Deniz Bitiyor, CHP Belediyesi Algı Afişlerini Şehrin Her Yerine Asıyor

(DHA) - Demirören Haber Ajansı | 01.03.2025 - 23:22, Güncelleme: 01.03.2025 - 23:22
 

Deniz Bitiyor, CHP Belediyesi Algı Afişlerini Şehrin Her Yerine Asıyor

İzmir Körfezi'nin Karşıyaka ilçesi Bostanlı sahilinde kıyıya yakın bazı noktalarda, deniz suyundaki azot ve fosfor miktarının artmasıyla çoğalan deniz yosunu (ulva) su üzerinde tabaka oluşturdu.

Körfezde zaman zaman gözlemlenen ve halk arasında "deniz marulu" olarak da bilinen deniz yosunları, Karşıyaka'da yeniden ortaya çıktı. Yosunlar, Bostanlı sahilinde kıyıya yakın bazı noktalarda denizin yüzeyini kapladı. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ergün Taşkın, AA muhabirine, deniz yosununun özellikle endüstriyel ve tarımsal faaliyetlerin yoğun olduğu bölgelerde ortaya çıktığını söyledi. Deniz yosunlarının evsel, şehirsel ve endüstriyel atıklar, tarımsal ve hayvansal faaliyetler, liman, kıyı değişimi gibi insan etkileriyle oluşan karasal baskının bir sonucu olduğunu anlatan Taşkın, bunların insana doğrudan bir zararı olmadığını ancak ekosisteme zararlarının bulunduğunu kaydetti. Deniz biyoloğu Prof. Dr. Taşkın, denize karasal ortamdan yoğun şekilde besleyici element girmesi nedeniyle bu fırsatçı türün hızlıca artış gösterdiğini ifade ederek şöyle konuştu: "İlkbaharda güneşin kendini daha fazla hissettirmesi sonucu deniz suyundaki sıcaklığın artışına bağlı olarak algler gibi fotosentez yapan organizmalarda artış gözlenir. Bu, normal bir döngüdür. Ancak İzmir iç körfez gibi karasal baskı sonucu kirlilik ve besin elementlerinin çok fazla olduğu bir bölgede temiz ortam türleri ekosistemden çekilirken bunların yerine besin elementlerini kullanan diğer fırsatçı dediğimiz özellikle yeşil algler artış gösterir. Bu artış sonucunda ortam ötrofik bir hal alır. " İzmir iç körfezin oldukça kırılgan bir ekosisteme sahip olduğunu aktaran Taşkın, "Yapılması gerekenler karasal baskıyı azaltmak, deşarj suyunu tamamen kesmektir. Aksi halde körfezin kendini yenilemesi pek mümkün görünmüyor. Fırsatçı türler sporla üredikleri için bunları bu aşamada ortamdan toplamakta pek fayda etmez. Hatta besin elementlerini kullanarak çoğaldıkları için bir nevi ortamı regüle ediyorlar. Mücadele için mutlaka karasal bütün baskı ve girdilerin tamamen kesilmesi gerekmektedir. Daha sonrasında bu fırsatçı türlerde de azalma olacaktır." ifadelerini kullandı.
İzmir Körfezi'nin Karşıyaka ilçesi Bostanlı sahilinde kıyıya yakın bazı noktalarda, deniz suyundaki azot ve fosfor miktarının artmasıyla çoğalan deniz yosunu (ulva) su üzerinde tabaka oluşturdu.

Körfezde zaman zaman gözlemlenen ve halk arasında "deniz marulu" olarak da bilinen deniz yosunları, Karşıyaka'da yeniden ortaya çıktı.


Yosunlar, Bostanlı sahilinde kıyıya yakın bazı noktalarda denizin yüzeyini kapladı.

Manisa Celal Bayar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ergün Taşkın, AA muhabirine, deniz yosununun özellikle endüstriyel ve tarımsal faaliyetlerin yoğun olduğu bölgelerde ortaya çıktığını söyledi.

Deniz yosunlarının evsel, şehirsel ve endüstriyel atıklar, tarımsal ve hayvansal faaliyetler, liman, kıyı değişimi gibi insan etkileriyle oluşan karasal baskının bir sonucu olduğunu anlatan Taşkın, bunların insana doğrudan bir zararı olmadığını ancak ekosisteme zararlarının bulunduğunu kaydetti.


Deniz biyoloğu Prof. Dr. Taşkın, denize karasal ortamdan yoğun şekilde besleyici element girmesi nedeniyle bu fırsatçı türün hızlıca artış gösterdiğini ifade ederek şöyle konuştu:

"İlkbaharda güneşin kendini daha fazla hissettirmesi sonucu deniz suyundaki sıcaklığın artışına bağlı olarak algler gibi fotosentez yapan organizmalarda artış gözlenir. Bu, normal bir döngüdür. Ancak İzmir iç körfez gibi karasal baskı sonucu kirlilik ve besin elementlerinin çok fazla olduğu bir bölgede temiz ortam türleri ekosistemden çekilirken bunların yerine besin elementlerini kullanan diğer fırsatçı dediğimiz özellikle yeşil algler artış gösterir. Bu artış sonucunda ortam ötrofik bir hal alır. "


İzmir iç körfezin oldukça kırılgan bir ekosisteme sahip olduğunu aktaran Taşkın, "Yapılması gerekenler karasal baskıyı azaltmak, deşarj suyunu tamamen kesmektir. Aksi halde körfezin kendini yenilemesi pek mümkün görünmüyor. Fırsatçı türler sporla üredikleri için bunları bu aşamada ortamdan toplamakta pek fayda etmez. Hatta besin elementlerini kullanarak çoğaldıkları için bir nevi ortamı regüle ediyorlar. Mücadele için mutlaka karasal bütün baskı ve girdilerin tamamen kesilmesi gerekmektedir. Daha sonrasında bu fırsatçı türlerde de azalma olacaktır." ifadelerini kullandı.

İzmir HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishdailynews.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.