57. Lokman Süresi: Mekke'de 37 Ayet Olarak İndirildi!
1.Elif. Lâm. Mîm.
2.İyilik ve güzellik sergileyenlere bir rahmet ve klavuz olarak hikmetlerle dolu işte size Kuran'nın ayetleri.
3.Onlar Namazı ve Duayı yerine getirir, zekatı verirler. ve onlar âhirete de gözle görmüşçesine inanırlar.
4.İşte onlardır Rablerinden bir kılavuzlanma üzere olanlar; işte onlardır gerçek kurtuluşu bulanlar.
5.İnsanlardan öylesi vardır ki, Allah yolundan bilgisizce saptırmak için laf eğlencesi satın alır ve onu alay konusu edinir. İşte böylelerine rezil edici bir azap vardır.
6.Ayetlerim ona okunduğunda, böbürlenerek yüzünü çevirir.
Sanki onları hiç işitmemiştir, sanki kulaklarında bir ağırlık vardır.
İşte böylesini, korkunç bir azapla müşdele.
7.İman edip hayra ve barışa yönelik fiiller sergileyenlere gelince, onlar için nimetlerle dolu cennetler vardır.
Allah'ın hak vaadidir bu, sürekli cennetlerinde kalacaklardır.
Allah Azîz'dir
Allah Hakîm'dir.
8.Görüyorsunuz, onları Allah gökleri direksiz ve desteksiz yarattı.
Ve yeryüzüne, sizi çalkalayıp sendeletmesin diye ağırlıklar, dayanaklar bıraktım ve orada her çeşit hayvanı yaydım. Gökten bir su indirdim de orada her türlü cömert ve bereketli çifti filizlendirdim.
9.İşte Allah'ın yaratışı ve yarattıkları!
Hadi, gösterin bana Allah'ın dışındakiler ne yaratmıştır?
Hayır, hayır, zalimler açık bir sapıklık içindedirler.
10.Yemin olsun, ben, Lokman'a şu yolda hikmet verdim: Allah'a şükret!
Unutma şükreden kendisi lehine şükreder.
Kim nankörlük ederse Allah Ganî'dir, Allah Hamîd'dir.
11.Hani, Lokman, oğluna öğüt vererek şöyle demişti: Oğulcuğum, Allah'a ortak koşma çünkü Allah'a ortak koşmak, gerçekten büyük bir zulümdür.
12.Ben, insana anne ve babasını önerdim: Annesi onu güçsüzlükle taşımış, sütten kesilmesi de iki yılda olmuştur. O halde önce bana ardından Annen ve Babana şükret.
Dönüş yanlız banadır.
13.Eğer Annen ve Baban, hakkında hiçbir bilgin olmayan şeyleri bana ortak koşman için seni zorlarlarsa, Anne ve babana itaat etme. Anne ve babanla dünyada örfe uygun olarak geçin, ama bana yönelenin de yoluna uy. Sonunda dönüşünüz yanlız banadır.
Yapıp ettiklerinizi size ben haber vereceğim.
14.Oğulcuğum, şu bir gerçek ki, yaptığın, bir hardal tanesi ağırlığında olsa, bir kayanın bağrına veya göklere,yahut yerin bağrına konsa, Allah onu yine de ortaya getirir. Çünkü Allah Latif'tir, lütfu sınırsızdır; Habîr'dir, her şeyden haberdardır.
15.Yavrucuğum; Namazı ve Duayı yerine getir., iyilik ve güzelliği insanlara özendir. Kötülük ve çirkinliği insanlardan sakındır, Başına gelen belaya sabret çünkü sabredebilmek, zorlu ve önemli işlerdendir.
16.Kibirlenerek insanlardan yüzünü çevirme, yeryüzünde kasılarak yürüme, çünkü Allah, kurula kurula kendini övenlerin hiçbirini sevmez.
17.Yürüyüşünde doğal ol, konuşurken sesini alçalt.
Şu bir gerçek ki, seslerin en çirkini eşeklerin sesidir.
18.Görmediniz mi, Allah, göklerde ve yerde bulunan şeyleri sizin emrinize verip görünen ve görünmez nimetlerini üstünüze saçtı.
19.İnsanlardan öylesi var ki, Allah uğrunda ilimsiz, kılavuzsuz ve aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın mücadele eder. Böylelerine, Allah'ın indirdiğine uyun dendiğinde şu cevabı verirler: Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız. Peki, şeytan onları, alevli ateşin azabına çağırmış olsa da mı?
20.Güzel düşünüp güzel davranarak yüzünü Allah'a teslim eden, en sağlam kulpa yapışmıştır. Tüm iş ve oluşların sonu Allah'a varır. İnkâr edenin küfrü seni tasalandırmasın, o inkarcıların dönüşü banadır ve yapıp ettiklerini onlara haber vereceğim. Kuşkusuz, Allah, göğüslerinizin içindekini bilmektedir.
21.Onları birazcık nimetlendiriyorum.
Sonunda inkarcıların hepsini şiddetli bir azaba süreceğim.
Eğer onlara, "Gökleri ve yeri kim yarattı? diye sorarsan yemin olsun, Allah derler. De ki: Hamt Allah'adır ama onların çokları bilmiyorlar.
22.Kainatta ve Yeryüzünde vede göklerde ne varsa hepsi ve her şey yanlız Allah'ındır. Kuşkusuz, Allah mutlak Ganî, mutlak Hamîd'dir.
23.Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem olsa, denizler de arkasında yedi deniz daha katılarak yardımcı olsa, Allah'ın kelimeleri tükenmez.
Allah Azîz'dir,
Allah Hakîm'dir.
24.Sizin yaratılmanız da diriltilmeniz de bir tek canlınınki gibidir.
Allah Semî'dir,
Allah Basîr'dir.
25.Görmedin mi, Allah geceyi gündüzün içine sokuyor, gündüzü de gecenin içine sokuyor. Güneş'i ve Ay'ı bir emre boyun eğdirmiş.
Hepsi belirlenmiş bir süreye doğru akıp gidiyor.
Kuşkusuz, Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır.
26.Bu böyledir; çünkü Allah, Hakk'ın ta kendisidir.
Allah'ın berisinde yalvarıp yakardıkları ise bâtıldır.
Allah Aliyy'dir, yüceliğine sınır yoktur.
Allah ,kebîr'dir, büyüklüğüne sınır yoktur.
27.Size, Allah'ın ayetlerini göstermek ve Allah'ın nimetleriyle gemilerin denizde akıp gidişini görmedin mi? Kuşkusuz, bunda gereğince sabreden, gereğince şükreden herkes için kesin ibretler vardır.
28.Kara bulutlar gibi dalga kendilerini kuşattığı zaman; Allah'a, dini Allah'a özgüleyerek yalvarırlar. Fakat onları karaya çıkarıp kurtarınca, içlerinden sadece bir kısmı doğru yolu tutar.
29.Benim ayetlerime, gaddar nankörlerin tümünden başkası karşı çıkmaz.
30.Ey insanlar! Rabbinizden korkun!
31.Herhangi bir şeyde babanın, evladı; evladın da babası yerine karşılık ödemeyeceği günden ürperin!
32.Allah'ın vaadi haktır; dünya hayatı sizi sakın aldatmasın.
33.O yaman aldatıcı, sakın sizi Allah ile aldatmasın!
34.O kıyamet saatine ilişkin bilgi Allah katındadır.
35.Allah yağmuru yağdırır.
36.Allah rahimlerde olanı da bilir.
37.Hiçbir benlik yarın ne kazanacağını bilmez.
Ve hiçbir kimse hangi yerde öleceğini bilmez.
Allah Alîm'dir,
Allah Habîr'dir.