihinlere vurduğu zincirlerden kurtulamazlar.

 

Allah kuluna yetmez mi? Seni, O’ndan başkasıyla korkutuyorlar.
Zümer Suresi 

 

Her şeyin doğrusunu Yaratan Yüce Allah bilir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishdailynews.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.