Girdiği tüm seçimleri kaybetmiş.., her defasında 'geliyorum' demiş, gelememiş.., sürekli milleti kandırmış, yenilmiş de yenilmiş.., gaflarıyla, yalanlarıyla, absürt siyasi çözümleriyle nam salmış.., Fetö'nün kaset kumpasıyla genel başkan olmuş.., ardından Fetö'nün kurgulu kasetlerine sarılmış.., 15 Temmuz'da tankın arkasından sıvışmış, ardından kahvesini yudumlamış.., ABD'de hamburger yerken kaybolmuş.., Kandil'in adayı olmuş.., başta ABD olmak üzere tüm emperyalistlerden destek almış, ama yine yenilmiş.., CHP tarihinin en başarısız en beceriksiz genel başkanıdır kendisi. 13 yıl boyunca halkın iradesine zerre kadar saygı göstermedi. Siyaset üretmedi. Hiç durmadan yıllarca kin kustu, sövdü. Ayrıştırdı, düşmanlaştırdı, kutuplaştırdı. Sonunda oğlu gibi gördüğünü söylediği Eko tarafından zoom'landı. Sağ kolu Özgür Özel'den sağlam kelek yedi. Neticede çok güvendiği delegeleri ve 'icracı cumhurbaşkanı yardımcıları' onu acayip hançerledi. Ne hançermiş arkadaş. Adama 'çek git' diyorlar, gitmiyor. Siyaset tarihi böyle pişkinlik, böyle yüzsüzlük görmemiştir. Ne diyordu CHP Sözcü'sü tarafsız gazeteciler? "Aday, Kılıçdaroğlu olmalı" Nedenini de söylüyorlardı. Efendim Kemal bey 'hırslarından arınmış' bir siyasetçiymiş!?.. Neden arındığını bilemem ama adam hırsın ete kemiğe bürünmüş hali. Çok yapışkan, sakız gibi siyasetçi. Alın buyrun uğraşın şimdi!.. 'KISAS'TA HAYAT VARDIR... Muhtemeldir her sepette bir çürük elmanın bulunması. Ve muhtemeldir bir çürük elmanın sepetteki tüm elmaları bozması... Akademisyen, tüccar, işadamı, sanatçı, sporcu, doktor, gazeteci, asker, polis..vs, hasılı her meslek grubunda ahlaksız namussuz bulunabilir... İhanet eder, kandırır, kazıklar, suç işler, mesleğini kötüye kullanır.., ilâ ahiri... Çürük elmaların çoğalması ahlaki çöküntüye, toplumsal çözülmeye sebep olur. Ve sonu felakettir... Sokak ortasında masumların canına kıyan canileri de gördük, vatana ihanet eden satılmışları da. Hepsi toplumsal travmaya sebep olur. Vicdanları kanatır. İnsanlığımızı sorgulatır. Maneviyattaki zafiyeti hatırlatır vesaire... Lakin hiçbiri içinde; "doktor, hemşire, sağlık çalışanlarının da olduğu 'yenidoğan çetesinin' sarstığı kadar sarsmamış... Bebekleri ölüme terk ederek maddi kazanç elde etmişler... Bebeklerin fişlerini çekmişler, öldürdükleri bebekleri de satmışlar! Yeni doğmuş bir bebek, yani bir melek. Konuşamayan, derdini anlatamayan, kendini koruyamayan, kendi haline bırakınca açlıktan ölen bebekten söz ediyoruz. O bebeklerin fişini çeken doktorlar, hemşireler ve dışarıdaki sağlık çalışanları.., ve çete liderleri... Haberi ilk duyduğumda geçen sene İngiltere'de 7 bebeği öldüren seri katil o hemşire aklıma geldi. 'Böyle bir vahşet olamaz' demiştim. Derken bizde bebek cinayetleri işleyen yenidoğan çetesi çıktı ortaya. Büyük bir imtihan. Gencecik polis memuru Şeyda Yılmaz'ı sokak ortasında şehit eden, 20'den fazla suç kaydı olan 20 yaşındaki o katil için de söylemiştim. İdam cezası şart. Bebeğe kıyanların da fişini çekmek lazım. 'Kısas'ta hayat vardır.