Mazlumlar hapiste Gezici hainler dışarıda

  28 Şubat’a 20 yıl hapis Kararların tezatlığına vurgu yapan 28 Şubat Kadın Platformu Başkanı Mine İpek, şunları dile getirdi, “28 Şubat’ta başörtülü kızların basın açıklamaları dahi devlete karşı çete oluşturmak, cumhuriyeti yıkma girişimleri olarak değerlendirilmişti. Sivas olayları bahanesiyle haksız yere 80 yaşına hapiste yatan mazlumlar... 28 Şubat’ta yazılı ve sözlü protesto eylemi yapan kişiler 20 yıl ceza alırken ülkeyi yangın yerine çeviren Batılı ajanların organize ettiği ve terör örgütlerinin dahil olduğu kalkışma sonucunda yapılan suçlamalar son derece yetersiz kalmıştır. Yargının verdiği kararlar kamu vicdanı yaralamamalı.” Mağdurları görün 28 Şubat’ta TSK’dan ihraç edilen Yüzbaşı Bülent Demir, da şunları aktardı, “15 Temmuz neyse Gezi kalkışması da aynısıdır. Beraat kararı kamunun adalete olan güvenini bir kez daha sarsmıştır. Bir hukukçu olarak asla bu kararı kabul etmiyorum. Binlerce 28 Şubat mağduru ve mazlum var. Bu insanları en kısa zamanda özgürlüklerine kavuşturacak yasal düzenlemenin bir an önce hazırlanması gerektiğini düşünüyorum.” Haksız nafaka Süresiz Nafaka Platformu Kurucularından Mesut Arabul ise şunları ifade etti, “Gezi eylemlerine katılanların ve destekleyenlerin tek amacı iktidarı devirmektir. Aile kurumunda hiç kimsenin anayasal düzeni bozma gibi bir durumu söz konusu olmadı. Devlete hiçbir zaman isyan etmedik. Ama vandallara beraat, mağdurlara hapis veriliyor. Bu milletin devlete, adalete olan inancını zedeliyor.” Mazlumun ahı yakar Türkiye Aile Meclisi Başkanı Adem Çevik de, şu değerlendirmede bulundu, “Onların arkasında Siyonizmin ve uluslararası şer güçlerinin desteği var. Aileyi yok etmek içinde bu karanlık güçlerin çok ciddi çabaları var. Genç evlilik yapan insanları sırf yuvalarından koparmak için, ailelerinden uzaklaştırmak için cezaevlerinde yatmalarına sebep oluyorlar. Gezi kalkışmasına sahip çıkana kadar bu mağdurlara sahip çıksalar her şey daha iyi olur. Mazlumun ahı yerde kalmayacaktır. Hukukta, yargı da bu olayda büyük bir yanlış yapıyor.”