Alman Zulmünden kaçarak Osmanlıya sığınan AMİŞLER

GÜNDEM 31.07.2020 - 22:37, Güncelleme: 14.02.2024 - 06:37 1482+ kez okundu.
 

Alman Zulmünden kaçarak Osmanlıya sığınan AMİŞLER

Amishler Avrupa'daki baskılar nedeniyle 1600'lü yıllarda Osmanlı İmparatorluğuna yerleşti. Kars başta olmak üzere, İzmir ve İstanbul Kadıköy'e yerleşen Amishler'in ilginç hayatları

Modern hayattan uzak yaşayan Amishler kimileri tarafından dünyanın en bağnaz topluluklarından bir olarak kabul edilse de kimilerine göre de dünyanın en özgür insanları. Yüzyıllardır hiç değiştirmedikleri inançları, gelenekleri, toplum yapıları, hatta görünümleriyle Amishler şüphesiz ilgi çekici bir topluluk. İsmini gelenekleri korumak ve dünyadan arınmak gerektiğini ifade eden ‘Jacob Amman’dan alan ve kökleri 1500’lü yılların başında İsviçre’ye dayanan Amishlerin dini kökeni Hristiyanlığın Protestanlık inancına yakın olmamakla birlikte Anabaptisttir. Anabaptistler Radikal Reform yanlısı Hıristiyanlara verilen addır. Özellikle 16. yüzyıl Avrupa’sındaki Amişler, Hutteritler ve Mennonitler bu gruba girmektedir. Anabaptistler yüzük takmak, yemin etmek, devlet memuru olmak gibi Hıristiyanlığın normal ögelerini reddederler. Bu inançları yüzünden Avrupa’da hem Protestanlar hem de Katolikler tarafından baskı ve zulümler görmüşler.   OSMANLI HİMAYESİNE GİRDİLER Katolikler tarafından katledilmeye başlanan bu nedenle Almanya'dan İstanbula'a gelen Amishler, büyük bölümü Kars bölgesine yerleşmiş, Daha sonra İzmir ve İstanbul'a göç etmişlerdir. 1. Dünya savaşında Kars bölgesinde Ermeniler ve Ruslar'ın baskısına maruz kalan Amishler buradan Amerika Birleşik Devletleri'nin Pensilvanya eyaletindeki en kalabalık Amish kentine göç etti. Kars'ta halen Malakinler olarak bilinen dini grup her ne kadar Rusya'dan geldiklerini söyleselerde  yaşantı ve inanışları Amishler'e benziyor. Bugün Kars kaşar peyniri olarak bilinen lezzet İsviçre'den gelip buraya yerleşen Amishlerin bıraktığı bir mirastır.  Amishler, Kadıköy'de de Hasan Paşa civarında yaşadı. Yine 1. Dünya savaşında öldürülmeleri üzerine Amerika'ya göç etmeye başlamış.   İzmir'den Kanada sınırına yerleşen Amishler ise, burada İzmir'in eski adı Smyrna isimli bir ilçe kurdu. O nedenle Amish köylerinde Türkler daha sıcak karşılanıyor.   BIYIKSIZ SAKALLI AMISHLER Amishler Bıyıksız ve sakallıysa evli. Kadınların beyaz örtülüsü evli siyah örtülüsü ise bekar olarak biliniyor. Amerika’ya 1700’lü yıllarda gelmiş ve o zamandan beri din anlayışlarından kaynaklanan “basit” hayat anlayışı ile yaşamlarını sürdürmektedir. Bugün Amerikadaki sayıları 150,000 ila 200,000 arasında olan Amish topluluğu genelde Ohio, Pensilvanya, Indiana ve Iowa eyaletlerinde yaşamaktadırlar. Pennsylvania Amish cemaatinin nüfusu 30 bin kadardır.  Ama Amishler çocukları Tanrı’nın mirası olarak gördüklerinden ve  ortalama 7 çocuk yapmalarından dolayı sayıları hızla artmaktadır. ABD’deki Amishleri tek bir çatı altında birleştiren bir kurum yok. Genellikle günlük yaşam kurallarına her kilise kendisi karar veriyor. Ancak tüm düzenlemeler İncil’e ve yazılı olmayan “Ordnung” adlı kurallara dayanıyor. Amishlerin toplum yaşamı alçakgönüllülüğü, aileyi, cemaati ve modern dünyadan uzak durmayı öne çıkartıyor. Amishler genellikle çifçilikle uğraşmaktadırlar fakat marangozluk, anahtarcılık, at arabacılığı gibi meslek dalları da yoğundur. Evlerinde hala gaz lambası ve 19. yüzyılda kullanılan ev aletleri kullanılmaktadır. Amishler fotoğraf çektirmenin insanın gururunu okşadığı ve İncil öğretisine ters olduğuna inandıkları için fotoğraf çektirmezler. Amishlerde ev hanımı ailenin ihtiyacı olan kıyafetleri genelde yaz aylarında elinde dikmektedir.1082941 Amish topluluğunun çocukları 8. sınıftan sonra okumaya devam etmezler ve anne babaları onlara erken çocukluk döneminde ve 8. sınıftan sonra çiftçilik ve marangozluk gibi meslek dalları ile ilgili eğitimi alan Amishler eğitim anlayışlarına göre onları gelecekteki hayatlarına sıradan bir okuldan daha iyi hazırlamaktadır. Amerikan Anayasa Mahkemesi 1972 yılında, Amish topluluğu çocuklarının liseye zorla gönderilmelerinin anayasal haklarına aykırı olduğuna karar vermiştir. 18. yüzyıl şartlarında yaşamalarına rağmen ortalama hayat uzunluğu erkekler için 74.3 ve bayanlar için 79.9 senedir. Alçakgönüllülük, Amishlerin en temel prensibidir. Amerika’daki kent yaşamının aksine, burada en çok yumuşakbaşlı ve mütevazı kişilikler övgüyle karşılanmaktadır. Sabretmek ve dayanmak bir olgunluk işareti olarak görülür. İnsanların toplumun saflığını korumak için kişisel isteklerinden vazgeçmeleri; tüm yaşamlarını Amish toplumu içinde çalışmaya, ibadet etmeye, ticaret yapmaya ve dostluk kurmaya adamaları istenir. Amishlerin sade hayatına tanık olmak, modern, hızlı ve gösterişli hayatımıza bir başka alternatifin de var olabileceğini hatırlatıyor insana. Günlerinin büyük kısmını tarlalarda geçiren bu insanların, teknoloji kullanmadıkları için yetiştirdikleri ürünler tamamen organik ve doğal.   AMİŞ NEDİR? Amiş, ABD'nin Pensilvanya ve Ortabatı eyaletlerinde (ve Kanada'da) yaygın olan tutucu bir Hristiyan mezhebidir. 18. ve 19. yüzyılda Almanya, Fransa ve İsviçre'den gelen göçmenler tarafından kurulmuştur. Amişler basit bir yaşama inanırlar, otomobil, telefon, elektrik gibi modern yaşamın kolaylıklarını kullanmaktan sakınırlar. Fayton kullanımı yaygındır. Bu insanlar kendilerini toplumdan dinsel inanışları yüzünden ayırırlar. Örneğin orduya katılmazlar. Kurucusu Jakop Ammann (1644 - 1712 ya da 1730) adlı İsviçrelidir.   Amiş çocuklar 8. sınıfta devlet okullarından alınarak evde eğitim görmeye başlarlar. Amiş inancından olanların başka mezhep ya da dinden biriyle evlenmesine izin verilmez ve kendilerinin fotoğrafını çektirmeleri yasaktır. Amişlerde rumspringa adında bir terim vardır. Bu terimin anlamı, insanların çocukken değil yetişkinken vaftiz edilmesi yani yaşam tarzı konusunda bir seçim yapması ve Amiş kurallarını benimsemesi için yeterince büyümesidir. Aforoz denen bir sistem daha vardır. Amiş ihtiyarlar kurallara uymayanları aforoz ederler yani kişinin o çiftliğe bir daha geri dönememesi için yasak koyarlar. Amiş kurallarını çiğneyenler çiftlikten kovulur. Genelde kurallar katıdır.   AMİŞLER KİMLERDİR? Çalışkan ve disiplinli bir topluluk olarak bilinen Amişler, inançları doğrultusunda son derece basit ve sade bir yaşam sürüyor. Amişler, otomobil yerine "buggie" adı verilen at arabalarıyla yolculuk yapıyor. Geçimlerini tarım ve hayvancılıkla sağlayan, traktör dahi kullanmayan Amişler, tarlalarını at arabalarıyla sürüyor, mahsulleri modern çiftlik teknolojileri olmadan ekip biçiyor ve hasat ediyor. Çocuklar da dahil tüm aile üyeleri, tarlada çalışıyor, inek sağıyor ya da ev işlerine bakıyor. Amişler; tarla, inşaat ya da ahır işlerinde de imece usulü birbirlerine yardım ediyor...   İbadetleri, diğer Hristiyanlardan farklılık gösteren Amişler; iki haftada bir pazar günleri kendi kiliselerine gidip, ayin sonrası birlikte yemek yiyor. Giyim tarzlarıyla da dikkat çeken bu topluluk, kıyafetlerini genelde kendileri dikiyor ve fermuar dahi kullanmıyor. Kadınlar koyu renk, düz uzun elbiseler ve beyaz önlük giyiyor, kep benzeri beyaz şapka takıyor. Düğünlerinde kendi diktikleri mavi elbise giyen genç Amiş kadınları, evlendikten sonra düğün elbiselerini kiliseye giderken giyiyor ve öldüklerinde yine düğün elbiseleriyle gömülüyorlar. Erkekler ise koyu renk askılı pantolon ve uzun kollu, yakasız gömlekler giyiyor, yazın hasır şapka, kışın siyah fötr şapka takıyor. Bıyık bırakmaları yasak olan Amiş erkekleri, evlendikten sonra sakal bırakıyor. Elektrik kullanmadıkları için çamaşır ve bulaşıklarını elde yıkayan Amişler, gün batımından sonra çalışmayı bırakıp evlerine gidiyor ve aydınlatma için gaz lambası kullanıyor. Savaş karşıtı olan ve askerliği reddeden Amişler oy kullanmıyor, vergi vermiyor, sadece kendi ürettikleri ve sattıkları ürünlerin gelir vergisini ödüyor. İbadetleri, diğer Hristiyanlardan farklılık gösteren Amişler; iki haftada bir pazar günleri kendi kiliselerine gidip, ayin sonrası birlikte yemek yiyor. Giyim tarzlarıyla da dikkat çeken bu topluluk, kıyafetlerini genelde kendileri dikiyor ve fermuar dahi kullanmıyor. Kadınlar koyu renk, düz uzun elbiseler ve beyaz önlük giyiyor, kep benzeri beyaz şapka takıyor. Düğünlerinde kendi diktikleri mavi elbise giyen genç Amiş kadınları, evlendikten sonra düğün elbiselerini kiliseye giderken giyiyor ve öldüklerinde yine düğün elbiseleriyle gömülüyorlar. Erkekler ise koyu renk askılı pantolon ve uzun kollu, yakasız gömlekler giyiyor, yazın hasır şapka, kışın siyah fötr şapka takıyor. Bıyık bırakmaları yasak olan Amiş erkekleri, evlendikten sonra sakal bırakıyor. Elektrik kullanmadıkları için çamaşır ve bulaşıklarını elde yıkayan Amişler, gün batımından sonra çalışmayı bırakıp evlerine gidiyor ve aydınlatma için gaz lambası kullanıyor. Savaş karşıtı olan ve askerliği reddeden Amişler oy kullanmıyor, vergi vermiyor, sadece kendi ürettikleri ve sattıkları ürünlerin gelir vergisini ödüyor. 
Amishler Avrupa'daki baskılar nedeniyle 1600'lü yıllarda Osmanlı İmparatorluğuna yerleşti. Kars başta olmak üzere, İzmir ve İstanbul Kadıköy'e yerleşen Amishler'in ilginç hayatları

Modern hayattan uzak yaşayan Amishler kimileri tarafından dünyanın en bağnaz topluluklarından bir olarak kabul edilse de kimilerine göre de dünyanın en özgür insanları. Yüzyıllardır hiç değiştirmedikleri inançları, gelenekleri, toplum yapıları, hatta görünümleriyle Amishler şüphesiz ilgi çekici bir topluluk.

İsmini gelenekleri korumak ve dünyadan arınmak gerektiğini ifade eden ‘Jacob Amman’dan alan ve kökleri 1500’lü yılların başında İsviçre’ye dayanan Amishlerin dini kökeni Hristiyanlığın Protestanlık inancına yakın olmamakla birlikte Anabaptisttir.

Anabaptistler Radikal Reform yanlısı Hıristiyanlara verilen addır. Özellikle 16. yüzyıl Avrupa’sındaki Amişler, Hutteritler ve Mennonitler bu gruba girmektedir. Anabaptistler yüzük takmak, yemin etmek, devlet memuru olmak gibi Hıristiyanlığın normal ögelerini reddederler. Bu inançları yüzünden Avrupa’da hem Protestanlar hem de Katolikler tarafından baskı ve zulümler görmüşler.

 

OSMANLI HİMAYESİNE GİRDİLER

Katolikler tarafından katledilmeye başlanan bu nedenle Almanya'dan İstanbula'a gelen Amishler, büyük bölümü Kars bölgesine yerleşmiş, Daha sonra İzmir ve İstanbul'a göç etmişlerdir. 1. Dünya savaşında Kars bölgesinde Ermeniler ve Ruslar'ın baskısına maruz kalan Amishler buradan Amerika Birleşik Devletleri'nin Pensilvanya eyaletindeki en kalabalık Amish kentine göç etti. Kars'ta halen Malakinler olarak bilinen dini grup her ne kadar Rusya'dan geldiklerini söyleselerde  yaşantı ve inanışları Amishler'e benziyor. Bugün Kars kaşar peyniri olarak bilinen lezzet İsviçre'den gelip buraya yerleşen Amishlerin bıraktığı bir mirastır. 

Amishler, Kadıköy'de de Hasan Paşa civarında yaşadı. Yine 1. Dünya savaşında öldürülmeleri üzerine Amerika'ya göç etmeye başlamış.

 

İzmir'den Kanada sınırına yerleşen Amishler ise, burada İzmir'in eski adı Smyrna isimli bir ilçe kurdu. O nedenle Amish köylerinde Türkler daha sıcak karşılanıyor.

 

BIYIKSIZ SAKALLI AMISHLER

Amishler Bıyıksız ve sakallıysa evli. Kadınların beyaz örtülüsü evli siyah örtülüsü ise bekar olarak biliniyor.

Amerika’ya 1700’lü yıllarda gelmiş ve o zamandan beri din anlayışlarından kaynaklanan “basit” hayat anlayışı ile yaşamlarını sürdürmektedir.

Bugün Amerikadaki sayıları 150,000 ila 200,000 arasında olan Amish topluluğu genelde Ohio, Pensilvanya, Indiana ve Iowa eyaletlerinde yaşamaktadırlar. Pennsylvania Amish cemaatinin nüfusu 30 bin kadardır.  Ama Amishler çocukları Tanrı’nın mirası olarak gördüklerinden ve  ortalama 7 çocuk yapmalarından dolayı sayıları hızla artmaktadır.

ABD’deki Amishleri tek bir çatı altında birleştiren bir kurum yok. Genellikle günlük yaşam kurallarına her kilise kendisi karar veriyor. Ancak tüm düzenlemeler İncil’e ve yazılı olmayan “Ordnung” adlı kurallara dayanıyor. Amishlerin toplum yaşamı alçakgönüllülüğü, aileyi, cemaati ve modern dünyadan uzak durmayı öne çıkartıyor.

Amishler genellikle çifçilikle uğraşmaktadırlar fakat marangozluk, anahtarcılık, at arabacılığı gibi meslek dalları da yoğundur. Evlerinde hala gaz lambası ve 19. yüzyılda kullanılan ev aletleri kullanılmaktadır. Amishler fotoğraf çektirmenin insanın gururunu okşadığı ve İncil öğretisine ters olduğuna inandıkları için fotoğraf çektirmezler. Amishlerde ev hanımı ailenin ihtiyacı olan kıyafetleri genelde yaz aylarında elinde dikmektedir.1082941

Amish topluluğunun çocukları 8. sınıftan sonra okumaya devam etmezler ve anne babaları onlara erken çocukluk döneminde ve 8. sınıftan sonra çiftçilik ve marangozluk gibi meslek dalları ile ilgili eğitimi alan Amishler eğitim anlayışlarına göre onları gelecekteki hayatlarına sıradan bir okuldan daha iyi hazırlamaktadır. Amerikan Anayasa Mahkemesi 1972 yılında, Amish topluluğu çocuklarının liseye zorla gönderilmelerinin anayasal haklarına aykırı olduğuna karar vermiştir.

18. yüzyıl şartlarında yaşamalarına rağmen ortalama hayat uzunluğu erkekler için 74.3 ve bayanlar için 79.9 senedir.

Alçakgönüllülük, Amishlerin en temel prensibidir. Amerika’daki kent yaşamının aksine, burada en çok yumuşakbaşlı ve mütevazı kişilikler övgüyle karşılanmaktadır. Sabretmek ve dayanmak bir olgunluk işareti olarak görülür. İnsanların toplumun saflığını korumak için kişisel isteklerinden vazgeçmeleri; tüm yaşamlarını Amish toplumu içinde çalışmaya, ibadet etmeye, ticaret yapmaya ve dostluk kurmaya adamaları istenir.

Amishlerin sade hayatına tanık olmak, modern, hızlı ve gösterişli hayatımıza bir başka alternatifin de var olabileceğini hatırlatıyor insana. Günlerinin büyük kısmını tarlalarda geçiren bu insanların, teknoloji kullanmadıkları için yetiştirdikleri ürünler tamamen organik ve doğal.

 

AMİŞ NEDİR?
Amiş, ABD'nin Pensilvanya ve Ortabatı eyaletlerinde (ve Kanada'da) yaygın olan tutucu bir Hristiyan mezhebidir. 18. ve 19. yüzyılda Almanya, Fransa ve İsviçre'den gelen göçmenler tarafından kurulmuştur. Amişler basit bir yaşama inanırlar, otomobil, telefon, elektrik gibi modern yaşamın kolaylıklarını kullanmaktan sakınırlar. Fayton kullanımı yaygındır. Bu insanlar kendilerini toplumdan dinsel inanışları yüzünden ayırırlar. Örneğin orduya katılmazlar. Kurucusu Jakop Ammann (1644 - 1712 ya da 1730) adlı İsviçrelidir.

 

Amiş çocuklar 8. sınıfta devlet okullarından alınarak evde eğitim görmeye başlarlar. Amiş inancından olanların başka mezhep ya da dinden biriyle evlenmesine izin verilmez ve kendilerinin fotoğrafını çektirmeleri yasaktır. Amişlerde rumspringa adında bir terim vardır. Bu terimin anlamı, insanların çocukken değil yetişkinken vaftiz edilmesi yani yaşam tarzı konusunda bir seçim yapması ve Amiş kurallarını benimsemesi için yeterince büyümesidir. Aforoz denen bir sistem daha vardır. Amiş ihtiyarlar kurallara uymayanları aforoz ederler yani kişinin o çiftliğe bir daha geri dönememesi için yasak koyarlar. Amiş kurallarını çiğneyenler çiftlikten kovulur. Genelde kurallar katıdır.

 

AMİŞLER KİMLERDİR?
Çalışkan ve disiplinli bir topluluk olarak bilinen Amişler, inançları doğrultusunda son derece basit ve sade bir yaşam sürüyor.

Amişler, otomobil yerine "buggie" adı verilen at arabalarıyla yolculuk yapıyor.

Geçimlerini tarım ve hayvancılıkla sağlayan, traktör dahi kullanmayan Amişler, tarlalarını at arabalarıyla sürüyor, mahsulleri modern çiftlik teknolojileri olmadan ekip biçiyor ve hasat ediyor.

Çocuklar da dahil tüm aile üyeleri, tarlada çalışıyor, inek sağıyor ya da ev işlerine bakıyor. Amişler; tarla, inşaat ya da ahır işlerinde de imece usulü birbirlerine yardım ediyor...

 

İbadetleri, diğer Hristiyanlardan farklılık gösteren Amişler; iki haftada bir pazar günleri kendi kiliselerine gidip, ayin sonrası birlikte yemek yiyor.

Giyim tarzlarıyla da dikkat çeken bu topluluk, kıyafetlerini genelde kendileri dikiyor ve fermuar dahi kullanmıyor.

Kadınlar koyu renk, düz uzun elbiseler ve beyaz önlük giyiyor, kep benzeri beyaz şapka takıyor. Düğünlerinde kendi diktikleri mavi elbise giyen genç Amiş kadınları, evlendikten sonra düğün elbiselerini kiliseye giderken giyiyor ve öldüklerinde yine düğün elbiseleriyle gömülüyorlar.

Erkekler ise koyu renk askılı pantolon ve uzun kollu, yakasız gömlekler giyiyor, yazın hasır şapka, kışın siyah fötr şapka takıyor. Bıyık bırakmaları yasak olan Amiş erkekleri, evlendikten sonra sakal bırakıyor.

Elektrik kullanmadıkları için çamaşır ve bulaşıklarını elde yıkayan Amişler, gün batımından sonra çalışmayı bırakıp evlerine gidiyor ve aydınlatma için gaz lambası kullanıyor.

Savaş karşıtı olan ve askerliği reddeden Amişler oy kullanmıyor, vergi vermiyor, sadece kendi ürettikleri ve sattıkları ürünlerin gelir vergisini ödüyor.

İbadetleri, diğer Hristiyanlardan farklılık gösteren Amişler; iki haftada bir pazar günleri kendi kiliselerine gidip, ayin sonrası birlikte yemek yiyor.

Giyim tarzlarıyla da dikkat çeken bu topluluk, kıyafetlerini genelde kendileri dikiyor ve fermuar dahi kullanmıyor.

Kadınlar koyu renk, düz uzun elbiseler ve beyaz önlük giyiyor, kep benzeri beyaz şapka takıyor. Düğünlerinde kendi diktikleri mavi elbise giyen genç Amiş kadınları, evlendikten sonra düğün elbiselerini kiliseye giderken giyiyor ve öldüklerinde yine düğün elbiseleriyle gömülüyorlar.

Erkekler ise koyu renk askılı pantolon ve uzun kollu, yakasız gömlekler giyiyor, yazın hasır şapka, kışın siyah fötr şapka takıyor. Bıyık bırakmaları yasak olan Amiş erkekleri, evlendikten sonra sakal bırakıyor.

Elektrik kullanmadıkları için çamaşır ve bulaşıklarını elde yıkayan Amişler, gün batımından sonra çalışmayı bırakıp evlerine gidiyor ve aydınlatma için gaz lambası kullanıyor.

Savaş karşıtı olan ve askerliği reddeden Amişler oy kullanmıyor, vergi vermiyor, sadece kendi ürettikleri ve sattıkları ürünlerin gelir vergisini ödüyor. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishdailynews.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.