Türkce Kuran Meali
Köşe Yazarı
Türkce Kuran Meali
 

65. Casiye - Diz Çöküş Süresi

65. Casiye - Diz Çöküş Süresi: Mekke'de 25 Ayet Olarak İndirildi   1.Hâ. Mîm. 2.Azîz ve Hakîm olan Allah'tan Kitap-ı Kuran'nın indirilişidir bu... 3.Kuşkusuz, göklerde ve yerde, iman sahipleri için sayısız ayetler vardır. Ve sizin yaratılışınızda, her yana yaydığı canlılarda, kesinliği yakalayan bir topluluk için ibretler, işaretler vardır. 4.Geceyle gündüzün birbiri ardınca gelişinde, Allah'ın gökten bir rızık indirip de onunla yerküreyi ölümünden sonra hayata kavuşturmasında, rüzgârların herbir yana sevkedilişinde de aklını çalıştıran bir topluluk için izler, işaretler vardır.   5.İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir ki, onları sana hak olarak okuyorum. Hal böyle iken Allah'tan ve onun ayetlerinden sonra hangi hadiseye ve söze inanıyorlar? 6.Yazıklar ve azaplar olsun günaha batmış her yalancı iftiracıya,ki Allah'ın ayetlerinin kendisine okunuşunu dinler, sonra böbürlenmiş olarak inadında devam eder. Sanki hiç duymamıştır onları. Artık acıklı bir azapla müjdele böylesini.   7.Ayetlerimden birşeyin bilgisine ulaşınca, alaya aldı onu. İşte onlar içindir horlayıp yere batıran bir azap. Arkalarından cehennem! Kazanmış oldukları da Allah dışında edindikleri veliler de onlara hiçbir yarar sağlamayacaktır. Çok büyük bir azap vardır onlar için. 8.İyiye ve güzele bir kılavuzdur bu! Rablerinin ayetlerini inkâr edenler için, korkunç bir pislik azabı öngörülmüştür. Allah size denizi boyun eğdirdi ki, içinde gemiler Allah'ın emriyle akıp gitsin, lütfundan istekte bulunun ve şükredebilesiniz. 9.Göklerde ne var, yerde ne varsa tümünü, Allah'tan bir lütuf olarak size boyun eğdirilmiştir. Bunda, derin derin düşünen bir topluluk için elbette ibretler vardır.   10.İman edenlere söyle: Allah'ın günlerini anmayanları affetsinler ki, Allah, bir toplumu kazandıklarıyla cezalandırsın.   11.Kim hayra ve barışa yönelik bir iş yaparsa kendi lehinedir. Kötülük yapan da kendi aleyhine yapmış olur. Sonunda Rabbinize döndürülürsünüz.   12.Yemin olsun, ben, İsrailoğullarına Kitap'ı, hükmetme gücünü, peygamberliği verdim, onları temiz yiyeceklerden rızıklandırdım ve kendilerini âlemler üzerine imtiyazlı kıldım. Onlara, iş ve yönetime ilişkin açık ve seçik belgeler verdim. Onlar, kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki azgınlık ve kıskançlık yüzünden ihtilafa düştüler. Hiç kuşkusuz, Rabbin, onlar arasında, tartışıp durdukları şeyle ilgili olarak kıyamet günü hüküm verecektir. Daha sonra seni, iş ve yönetimde bir şerîat ve bir yol vede yöntem üzerine koydum. Artık ona uy ve bilmeyenlerin keyifleri ardından gitme.Kuşkun olmasın ki onlar, Allah karşısında sana hiçbir yarar sağlayamazlar ve Allah'tan gelecek hiçbir şeyi senden uzaklaştıramazlar. Zalimler birbirlerinin dostlarıdır; Allah ise takvaya sarılanların Velî'sidir. 13.Bu Kur'an, insanların kalp gözlerini açacak ışıklardan oluşur. Allah gereğince inanan bir toplum için de bir kılavuz ve bir rahmettir .   14.Kötülüklere cesaretle dalanlar sanıyorlar mı ki, biz kendilerini, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlarla aynı tutacağız. Hayatları ve ölümler onlarla aynı mı olacak? Ne kötü hüküm veriyorlar bunlar!   15.Ve Allah, Kainatı ve Yeryüzünü vede gökleri hak olarak yarattı. Taki her benlik, kazancının karşılığıyla ve hiç kimse zulme uğratılmaksızın, yüz yüze getirilsin.   16.Kendisinin ilahı olarak kendi duygu ve arzusunu almış kişiyi gördün mü? Allah onu bir ilim üzerine saptırmış, kulağı ve kalbi üzerine mühür basmış, gözünün üstüne de bir perde çekmiştir. Allah'tan sonra ona kim kılavuzluk edecektir. Hâlâ düşünüp ibret almıyor musunuz? 17.Dediler ki: Şu dünya hayatımızdan başkası yok. Ölüyoruz, diriliyoruz. Bizi zamandan başkası helâk etmiyor. Onların bu konuda hiçbir bilgisi yoktur, sadece sanıda bulunuyorlar.   18.Ayetlerim, karşılarında açık ve seçik mesajlar halinde okunduğunda, delilleri sadece şöyle demek olmuştur: Doğru sözlüler iseniz atalarımızı getirin. De ki: Sizi Allah yaşatıyor; sonra sizi öldürecek, sonra da o hakkında hiç kuşku bulunmayan kıyamet gününde biraraya getirecek. Ama insanların çokları bilmiyorlar.   19.Kainatın ve Yeryüzündeki göklerin mülkü ve saltanatı Allah'ındır. Kıyamet kopunca, işte o gün, gerçekleri hükümsüz kılanlar hüsrana uğrayacaklardır.   20.O gün tüm ümmetler, toplanıp diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına davet edilir.   21.Bugün, yapıp  ve ettiklerinizin karşılığıyla yüzyüze getireleceksiniz.Bu bizim kitabımız, karşınızda gerçeği söylüyor. Çünkü biz, yapıp ve ettiklerinizin kopyasını çıkarıyor vede yaptıklarınızı kaydediyorduk.   22.İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanların durumu şu: Rableri onları rahmetine sokacaktır. İşte açık zafer budur. İnkâr ve nankörlüğe sapmış olanlara gelince, onlara şöyle denecek: Ayetlerim karşınızda okunurdu ama siz büyüklük taslardınız, suç işleyen bir toplum oldunuz, öyle değil mi?   23.Hani, size, Hiç kuşkusuz, Allah'ın vaadi haktır, kıyamet saatinde de şüphe yoktur dendiğinde, siz şöyle demiştiniz: "Saat nedir, bilmiyoruz. Sadece birşeyler var sanıyoruz; kesin bir bilgimiz olmadığı için inanmıyoruz. Yaptıklarının kötülükleri karşılarına dikilmiş, alay edip durdukları şey kendilerini kuşatıvermiştir. 24.Şöyle denilir: Unutuyoruz sizi bugün! Tıpkı sizin, bugününüze kavuşmayı unuttuğunuz gibi. İşte böyle Sığınağınız ateştir; hiçbir yardımcınız da olmayacaktır. Bunun sebebi şudur: Siz, Allah'ın ayetlerini eğlence aracı yaptınız, dünya hayatı sizi aldattı ve gurura itti. Bugün ateşten çıkarılmayacaklar, özür dilemeleri de kabul edilmeyecek. Hamt; Kainatın ve Yeryüzündeki göklerin Rabbi, âlemlerin Rabbi olan Allah'adır!   25.Kainatta ve Yeryüzündeki göklerde ululuk ve büyüklük Allah'ındır! Allah Azîz'dir. Allah Hakîm'dir.
Ekleme Tarihi: 26 Haziran 2021 - Cumartesi
Türkce Kuran Meali

65. Casiye - Diz Çöküş Süresi

65. Casiye - Diz Çöküş Süresi: Mekke'de 25 Ayet Olarak İndirildi

 

1.Hâ. Mîm.


2.Azîz ve Hakîm olan Allah'tan Kitap-ı Kuran'nın indirilişidir bu...


3.Kuşkusuz, göklerde ve yerde, iman sahipleri için sayısız ayetler vardır.
Ve sizin yaratılışınızda, her yana yaydığı canlılarda, kesinliği yakalayan bir topluluk için ibretler, işaretler vardır.


4.Geceyle gündüzün birbiri ardınca gelişinde, Allah'ın gökten bir rızık indirip de onunla yerküreyi ölümünden sonra hayata kavuşturmasında, rüzgârların herbir yana sevkedilişinde de aklını çalıştıran bir topluluk için izler, işaretler vardır.
 

5.İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir ki, onları sana hak olarak okuyorum.
Hal böyle iken Allah'tan ve onun ayetlerinden sonra hangi hadiseye ve söze inanıyorlar?


6.Yazıklar ve azaplar olsun günaha batmış her yalancı iftiracıya,ki
Allah'ın ayetlerinin kendisine okunuşunu dinler, sonra böbürlenmiş olarak inadında devam eder. Sanki hiç duymamıştır onları. Artık acıklı bir azapla müjdele böylesini.

 

7.Ayetlerimden birşeyin bilgisine ulaşınca, alaya aldı onu.
İşte onlar içindir horlayıp yere batıran bir azap.
Arkalarından cehennem!
Kazanmış oldukları da Allah dışında edindikleri veliler de onlara hiçbir yarar sağlamayacaktır. Çok büyük bir azap vardır onlar için.


8.İyiye ve güzele bir kılavuzdur bu!
Rablerinin ayetlerini inkâr edenler için, korkunç bir pislik azabı öngörülmüştür.
Allah size denizi boyun eğdirdi ki, içinde gemiler Allah'ın emriyle akıp gitsin, lütfundan istekte bulunun ve şükredebilesiniz.


9.Göklerde ne var, yerde ne varsa tümünü, Allah'tan bir lütuf olarak size boyun eğdirilmiştir. Bunda, derin derin düşünen bir topluluk için elbette ibretler vardır.
 

10.İman edenlere söyle: Allah'ın günlerini anmayanları affetsinler ki, Allah, bir toplumu kazandıklarıyla cezalandırsın.
 

11.Kim hayra ve barışa yönelik bir iş yaparsa kendi lehinedir.
Kötülük yapan da kendi aleyhine yapmış olur.
Sonunda Rabbinize döndürülürsünüz.

 

12.Yemin olsun, ben, İsrailoğullarına Kitap'ı, hükmetme gücünü, peygamberliği verdim, onları temiz yiyeceklerden rızıklandırdım ve kendilerini âlemler üzerine imtiyazlı kıldım. Onlara, iş ve yönetime ilişkin açık ve seçik belgeler verdim.
Onlar, kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki azgınlık ve kıskançlık yüzünden ihtilafa düştüler. Hiç kuşkusuz, Rabbin, onlar arasında, tartışıp durdukları şeyle ilgili olarak kıyamet günü hüküm verecektir. Daha sonra seni, iş ve yönetimde bir şerîat ve bir yol vede yöntem üzerine koydum. Artık ona uy ve bilmeyenlerin keyifleri ardından gitme.
Kuşkun olmasın ki onlar, Allah karşısında sana hiçbir yarar sağlayamazlar ve Allah'tan gelecek hiçbir şeyi senden uzaklaştıramazlar.
Zalimler birbirlerinin dostlarıdır; Allah ise takvaya sarılanların Velî'sidir.


13.Bu Kur'an, insanların kalp gözlerini açacak ışıklardan oluşur.
Allah gereğince inanan bir toplum için de bir kılavuz ve bir rahmettir .

 

14.Kötülüklere cesaretle dalanlar sanıyorlar mı ki, biz kendilerini, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlarla aynı tutacağız. Hayatları ve ölümler onlarla aynı mı olacak?
Ne kötü hüküm veriyorlar bunlar!

 

15.Ve Allah, Kainatı ve Yeryüzünü vede gökleri hak olarak yarattı.
Taki her benlik, kazancının karşılığıyla ve hiç kimse zulme uğratılmaksızın, yüz yüze getirilsin.
 

16.Kendisinin ilahı olarak kendi duygu ve arzusunu almış kişiyi gördün mü?
Allah onu bir ilim üzerine saptırmış, kulağı ve kalbi üzerine mühür basmış, gözünün üstüne de bir perde çekmiştir.
Allah'tan sonra ona kim kılavuzluk edecektir.
Hâlâ düşünüp ibret almıyor musunuz?


17.Dediler ki: Şu dünya hayatımızdan başkası yok.
Ölüyoruz, diriliyoruz.
Bizi zamandan başkası helâk etmiyor.
Onların bu konuda hiçbir bilgisi yoktur, sadece sanıda bulunuyorlar.

 

18.Ayetlerim, karşılarında açık ve seçik mesajlar halinde okunduğunda, delilleri sadece şöyle demek olmuştur: Doğru sözlüler iseniz atalarımızı getirin.
De ki: Sizi Allah yaşatıyor; sonra sizi öldürecek, sonra da o hakkında hiç kuşku bulunmayan kıyamet gününde biraraya getirecek. Ama insanların çokları bilmiyorlar.

 

19.Kainatın ve Yeryüzündeki göklerin mülkü ve saltanatı Allah'ındır.
Kıyamet kopunca, işte o gün, gerçekleri hükümsüz kılanlar hüsrana uğrayacaklardır.

 

20.O gün tüm ümmetler, toplanıp diz çökmüş görürsün.
Her ümmet kendi kitabına davet edilir.

 

21.Bugün, yapıp  ve ettiklerinizin karşılığıyla yüzyüze getireleceksiniz.Bu bizim kitabımız, karşınızda gerçeği söylüyor. Çünkü biz, yapıp ve ettiklerinizin kopyasını çıkarıyor vede yaptıklarınızı kaydediyorduk.
 

22.İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanların durumu şu: Rableri onları rahmetine sokacaktır. İşte açık zafer budur. İnkâr ve nankörlüğe sapmış olanlara gelince, onlara şöyle denecek: Ayetlerim karşınızda okunurdu ama siz büyüklük taslardınız, suç işleyen bir toplum oldunuz, öyle değil mi?
 

23.Hani, size, Hiç kuşkusuz, Allah'ın vaadi haktır, kıyamet saatinde de şüphe yoktur dendiğinde, siz şöyle demiştiniz: "Saat nedir, bilmiyoruz. Sadece birşeyler var sanıyoruz; kesin bir bilgimiz olmadığı için inanmıyoruz. Yaptıklarının kötülükleri karşılarına dikilmiş, alay edip durdukları şey kendilerini kuşatıvermiştir.


24.Şöyle denilir: Unutuyoruz sizi bugün!
Tıpkı sizin, bugününüze kavuşmayı unuttuğunuz gibi.
İşte böyle Sığınağınız ateştir; hiçbir yardımcınız da olmayacaktır.
Bunun sebebi şudur: Siz, Allah'ın ayetlerini eğlence aracı yaptınız, dünya hayatı sizi aldattı ve gurura itti. Bugün ateşten çıkarılmayacaklar, özür dilemeleri de kabul edilmeyecek. Hamt; Kainatın ve Yeryüzündeki göklerin Rabbi, âlemlerin Rabbi olan Allah'adır!

 

25.Kainatta ve Yeryüzündeki göklerde ululuk ve büyüklük Allah'ındır!
Allah Azîz'dir.
Allah Hakîm'dir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishdailynews.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.