Ölümü Zor Acılar İçinde Altına Pisleyerek Aklını Yitirip Oldu

GÜNDEM (AA) - Anadolu Ajansı | 22.10.2024 - 23:04, Güncelleme: 22.10.2024 - 23:10
 

Ölümü Zor Acılar İçinde Altına Pisleyerek Aklını Yitirip Oldu

FETÖ elebaşı, ABD'de bir hastane odasında vatansız bir şekilde öldü. İhanet çetesi üyelerinin Gülen'in hasta yatağındayken başlayan 'güç' ve 'para' kavgası ölüm haberiyle daha da kızıştı. Terör örgütünün Avrupa ve ABD ayağı arasında suikastlara varan bir iç savaş bekleniyor

İhanet çetesi FETÖ'nün elebaşı, ABD Pensilvanya'da 2 gündür tedavi gördüğü hastanede öldü. 18 Şubat sürecinde Emniyet'e sızma girişiminin ortaya çıkmasından sonra 21 Mart 1999'da ABD'ye giden Fetullah Gülen'in ölüm haberi ilk olarak örgütün Herkül adlı internet sitesinin sosyal medya hesabından duyuruldu. ABD saatiyle 21.20'de ölen FETÖ elebaşının vefat haberini öz yeğeni Ebuseleme Gülen doğruladı. Böbrek yetmezliği ve şeker hastalığının yanı sıra ayrıca demans sebebiyle tedavi gören elebaşı Gülen'in son dönemlerde ilerleyen hastalığı, örgütte paniğe neden olmuştu. İleri seviye demans hastası olan elebaşı, yanında biri olmadan hareket edemiyor ve kimseyi tanımıyordu. Yürüyemediği için tekerlekli sandalyeye muhtaçtı ve bakımında yetişkin bezi kullanılıyordu.   Son dakika haberi: İhanet çetesi birbirine düştü! Vatansız hain Fetullah Gülen’in ibretlik sonu: Örgüt panik içinde Gülen'in bakımında kullanılan hasta bezleri ise örgüt üst yönetimi tarafından hastalığını saklamak için çöpe bile atılmıyordu. Türk vatandaşlığından çıkarılan FETÖ elebaşı Gülen'in cesedinin ABD'de yanında firari olarak saklanan örgüt yöneticileri tarafından Pensilvanya'da defnedilmesi bekleniyor. Gülen'in hastalığı sonrasında birbirine düşen, örgütün paralarını üzerine geçirdikleri için kavgaya düşen yapılanmanın ise teröristbaşının ölümüyle parçalanması bekleniyor. Gülen'in talimatıyla TSK içerisinde yuvalanan FETÖ'cüler 15 Temmuz 2016'da darbe girişiminde bulunmuş, Erdoğan'a suikast girişimi yapılmış, 251 vatandaşımızı katletmişti. Örgütün hedefindeki Türkiye Cumhuriyeti'ni ele geçirme planı ise suya düşmüştü. 7 kez ABD'den iadesi istenen FETÖ elebaşıyla ilgili hiçbir dosya işleme alınmadı. 17-25 Aralık kumpaslarının ardından adeta ABD'nin özel koruması altına girdi. PARA KİMİN KONTROLÜNDE? Örgüt içindeki bölünmeler çok uzun zamandır bilinirken Gülen ölünce kimin başa geçeceği, örgütün sahip olduğu parayı kimin yöneteceği ile ilgili büyük kavgalar yaşandığı ortaya çıkmıştı. Gülen'in sağlık durumunun kötüleşmesinden bu yana parayı kontrolünde tutan Cevdat Türkyolu'nun görünür bir şekilde zenginleşmesi, örgütün yaşlılarını rahatsız etmiş, Türkyolu'nun kontrolünü kırmak için harekete geçilmişti.   Son dakika haberi: İhanet çetesi birbirine düştü! Vatansız hain Fetullah Gülen’in ibretlik sonu: Örgüt panik içinde Örgütün Avrupa ayağını yöneten Abdullah Aymaz'ın, ABD ayağını yöneten Cevdet Türkyolu ve yanındaki Mustafa Özcan'ın etkisini azaltmak için yoğun bir çaba sarf ettiği biliniyor. Abdullah Aymaz'ın "Avrupa ayağı olarak örgütten ayrılma" bahanesiyle ABD tarafını tehdit ettiği örgütte gücü elinde tutmak isteyenler arasında suikastlara kadar varacak sert kavgalar bekleniyor. Örgüt içinde yer alan Mustafa Yeşil, Ali Ursavaş, Barbaros Kocakurt, Talip Büyük, Bilal Karaduman ve İsmail Cingöz'ün Abdullah Aymaz ile hareket ettiği değerlendiriliyor.   Son dakika haberi: İhanet çetesi birbirine düştü! Vatansız hain Fetullah Gülen’in ibretlik sonu: Örgüt panik içinde Bu isimlere karşılık Zaman Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, İsmet Aksoy, Adem Kalaç, Naci Tosun, Muhammet Çetin'in ise Cevdet Türkyolu vee Mustafa Özcan ile hareket ettiği belirtiliyor. Örgüt içindeki bu ayrışmanın Avrupa ve ABD ayrışması olarak gerçekleşeceği, Afrika ülkelerindeki faaliyetlerin Avrupa etkisinde kalacağı, Asya ülkelerindeki faaliyetlerin ise ABD tarafından kontrol edilmesinin beklendiği kaydediliyor.   251 NUMARALI ODA.. Fetullah Gülen'in ABD'nin Pensilvanya eyaletinde öldüğü St. Luke's Hastanesi'ndeki odası görüntülendi. Oda numarasının 251 olması ve terör elebaşının 20 Ekim'de ölmesi sosyal medyada "Kaderin cilvesine bak. 15 Temmuz'da 251 vatan evladının şehit eden darbecilerin lideri 251 numarada cehenneme gitti. 20 Ekim tarihi de Ergenekon kumpas davalarının başlangıç tarihi" mesajları atıldı. CESEDİ KAÇIRILABİLİR Mİ? Gülen'in nereye gömüleceği, namazını kimin kıldıracağı ve cenazeye kimlerin katılacağı tartışma konusu oldu. Cevdet Türkyolu cenazenin kendi kontrolünde bir an önce defnedilmesini istediği ancak heyetin yaşlılarının Avrupa'dan geleceklerin beklenmesi taraftarı olduğu öğrenildi. Türkyolu'nun bu yüzden göstermelik bir cenaze töreni düzenleyip cenazeyi kaçıracağı yönünde haberler de ortaya atıldı. Örgüt içinde Gülen'i Said Nursi gibi bir havaya sokmak isteyenlerin çoğunlukta olduğu belirtilirken mezarın bilinmemesi konusunda örgüt içinde ortak bir karar olduğu öne sürüldü. Cenazenin çok az sayıda insanın katılımı ile kılınıp son ikamet ettiği Cevdet Türkyolu'nun damadının evinin arazisi içindeki ormanlık alanda defnedilmesinin planlandığı bilgisine ulaşıldı. Bu şekilde mezarın güvende olacağı düşünülürken Cevdet Türkyolu'nun cenazeyi kaçırma ihtimalinin olması da örgütün diğer güç odaklarını endişeye sevk ettiği belirtildi. Örgüt üyeleriyle sorunlar yaşayan teröristbaşının yeğeni Ebu Seleme Gülen "Kardeşlerinden hastanede olduğunu sakladılar. Muhtemelen cenazesini de bizden saklarlar. Açıktan mezara gömmezler" demişti. FETÖ'de şimdi neler yaşanacak? Bu hamle hafife alınmamalı... Mahmut Övür yazdı Geçmişten günümüze devletleri içeriden ve dışarıdan çökertmek isteyen farklı kılıklara girmiş onlarca terör örgütü gelip geçti. Kanlı sonuçlara yol açan, ağır bedeller ödetenler de oldu, kısa sürede yükselip hızla kaybolanlar da. Ama hiçbiri Türkiye'nin başına bela edilen FETÖ kadar dini ve insani değerleri sinsice kullanıp aynı anda ihanete, vahşete, ikiyüzlülüğe imza atarak küresel çapta etkili olmadı. Onu böylesine etkili küresel boyuta taşıyan da İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Batı'nın patronu ABD emperyalizminin soğuk savaş dönemi stratejik hesaplarının bir aparatı olarak seçilmesiydi. Bir Gladyo yapısı olarak inşa edildi. İngiltere'den İsrail'e Batı cephesinin o yapıyı sahiplenmesi de tesadüf değil. Türkiye merkezli olması, Türkiye'yi hedefe koyması ve örgütün dünyanın 170'i aşkın ülkesinde varlık göstermesi de bilinçli bir seçimdi. Pakistan ve Irak gibi birçok ülkede benzer örgütler devreye sokuldu ama hiçbiri Türkiye'den çıkan FETÖ kadar etkili olmadı. Bunda kuşkusuz Türkiye'nin tarihsel derinliği kadar İslam ve azgelişmiş ülkeler için rol model oluşunun etkisi büyük. FETÖ tam da bu nedenle küresel emperyalizmin özel bir projesiydi. Ölümü elbette örgüt içinde bir sarsıntıya yol açacak, son dönemde çok gündeme gelen örgüt içi ayrılıklar da tartışılacak, hatta ayrılıp gidenler bile olacak. Ancak Batı emperyalizmi, CIA-MOSSADMI6 ve BND gibi istihbarat örgütlerine adam yetiştiren, dahası bulunduğu 178 ülkenin devlet kurumlarına sızan böylesine kullanışlı bir yapıdan asla vazgeçmez. Şu anda FETÖ içinde birbirini yerden yere vuran, darbecilik ve hırsızlıkla suçlayan, derin bir iktidar kavgasına tutuşan 4-5 gruptan söz ediliyor. Avrupa kanadı, Şeffafçılar, Ankara grubu ve Mustafa Özcan grubu gibi... En etkilisi ise örgütün kasasını ve mahrem imamlarını elinde tutan Mustafa Özcan ile Cevdet Türkyolu ikilisi... Bu güç nedeniyle Özcan'ın FETÖ elebaşı Gülen'in yerine geçmesi ihtimalinden söz edildiği gibi tam tersine, onun gaddar olduğu, parasal ilişkilere girdiği, darbeciliği ve tabanda sevilmediği nedeniyle olmayacağı da söyleniyor. Bu da daha dini yanı ağır basan, arka planda Mustafa Özcan'ın olduğu bir "kukla" ismi öne çıkartıyor. Başına kim gelirse gelsin, Türkiye'nin mücadelesiyle zaten kan kaybeden bu ihanet şebekesi, Gülen'in ölümüyle biraz daha sendeleyecek. Gülen kadar şeytani bir aklı bulmaları da zor. Yeni yapılanma da kısa sürede bitmeyecek. Hatta bitmemesi için hem CIA-MOSSAD gibi kirli yapılar hem de örgütten beslenen geride kalanlar farklı yönetmelerle kasetlerini, konuşmalarını çok daha "kutsal" hâle getirerek yeni bir çıkış planlayacaklar. Gülen kadar etkili olmasalar da bu hamle hafife alınmamalı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın tespiti ve çağrısı gibi çok yönlü mücadeleye devam edilmeli: "Bu karanlık örgütün lideri ölmüştür. Bu ölüm haberi bizi rehavete, gevşemeye itmeyecektir. Bu örgüt, milletimizin tarihinde, türüne ender rastlanan bir tehdit odağı olmuştur. Binlerce gencimizi, kutsal değerler adına kandırarak saflarına katmış, bu gençlerimizi kendi vatanlarına, milletlerine, kutsal değerlerine ihanet eden bir makineye dönüştürmüştür. Bu insanlar şimdi yurtdışında, istihbarat servislerinin ellerinde büyük bir zillet içerisinde kendi ülkelerine, milletlerine ve değerlerine karşı bir silah olarak kullanılmaktadır. Bu ölüm vesilesiyle, artık onların üzerindeki büyünün kalkmış olması lazım... Kendilerini gittikleri ihanet dolu bu yanlış yoldan vazgeçmeye; devletleri, milletleri aleyhine karşı çalışmaktan vazgeçmeye davet ediyorum."
FETÖ elebaşı, ABD'de bir hastane odasında vatansız bir şekilde öldü. İhanet çetesi üyelerinin Gülen'in hasta yatağındayken başlayan 'güç' ve 'para' kavgası ölüm haberiyle daha da kızıştı. Terör örgütünün Avrupa ve ABD ayağı arasında suikastlara varan bir iç savaş bekleniyor

İhanet çetesi FETÖ'nün elebaşı, ABD Pensilvanya'da 2 gündür tedavi gördüğü hastanede öldü. 18 Şubat sürecinde Emniyet'e sızma girişiminin ortaya çıkmasından sonra 21 Mart 1999'da ABD'ye giden Fetullah Gülen'in ölüm haberi ilk olarak örgütün Herkül adlı internet sitesinin sosyal medya hesabından duyuruldu. ABD saatiyle 21.20'de ölen FETÖ elebaşının vefat haberini öz yeğeni Ebuseleme Gülen doğruladı. Böbrek yetmezliği ve şeker hastalığının yanı sıra ayrıca demans sebebiyle tedavi gören elebaşı Gülen'in son dönemlerde ilerleyen hastalığı, örgütte paniğe neden olmuştu. İleri seviye demans hastası olan elebaşı, yanında biri olmadan hareket edemiyor ve kimseyi tanımıyordu. Yürüyemediği için tekerlekli sandalyeye muhtaçtı ve bakımında yetişkin bezi kullanılıyordu.

 

Son dakika haberi: İhanet çetesi birbirine düştü! Vatansız hain Fetullah Gülen’in ibretlik sonu: Örgüt panik içinde
Gülen'in bakımında kullanılan hasta bezleri ise örgüt üst yönetimi tarafından hastalığını saklamak için çöpe bile atılmıyordu. Türk vatandaşlığından çıkarılan FETÖ elebaşı Gülen'in cesedinin ABD'de yanında firari olarak saklanan örgüt yöneticileri tarafından Pensilvanya'da defnedilmesi bekleniyor. Gülen'in hastalığı sonrasında birbirine düşen, örgütün paralarını üzerine geçirdikleri için kavgaya düşen yapılanmanın ise teröristbaşının ölümüyle parçalanması bekleniyor. Gülen'in talimatıyla TSK içerisinde yuvalanan FETÖ'cüler 15 Temmuz 2016'da darbe girişiminde bulunmuş, Erdoğan'a suikast girişimi yapılmış, 251 vatandaşımızı katletmişti. Örgütün hedefindeki Türkiye Cumhuriyeti'ni ele geçirme planı ise suya düşmüştü. 7 kez ABD'den iadesi istenen FETÖ elebaşıyla ilgili hiçbir dosya işleme alınmadı. 17-25 Aralık kumpaslarının ardından adeta ABD'nin özel koruması altına girdi.



PARA KİMİN KONTROLÜNDE?
Örgüt içindeki bölünmeler çok uzun zamandır bilinirken Gülen ölünce kimin başa geçeceği, örgütün sahip olduğu parayı kimin yöneteceği ile ilgili büyük kavgalar yaşandığı ortaya çıkmıştı. Gülen'in sağlık durumunun kötüleşmesinden bu yana parayı kontrolünde tutan Cevdat Türkyolu'nun görünür bir şekilde zenginleşmesi, örgütün yaşlılarını rahatsız etmiş, Türkyolu'nun kontrolünü kırmak için harekete geçilmişti.

 

Son dakika haberi: İhanet çetesi birbirine düştü! Vatansız hain Fetullah Gülen’in ibretlik sonu: Örgüt panik içinde
Örgütün Avrupa ayağını yöneten Abdullah Aymaz'ın, ABD ayağını yöneten Cevdet Türkyolu ve yanındaki Mustafa Özcan'ın etkisini azaltmak için yoğun bir çaba sarf ettiği biliniyor. Abdullah Aymaz'ın "Avrupa ayağı olarak örgütten ayrılma" bahanesiyle ABD tarafını tehdit ettiği örgütte gücü elinde tutmak isteyenler arasında suikastlara kadar varacak sert kavgalar bekleniyor. Örgüt içinde yer alan Mustafa Yeşil, Ali Ursavaş, Barbaros Kocakurt, Talip Büyük, Bilal Karaduman ve İsmail Cingöz'ün Abdullah Aymaz ile hareket ettiği değerlendiriliyor.

 

Son dakika haberi: İhanet çetesi birbirine düştü! Vatansız hain Fetullah Gülen’in ibretlik sonu: Örgüt panik içinde
Bu isimlere karşılık Zaman Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, İsmet Aksoy, Adem Kalaç, Naci Tosun, Muhammet Çetin'in ise Cevdet Türkyolu vee Mustafa Özcan ile hareket ettiği belirtiliyor. Örgüt içindeki bu ayrışmanın Avrupa ve ABD ayrışması olarak gerçekleşeceği, Afrika ülkelerindeki faaliyetlerin Avrupa etkisinde kalacağı, Asya ülkelerindeki faaliyetlerin ise ABD tarafından kontrol edilmesinin beklendiği kaydediliyor.

 

251 NUMARALI ODA..
Fetullah Gülen'in ABD'nin Pensilvanya eyaletinde öldüğü St. Luke's Hastanesi'ndeki odası görüntülendi. Oda numarasının 251 olması ve terör elebaşının 20 Ekim'de ölmesi sosyal medyada "Kaderin cilvesine bak. 15 Temmuz'da 251 vatan evladının şehit eden darbecilerin lideri 251 numarada cehenneme gitti. 20 Ekim tarihi de Ergenekon kumpas davalarının başlangıç tarihi" mesajları atıldı.


CESEDİ KAÇIRILABİLİR Mİ?
Gülen'in nereye gömüleceği, namazını kimin kıldıracağı ve cenazeye kimlerin katılacağı tartışma konusu oldu. Cevdet Türkyolu cenazenin kendi kontrolünde bir an önce defnedilmesini istediği ancak heyetin yaşlılarının Avrupa'dan geleceklerin beklenmesi taraftarı olduğu öğrenildi. Türkyolu'nun bu yüzden göstermelik bir cenaze töreni düzenleyip cenazeyi kaçıracağı yönünde haberler de ortaya atıldı. Örgüt içinde Gülen'i Said Nursi gibi bir havaya sokmak isteyenlerin çoğunlukta olduğu belirtilirken mezarın bilinmemesi konusunda örgüt içinde ortak bir karar olduğu öne sürüldü. Cenazenin çok az sayıda insanın katılımı ile kılınıp son ikamet ettiği Cevdet Türkyolu'nun damadının evinin arazisi içindeki ormanlık alanda defnedilmesinin planlandığı bilgisine ulaşıldı. Bu şekilde mezarın güvende olacağı düşünülürken Cevdet Türkyolu'nun cenazeyi kaçırma ihtimalinin olması da örgütün diğer güç odaklarını endişeye sevk ettiği belirtildi. Örgüt üyeleriyle sorunlar yaşayan teröristbaşının yeğeni Ebu Seleme Gülen "Kardeşlerinden hastanede olduğunu sakladılar. Muhtemelen cenazesini de bizden saklarlar. Açıktan mezara gömmezler" demişti.



FETÖ'de şimdi neler yaşanacak? Bu hamle hafife alınmamalı... Mahmut Övür yazdı
Geçmişten günümüze devletleri içeriden ve dışarıdan çökertmek isteyen farklı kılıklara girmiş onlarca terör örgütü gelip geçti. Kanlı sonuçlara yol açan, ağır bedeller ödetenler de oldu, kısa sürede yükselip hızla kaybolanlar da. Ama hiçbiri Türkiye'nin başına bela edilen FETÖ kadar dini ve insani değerleri sinsice kullanıp aynı anda ihanete, vahşete, ikiyüzlülüğe imza atarak küresel çapta etkili olmadı.


Onu böylesine etkili küresel boyuta taşıyan da İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Batı'nın patronu ABD emperyalizminin soğuk savaş dönemi stratejik hesaplarının bir aparatı olarak seçilmesiydi. Bir Gladyo yapısı olarak inşa edildi. İngiltere'den İsrail'e Batı cephesinin o yapıyı sahiplenmesi de tesadüf değil.


Türkiye merkezli olması, Türkiye'yi hedefe koyması ve örgütün dünyanın 170'i aşkın ülkesinde varlık göstermesi de bilinçli bir seçimdi. Pakistan ve Irak gibi birçok ülkede benzer örgütler devreye sokuldu ama hiçbiri Türkiye'den çıkan FETÖ kadar etkili olmadı. Bunda kuşkusuz Türkiye'nin tarihsel derinliği kadar İslam ve azgelişmiş ülkeler için rol model oluşunun etkisi büyük. FETÖ tam da bu nedenle küresel emperyalizmin özel bir projesiydi.


Ölümü elbette örgüt içinde bir sarsıntıya yol açacak, son dönemde çok gündeme gelen örgüt içi ayrılıklar da tartışılacak, hatta ayrılıp gidenler bile olacak. Ancak Batı emperyalizmi, CIA-MOSSADMI6 ve BND gibi istihbarat örgütlerine adam yetiştiren, dahası bulunduğu 178 ülkenin devlet kurumlarına sızan böylesine kullanışlı bir yapıdan asla vazgeçmez.
Şu anda FETÖ içinde birbirini yerden yere vuran, darbecilik ve hırsızlıkla suçlayan, derin bir iktidar kavgasına tutuşan 4-5 gruptan söz ediliyor. Avrupa kanadı, Şeffafçılar, Ankara grubu ve Mustafa Özcan grubu gibi...


En etkilisi ise örgütün kasasını ve mahrem imamlarını elinde tutan Mustafa Özcan ile Cevdet Türkyolu ikilisi... Bu güç nedeniyle Özcan'ın FETÖ elebaşı Gülen'in yerine geçmesi ihtimalinden söz edildiği gibi tam tersine, onun gaddar olduğu, parasal ilişkilere girdiği, darbeciliği ve tabanda sevilmediği nedeniyle olmayacağı da söyleniyor. Bu da daha dini yanı ağır basan, arka planda Mustafa Özcan'ın olduğu bir "kukla" ismi öne çıkartıyor.



Başına kim gelirse gelsin, Türkiye'nin mücadelesiyle zaten kan kaybeden bu ihanet şebekesi, Gülen'in ölümüyle biraz daha sendeleyecek. Gülen kadar şeytani bir aklı bulmaları da zor. Yeni yapılanma da kısa sürede bitmeyecek. Hatta bitmemesi için hem CIA-MOSSAD gibi kirli yapılar hem de örgütten beslenen geride kalanlar farklı yönetmelerle kasetlerini, konuşmalarını çok daha "kutsal" hâle getirerek yeni bir çıkış planlayacaklar.
Gülen kadar etkili olmasalar da bu hamle hafife alınmamalı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın tespiti ve çağrısı gibi çok yönlü mücadeleye devam edilmeli:


"Bu karanlık örgütün lideri ölmüştür. Bu ölüm haberi bizi rehavete, gevşemeye itmeyecektir. Bu örgüt, milletimizin tarihinde, türüne ender rastlanan bir tehdit odağı olmuştur. Binlerce gencimizi, kutsal değerler adına kandırarak saflarına katmış, bu gençlerimizi kendi vatanlarına, milletlerine, kutsal değerlerine ihanet eden bir makineye dönüştürmüştür. Bu insanlar şimdi yurtdışında, istihbarat servislerinin ellerinde büyük bir zillet içerisinde kendi ülkelerine, milletlerine ve değerlerine karşı bir silah olarak kullanılmaktadır. Bu ölüm vesilesiyle, artık onların üzerindeki büyünün kalkmış olması lazım... Kendilerini gittikleri ihanet dolu bu yanlış yoldan vazgeçmeye; devletleri, milletleri aleyhine karşı çalışmaktan vazgeçmeye davet ediyorum."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishdailynews.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.