Haydutluğu destekleyenler hesap verecek

GÜNDEM 02.10.2020 - 10:48, Güncelleme: 14.02.2024 - 06:37 577+ kez okundu.
 

Haydutluğu destekleyenler hesap verecek

TBMM’nin 27. Dönem 4. Yasama Yılı açılışında konuşan Başkan Erdoğan, Ermenilerin Dağlık Karabağ’da, Yunanistan ve Rum kesiminin Doğu Akdeniz’de, İsrail’in ise Filistin’de sergilediği işgal ve ihlallere tepki göstererek, “Hayduta destek verenler, insanlık vicdanı önünde hesap verecek” ikazında bulundu.

Bölgedeki istikrar ve barışın yolunun Ermenistan’ın işgal ettiği topraklardan çekilmesi olduğunu ifade eden Erdoğan, Avrupa Birliği’nin ise şımarık çocuk Yunanistan’ın esiri olduğunu söyledi. Erdoğan, İsrail işgali altındaki Filistin’i ve Kudüs davasını savunmayı da bir şeref olarak nitelendirdi.    Meclis’in 27. Dönem 4. Yasama Yılı’nın açılışı dolayısıyla TBMM Genel Kurulu’nda milletvekillerine hitap eden Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Azerbaycan’ın yanında olduğunu vurgulayarak, iç ve dış politika ile virüs salgınıyla mücadele konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Bu arada oturuma Kovid-19 tedbirleri nedeniyle yabancı misyon temsilcileri davet edilmezken, Azerbaycan Ankara Büyükelçisi Hazar İbrahim ise özel davetle açılışa katıldı.   ‘Dünya 5’ten büyüktür’ haklı çıktı Koronavirüs salgınına değinen Erdoğan şunları dile getirdi: “Gelişmiş ülkelerin dahi vatandaşlarını kendi hallerine terk ettiği salgın döneminde, Türkiye içeride ve dışarıda erdemli bir duruş ortaya koydu. 2. Dünya Savaşı sonrası kurulan düzen çatırdıyor. Salgın döneminde yaşananlar bu yıkılışı göstermektedir. BM’den başlayarak sorumlu kurumlar tıkanmıştır. Bu çarpık düzenin aynı şekilde devam etme şansı kalmamıştır. Bir süredir her platformda dile getirdiğimiz ‘Dünya 5’ten büyüktür’ ifadesinin bunun gerçeğidir. Ya mevcut kurumlar yeniden yapılanacak, ya da bu ihtiyacı karşılayacak yeni kurumlar inşa edilecek. Dünyanın doğusu ve batısıyla, kuzeyi ve güneyiyle her köşesinin güvenliğe ihtiyacı vardır. Dünyanın herkese yetecek kaynaklarının adaletli şekilde dağılımına ihtiyaç vardır. Bunları sağlayacak küresel yönetim modeli kurmamız şarttır.”   ‘Başkanlık’tan eskiye dönüş yok Cumhurbaşkanlığı sistemine de atıfta bulunan Başkan Erdoğan şöyle devam etti: “Türkiye’yi, demokrasiye bedel ödemeden sahip olmuş bir ülke diye itham edenler, umarız 15 Temmuz gecesi bu bühtanlarından dolayı utanç duymuşlardır. Sadece son 18 yılda bu çatı altında gerçekleştirilen reformlar, yapılan düzenlemeler, alınan kararlar, sergilenen takdire şayan tutumlar, özellikle hayranlık verici bir başarı hikayesidir. Eski alışkanlıklarla yeni bir sistemi sürdürmenin zorluklarını her alanda yaşıyoruz. Ama her geçen gün yasama, yürütme ve yargının yeni sistem doğrultusunda kendini geliştirdiğini görüyoruz.”   Azerbaycan bu işi bitirecek Azerbaycan’a destek veren Erdoğan, şunları söyledi: “Kıbrıs ve Azerbaycan Türklerinden Balkanlar ve Kuzey Afrika’ya kadar her yerde kardeşlerimize samimi destek veren Meclisimiz, milletimizle birlikte tüm dostlarımızın da umut kaynağı olduğunu göstermiştir. Artık netice zamanıdır, Azerbaycanlı kardeşlerimiz kendi göbeklerinin bağını kesiyor. Türkiye olarak yanlarında olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Kendimizi ‘iki devlet tek millet’ olarak gördüğümüz Azerbaycanlı kardeşlerimize tüm imkanlarımızla ve tüm kalbimizle destek vermeyi sürdüreceğiz. Bu bölgede kalıcı barışın yolu, Ermeniler’in işgal ettikleri her karış Azerbaycan toprağından geri çekilmelerinden geçiyor. Ermenistan yönetimini, her şeyi bir kenara bırakıp ısrarla Türkiye’ye iftira atma gayreti de kurtaramayacak. Bu haydut devlete destek verenleri, kendilerine insanlığın ortak vicdanı önünde hesap sorulacağı konusunda ikaz ediyorum.”   Yunan’a, Rum’a, İsrail’e, PKK’ya  Fren Akdeniz, Filistin ve teröre de değinen Başkan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “AB, Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesiminin şımarıklıklarının esiri olarak, etkisiz, ufuksuz, sığ bir yapı haline dönüşmüştür. Her kim ‘Türkiye’nin Suriye’de ne işi var’ diyorsa ya bölgeyi ve tarihini bilmiyordur ya da kafasında başka hesaplar yapıyordur. Sınırlarımızı terör örgütlerine ve onları maşa olarak kullananlara teslim etmedik, etmeyeceğiz. Akdeniz’deki siyasi ve ekonomik potansiyelin paylaşımıyla ilgili anlaşmazlıkların hakkaniyet temelinde çözülmesi öncelikli tercihimizdir. Kudüs meselesi bizim için bir jeopolitik sorun değildir. Kudüs bizim şehrimizdir. Mazlum Filistin halkının her platformda haklarını dile getirmeyi, ülkemiz ve milletimiz adına bir şeref kabul ediyoruz.”
TBMM’nin 27. Dönem 4. Yasama Yılı açılışında konuşan Başkan Erdoğan, Ermenilerin Dağlık Karabağ’da, Yunanistan ve Rum kesiminin Doğu Akdeniz’de, İsrail’in ise Filistin’de sergilediği işgal ve ihlallere tepki göstererek, “Hayduta destek verenler, insanlık vicdanı önünde hesap verecek” ikazında bulundu.

Bölgedeki istikrar ve barışın yolunun Ermenistan’ın işgal ettiği topraklardan çekilmesi olduğunu ifade eden Erdoğan, Avrupa Birliği’nin ise şımarık çocuk Yunanistan’ın esiri olduğunu söyledi. Erdoğan, İsrail işgali altındaki Filistin’i ve Kudüs davasını savunmayı da bir şeref olarak nitelendirdi. 

 

Meclis’in 27. Dönem 4. Yasama Yılı’nın açılışı dolayısıyla TBMM Genel Kurulu’nda milletvekillerine hitap eden Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Azerbaycan’ın yanında olduğunu vurgulayarak, iç ve dış politika ile virüs salgınıyla mücadele konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Bu arada oturuma Kovid-19 tedbirleri nedeniyle yabancı misyon temsilcileri davet edilmezken, Azerbaycan Ankara Büyükelçisi Hazar İbrahim ise özel davetle açılışa katıldı.

 

‘Dünya 5’ten büyüktür’ haklı çıktı
Koronavirüs salgınına değinen Erdoğan şunları dile getirdi: “Gelişmiş ülkelerin dahi vatandaşlarını kendi hallerine terk ettiği salgın döneminde, Türkiye içeride ve dışarıda erdemli bir duruş ortaya koydu. 2. Dünya Savaşı sonrası kurulan düzen çatırdıyor. Salgın döneminde yaşananlar bu yıkılışı göstermektedir. BM’den başlayarak sorumlu kurumlar tıkanmıştır. Bu çarpık düzenin aynı şekilde devam etme şansı kalmamıştır. Bir süredir her platformda dile getirdiğimiz ‘Dünya 5’ten büyüktür’ ifadesinin bunun gerçeğidir. Ya mevcut kurumlar yeniden yapılanacak, ya da bu ihtiyacı karşılayacak yeni kurumlar inşa edilecek. Dünyanın doğusu ve batısıyla, kuzeyi ve güneyiyle her köşesinin güvenliğe ihtiyacı vardır. Dünyanın herkese yetecek kaynaklarının adaletli şekilde dağılımına ihtiyaç vardır. Bunları sağlayacak küresel yönetim modeli kurmamız şarttır.”

 

‘Başkanlık’tan eskiye dönüş yok
Cumhurbaşkanlığı sistemine de atıfta bulunan Başkan Erdoğan şöyle devam etti: “Türkiye’yi, demokrasiye bedel ödemeden sahip olmuş bir ülke diye itham edenler, umarız 15 Temmuz gecesi bu bühtanlarından dolayı utanç duymuşlardır. Sadece son 18 yılda bu çatı altında gerçekleştirilen reformlar, yapılan düzenlemeler, alınan kararlar, sergilenen takdire şayan tutumlar, özellikle hayranlık verici bir başarı hikayesidir. Eski alışkanlıklarla yeni bir sistemi sürdürmenin zorluklarını her alanda yaşıyoruz. Ama her geçen gün yasama, yürütme ve yargının yeni sistem doğrultusunda kendini geliştirdiğini görüyoruz.”

 

Azerbaycan bu işi bitirecek
Azerbaycan’a destek veren Erdoğan, şunları söyledi: “Kıbrıs ve Azerbaycan Türklerinden Balkanlar ve Kuzey Afrika’ya kadar her yerde kardeşlerimize samimi destek veren Meclisimiz, milletimizle birlikte tüm dostlarımızın da umut kaynağı olduğunu göstermiştir. Artık netice zamanıdır, Azerbaycanlı kardeşlerimiz kendi göbeklerinin bağını kesiyor. Türkiye olarak yanlarında olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Kendimizi ‘iki devlet tek millet’ olarak gördüğümüz Azerbaycanlı kardeşlerimize tüm imkanlarımızla ve tüm kalbimizle destek vermeyi sürdüreceğiz. Bu bölgede kalıcı barışın yolu, Ermeniler’in işgal ettikleri her karış Azerbaycan toprağından geri çekilmelerinden geçiyor. Ermenistan yönetimini, her şeyi bir kenara bırakıp ısrarla Türkiye’ye iftira atma gayreti de kurtaramayacak. Bu haydut devlete destek verenleri, kendilerine insanlığın ortak vicdanı önünde hesap sorulacağı konusunda ikaz ediyorum.”

 

Yunan’a, Rum’a, İsrail’e, PKK’ya  Fren
Akdeniz, Filistin ve teröre de değinen Başkan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “AB, Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesiminin şımarıklıklarının esiri olarak, etkisiz, ufuksuz, sığ bir yapı haline dönüşmüştür. Her kim ‘Türkiye’nin Suriye’de ne işi var’ diyorsa ya bölgeyi ve tarihini bilmiyordur ya da kafasında başka hesaplar yapıyordur. Sınırlarımızı terör örgütlerine ve onları maşa olarak kullananlara teslim etmedik, etmeyeceğiz. Akdeniz’deki siyasi ve ekonomik potansiyelin paylaşımıyla ilgili anlaşmazlıkların hakkaniyet temelinde çözülmesi öncelikli tercihimizdir. Kudüs meselesi bizim için bir jeopolitik sorun değildir. Kudüs bizim şehrimizdir. Mazlum Filistin halkının her platformda haklarını dile getirmeyi, ülkemiz ve milletimiz adına bir şeref kabul ediyoruz.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishdailynews.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.