Kurtuluş Tayiz
Köşe Yazarı
Kurtuluş Tayiz
 

Siyonist markaları Anadolu'ya taşımak…

Küreselci markaların istilasından kurtulmak zor. Dünyanın bütün ekonomilerine girdiler ve çeşitli sektörler üzerinde ciddi bir tekel oluşturdular. Ekonomileri yönetmiyorlar sadece; sosyal hayata nüfuz ediyorlar, küreselci değerleri, yaşam tarzını ve alışkanlıklarını geldikleri ülkeye, yere taşıyorlar. Ulusal devletleri, kimlikleri, kültürleri dolayısıyla insanları değişime uğratıyorlar. Siyaseti de derinden etkiliyorlar. Tüm bunların yanı sıra yerleşik yapıları ortadan kaldırıp küresel emperyalizmi inşa ediyorlar. Bu küreselci işgale asıl rengini veren ise Siyonist markalar. Dünya, özellikle de Siyonist markaların istilası altında. Bu süreç 'yerel güçler'e de belli bir rant alanı oluşturuyor. Katılanı, bir ucundan tutanı ihya ediyorlar. Zenginleştiriyorlar, sınıf atlatıyorlar. Cazibesi de buradan ileri geliyor. Yine de buraya kadar olan kısım dünyanın ve ülkenin gidişatı içinde "olağan" bulunuyor, "normal" kabul ediliyor. Evet, doğru; küresel markaların işgalini durdurmak ve bu süreçten kaçınmak sanıldığı kadar kolay değil. Bunu ayrı bir tartışma konusu olarak not edelim. Dikkat çekmek istediğim kısım; muhafazakârların ve kendini dindar olarak tanımlayanların bu Siyonist rant alanına ilgi duyması ve paylaşıma talip olması. Siyonist markaların Anadolu'ya taşınmasına aracılık etmek için fazlasıyla istekli davranıyor adeta yarışıyorlar. Kapitalizmin Türkiye'ye taşınmasına Beyaz Türkler aracılık etti uzun süre. Ekonomiyi onlar ellerinde tutuyorlar. "Komprador" bir sınıf oluşturdular ülkede. Halen de büyük şehirlerde Batı kapitalizminin mümessili Beyaz Türklerdir. Anadolu'daki boşluğu ise FETÖ doldurmaya talipti. Beyaz Türklerle iş birliği içinde palazlandılar, birçok sektörde etkili oldular. Ticareti kontrol eder hale geldiler. Misyoner ideolojileriyle ticareti de zehirlediler. Birçok küresel marka zincirini kopyalayıp Anadolu'ya taşıdılar. Siyonist markaların Anadolu'daki mümessilliğini uzun süre FETÖ yapmaya çalıştı. FETÖ tasfiye edilip dağıtılmasına rağmen örgütün ticaretteki varlığı devam etti. Yeni ortaklar ve ortaklıklarla büyüyerek sürdü. Bu muhafazakâr kesimler şimdi İsrail destekçisi markaları Gazze'deki soykırıma rağmen Anadolu'ya taşımaya çalışıyorlar. Bununla birlikte ne yazık ki AK Parti'nin yerelde öne çıkan bazı isimleri de bu ranttan pay alma yarışı içinde. Cumhurbaşkanı Erdoğan Siyonizm'in hedefi olurken, bu uğurda büyük bedeller öderken, yerelde partinin "eşraf takımı" olarak nitelenebilecek bir kesim, İsrail destekçisi markaları illerine, ilçelerine, mahallelerine taşımak için birbiriyle yarışıyorlar. Erdoğan'ın vizyonu ve bugüne kadarki misyonu nerede, bu "ekabir takımının" vizyonu nerede? Aslında bu kesim Erdoğan'ın son çeyrek asırda Türkiye'ye çağ atlatan vizyonunu saptırıp kirletiyor. 14-28 Mayıs seçimlerinde Erdoğan kazanırken, 31 Mart seçimlerinde AK Parti'nin yerelde güç kaybetmesi bu rantçı kesimle doğrudan ve bire bir bağlantılıydı. "Millet Erdoğan'a kızdı" diyorlar ama gerçekte durum biraz farklı; Erdoğan bunları partiden kovmadığı için millet kızgın. Bu kesim vakti zamanında ANAP'a doluşmuştu, ANAP bitince DYP'ye doluştular, diğer partilere geçtiler. Yarın da başka partilere geçecekler. Herhangi bir ilkeleri yok; hiçbir değer bunların ticaretlerinin üzerinde değil. Oysa siyaset tamamen yerel bir süreçtir; yerelde işler düzelmez, bu tablo değişmezse genele de yansır ve bundan da korkarım ki hiç hak etmediği halde en fazla zararı AK Parti görür.
Ekleme Tarihi: 09 Ekim 2024 - Çarşamba
Kurtuluş Tayiz

Siyonist markaları Anadolu'ya taşımak…

Küreselci markaların istilasından kurtulmak zor. Dünyanın bütün ekonomilerine girdiler ve çeşitli sektörler üzerinde ciddi bir tekel oluşturdular. Ekonomileri yönetmiyorlar sadece; sosyal hayata nüfuz ediyorlar, küreselci değerleri, yaşam tarzını ve alışkanlıklarını geldikleri ülkeye, yere taşıyorlar.

Ulusal devletleri, kimlikleri, kültürleri dolayısıyla insanları değişime uğratıyorlar. Siyaseti de derinden etkiliyorlar. Tüm bunların yanı sıra yerleşik yapıları ortadan kaldırıp küresel emperyalizmi inşa ediyorlar. Bu küreselci işgale asıl rengini veren ise Siyonist markalar. Dünya, özellikle de Siyonist markaların istilası altında.

Bu süreç 'yerel güçler'e de belli bir rant alanı oluşturuyor. Katılanı, bir ucundan tutanı ihya ediyorlar. Zenginleştiriyorlar, sınıf atlatıyorlar. Cazibesi de buradan ileri geliyor.

Yine de buraya kadar olan kısım dünyanın ve ülkenin gidişatı içinde "olağan" bulunuyor, "normal" kabul ediliyor. Evet, doğru; küresel markaların işgalini durdurmak ve bu süreçten kaçınmak sanıldığı kadar kolay değil. Bunu ayrı bir tartışma konusu olarak not edelim.

Dikkat çekmek istediğim kısım; muhafazakârların ve kendini dindar olarak tanımlayanların bu Siyonist rant alanına ilgi duyması ve paylaşıma talip olması. Siyonist markaların Anadolu'ya taşınmasına aracılık etmek için fazlasıyla istekli davranıyor adeta yarışıyorlar.

Kapitalizmin Türkiye'ye taşınmasına Beyaz Türkler aracılık etti uzun süre. Ekonomiyi onlar ellerinde tutuyorlar. "Komprador" bir sınıf oluşturdular ülkede. Halen de büyük şehirlerde Batı kapitalizminin mümessili Beyaz Türklerdir.

Anadolu'daki boşluğu ise FETÖ doldurmaya talipti. Beyaz Türklerle iş birliği içinde palazlandılar, birçok sektörde etkili oldular. Ticareti kontrol eder hale geldiler. Misyoner ideolojileriyle ticareti de zehirlediler. Birçok küresel marka zincirini kopyalayıp Anadolu'ya taşıdılar. Siyonist markaların Anadolu'daki mümessilliğini uzun süre FETÖ yapmaya çalıştı.

FETÖ tasfiye edilip dağıtılmasına rağmen örgütün ticaretteki varlığı devam etti. Yeni ortaklar ve ortaklıklarla büyüyerek sürdü. Bu muhafazakâr kesimler şimdi İsrail destekçisi markaları Gazze'deki soykırıma rağmen Anadolu'ya taşımaya çalışıyorlar.

Bununla birlikte ne yazık ki AK Parti'nin yerelde öne çıkan bazı isimleri de bu ranttan pay alma yarışı içinde. Cumhurbaşkanı Erdoğan Siyonizm'in hedefi olurken, bu uğurda büyük bedeller öderken, yerelde partinin "eşraf takımı" olarak nitelenebilecek bir kesim, İsrail destekçisi markaları illerine, ilçelerine, mahallelerine taşımak için birbiriyle yarışıyorlar. Erdoğan'ın vizyonu ve bugüne kadarki misyonu nerede, bu "ekabir takımının" vizyonu nerede?

Aslında bu kesim Erdoğan'ın son çeyrek asırda Türkiye'ye çağ atlatan vizyonunu saptırıp kirletiyor. 14-28 Mayıs seçimlerinde Erdoğan kazanırken, 31 Mart seçimlerinde AK Parti'nin yerelde güç kaybetmesi bu rantçı kesimle doğrudan ve bire bir bağlantılıydı. "Millet Erdoğan'a kızdı" diyorlar ama gerçekte durum biraz farklı; Erdoğan bunları partiden kovmadığı için millet kızgın. Bu kesim vakti zamanında ANAP'a doluşmuştu, ANAP bitince DYP'ye doluştular, diğer partilere geçtiler. Yarın da başka partilere geçecekler. Herhangi bir ilkeleri yok; hiçbir değer bunların ticaretlerinin üzerinde değil.

Oysa siyaset tamamen yerel bir süreçtir; yerelde işler düzelmez, bu tablo değişmezse genele de yansır ve bundan da korkarım ki hiç hak etmediği halde en fazla zararı AK Parti görür.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishdailynews.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.