104 amirale tepki!

Sözde Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni savunmak amacıyla asrın projesi Kanal İstanbul’a karşı uluslararası çetelerle iş birliği yapan 104 emekli amiral tarafından açıklanan bildirinin, ihanet ve terör örgütü FETÖ’nün gerçekleştirdiği 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümüne 104 gün kala gerçekleştirilmesi dikkat çekti. FETÖ tarafından adeta “Elimizde yüzlercesi var ama biz 15 Temmuz’a dikkat çekmek için 104 tanesini kullandık” diyen bu ayarlama, tam bir subliminal mesaj görüntüsü verdi.   15 Temmuz iması Bildirinin arkasında FETÖ’nün olduğu, pek çok örgüt destekçisi sosyal medya hesabından bildiriye verilen destek mesajlarıyla da ortaya çıkmış durumda. 15 Temmuz 2016’da gerçekleştirilen FETÖ’cü darbe girişimi sonrasında başlatılan soruşturmayla, 104 FETÖ’cü amiral ve generalin gözaltına alındığı gerçeği de hesaba katıldığında, bildirinin tümüyle bir FETÖ üretimi olduğu açıkça göze çarpıyor. Bildirinin, tıpkı 15 Temmuz darbe girişimi sırasında olduğu gibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Marmaris’te bulunduğu sırada yayınlanması da başka bir ayrıntı olarak göze çarptı.   Hastalıklı zihniyet Hükümete gözdağı vermek için hazırlanan darbe çağrışımlı sözde bildiriye imza atan 104 emekli amirale Akit aracılığıyla her kesimden tepki yağdı...   TBMM Anayasa Komisyonu Başkanvekili ve AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya: “Bu bildiriyi, geçmişteki darbe heveslilerinin hastalıklı mantığıyla hazırlandığını gördük. Hiç kimsenin milli iradeye ayar verme, milli iradeyi tehdit etme hakkı ve haddi yoktur.”   AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir: “Dünyanın her tarafına bir mesaj verme girişimindeyiz. Devletimiz en güçlü olduğu zamanlarını yaşıyor. Bu 104 amiralin bildirisi şunu ortaya koymuştur; bütün bu gelişmelerden rahatsızlar. Ülkemizin aldığı mesafeden bunlar rahatsız. Terörle mücadelemizden rahatsızlar. Yapılan bu millete kumpastır. Millet iradesine hazımsızlığın aşikar edilmesidir.”   Sessiz kalanlar da ortak AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu: “15 Temmuz darbe girişiminde bu millet kurşunlara nasıl göğsünü siper ettiyse bundan sonra da bu tür bildiri heveslilerine karşı da göğsünü siper etmeye hazırdır. Bu bildiriye imza atan amirallerle ilgili de savcılar derhal göreve geçmelidir. Bunların rütbeleri derhal sökülüp alınmalıdır. Çünkü bunlar ordunun şerefli bir mensubu olma şerefine nail değiller.”   AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan: “Muvazzaflıkta içlerindeki cunta özlemini gideremeyen tekaüt 104 amiralin bir bildiri yayınlayarak seçilmiş hükümete ve TSK’ya ayar vermeye çalışmasını en sert şekilde kınıyorum. İplerinin kimin elinde olduğunu bildiğimiz bu yapıya destek veren, sessiz kalan sözde sosyal demokrat avane de bilsin ki; Millet iradesi dışında hiçbir güç seçilmiş iktidara yön ve rota tayin edemez.”   AK Parti 26. Dönem İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner: “FETÖ’cüler üzerinden kedilerini aklayan bu zihniyet en az FETÖ’cü darbeciler kadar tehlikelidir. İvedilikle önlem alınmalıdır. Kendilerinin halen milletin, devletin ve cumhuriyetin sahibi olarak görüyorlar. Emekli oldukları halde muhtıra yayımlayan zihniyetin, ordu içinde aktif olduğu halde nasıl darbe yapabileceklerini hatırlatmak isterim.”   Bu ifade özgürlüğü değildir Siyaset Bilimci ve Hukukçu Ferhat Çakır: “FETÖ’cülerin apoletleri söküldü hiç mi ibret almadılar. Bu zihniyette FETÖ kadar tehlikelidir. Türkiye’nin şerefli askerleri coğrafyamızın dört bucağında haklarımızı savunurken tek kelime etmeyenlerin asker olduklarını muhtıra vererek hatırlatma çabaları beyhudedir. Defalarca darbe travması yaşamış bir millete gece yarısı bildiri dayatıp ifade özgürlüğü diye yutturamazsınız.”   İnsan Hakları Savunucuları Derneği (İHSD) Genel Başkanı Ali Akbaş: “Darbe bir insanlık suçu olduğu kadar, milleti tedirgin eden darbe imalı söylemler ve bildiriler de suçtur. Aleni insan hakları ihlalidir. FETÖ’cü darbecilerle mücadele ederken, bu zihniyetteki darbecileri ve uzantılarını da gözden kaçırmamak gerekir.”   İşte haddini aşan o bildiri VeryansinTV.com adlı internet sitesinde 104 emekli amiralin imzasıyla yayımlanan Montrö Sözleşmesi’ne ilişkin hadsiz bildiride şu ifadeler yer aldı,   “Son zamanlarda gerek Kanal İstanbul, gerekse Uluslararası Antlaşmaların iptali yetkisi kapsamında Montrö Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması endişe ile karşılanmaktadır. Türk Boğazları, dünyanın en önemli suyollarından biri olup, tarih boyunca çok uluslu antlaşmalara göre yönetilmiştir. Bu antlaşmaların sonuncusu ve Türkiye’nin haklarını en iyi şekilde koruyan Montrö; sadece Türk Boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil, Türkiye’ye İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, Lozan Barış Antlaşmasını tamamlayan büyük bir diplomasi zaferidir. (…) Montrö Sözleşmesinin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz…”   MSB: Bunlar düşmana hizmet ediyor Milli Savunma Bakanlığı, emekli amirallerin açıklamasına sert tepki gösterdi... Bakanlıktan yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi: “TSK, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yurt içinde, sınır ötesinde büyük bir fedakarlık ve kahramanlıkla hiç olmadığı kadar yoğun ve etkin bir şekilde mücadele ederken böyle bir bildiri yayınlamanın demokrasimize zarar vermekten, TSK personelinin moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemekten ve düşmanlarımızı sevindirmekten başka bir işe yaramayacağı açıktır. Bağımsız Türk yargısının gereğini yapacağına inancımız tamdır. Uluslararası anlaşmaların kazanç ve kayıplarının da bilgi ve bilincinde olan TSK, hiçbir görev ve sorumluluğu olmayan kişi veya kişilerin hırs, ihtiras ve şahsi emellerine araç yapılamaz. 15 Temmuz hain darbe girişimi ile iç–dış fitne ve fesatlara rağmen Suriye’nin kuzeyinde oluşturulmak istenen terör koridorunun parçalanması dahil, düşmanlarımızı hayal kırıklığına uğratan önemli başarılar elde edilmiştir. Sultan Alparslan’dan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e kadar binlerce yıllık şanlı tarihimizden süzülüp gelen ve peygamber ocağı olarak da bilinen TSK, Anayasa çerçevesinde, yasalar ve Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri doğrultusunda, sıralı amir ve komutanların emir ve komutasında, milletinin emrinde, görev ve sorumluluklarının bilincinde, daima görevinin başındadır.”