CIA’nın Kuklaları Birbirini Yiyiyor

GÜNDEM 22.10.2024 - 15:08, Güncelleme: 22.10.2024 - 23:29
 

CIA’nın Kuklaları Birbirini Yiyiyor

Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, FETÖ’nün ölümünün ardından örgütün iç çekişmelerini gündeme taşıdı. Övür, örgütün Batı emperyalizmi tarafından kullanılmaya devam edeceğini vurguladı.

Mahmut Övür, FETÖ liderinin ölümünün örgüt içindeki bölünmeyi hızlandıracağını ifade etti. Övür, ABD ve Avrupa kanatları arasındaki güç mücadelesine dikkat çekerek, örgütün küresel emperyalizmin bir aracı olarak kullanıldığını vurguladı. FETÖ’nün maddi kaynakları kontrol eden liderleri arasındaki kavgaların süreceğini belirten Sabah yazarı Övür, FETÖ’nün Batı tarafından hâlâ stratejik bir araç olarak görüldüğünü yazdı. Mahmut Övür, şunları kaydetti: "Geçmişten günümüze devletleri içeriden ve dışarıdan çökertmek isteyen farklı kılıklara girmiş onlarca terör örgütü gelip geçti. Kanlı sonuçlara yol açan, ağır bedeller ödetenler de oldu, kısa sürede yükselip hızla kaybolanlar da. Ama hiçbiri Türkiye'nin başına bela edilen FETÖ kadar dini ve insani değerleri sinsice kullanıp aynı anda ihanete, vahşete, ikiyüzlülüğe imza atarak küresel çapta etkili olmadı. Onu böylesine etkili küresel boyuta taşıyan da İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Batı'nın patronu ABD emperyalizminin soğuk savaş dönemi stratejik hesaplarının bir aparatı olarak seçilmesiydi. Bir Gladyo yapısı olarak inşa edildi. İngiltere'den İsrail'e Batı cephesinin o yapıyı sahiplenmesi de tesadüf değil. Türkiye merkezli olması, Türkiye'yi hedefe koyması ve örgütün dünyanın 170'i aşkın ülkesinde varlık göstermesi de bilinçli bir seçimdi. Pakistan ve Irak gibi birçok ülkede benzer örgütler devreye sokuldu ama hiçbiri Türkiye'den çıkan FETÖ kadar etkili olmadı. Bunda kuşkusuz Türkiye'nin tarihsel derinliği kadar İslam ve azgelişmiş ülkeler için rol model oluşunun etkisi büyük. FETÖ tam da bu nedenle küresel emperyalizmin özel bir projesiydi. Ölümü elbette örgüt içinde bir sarsıntıya yol açacak, son dönemde çok gündeme gelen örgüt içi ayrılıklar da tartışılacak, hatta ayrılıp gidenler bile olacak. Ancak Batı emperyalizmi, CIA-MOSSADMI6 ve BND gibi istihbarat örgütlerine adam yetiştiren, dahası bulunduğu 178 ülkenin devlet kurumlarına sızan böylesine kullanışlı bir yapıdan asla vazgeçmez. Şu anda FETÖ içinde birbirini yerden yere vuran, darbecilik ve hırsızlıkla suçlayan, derin bir iktidar kavgasına tutuşan 4-5 gruptan söz ediliyor. Avrupa kanadı, Şeffafçılar, Ankara grubu ve Mustafa Özcan grubu gibi... En etkilisi ise örgütün kasasını ve mahrem imamlarını elinde tutan Mustafa Özcan ile Cevdet Türkyolu ikilisi... Bu güç nedeniyle Özcan'ın FETÖ elebaşı Gülen'in yerine geçmesi ihtimalinden söz edildiği gibi tam tersine, onun gaddar olduğu, parasal ilişkilere girdiği, darbeciliği ve tabanda sevilmediği nedeniyle olmayacağı da söyleniyor. Bu da daha dini yanı ağır basan, arka planda Mustafa Özcan'ın olduğu bir "kukla" ismi öne çıkartıyor. FETÖ'cü Suat Yıldırım, Abdullah Aymaz, kız kardeşinin damadı Adem Kalaç bu isimlerden bazıları. Başına kim gelirse gelsin, Türkiye'nin mücadelesiyle zaten kan kaybeden bu ihanet şebekesi, Gülen'in ölümüyle biraz daha sendeleyecek. Gülen kadar şeytani bir aklı bulmaları da zor. Yeni yapılanma da kısa sürede bitmeyecek. Hatta bitmemesi için hem CIA-MOSSAD gibi kirli yapılar hem de örgütten beslenen geride kalanlar farklı yönetmelerle kasetlerini, konuşmalarını çok daha "kutsal" hâle getirerek yeni bir çıkış planlayacaklar. Gülen kadar etkili olmasalar da bu hamle hafife alınmamalı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın tespiti ve çağrısı gibi çok yönlü mücadeleye devam edilmeli: "Bu karanlık örgütün lideri ölmüştür. Bu ölüm haberi bizi rehavete, gevşemeye itmeyecektir. Bu örgüt, milletimizin tarihinde, türüne ender rastlanan bir tehdit odağı olmuştur. Binlerce gencimizi, kutsal değerler adına kandırarak saflarına katmış, bu gençlerimizi kendi vatanlarına, milletlerine, kutsal değerlerine ihanet eden bir makineye dönüştürmüştür. Bu insanlar şimdi yurtdışında, istihbarat servislerinin ellerinde büyük bir zillet içerisinde kendi ülkelerine, milletlerine ve değerlerine karşı bir silah olarak kullanılmaktadır. Bu ölüm vesilesiyle, artık onların üzerindeki büyünün kalkmış olması lazım... Kendilerini gittikleri ihanet dolu bu yanlış yoldan vazgeçmeye; devletleri, milletleri aleyhine karşı çalışmaktan vazgeçmeye davet ediyorum." "
Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, FETÖ’nün ölümünün ardından örgütün iç çekişmelerini gündeme taşıdı. Övür, örgütün Batı emperyalizmi tarafından kullanılmaya devam edeceğini vurguladı.

Mahmut Övür, FETÖ liderinin ölümünün örgüt içindeki bölünmeyi hızlandıracağını ifade etti. Övür, ABD ve Avrupa kanatları arasındaki güç mücadelesine dikkat çekerek, örgütün küresel emperyalizmin bir aracı olarak kullanıldığını vurguladı. FETÖ’nün maddi kaynakları kontrol eden liderleri arasındaki kavgaların süreceğini belirten Sabah yazarı Övür, FETÖ’nün Batı tarafından hâlâ stratejik bir araç olarak görüldüğünü yazdı. Mahmut Övür, şunları kaydetti:

"Geçmişten günümüze devletleri içeriden ve dışarıdan çökertmek isteyen farklı kılıklara girmiş onlarca terör örgütü gelip geçti. Kanlı sonuçlara yol açan, ağır bedeller ödetenler de oldu, kısa sürede yükselip hızla kaybolanlar da. Ama hiçbiri Türkiye'nin başına bela edilen FETÖ kadar dini ve insani değerleri sinsice kullanıp aynı anda ihanete, vahşete, ikiyüzlülüğe imza atarak küresel çapta etkili olmadı.
Onu böylesine etkili küresel boyuta taşıyan da İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Batı'nın patronu ABD emperyalizminin soğuk savaş dönemi stratejik hesaplarının bir aparatı olarak seçilmesiydi. Bir Gladyo yapısı olarak inşa edildi. İngiltere'den İsrail'e Batı cephesinin o yapıyı sahiplenmesi de tesadüf değil.
Türkiye merkezli olması, Türkiye'yi hedefe koyması ve örgütün dünyanın 170'i aşkın ülkesinde varlık göstermesi de bilinçli bir seçimdi. Pakistan ve Irak gibi birçok ülkede benzer örgütler devreye sokuldu ama hiçbiri Türkiye'den çıkan FETÖ kadar etkili olmadı. Bunda kuşkusuz Türkiye'nin tarihsel derinliği kadar İslam ve azgelişmiş ülkeler için rol model oluşunun etkisi büyük. FETÖ tam da bu nedenle küresel emperyalizmin özel bir projesiydi.
Ölümü elbette örgüt içinde bir sarsıntıya yol açacak, son dönemde çok gündeme gelen örgüt içi ayrılıklar da tartışılacak, hatta ayrılıp gidenler bile olacak. Ancak Batı emperyalizmi, CIA-MOSSADMI6 ve BND gibi istihbarat örgütlerine adam yetiştiren, dahası bulunduğu 178 ülkenin devlet kurumlarına sızan böylesine kullanışlı bir yapıdan asla vazgeçmez.
Şu anda FETÖ içinde birbirini yerden yere vuran, darbecilik ve hırsızlıkla suçlayan, derin bir iktidar kavgasına tutuşan 4-5 gruptan söz ediliyor. Avrupa kanadı, Şeffafçılar, Ankara grubu ve Mustafa Özcan grubu gibi...
En etkilisi ise örgütün kasasını ve mahrem imamlarını elinde tutan Mustafa Özcan ile Cevdet Türkyolu ikilisi... Bu güç nedeniyle Özcan'ın FETÖ elebaşı Gülen'in yerine geçmesi ihtimalinden söz edildiği gibi tam tersine, onun gaddar olduğu, parasal ilişkilere girdiği, darbeciliği ve tabanda sevilmediği nedeniyle olmayacağı da söyleniyor. Bu da daha dini yanı ağır basan, arka planda Mustafa Özcan'ın olduğu bir "kukla" ismi öne çıkartıyor.
FETÖ'cü Suat Yıldırım, Abdullah Aymaz, kız kardeşinin damadı Adem Kalaç bu isimlerden bazıları.
Başına kim gelirse gelsin, Türkiye'nin mücadelesiyle zaten kan kaybeden bu ihanet şebekesi, Gülen'in ölümüyle biraz daha sendeleyecek. Gülen kadar şeytani bir aklı bulmaları da zor. Yeni yapılanma da kısa sürede bitmeyecek. Hatta bitmemesi için hem CIA-MOSSAD gibi kirli yapılar hem de örgütten beslenen geride kalanlar farklı yönetmelerle kasetlerini, konuşmalarını çok daha "kutsal" hâle getirerek yeni bir çıkış planlayacaklar.
Gülen kadar etkili olmasalar da bu hamle hafife alınmamalı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın tespiti ve çağrısı gibi çok yönlü mücadeleye devam edilmeli:
"Bu karanlık örgütün lideri ölmüştür. Bu ölüm haberi bizi rehavete, gevşemeye itmeyecektir. Bu örgüt, milletimizin tarihinde, türüne ender rastlanan bir tehdit odağı olmuştur. Binlerce gencimizi, kutsal değerler adına kandırarak saflarına katmış, bu gençlerimizi kendi vatanlarına, milletlerine, kutsal değerlerine ihanet eden bir makineye dönüştürmüştür. Bu insanlar şimdi yurtdışında, istihbarat servislerinin ellerinde büyük bir zillet içerisinde kendi ülkelerine, milletlerine ve değerlerine karşı bir silah olarak kullanılmaktadır. Bu ölüm vesilesiyle, artık onların üzerindeki büyünün kalkmış olması lazım... Kendilerini gittikleri ihanet dolu bu yanlış yoldan vazgeçmeye; devletleri, milletleri aleyhine karşı çalışmaktan vazgeçmeye davet ediyorum." "

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishdailynews.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.