Emin Pazarcı
Köşe Yazarı
Emin Pazarcı
 

Slogancıya toz konmaz

Ne parlak ve övünülecek bir geçmişi vardı, ne de ciddi bilgi birikimi. Sadece bir reklam şirketi ile bir de slogan bulunuyordu elinde: Her şey güzel olacaktı! Sadece hayal ve umut sattı, ama sonuç aldı. Deve Dişi gibi rakiplerini geride bıraktı. Seçildi, ama hiçbir şey güzel olmadı. Zaten güzelleştirmek için herhangi bir adım da atılmadı. Reklamın gücünü gören Ekrem İmamoğlu, çalışmak, çabalamak, uğraşmak gibi meşakkatli bir işin içine girmedi. Tam tersine, "İş yapmak da neymiş, benim böyle şeylerle işim olmaz" mesajını verdi. Bu yönde gerekenleri yaptı. "Temel atmama törenleri" düzenledi. Bunu da efsunladığı kitlelere amiyane tabiri ile kakaladı. Hatta daha da ileri gitti. Kendisini yapraklara bile alkışlattı! İş yapmadan sonuca ulaşmanın tadını aldı bir kere!.. "Parama geçer hükmüm" dedi, algı çalışmalarına ve reklam faaliyetlerine hız verdi. Yeni ve kendince sihirli bir cümle daha buldu: "Bir kişi gidecek, her şey değişecek." Nasıl olsa "Ne değ işecek, bizim durumumuz ne olacak, memleket nereye gidecek?" diye düşünen ve sorgulayan yok. Olsa da zaten slogan ve verilecek cevap hazır: "Her şey daha güzel olacak." Şimdi bu tek cümlelik slogan üzerinden yol yürüyüp sonuç almaya çalışıyor. *** Hakkında pek çok ciddi iddia ve önünde kendisinin bizzat ürettiği engeller bulunuyor... Ne önemi var, reklamın ve algı çalışmalarının karşısında kim durabilir, hangi güç dayanabilir? Toz konmaz slogancıya! "Para kuleleri" mi diyorsunuz? Geçiniz, engel değil, asıl itici güç o! Paranın sıcaklığı karşısında kim durabilir, kim dayanabilir? Geçmişten kalan ve devam etmekte olan "İhaleye fesat karıştırma davası" mı? Dedim ya geçmişte kaldı o. "Hafıza-i Beşer Nisyan ile Maluldür" derler. Unutuldu gitti. Ayrıca, "Engellemeye çalışıyorlar, bana kumpas kurdular, bir şey çıkmaz o davadan" der, olur biter. Mal beyanında gösterilmeyen lüks villalardan mı bahsediyorsunuz? Adam söyledi ya, kendisinin değilmiş, şirketinin üzerine kayıtlıymış. Üzerinde durmaya değmez. Alt tarafı milyarlık üç adet villa! Hakaret davaları mı? Ekrem İmamoğlu, onun da açıklamasını yaptı. "İt" dememiş, "basit" demiş. Ayrıca, memlekette birbirine sövmeyen mi var? Bu ve diğer davalar, basit, hayatın doğal akışı içinde normal şeyler! Gelelim şaibeli kurultaya. Soruşturmalar yürütülüyor, davalar açılıyormuş, ne gam! Kendisi açıkça söyledi. Pırlanta gibi parlak, tertemiz olduğundan ve bir demokrasi şöleni yaşandığından bahsetti. Yetmez mi? Ayrıca adam kazandı işte! Sadece İBB Başkanı olmakla kalmadı. CHP'yi de ele geçirdi. İddialar karşısında "Yenilen pehlivan güreşe doymazmış" der, olur biter. Kim ne derse desin, üzerine yapışmaz, toz konmaz reklamcı İmamoğlu'na! Ayrıca, elinde bir Kent Lokantası var. Kuru fasulye pilav der, yedirir millete. Ankara'daki çorbacı rakibi Mansur Yavaş da aynı yoldan gidip sonuç alıyor zaten! Moralleri bozulmasın, ama hatırlatalım ki Türkiye burası. Sağı solu belli olmuyor seçmenin. Bir anda değişiveriyor. CHP 1999'da, DSP, MHP, ANAP ve DYP de 2002 Seçimleri'nde baraj altında kalmışlardı. Çok zıplayan, illüzyon oyunları yapanları sevmiyor Türk seçmeni.
Ekleme Tarihi: 19 Şubat 2025 - Çarşamba
Emin Pazarcı

Slogancıya toz konmaz

Ne parlak ve övünülecek bir geçmişi vardı, ne de ciddi bilgi birikimi. Sadece bir reklam şirketi ile bir de slogan bulunuyordu elinde: Her şey güzel olacaktı!

Sadece hayal ve umut sattı, ama sonuç aldı. Deve Dişi gibi rakiplerini geride bıraktı.

Seçildi, ama hiçbir şey güzel olmadı. Zaten güzelleştirmek için herhangi bir adım da atılmadı. Reklamın gücünü gören Ekrem İmamoğlu, çalışmak, çabalamak, uğraşmak gibi meşakkatli bir işin içine girmedi. Tam tersine, "İş yapmak da neymiş, benim böyle şeylerle işim olmaz" mesajını verdi. Bu yönde gerekenleri yaptı. "Temel atmama törenleri" düzenledi. Bunu da efsunladığı kitlelere amiyane tabiri ile kakaladı. Hatta daha da ileri gitti. Kendisini yapraklara bile alkışlattı!

İş yapmadan sonuca ulaşmanın tadını aldı bir kere!..

"Parama geçer hükmüm" dedi, algı çalışmalarına ve reklam faaliyetlerine hız verdi. Yeni ve kendince sihirli bir cümle daha buldu:

"Bir kişi gidecek, her şey değişecek."

Nasıl olsa "Ne değ işecek, bizim durumumuz ne olacak, memleket nereye gidecek?" diye düşünen ve sorgulayan yok. Olsa da zaten slogan ve verilecek cevap hazır:

"Her şey daha güzel olacak."

Şimdi bu tek cümlelik slogan üzerinden yol yürüyüp sonuç almaya çalışıyor.

***

Hakkında pek çok ciddi iddia ve önünde kendisinin bizzat ürettiği engeller bulunuyor...

Ne önemi var, reklamın ve algı çalışmalarının karşısında kim durabilir, hangi güç dayanabilir? Toz konmaz slogancıya!

"Para kuleleri" mi diyorsunuz? Geçiniz, engel değil, asıl itici güç o! Paranın sıcaklığı karşısında kim durabilir, kim dayanabilir?

Geçmişten kalan ve devam etmekte olan "İhaleye fesat karıştırma davası" mı? Dedim ya geçmişte kaldı o. "Hafıza-i Beşer Nisyan ile Maluldür" derler. Unutuldu gitti. Ayrıca, "Engellemeye çalışıyorlar, bana kumpas kurdular, bir şey çıkmaz o davadan" der, olur biter.

Mal beyanında gösterilmeyen lüks villalardan mı bahsediyorsunuz? Adam söyledi ya, kendisinin değilmiş, şirketinin üzerine kayıtlıymış. Üzerinde durmaya değmez. Alt tarafı milyarlık üç adet villa!

Hakaret davaları mı? Ekrem İmamoğlu, onun da açıklamasını yaptı. "İt" dememiş, "basit" demiş. Ayrıca, memlekette birbirine sövmeyen mi var? Bu ve diğer davalar, basit, hayatın doğal akışı içinde normal şeyler!

Gelelim şaibeli kurultaya. Soruşturmalar yürütülüyor, davalar açılıyormuş, ne gam! Kendisi açıkça söyledi. Pırlanta gibi parlak, tertemiz olduğundan ve bir demokrasi şöleni yaşandığından bahsetti. Yetmez mi?

Ayrıca adam kazandı işte! Sadece İBB Başkanı olmakla kalmadı. CHP'yi de ele geçirdi. İddialar karşısında "Yenilen pehlivan güreşe doymazmış" der, olur biter.

Kim ne derse desin, üzerine yapışmaz, toz konmaz reklamcı İmamoğlu'na!

Ayrıca, elinde bir Kent Lokantası var. Kuru fasulye pilav der, yedirir millete. Ankara'daki çorbacı rakibi Mansur Yavaş da aynı yoldan gidip sonuç alıyor zaten!

Moralleri bozulmasın, ama hatırlatalım ki Türkiye burası. Sağı solu belli olmuyor seçmenin. Bir anda değişiveriyor. CHP 1999'da, DSP, MHP, ANAP ve DYP de 2002 Seçimleri'nde baraj altında kalmışlardı. Çok zıplayan, illüzyon oyunları yapanları sevmiyor Türk seçmeni.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishdailynews.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.