Avukatı kaldıramadı sandalyeyi çıkarttı!

İzmir Adliyesi’nde hakim ve avukat arasında ‘ayağa kalkma’ krizi yaşandı. Hakim ara kararda ayağa kalkmadığı için avukatı baroya şikayet edip, duruşma salonundaki sandalyeyi kaldırttı; baro ise “Kimsenin ayağa kalkma zorunluluğu yoktur” açıklamasını yaptı. İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 11 Aralık günü yapılan bir duruşmada avukatlar ve mahkeme başkanı arasında tartışma yaşandı. Mahkeme başkanı ara kararını açıkladığı sırada ayağa kalkmadığını iddia ettiği davacı avukatı Özge Güven’i uyardı. Özge Güven’in kalkma zorunluluğunun bulunmadığını belirterek ayağa kalkmaması üzerine duruşmaya ara veren mahkeme başkanı daha sonra bütün avukatların sandalyelerini duruşma salonunun dışına çıkarttırarak oturmalarını engellemeye çalıştı. Ancak avukat Özge Güven dışarıdan sandalye alarak tekrar oturdu. Bunun üzerine duruşmada olanları tutanağa geçen mahkeme başkanı avukat Özge Güven hakkında disiplin soruşturması başlatılması için baroya bildirilmesine karar verdi. ‘HOBİ ALANI DEĞİL’ İzmir Barosu Başkanlığı ise hakimi Hakimler Savcılar Kurulu’na şikayet etti. Baro, İzmir 2. Ticaret Mahkemesi’ne gönderdiği cevap yazısında da mahkeme başkanının tutumunu sert dille eleştirdi; “Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 258. maddesinin 2 ve 294. maddenin 5. fıkralarında belirtilen durumlar haricinde hiç kimsenin duruşmada ayağa kalkma zorunluluğu bulunmadığını, “hüküm” kavramından ne anlaşılacağının da 294. maddenin 1. fıkrasında belirttiğini hatırlatırız. Bilmelisiniz ki hiçbir yargıç, kendini kanundan üstün göremez ve yargılamayı keyfi şekilde yürütemez. Yargılama işi ve duruşma salonları, yargılamanın oyuncak haline getirildiği, kişisel egoların tatmin edildiği, her aklına gelenin kendi usulünü dayattığı hobi alanı değildir.” Milliyet’e konuşan avukat Özge Güven, şunları söyledi: “Yaşanan hadise avukatın duruşma düzenini bozan yahut yasaya aykırı herhangi bir davranışı yokken hakimin duruşmayı yönetme yetkisi adı altında duruşma salonunda yapılacak her harekete kendisinin karar verebileceği yanılgısından ileri gelmiştir. Tartışmanın kaynağı avukatların ara kararda oturmak arzusu değil bazı hakimlerin hiçbir haklı ve hukuki gerekçe olmaksızın avukatlara ayakta beklemelerini dayatma ve talimat verme arzularıdır. Yasada duruşma sırasında ayağa kalkılması gereken haller açıkça belirtilmiştir ve ara karar tefhimi bu hallerden değildir. Avukatın bu esnada oturuyor olması ne makama ne de hakimin şahsına bir saygısızlık teşkil etmektedir. Mesleğime karşı yapılan bu saygısızlığa karşı sessiz kalmam mümkün değildir.”