Hanefi, Şafi, Maliki, Hanbeli, Şii dinlerimi yoksa Kutsal İslam Dini’mi
Dinlerini parça parça edip hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi Allah’a kalmıştır.
Allah onlara yapıp ettiklerini haber verecektir.
6-Enam Suresi
Allah dinini ancak bu dört kişi anlasın diye indirdiyse, Kuran’da niye birçok defa “Ey insanlar” diye insanlara direkt hitap ediliyor da neden: “Ey Şafi, Ey Hanbeli, Ey Hanefi, Ey Şii, dinleri siz kendi uydurup yazdıklarınızı anlayın, benim dediklerimi anlamayın diğerlerine de siz anlatın”denmiyor?
Böyle kendi uydurdukları dinlere uyanların kelle sayısı ne olursa olsun, doğrulukları mümkün müdür?
Ayrılığın iyilik, rahmet olduğu Kuran’a karşı aykırı bir mantıktır ve uydurma bir hadisten gelmektedir. Oysa Kuran’da şöyle geçmektedir:
Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra çekişmeye girip fırkalar halinde parçalananlar gibi olmayın.
Ali İmran Suresi
Ayrılıkta rahmet arayanlar uydurma hadisler yerine Kuran’ı, anlamak kastıyla okurlarsa, fırkalara ayrılmanın,mezhepler kurup helali, haramı, farzı birbirinden farklı yapılar oluşturmanın felaket olduğunu görürler.
Peygamber’in olduğu iddia edilen davranış ve sözler gibi, sahabelerin de davranış ve sözlerinin, aynı Kuran gibi dinin kaynağı kabul edilmesine, bunun üstüne binlerce uydurmanın sürekli uydurularak eklenmesi, sonraki safhada mezhep imamlarının şahsi görüşlerinin ve evvelden saydığımız tüm kaynaklardaki çelişkilerde, farklılıklarda kendi tercihlerini seçmeleri ve sonuçta bu son seçimlerin neticesinde oluşan yapının din ilan edilmesi, bugünkü mezheplerin müslümanlık hikayesidir.
Ehli Sünnet olanlar bir mezhepin dinine ve imamına uyar ve adeta Kuran’daki bir hüküm gibi onun koyduğu helali, haramı uygular.
Aynı şekilde bir Şii kendi dinine ve imamına uyar vede adeta Kuran’ın koyduğu hükümmüş gibi onun koyduğu farzı, haramı kabul eder. Fakat her iki dinin tarafları birbirini sapık ilan eder.
Peki nedir sizin farkınız?
İki taraf da Kuran’ı yetersiz bulup,kendi uydurdukları dine ve bu dinin imamlarına, yani bir insana uyuyor ve onun izahını Allah’ın vahyiymiş gibi kabul ediyor.
İki tarafın temel zihniyeti aynı taklitçilik, ama biri %100 doğru, öbürü sapık oluyor. Sonuçta temel taklit mantığında bir fark yoktur.
SAPIK MEZHEPSEL KUL DİNLERİNDEN KURAN’IN İSLAMI İLE KURTULURUZ!
Bu zulüm yüzündendir ki gerçek İslam bilginleri, samimi din görevlileri Allah’ın saf ve berrak Kuran dinini yüzyılımızın insanına olduğu gibi anlatmaya kalktıklarında sadece zorluklarla değil engeller, iftiralar ve suçlamalarla karşılaşabilmektedirler.
Çare Kuran’a gidişimizi engelleyen bütün putları, patentlerine bakmadan devirmek ve hükmü yalnız ve yalnız Allah’a bırakmaktır.
Buna karşı çıkanlar, görünüşte dini kabul ettiklerini söyleseler de Kuran inkarcılarıdır. Çünkü ak ve berrak din yalnız Allah’ın tekelindedir
Gözünüzü açıp kendinize gelin!
Arı ve duru din yalnız ve yalnız Allah'ındır!
Allah'ın yanında birilerini daha veliler edinerek, Biz onlara, bizi Allah'a yaklaştırmaları dışında bir şey için kulluk etmiyoruz." diyenlere gelince, hiç kuşkusuz, Allah onlar arasında, tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmü verecektir. Şu bir gerçek ki, Allah, yalancı ve nankör kişiyi iyiye ve güzele kılavuzlamaz.
Zümer Süresi
Her seyin doğrusunu Yaratan Yüce Allah bilir !