Emin Pazarcı
Köşe Yazarı
Emin Pazarcı
 

Rezil Bir Şekilde Gitti

İhanetin, ahlaksızlığın, kumpasın, iftiranın, yalanın ve her türlü rezilliğin kitabını yazdı. Koca bir ömrü böyle geçirdi ve gitti... 1989'da Akşam Gazetesi yazarları ile birlikte ilk ve son olarak yüz yüze görüşmüştüm Fethullah Gülen'le. Hepimize, haksızlığa uğrayan bir melek portresi çizmişti. "Devlet, din, iman, ahlak" demişti. Bol bol yalan söylemişti. Aradan geçen zaman içinde ne dediyse tersini yaptı. Zaten koca bir millete de hep yalan söyledi. O günlerde milyonlar koşuyordu peşinden. Kandırılmış kitlelerin lideriydi. Sözde bir cemaatin başındaydı ve "hizmetten" bahsediyordu. Ama hayatı boyunca millet düşmanlarının hizmetkârı oldu. Bize değil, batılı efendilerine çalıştı. Milletçe hepimize çok acılar yaşattı. Nihayet ülkesini, peşinden koşan insanları terk edip gitti. Aslında, korkularından dolayı kaçmak zorunda kaldı. İhanete dışarıdan devam etti. Batılı efendilerinin topraklarında da can verdi. *** Benim hayatımda da derin izler bırakan bir adamdır Fethullah Gülen. İlk operasyonda kovdurup işsiz bırakmak istedi. İkincisinde paranın gücünü kullandı; bin bir emekle kuruluşunda bulunup büyüttüğümüz gazetemizi elimizden aldı. Sonra yine kovdurdu. Gittiğimiz yerde de rahat bırakmadı. Yazdığımız yazılar hakkında suç duyurularında bulundu. Sindirmek, etkisiz kılmak istedi. Yılmadım mücadele ettim tabi. Bu adam hakkında "iftira" suçundan dava açtırıp yargılattım. Bir sonuç alınamadı elbette. Yurt dışında olduğu ve ifadesi alınamadığı için açılan dava zaman aşımından düştü. Ama "iftira" gibi son derece alçakça bir eylemden dolayı yargılattım! Adamlarından da dava yolu ile vermedikleri alın terimin karşılığı olan tazminatımı söke söke aldım. Mücadele ettim en azından. O yüzden vicdanen rahatım. *** Hiç unutmuyorum, halen Türkiye'deki gücünü muhafaza ettiği dönemde "düzgün adam yetiştirmekten" bahsetmişti. Ben de sosyal medyadan "Hocaefendi doğru söylüyor, Türkiye'nin en büyük problemi düzgün adam yetiştirmek!" diyerek ironi yapmıştım. Gördük yetiştirdiği adamları: Bütün ahlaksızlıkların, pisliklerin, ülkeye yönelik düşmanlıkların içinden onlar çıktı. Türkiye'yi esir almak ve emperyalistlerin peyki haline getirmek için darbe teşebbüsünde bile bulundular. Yüzlerce insanımızın kanını akıttılar. Her fani gibi O da gitti, ama hiçbir kutsalı olmayan, her türlü ahlaksızlığı yapabilecek bir güruh bıraktı başımıza. Bugün bile sıkıntılarını çekiyoruz. Açın sosyal medyayı bakın... Ne kadar rezillik ve ahlaksızlık varsa onlardan çıkıyor. Ülke ve millet düşmanlığının zirvesinde geziyorlar. En büyük alçaklıkları onlar sergiliyorlar. Gitti, ama daha çok uğraşacağız bunlarla... "Bundan sonra ne olur?" derseniz, birbirlerini yiyecekler. Örgüt içindeki menfaat kavgaları alevlenecek. Belki bölünecekler, ama mafyatik bir yapı olarak hayatiyetlerini devam ettirecekler. Her şart altında da efendilerine hizmette kusur etmeyecekler. Yine pislik saçmayı sürdürecekler. Tek tesellimiz, efendilerinin gözünde de itibarlarını kaybetmiş durumdalar. Çünkü bütün rezillikleri ortaya döküldü. Artık eskisi kadar kullanışlı aparatlar değiller.
Ekleme Tarihi: 22 Ekim 2024 - Salı
Emin Pazarcı

Rezil Bir Şekilde Gitti

İhanetin, ahlaksızlığın, kumpasın, iftiranın, yalanın ve her türlü rezilliğin kitabını yazdı. Koca bir ömrü böyle geçirdi ve gitti...

1989'da Akşam Gazetesi yazarları ile birlikte ilk ve son olarak yüz yüze görüşmüştüm Fethullah Gülen'le. Hepimize, haksızlığa uğrayan bir melek portresi çizmişti. "Devlet, din, iman, ahlak" demişti. Bol bol yalan söylemişti. Aradan geçen zaman içinde ne dediyse tersini yaptı. Zaten koca bir millete de hep yalan söyledi.

O günlerde milyonlar koşuyordu peşinden. Kandırılmış kitlelerin lideriydi. Sözde bir cemaatin başındaydı ve "hizmetten" bahsediyordu. Ama hayatı boyunca millet düşmanlarının hizmetkârı oldu. Bize değil, batılı efendilerine çalıştı. Milletçe hepimize çok acılar yaşattı.

Nihayet ülkesini, peşinden koşan insanları terk edip gitti. Aslında, korkularından dolayı kaçmak zorunda kaldı. İhanete dışarıdan devam etti. Batılı efendilerinin topraklarında da can verdi.

***
Benim hayatımda da derin izler bırakan bir adamdır Fethullah Gülen. İlk operasyonda kovdurup işsiz bırakmak istedi. İkincisinde paranın gücünü kullandı; bin bir emekle kuruluşunda bulunup büyüttüğümüz gazetemizi elimizden aldı. Sonra yine kovdurdu. Gittiğimiz yerde de rahat bırakmadı. Yazdığımız yazılar hakkında suç duyurularında bulundu. Sindirmek, etkisiz kılmak istedi.

Yılmadım mücadele ettim tabi. Bu adam hakkında "iftira" suçundan dava açtırıp yargılattım. Bir sonuç alınamadı elbette. Yurt dışında olduğu ve ifadesi alınamadığı için açılan dava zaman aşımından düştü.

Ama "iftira" gibi son derece alçakça bir eylemden dolayı yargılattım! Adamlarından da dava yolu ile vermedikleri alın terimin karşılığı olan tazminatımı söke söke aldım. Mücadele ettim en azından. O yüzden vicdanen rahatım.

***
Hiç unutmuyorum, halen Türkiye'deki gücünü muhafaza ettiği dönemde "düzgün adam yetiştirmekten" bahsetmişti. Ben de sosyal medyadan "Hocaefendi doğru söylüyor, Türkiye'nin en büyük problemi düzgün adam yetiştirmek!" diyerek ironi yapmıştım.

Gördük yetiştirdiği adamları: Bütün ahlaksızlıkların, pisliklerin, ülkeye yönelik düşmanlıkların içinden onlar çıktı. Türkiye'yi esir almak ve emperyalistlerin peyki haline getirmek için darbe teşebbüsünde bile bulundular. Yüzlerce insanımızın kanını akıttılar.

Her fani gibi O da gitti, ama hiçbir kutsalı olmayan, her türlü ahlaksızlığı yapabilecek bir güruh bıraktı başımıza. Bugün bile sıkıntılarını çekiyoruz.

Açın sosyal medyayı bakın...

Ne kadar rezillik ve ahlaksızlık varsa onlardan çıkıyor. Ülke ve millet düşmanlığının zirvesinde geziyorlar. En büyük alçaklıkları onlar sergiliyorlar. Gitti, ama daha çok uğraşacağız bunlarla...

"Bundan sonra ne olur?" derseniz, birbirlerini yiyecekler. Örgüt içindeki menfaat kavgaları alevlenecek. Belki bölünecekler, ama mafyatik bir yapı olarak hayatiyetlerini devam ettirecekler. Her şart altında da efendilerine hizmette kusur etmeyecekler. Yine pislik saçmayı sürdürecekler.

Tek tesellimiz, efendilerinin gözünde de itibarlarını kaybetmiş durumdalar. Çünkü bütün rezillikleri ortaya döküldü. Artık eskisi kadar kullanışlı aparatlar değiller.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishdailynews.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.