Amerikan Toplumu Çöküşte!

GÜNDEM (AA) - Anadolu Ajansı | 16.01.2025 - 16:49, Güncelleme: 16.01.2025 - 16:49
 

Amerikan Toplumu Çöküşte!

Amerikan toplumu, demografik, sosyal, ahlaki, ruhsal, kültürel, sağlık hizmetleri ve çevresel konularda mutlak düşüş içinde. Hakkı Öcal, Milliyet'teki köşe yazısında Amerika'nın küresel hegemonyasını sürdürememesi ve gerilemeye başlaması gibi jeopolitik meseleye değiniyor. Öcal, Amerikan gerilemesinin sadece orman yangınlarından değil, demografik ve ekonomik sebeplerden dolayı gerçekleştiğini, ancak bu gerilemenin uluslararası ilişkilerde bazı değişikliklere yol açabileceğini tartışıyor. Yazı, Amerika'nın hegemonik durumunun zayıflaması ve bu durumun küresel ölçekteki muhtemel sonuçları üzerine odaklanıyor.

İşte Öcal'ın yazısı: Kaliforniya orman yangınları, Amerikan medyasından çok bizim medyamızı meşgul ediyor. Amerikan radyo-TV’leri de yangına bu kez geniş yer ayırdılar ama nedeni bizdeki bazı aşırı yorumlarda olduğu gibi, “Amerika artık iflah olmaz; yandı bitti-kül oldu!” gibi bir kaygıyla değildi. Yanan yerlerde sadece ABD değil, dünya çapında tanınan ve bazıları Amerikalı olmayan birçok sanat ve sosyete ünlüsünün de milyonluk evi bulunuyordu.     “Zenginin malı” hesabı, kendi derdimizi, örneğin Gazze’de ateşkes görüşlerinin son gününde bile en az 30 Filistinlinin öldürülmesini unutup, milyonluk villaların kül olmasının derdine düştük. Bir yanını boydan boya okyanusa vermiş Los Angeles (LA) kentinde itfaiyenin su bulamaması, nedense, bizi Gazze’de su bulamayan çocuklardan daha fazla meşgul etti.     Olayları bağlamları içinde görmek onlara vereceğimiz önemi de belirler. LA yangınını önemsemiyor değilim. Ama bu yangın, ABD’de 2018’deki faciada yanan alanın yarısından daha az yeri yaktı. Ki 2018 yangını da ABD’nin toplam orman alanına oranlarsanız, binde 2 civarındaydı. Lüks malikanelerin toplam değerlerinin yüksekliği sebebiyle bu yangın, ülkenin en çok zarar veren yangınlarından biri sayılmakla birlikte, ABD yıllık ulusal hasılasının ancak binde 5’i civarında bir hasara yol açtı. Bu hasar Amerikan sigorta endüstrisinin yıllık tazminat toplamının yüzde 4’ü kadar olacak.     Özetle, boşa dertlenmememiz gerektiğini söylemek istiyorum; çünkü ABD, Avrupa ve Ortadoğu halkının aklının kolay alamayacağı kadar büyük bir ülke. Yüzölçümü, enerji kaynakları, tarımsal üretimi, sınai hasılası, büyük, çok büyük; Avrupa ölçüleriyle, hatta Rus ve Çin ölçüleriyle alınsa bile, karşılanamayacak kadar geniş. Bunun askeri ve diplomatik modellere vurulduğunda anlaşılması belki daha kolay. Mesela ABD’nin dünyanın bütün denizlerini, ana karayollarını, belli başlı nehir taşımacılığını ve uzaydaki bütün haberleşme uydularını izlediği, gözlediği ve hatta bu gibi noktalara müdahale etmek isterse en çok 5 saat içinde mutlaka üstünlük sağlayacak bir güçle orada olacağı biliniyor. Biliniyor da; şimdi ben bu Amerika güzellemesini neden yapıyorum? Çünkü Amerika orman yangınları sebebiyle yanıp-bitip kül olmuyor, ama okuduğu kitapların hakkını veren bütün jeopolitik ilişkiler uzmanı ve stratejistlerin üzerinde fikir birliği yaptığı üzere, artık küresel-hegemonyasını sürdüremediği için iflah olmayacak gibi görünüyor. Dünyada, jeopolitik stratejist Peter Zeihan’ın deyimiyle, “Amerikan gerilemesi” diye bir olgu var. ABD’nin, jeopolitik, askeri, finansal, ekonomik ve teknolojik üstünlüğü göreceli bir temelde azalıyor ve ABD küresel bekçilik görevinden çekilmeye hazırlanıyor. Amerikan toplumu, demografik, sosyal, ahlaki, ruhsal, kültürel, sağlık hizmetleri ve çevresel konularda mutlak düşüş içinde. Bu gerilemenin kapsamı ve göreceli mi, mutlak mı olduğu konusunda çeşitli fikirler var; ama gerçek olan, ABD’nin hegemonik koltuktan kalkmakta olduğu kanısının giderek ortak fikir haline gelmekte oluşu.     Bunun sebepleri ve muhtemel sonuçları küresel ölçüde tartışılıyor. Olayın bana, özellikle bölgemiz bakımından önemli görünen boyutu, adeta unutulmakta olan Filistin’de “iki devletli çözüm” kavramının yeniden gündeme gelmesi ve Suriye’nin de Irak gibi önce üç etnik özerk yönetime bölünmesi ve “uygun bir zamanda” bu birimlerin devletçiklere dönüşmesi ve kendi aralarında birleşmesi gibi yeni Orta Doğu tasarımının yeniden ABD dışişlerinin arşivine kaldırılması ihtimalidir. Kovid pandemisi sonrası ekonomisinde görünür toparlanma olmakla birlikte, uzmanlar, doğum oranlarındaki düşüş, bireysel borçların kamu borçlarını geçmesi, Avrupa’nın ABD petrol ve gazını almamakta direnmesi ve Amerika’nın dış ticaret dengesinin bozulması gibi bir dizi sebeple ABD’nin artık istese de eski hegemonik konumunu koruyamayacağını ifade ediyorlar. Amerika “aleme nizam veren” makamından uzaklaşacak; ama bunun, ormanlardaki değil, ticaret ve maliyedeki yangın sebebiyle olacağı öngörülüyor.
Amerikan toplumu, demografik, sosyal, ahlaki, ruhsal, kültürel, sağlık hizmetleri ve çevresel konularda mutlak düşüş içinde. Hakkı Öcal, Milliyet'teki köşe yazısında Amerika'nın küresel hegemonyasını sürdürememesi ve gerilemeye başlaması gibi jeopolitik meseleye değiniyor. Öcal, Amerikan gerilemesinin sadece orman yangınlarından değil, demografik ve ekonomik sebeplerden dolayı gerçekleştiğini, ancak bu gerilemenin uluslararası ilişkilerde bazı değişikliklere yol açabileceğini tartışıyor. Yazı, Amerika'nın hegemonik durumunun zayıflaması ve bu durumun küresel ölçekteki muhtemel sonuçları üzerine odaklanıyor.

İşte Öcal'ın yazısı: Kaliforniya orman yangınları, Amerikan medyasından çok bizim medyamızı meşgul ediyor. Amerikan radyo-TV’leri de yangına bu kez geniş yer ayırdılar ama nedeni bizdeki bazı aşırı yorumlarda olduğu gibi, “Amerika artık iflah olmaz; yandı bitti-kül oldu!” gibi bir kaygıyla değildi. Yanan yerlerde sadece ABD değil, dünya çapında tanınan ve bazıları Amerikalı olmayan birçok sanat ve sosyete ünlüsünün de milyonluk evi bulunuyordu.


   
“Zenginin malı” hesabı, kendi derdimizi, örneğin Gazze’de ateşkes görüşlerinin son gününde bile en az 30 Filistinlinin öldürülmesini unutup, milyonluk villaların kül olmasının derdine düştük. Bir yanını boydan boya okyanusa vermiş Los Angeles (LA) kentinde itfaiyenin su bulamaması, nedense, bizi Gazze’de su bulamayan çocuklardan daha fazla meşgul etti.


   
Olayları bağlamları içinde görmek onlara vereceğimiz önemi de belirler. LA yangınını önemsemiyor değilim. Ama bu yangın, ABD’de 2018’deki faciada yanan alanın yarısından daha az yeri yaktı. Ki 2018 yangını da ABD’nin toplam orman alanına oranlarsanız, binde 2 civarındaydı. Lüks malikanelerin toplam değerlerinin yüksekliği sebebiyle bu yangın, ülkenin en çok zarar veren yangınlarından biri sayılmakla birlikte, ABD yıllık ulusal hasılasının ancak binde 5’i civarında bir hasara yol açtı. Bu hasar Amerikan sigorta endüstrisinin yıllık tazminat toplamının yüzde 4’ü kadar olacak.


   
Özetle, boşa dertlenmememiz gerektiğini söylemek istiyorum; çünkü ABD, Avrupa ve Ortadoğu halkının aklının kolay alamayacağı kadar büyük bir ülke. Yüzölçümü, enerji kaynakları, tarımsal üretimi, sınai hasılası, büyük, çok büyük; Avrupa ölçüleriyle, hatta Rus ve Çin ölçüleriyle alınsa bile, karşılanamayacak kadar geniş. Bunun askeri ve diplomatik modellere vurulduğunda anlaşılması belki daha kolay. Mesela ABD’nin dünyanın bütün denizlerini, ana karayollarını, belli başlı nehir taşımacılığını ve uzaydaki bütün haberleşme uydularını izlediği, gözlediği ve hatta bu gibi noktalara müdahale etmek isterse en çok 5 saat içinde mutlaka üstünlük sağlayacak bir güçle orada olacağı biliniyor. Biliniyor da; şimdi ben bu Amerika güzellemesini neden yapıyorum? Çünkü Amerika orman yangınları sebebiyle yanıp-bitip kül olmuyor, ama okuduğu kitapların hakkını veren bütün jeopolitik ilişkiler uzmanı ve stratejistlerin üzerinde fikir birliği yaptığı üzere, artık küresel-hegemonyasını sürdüremediği için iflah olmayacak gibi görünüyor. Dünyada, jeopolitik stratejist Peter Zeihan’ın deyimiyle, “Amerikan gerilemesi” diye bir olgu var. ABD’nin, jeopolitik, askeri, finansal, ekonomik ve teknolojik üstünlüğü göreceli bir temelde azalıyor ve ABD küresel bekçilik görevinden çekilmeye hazırlanıyor. Amerikan toplumu, demografik, sosyal, ahlaki, ruhsal, kültürel, sağlık hizmetleri ve çevresel konularda mutlak düşüş içinde. Bu gerilemenin kapsamı ve göreceli mi, mutlak mı olduğu konusunda çeşitli fikirler var; ama gerçek olan, ABD’nin hegemonik koltuktan kalkmakta olduğu kanısının giderek ortak fikir haline gelmekte oluşu.


   
Bunun sebepleri ve muhtemel sonuçları küresel ölçüde tartışılıyor. Olayın bana, özellikle bölgemiz bakımından önemli görünen boyutu, adeta unutulmakta olan Filistin’de “iki devletli çözüm” kavramının yeniden gündeme gelmesi ve Suriye’nin de Irak gibi önce üç etnik özerk yönetime bölünmesi ve “uygun bir zamanda” bu birimlerin devletçiklere dönüşmesi ve kendi aralarında birleşmesi gibi yeni Orta Doğu tasarımının yeniden ABD dışişlerinin arşivine kaldırılması ihtimalidir. Kovid pandemisi sonrası ekonomisinde görünür toparlanma olmakla birlikte, uzmanlar, doğum oranlarındaki düşüş, bireysel borçların kamu borçlarını geçmesi, Avrupa’nın ABD petrol ve gazını almamakta direnmesi ve Amerika’nın dış ticaret dengesinin bozulması gibi bir dizi sebeple ABD’nin artık istese de eski hegemonik konumunu koruyamayacağını ifade ediyorlar. Amerika “aleme nizam veren” makamından uzaklaşacak; ama bunun, ormanlardaki değil, ticaret ve maliyedeki yangın sebebiyle olacağı öngörülüyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishdailynews.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.