Sedat Kadiroğulları
Köşe Yazarı
Sedat Kadiroğulları
 

Allah tek bir DNA molekülü içinde insan bedenine ait tüm bilgiyi saklar

AHİRETİ YARATMAK ALLAH İÇİN ÇOK KOLAYDIR İçimizdeki daima var olma isteği, hiç yok olmama isteği de ahiretin varlığının bir delilidir. Allah susama hissi verince karşılığında su vermiş, acıkma hissini yaratınca karşılığında yiyeceğimiz rızıkları da yaratmıştır. İnsanın bu hayatla tatmin olmamasını, sürekli yaşama isteğini, yani ahirete olan derin ihtiyacı da yaratan Allah’tır. Susama hissine karşı su imkanını, acıkma hissine karşı yemek ihtiyacını yaratan Allah, elbette yarattığı sürekli yaşama isteğimize karşılık ahireti de yaratacaktır. Allah eğer bunları vermek istemeseydi, bunları istemeyi de vermezdi. Madem ki Allah bize her şeyden daha şiddetli şekilde ahireti istetiyor, elbetteki bu vereceğinin bir delilidir. Ahiretin varlığının en önemli ve tek başına yeterli olan delili Allah’ın bu konudaki vaadidir. Hiç mümkün müdür ki Allah, kendi vaadine inanan, ahireti yaratmanın Allah’a çok kolay olduğuna inanan, Allah’a yönelen ve Allah’tan ahireti isteyen kullarını yalancı çıkarsın, hüsrana uğratsın; buna karşılık Allah’ın vaadine inanmayanları, Allah’ın ahireti yaratmasını mümkün görmeyenleri, Allah’a aldırmayanları, Allah’ı inkâr edenleri ve Allah’a yönelenlerle alay edenleri haklı çıkarsın ? Elbette ki mümkün değildir. Aklın ve sağduyunun Allah’ın doğru sözlü olduğuna ve Allah’ın vaadinden caymayacağına inanmaktır. Yalan eksiklikten, zayıflıktan doğar. Allah’la beraber ne bir eksiklik, ne bir zayıflık düşünülebilir. Peygamberimiz’in döneminde ve sonraki dönemlerde, ahiretin varlığı ile ilgili kuşkuların temelini “Acaba Allah ahireti yaratabilir mi ?” sorusu oluşturmuştur. Ahiretin varlığı ile iligli şüphelerin kaynağı birçok kişi için budur. Kuran çok kısa, çok net ve tamamen çözümleyici şekilde bu soruyu yanıtlar, cevabı harika bir şekilde verir.   Ahireti yaratmak Allah’a çok kolaydır. Hem bu Allah’ın vaadidir, hem bu hepimizin en büyük ihtiyacıdır, hem Kuran’ın yüzlerce ayeti ısrarla ahireti müjdelemektedir. Yaratmanın Allah için ne kadar kolay olduğu belliyken inkâr, gerçekten de şaşırılacak bir davranıştır. Allah insanın yaratıcısıdır ve toprağın insan bedenini nasıl bozduğunu bilir.   Allah tek bir DNA molekülü içinde insan bedenine ait tüm bilgiyi saklamaktadır. Kuran yaratılışımıza bakıp ahiretin varlığını anlayabileceğimizi söylerken, birçok ayetinde de Allah’ın nasıl yarattığına gözlerimizi çevirmektedir.   Vücudumuzun hücreleri her an ölmekte, yeni hücreler her an yaratılmaktadır. Hiçbirimizin doğduğu günkü vücudundaki hücreleriyle, bu günkü bir hücresi bile aynı değildir. Yediğimiz yiyecekler sürekli vücudumuzdan bir parçaya dönüşür ve eski ölen parçalarımızın yerini alır. Vücudumuzun temel taşı olan Karbon, Hidrojen, Azot, Oksijen, Fosfor, Kükürt gibi atomlar biz yaşadıkça sürekli vücudumuza girer ve çıkarlar, sonunda ise toprağa karışırlar. Allah daha biz yaşarken bile maddi vücudumuzu sürekli yenileyerek yaratmaktadır. Toprağın vücudumuzu nasıl tahrip ettiğini, vücudumuzun aslının nasıl olduğunu bilen Allah, bizi yeniden yaratmayı vaad etmiştir. Madem ki bu vaad çok kolaydır ve Allah’ın vaadidir, elbette gerçekleşecektir. Kuran, Evren’in ve yer yüzünün yaratılışına gözlerimizi çeviri ve bunların yaratılışını, ahiretin yaratılışını ve ölülerin dirilişi için delil için delil olarak gösterir:   Her şeyin doğrusunu Yaratan Yüce Allah bilir!
Ekleme Tarihi: 04 Aralık 2019 - Çarşamba
Sedat Kadiroğulları

Allah tek bir DNA molekülü içinde insan bedenine ait tüm bilgiyi saklar

AHİRETİ YARATMAK ALLAH İÇİN ÇOK KOLAYDIR

İçimizdeki daima var olma isteği, hiç yok olmama isteği de ahiretin varlığının bir delilidir.

Allah susama hissi verince karşılığında su vermiş, acıkma hissini yaratınca karşılığında yiyeceğimiz rızıkları da yaratmıştır. İnsanın bu hayatla tatmin olmamasını, sürekli yaşama isteğini, yani ahirete olan derin ihtiyacı da yaratan Allah’tır.

Susama hissine karşı su imkanını, acıkma hissine karşı yemek ihtiyacını yaratan Allah, elbette yarattığı sürekli yaşama isteğimize karşılık ahireti de yaratacaktır. Allah eğer bunları vermek istemeseydi, bunları istemeyi de vermezdi. Madem ki Allah bize her şeyden daha şiddetli şekilde ahireti istetiyor, elbetteki bu vereceğinin bir delilidir.

Ahiretin varlığının en önemli ve tek başına yeterli olan delili Allah’ın bu konudaki vaadidir.

Hiç mümkün müdür ki Allah, kendi vaadine inanan, ahireti yaratmanın Allah’a çok kolay olduğuna inanan, Allah’a yönelen ve Allah’tan ahireti isteyen kullarını yalancı çıkarsın, hüsrana uğratsın; buna karşılık Allah’ın vaadine inanmayanları, Allah’ın ahireti yaratmasını mümkün görmeyenleri, Allah’a aldırmayanları, Allah’ı inkâr edenleri ve Allah’a yönelenlerle alay edenleri haklı çıkarsın ? Elbette ki mümkün değildir.

Aklın ve sağduyunun Allah’ın doğru sözlü olduğuna ve Allah’ın vaadinden caymayacağına inanmaktır. Yalan eksiklikten, zayıflıktan doğar. Allah’la beraber ne bir eksiklik, ne bir zayıflık düşünülebilir. Peygamberimiz’in döneminde ve sonraki dönemlerde, ahiretin varlığı ile ilgili kuşkuların temelini “Acaba Allah ahireti yaratabilir mi ?” sorusu oluşturmuştur. Ahiretin varlığı ile iligli şüphelerin kaynağı birçok kişi için budur. Kuran çok kısa, çok net ve tamamen çözümleyici şekilde bu soruyu yanıtlar, cevabı harika bir şekilde verir.

 

Ahireti yaratmak Allah’a çok kolaydır. Hem bu Allah’ın vaadidir, hem bu hepimizin en büyük ihtiyacıdır, hem Kuran’ın yüzlerce ayeti ısrarla ahireti müjdelemektedir. Yaratmanın Allah için ne kadar kolay olduğu belliyken inkâr, gerçekten de şaşırılacak bir davranıştır. Allah insanın yaratıcısıdır ve toprağın insan bedenini nasıl bozduğunu bilir.

 

Allah tek bir DNA molekülü içinde insan bedenine ait tüm bilgiyi saklamaktadır.

Kuran yaratılışımıza bakıp ahiretin varlığını anlayabileceğimizi söylerken, birçok ayetinde de Allah’ın nasıl yarattığına gözlerimizi çevirmektedir.

 

Vücudumuzun hücreleri her an ölmekte, yeni hücreler her an yaratılmaktadır.

Hiçbirimizin doğduğu günkü vücudundaki hücreleriyle, bu günkü bir hücresi bile aynı değildir. Yediğimiz yiyecekler sürekli vücudumuzdan bir parçaya dönüşür ve eski ölen parçalarımızın yerini alır. Vücudumuzun temel taşı olan Karbon, Hidrojen, Azot, Oksijen, Fosfor, Kükürt gibi atomlar biz yaşadıkça sürekli vücudumuza girer ve çıkarlar, sonunda ise toprağa karışırlar. Allah daha biz yaşarken bile maddi vücudumuzu sürekli yenileyerek yaratmaktadır.

Toprağın vücudumuzu nasıl tahrip ettiğini, vücudumuzun aslının nasıl olduğunu bilen Allah, bizi yeniden yaratmayı vaad etmiştir. Madem ki bu vaad çok kolaydır ve Allah’ın vaadidir, elbette gerçekleşecektir. Kuran, Evren’in ve yer yüzünün yaratılışına gözlerimizi çeviri ve bunların yaratılışını, ahiretin yaratılışını ve ölülerin dirilişi için delil için delil olarak gösterir:

 

Her şeyin doğrusunu Yaratan Yüce Allah bilir!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishdailynews.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.