NEREDE KÖTÜLÜK VARSA CHP ELEMANLARI ORADA

Taciz, tecavüz, yolsuzluk ve rüşvetle özdeşleşen; ele geçirdiği belediyeleri teröristlerle doldurarak suç mahalline dönüşen CHP, şimdi de uyuşturucu ve sahte alkol skandallarıyla çalkalanıyor. CHP Osmaniye İl Başkanı Mehmet Aşık, uyuşturucudan sabıkalı iki oğlunun bu kez partiye ait araçla kuryelik yaptığının ortaya çıkmasının ardından istifa ederken, evinde litrelerce sahte alkolle yakalanan CHP Afyonkarahisar İl Başkan Yardımcısı İrfan Göktürk ise, “satmak için değil içmek için yaptım” diyerek iğrenç bir pişkinlik örneği sergiledi.   Kılıçdaroğlu'nun partisi suç yuvası Ele geçirdiği belediyeleri talan eden, teröristleri işe alan, sözde kadın hakları savunuculuğu yaptığı halde parti teşkilatlarında yaşanan tacizlere sessiz kalan CHP, adeta suç yuvasına dönüştü. CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun İBB Başkanı olmasının ardından belediyeye alınan 33 bin kişiden 557’sinin PKK, DHKP-C, MLKP gibi örgütlerle bağlantılı olduğu ortaya çıktı. CHP Osmaniye İl Başkanı Mehmet Aşık’ın uyuşturucu ticareti ve kullanmaktan sabıkalı iki oğlu bu kez CHP’ye ait 80 HH 110 plakalı minibüsle 158, 54 gram sentetik uyuşturucu taşırken yakalandı. CHP Afyonkarahisar İl Başkan Yardımcısı İrfan Göktürk’ün evinde litrelerce sahte alkol yakalandı. Evinde 20 litre viski, 5 litre rakı, 12 litre şarap, 10 litre saf alkol yakalanan Göktürk, satmak için değil içmek için yaptım diyerek pişkinlik örneği sergiledi. CHP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş döneminde şef olarak işe alınan Recep Koyuncu, belediye aracıyla uyuşturucu sevkıyatı yaparken gözaltına alındı. CHP’li Yalova Belediyesi’nde 50 milyonluk vurgun basına yansıdı. Belediye başkanı Vefa Salman görevi kötüye kullandığı gerekçesiyle görevden alındı. CHP’nin Ceyhan ve Menemen Belediye Başkanları, yolsuzluk ve zimmet nedeniyle görevden alınarak tutuklandı. Yakın dönemde 33 taciz ve tecavüz vaksının yaşandığı CHP, Türkiye’nin utanç partisi olarak kayıtlara geçti. Yakın zamanda CHP’de yaşanan rezaletleri Akit’e değerlendiren siyasetçiler, “CHP suç yuvasına döndü” yorumunda bulundu.   Nerede kötülük varsa CHP orada AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, “İnsanlar, CHP’yi normal bir siyasi parti görüp de aldanmasın. Türkiye’de ne kadar kötülük varsa hepsinin altından CHP çıkacaktır. Son asırda yaşanan bütün kötülükler CHP kaynaklıdır. PKK terör örgütünün kurulmasında da FETÖ’de de CHP’nin etkisi yadsınamaz İçki ve uyuşturucu ise CHP’nin ihmal ettiği alanda değil bizzat takip ettiği alanda oluşmuştur. Bu nedenle CHP’lilerin olduğu yerde suçtan bahsetmek doğaldır” ifadelerini kullandı. CHP’nin kötülük tarihinin Tanzimat Fermanı’na kadar uzanacağını belirten Çamlı, şöyle devam etti: “Geriye doğru bakıldığında son asırda yaşanan bütün kötülüklerin CHP’nin Osmanlı versiyonunda başlayarak bugünlere kadar geldiğini görürsünüz. Dolayısıyla bu yapının devamı olan ve bir kaset komplosuyla gelen Kılıçdaroğlu’nun oluşturduğu siyasi organizasyon da doğal olarak normal alkol satacak değildir. Dinimize bile “Ortaçağ zihniyeti” diyen, teröristlere kadro açan bu yapının suça bulaşması gayet normal. Bir akrebe niye soktun diye sorulmaz.”   Çöküşün sebebi kafa yapısı Gazeteci Murat Özer, “CHP’nin suç mahalline dönüşmesinin asıl sebebi, teröristle ilişki kurmayı makul gören bir kafa yapısındaki kişilerin parti yönetiminde yer almasından kaynaklanıyor. Son bir aydır İBB’deki terör meselesi konuşuluyor, CHP yöneticileri bu kişilerin terörle iltisaklı olmasının, geçmişte eyleme katılmış olmasından kendileri için sakınca oluşturmadığını söylüyorlar. Bu kadrolaşmanın neticesi de doğal olarak bir ahlaki çöküştür. Siz ehliyete, liyakate önem vermezseniz sizin tabanınız da bu kötülüklere meyleder. Sahte alkol üretmeyi veya uyuşturucu taşımayı makul görürler” dedi. Alkol ve uyuşturucunun bireysel suç olduğunu CHP’nin oluşturduğu tehdidin daha derin olduğunu kaydeden Özer şöyle devam etti: “CHP’deki sıkıntı daha derin bir sıkıntı. Çünkü önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak için yerel seçimlerde başlattıkları ittifakı devam ettiriyorlar ve doğal olarak sadece HDP ile ittifak kurmuyorlar. KHK ile atılan 125 bin FETÖ’cüye de açıkça güvence veriyorlar. Devletin bunlardan özür dileyeceğini ve hemen görevlerine iade ederek tazminat ödeneceğini söylüyorlar. Bu yönüyle bir taraftan HDP üzerinden PKK ile iltisaklı kişilere, diğer taraftan FETÖ’cülerle, öteki taraftan da Canan Kaftancıoğlu gibi, Gamze Akkuş İlgezdi gibi marjinal sol çevrelerden gelmiş olan kişiler sayesinde DHKP-C, MLKP gibi devletle çatışan, Mehmetçiğe kurşun sıkan terör örgütleriyle doğrudan irtibat kuruyorlar.”