Sedat Kadiroğulları
Köşe Yazarı
Sedat Kadiroğulları
 

Mezheplerin Hadis Dinleri..

Kuran, kendisinin her şeyi açıklayan, yeterli ve dinin tek kaynağı olduğunu söylemektedir: Sana her şey için ayrıntılı bir açıklayıcı, doğruya ileten, rahmet olan ve Müslümanlara müjde olan kitabı indirdik. Nahl Suresi 89   Bu yüzden herhangi bir hadis, Kuran’dan anlaşılmayan bir şeyi dine ilave ediyorsa; yeni günah, sünnet, mekruh kavramları çıkartıyorsa, Kuran’ın her şeyin detaylı açıklayıcısı olmasına binaen bu hadisler veya yorumları reddedilmelidir. Kuran’da geçmeyen bir mantık ya da uygulamayı dine ilave eden hadislere ise aşağıdaki örnekleri verebilirim.   1- 27 VE 70 KAT Bu uydurulmus Hadislerin İslamla kesinlikle alakası yoktur: “Cemaatle kılınan namaz tek başına kılınan namazdan 27 derece daha üstünmüş.” Buhari Ezan 30; Müslim Mescid 249; Muvatta Cemaat 1 ( Saf temiz insanları aldatmak adına Kuran ayeti gibi masallarına numara vermişler ) Eğer bu hadisin Kuran’la, başka bir hadis veya mantıkla çelişkisini göremiyorsanız; dini bilgimize bir ilavede bulunan bu hadisin yine de uydurma olduğunu söyleyebilirsiniz. Çünkü Kuran’da böyle bir sevap tanımlaması yoktur. Misvakla alınan abdestin ve sarıkla kılınan namazın, 27 veya 70 kat daha sevap olduğunu söyleyen hadisler de böyledir ve İslam dışı uydurulmuş dindir.   2- SOL ELLE YEMEK Yalan Hadis Şeytana sol elle yemek yedirir ama kıcının pisliğini yıkadığı sol elini yıkamaz sonra sol elini şeytan ilan eder : “Sol elinizle yemeyiniz, içmeyiniz. Çünkü Şeytan sol eliyle yer, içer.” Hanbeli 2/8,33 Bazı mezhepsel hadis din tarikatları veya dini grupların kurslarında, sol elle yemek yiyen çocukların elleri dayaktan şişirilmekte, yüzü koyun yatan çocuklar dövülüp gece yarısı kaldırılmaktadır. Çocukların psikolojisini bozan bu uygulamaların sebebi ise bu ve benzeri hadislerdir. Kuran’da yasaklanmayan bir yeme biçimini, din adına yasaklamak; Kuran’ın anlattığı dine ilave yapmak demektir.   3- DOĞAN ÇOCUK İLE İLGİLİ SEREMONİLER Masalsı uydurulmuş din Hadisi: “Hazreti Peygamber çocuğa doğumunun yedinci gününde isim konmasını, çocuğun yıkanarak pisliklerden temizlenmesini ve kurban kesilmesini emir buyurdu.” Tirmizi, Edeb 63/2834; Ebu Davud 2837 Bu hadisi okuyan, bu hadiste kötü bir şey görmeyebilir. Fakat Kuran’da, çocuğa yedinci günde isim konmasının veya kurban kesilmesinin “emredildiği”ne dair hiçbir şey yoktur. Sorun, hadisteki “emir buyurdu” ifadesindedir; Peygamber’in bu uygulamayı emretmeden, kendi tercihiyle yaptığını düşünebiliriz, sonuçta bu uygulamalarda Kuran’a aykırı bir yön yoktur. Fakat dinde olmayan bir emri ve sevap kavramını dine ilave ettiği için bu hadis de uydurmadır. İllaki hadisin zararlı bir şey ifade etmesi gerekmez. Hatta hadis iyi bir şeyi dahi “sevap” veya “emir” diye dine sokuyor veya zararlı bir şeyi mekruh yapıyorsa bile; dine ilave getirdiği için hadisin yine uydurma olduğu anlaşılır. Hadislerin uydurulma sebebi ne olursa olsun, insani olanı Allah’ın dinine katmak, insani ile Allah’tan olanı karıştırmaktır ki bu da dine ihanettir.   4- KARA KÖPEKLERİ ÖLDÜRELİM Mİ? DEVE ŞEYTANDAN MI YARATILDI? Hadis: “Tüm kara köpekleri öldürünüz. Çünkü onlar Şeytandır.” Hanbeli 4/85, 5/54 Kuran’daki Kehf suresinde, iman eden gençler ve köpekleri anlatılır. Bu gençler övülmekte ve Kuran’ın hiçbir yerinde köpeklerin aleyhinde hiçbir şey söylenilmemektedir. Bu ayetleri eğer hatırlamazsanız, Peygamber döneminde köpeklerin mescitte dolaştığına dair hadisi de bilmiyorsanız, bu hadis size mantıksız da gelmiyorsa, sırf Kuran’da geçmeyen bir şeyi dine ilave ettiğine bakarak bu hadisi ve köpekler aleyhine diğer hadisleri reddedebilirsiniz. Bu tarz hadisler yüzünden köpeğin abdesti bozduğu gibi uydurmalar üretilmiş ve insanlar hayvanlar âlemindeki en yakın dostlarından uzaklaştırılmışlardır.   Aslında hayvanlar âlemiyle ilgili uydurma hadisler çok fazladır. Örneğin bir hadiste: Horozun melek gördüğü için öttüğü, Eşeğin şeytan gördüğü için anırdığı söylenir. (Müslim). Farenin aslında Yahudi olduğu, bu yüzden deve sütü içmediği başka bir hadistir (Müslim Zühd). Karganın sapkın (fasık) olduğu da hadistir (Buhari 59/16; Hanbeli, Müsned 2/52). Devenin şeytandan yaratıldığı, dinsizlerin istismar edebileceği diğer bir hadistir (Hanbeli, Müsned 4/85). Kedinin aslanın aksırığından, Domuzun filin aksırığından yaratıldığını iddia eden hadisler de vardır (El Mecruhin 1/101). Tüm bu hadisler, islam dininin mantıksız sanılmasına sebep olmuşlardır. Şimdi sadece Kuran’dan din anlaşılmaz diyenlere soralım: Sizin dini anlamadaki yönteminize göre hadisler dinin kaynağıdır. Yani Hadisler Kuran-ı Kerime karşı insanlarca üretilmiştiri Kuran yerine kullanılir hale gelmistir. Kuran terk edilmiş Hadis kitaplarına ve o kitapları yazan uyduranları ve hadis erbablarını ilah edinmiş onlara secde eder olmuşlardır. Eğer bu hadisleri kabul ediyorsanız, bir kez daha önce bu hadisleri sonra Kuran’ı okumanızı ve bu konu üzerinde ciddiyetle düşünmenizi tavsiye ederim. 5- YEMEK TAKIMLARI GÜMÜŞSE DEĞİŞTİRMEK GEREK Hadis: “Peygamber bize altın ve gümüş kap içerisinde yemek yemeyi ve su içmeyi yasakladı.’” Buhari 12/1952 Kuran’da böyle bir yasak da, hüküm de yoktur. Bu tarzda bir ilaveyi dine sokmak, Kuran’ı yetersiz görmek, Kuran’ın üzerine ilaveler yapmak manasına gelir ve şirktir. Peygamberimiz Allah’ın indirdiği dine ilave yapmayacağına göre bu hadisin de uydurma olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü Peygamber Kuran'a uyar sizlerinde Kurana uymanızı isterdi. Görevide buydu.   6- ÜÇ PARMAK KESEN DÖRDÜNCÜYÜ DE KESSİN DAHA İYİ Hadis: “Bir kadının parmaklarını kesmenin cezası, deve cinsinden tazminat olarak şöyledir; bir parmak için on deve, iki parmak için yirmi deve, üç parmak için otuz deve, dört parmak için yirmi deve.” Muvatta 43/11; Hanbel 2/182 Erkek olsun, kadın olsun birinin parmağını isteyerek veya yanlışlıkla kesenin ceza olarak tazminat vermesinde bir gariplik yoktur. Fakat Kuran’da yukarıdaki gibi bir tazminat belirlenmemiştir. Yani insanlar içlerinde bulundukları devir ve şartlara göre tazminatları belirleyebilirler. Belli bir devirde buna benzer bir tazminat verilmiş olabilirse de bu tazminatın evrensel olduğu ve her dönemde deve üzerinden yapılması gerektiği yorumu uydurmadır, dine ilavedir. Üstelik yukarıdaki tablo mantıklı da değildir. Nasıl üç parmağı kesmenin tazminatı otuz deve iken, dört parmağı kesmenin tazminatı yirmi deve olur?   7- KADINLARINIZI SÜNNET ETTİRDİNİZ Mİ? Hadis: “Ey Atıyye, yufkadan sünnet et, derin gitme, çünkü yufka sünnet etmek (kanın üste çıkmasıyla) yüzü güzelleştirir ve kocası için daha zevkli olur.” Gazali, İhyau Ulumiddin 1/382 Kuran’da kadının sünnet olması geçmez. Sünnetin sağlığa faydalı olduğunu düşünen sünnet olabilir, ama sünnet olmak istemeyen olmayabilir de. Bu dini bir sorumluluk değildir. Hadiste görüldüğü gibi, “kadınların sünneti” de hadisler aracılığıyla dinimize mal edilmiş bir uygulamadır. Hadise göre kadının sünneti derin kesilmemek kaydıyla yapılmalıdır; bu uygulama yüzü güzelleştirecektir ve kadının kocasının zevk almasını sağlayacaktır. Ne yazık ki dine sokulan bu tip ilaveler, dinin uygulanamaz bir sistem gibi görülmesine ve birçok kişinin gereksiz sıkıntılar çekmelerine ve dinden uzaklaşmalarına sebep olmuştur.   8- NASIL AĞAÇTIR O?  NASIL DİŞTİR O?  NASIL DERİDİR O? Hadis: “Cennette bir ağaç vardır ki binekli onun gölgesinde yüz yıl gider.” İbn-i Mace Züht 39; Müslim Cennet 6; Tirmizi Cennet 19 Hadis: “Cehennemde kafirin azı dişi Uhud dağı kadar, derisinin kalınlığı da üç günlük mesafe kadardır.”Müslim Hadis: “Cehennem ehli ateşte o kadar büyüyecek ki kulak memesi ile boynu arası yedi yüz yıllık mesafe kadar olacaktır.”Hanbel, Müsned Hadis: “Ümmetimin fakirleri zenginlerden beş yüz sene evvel cennete girecektir.” Tirmizi; İbn-i Mace Kuran’da geçmeyen bu anlatımlar masallar, cenneti ve cehennemi anlama hususunda ilavelerdir. Kuran, cennet ve cehennem tariflerini gerekli şekilde yapmıştır. Kuran gerekli izahları yapmışken bu izahları yapmak, Kuran’ın izahlarına yeterince önem verilmemesine yol açar. Hadislerde, Kuran’da olmayan birçok cennet ve cehennem manzarasına rastlayabiliriz. Bu açıklamalar ister mantıklı olsun, ister mantıksız olsun hiçbirini ciddiye almamak gerekir. Sadece uygulama alanında değil, ilave bir dini anlayış getirme alanında da hadislerin otoritesi kabul edilemez.   9-  DEVE ETİ YİYENE ABDEST ALDIRMAK Hadis: “Peygamber deve eti yemekten soruldu; Peygamber ‘Onu yediyseniz hemen abdest alın’ dedi.” Ebu Davud 1/185 Kuran’da deve etinin abdesti bozduğu geçmez. Bu yüzden Kuran’a ilave olan dini zorlaştırıcı bu hüküm de dine ilavedir. Kimi mezhepciler bu hadise göre deve eti yiyenin yeniden abdest alması gerektiğini söylemişlerdir. 10- BİR NAMAZLA KURTULMAK Hadis: “Salı günü gündüzün ortasında veya güneş yükseldiğinde kim ki her rekatında bir Fatiha, bir Ayetel Kürsi ve üç İhlas okumak suretiyle on rekat namaz kılarsa, yetmiş gün defterine günah yazılmaz, bu yetmiş gün içerisinde ölürse şehit olarak ölür ve yetmiş senelik günahı bağışlanır.” Gazali, İhyau Ulumiddin 1/539 Bunlar ALLAH yerine hüküm verdiklerini sanan MEZHEP hadis erbabları bilinki ALLAH'ın ortağı ve ortakları yoktur. Buna göre siz kimsiniz ALLAH adına hüküm veriyorsunuz? Hadis: “Kim ki çarşamba günü güneş yükselince on iki rekat namaz kılar, her rekatında bir Fatiha, bir Ayetel Kürsi, üç İhlas ve üç Muavezeteyn okursa arşın altından bir münadi: ‘Ey Allah’ın kulu! Geçmiş günahların bağışlandı. Allah kabir karanlığı azabını ve kıyametin şiddetini senden kaldırdı, artık senin için fazla amele lüzum yok’ diye bağırır ve o gün kendisi için bir Peygamber sevabı yükselir.” Gazali, İhyau Ulumiddin 1/540 Dedim ya bunlar sapıtmış Mezhep hadis erbablarıdır. Dedikleri ALLAH kullarını cehenneme götürür. İslam âleminin en önemli klasiklerinden kabul edilen “İhyau Ulumiddin”de Gazali, Kuran’da geçmeyen namazları açıklamakla dine ilaveler yapmıştır. Bu hadislere göre yetmiş günde bir bahsedilen Salı günkü namazı kılmak veya hayatta bir kez bahsedilen Çarşamba günkü namazı kılmak bir Müslüman’a yetecektir. Bu hadislere göre tek namazla yetmiş senelik günahın bağışlanması da, Peygamber sevabı kazanmak da mümkün olmaktadır. O zaman doğruysa getirin elinizdeki delilleri. Unutmayın ALLAH'a bunlar ALLAH'ın haberi olmadan ortak olduklarını sanıyorlar.   ALLAH' DOĞMAMIŞ, DOĞURMAMIŞ, ORTAĞI VE ÇOCUĞU YOKTUR. ALLAH'IN KİMSEYE İHTİYACI YOKTUR. VAR ETMEK İSTEĞİNDE VAR OL DEMESİ, YOK OL DEDİĞİNDE YOK OL DEMESİ YETERLİDİR. EVRENİN TEK HAKİMİ, TEK YARATICISI ALAH'TIR VEDE EŞİ BENZERİ YOKTUR. Peki siz kimsiniz?   SİZ  BU  HADİSLERİ DİNİMİZE KAYNAK OLARAK YAKIŞTIRIYOR MUSUNUZ? Hadislerin dinin kaynağı olamayacağını anlattıktan sonra hadisleri; Kuran, diğer hadisler, mantık, ilaveler açısından inceleyip, dinin kaynağı olamayacaklarını, böylece Kuran’ın dinin tek kaynağı olması gerektiğini gösterdim. Şimdi hadislerin dinin kaynağı olduğunu söyleyenlere ve hadisleri dinin kaynağı yapan mezheplere uyup “ben Hanefi’yim”, “ben Şafi’yim”, “ben Maliki’yim” diyenlere soruyoruz: Siz bu hadisleri Allah’ın dininin kaynağı olmaya layık görüyor musunuz? Cevabınız eğer “Layık görmüyorum” ise o zaman, tüm hadisleri ve mezhebinizi terk etmek zorundasınız. Çünkü tüm bu verdiğim örnekler; hadisçi mezhepçi anlayışı savunanlara göre en itibarlı, en doğru olan kaynaklara dayanmaktadır. Eğer bu kaynaklar güvenilmezse, mezheplerin zihniyeti çökeceği için mezhep diye bir kurum da yoktur. Hadis ve mezheplerin ortada kalmadığı bir durumda ise dinin kaynağı olarak Kuran tek başına kalır. Dinin kaynağının sadece Kuran olduğunu anladıysanız; mezhep ve hadislere dayalı bilgilerinizi bir kenara bırakın, yalnız ve yalnız Kuran’a göre dinin teorisini ve pratiğini öğrenin. Eski bilgilerinizin geleneklere, geleneğin ise mezhep ve hadislere dayanabileceğini unutmayın. Bu yüzden zihninizi sıfırlayıp, Kuran’a göre dini baştan yapılandırmanız çok önemlidir. Eğer cevabınız “Layık görüyorum” ise lütfen Kuran’ı daha çok okuyun, sonra bir de hadisleri okuyun… Hadislere inanmak Ataistliktir. Buda ALLAH'a ortak koşmak Kuranı red etmektir. Bunun da cezası Sakar cehennemdir! Ve gerçekten O  iman edenler için bir doğruluk rehberi ve bir rahmettir. Neml Suresi    Her Şeyin En iyisini ve Doğrusunu Yanlız Yüce ALLAH bilir
Ekleme Tarihi: 23 Eylül 2019 - Pazartesi
Sedat Kadiroğulları

Mezheplerin Hadis Dinleri..

Kuran, kendisinin her şeyi açıklayan, yeterli ve dinin tek kaynağı olduğunu söylemektedir:

Sana her şey için ayrıntılı bir açıklayıcı, doğruya ileten, rahmet olan ve Müslümanlara müjde olan kitabı indirdik.
Nahl Suresi 89

 

Bu yüzden herhangi bir hadis, Kuran’dan anlaşılmayan bir şeyi dine ilave ediyorsa; yeni günah, sünnet, mekruh kavramları çıkartıyorsa, Kuran’ın her şeyin detaylı açıklayıcısı olmasına binaen bu hadisler veya yorumları reddedilmelidir.

Kuran’da geçmeyen bir mantık ya da uygulamayı dine ilave eden hadislere ise aşağıdaki örnekleri verebilirim.

 

1- 27 VE 70 KAT
Bu uydurulmus Hadislerin İslamla kesinlikle alakası yoktur: “Cemaatle kılınan namaz tek başına kılınan namazdan 27 derece daha üstünmüş.”
Buhari Ezan 30; Müslim Mescid 249; Muvatta Cemaat 1
( Saf temiz insanları aldatmak adına Kuran ayeti gibi masallarına numara vermişler )

Eğer bu hadisin Kuran’la, başka bir hadis veya mantıkla çelişkisini göremiyorsanız; dini bilgimize bir ilavede bulunan bu hadisin yine de uydurma olduğunu söyleyebilirsiniz. Çünkü Kuran’da böyle bir sevap tanımlaması yoktur. Misvakla alınan abdestin ve sarıkla kılınan namazın, 27 veya 70 kat daha sevap olduğunu söyleyen hadisler de böyledir ve İslam dışı uydurulmuş dindir.

 

2- SOL ELLE YEMEK
Yalan Hadis Şeytana sol elle yemek yedirir ama kıcının pisliğini yıkadığı sol elini yıkamaz sonra sol elini şeytan ilan eder : “Sol elinizle yemeyiniz, içmeyiniz. Çünkü Şeytan sol eliyle yer, içer.”
Hanbeli 2/8,33

Bazı mezhepsel hadis din tarikatları veya dini grupların kurslarında, sol elle yemek yiyen çocukların elleri dayaktan şişirilmekte, yüzü koyun yatan çocuklar dövülüp gece yarısı kaldırılmaktadır. Çocukların psikolojisini bozan bu uygulamaların sebebi ise bu ve benzeri hadislerdir. Kuran’da yasaklanmayan bir yeme biçimini, din adına yasaklamak; Kuran’ın anlattığı dine ilave yapmak demektir.

 

3- DOĞAN ÇOCUK İLE İLGİLİ SEREMONİLER
Masalsı uydurulmuş din Hadisi: “Hazreti Peygamber çocuğa doğumunun yedinci gününde isim konmasını, çocuğun yıkanarak pisliklerden temizlenmesini ve kurban kesilmesini emir buyurdu.”
Tirmizi, Edeb 63/2834; Ebu Davud 2837

Bu hadisi okuyan, bu hadiste kötü bir şey görmeyebilir. Fakat Kuran’da, çocuğa yedinci günde isim konmasının veya kurban kesilmesinin “emredildiği”ne dair hiçbir şey yoktur.

Sorun, hadisteki “emir buyurdu” ifadesindedir; Peygamber’in bu uygulamayı emretmeden, kendi tercihiyle yaptığını düşünebiliriz, sonuçta bu uygulamalarda Kuran’a aykırı bir yön yoktur. Fakat dinde olmayan bir emri ve sevap kavramını dine ilave ettiği için bu hadis de uydurmadır.

İllaki hadisin zararlı bir şey ifade etmesi gerekmez. Hatta hadis iyi bir şeyi dahi “sevap” veya “emir” diye dine sokuyor veya zararlı bir şeyi mekruh yapıyorsa bile; dine ilave getirdiği için hadisin yine uydurma olduğu anlaşılır.

Hadislerin uydurulma sebebi ne olursa olsun, insani olanı Allah’ın dinine katmak, insani ile Allah’tan olanı karıştırmaktır ki bu da dine ihanettir.

 

4- KARA KÖPEKLERİ ÖLDÜRELİM Mİ? DEVE ŞEYTANDAN MI YARATILDI?

Hadis: “Tüm kara köpekleri öldürünüz. Çünkü onlar Şeytandır.”
Hanbeli 4/85, 5/54

Kuran’daki Kehf suresinde, iman eden gençler ve köpekleri anlatılır. Bu gençler övülmekte ve Kuran’ın hiçbir yerinde köpeklerin aleyhinde hiçbir şey söylenilmemektedir. Bu ayetleri eğer hatırlamazsanız, Peygamber döneminde köpeklerin mescitte dolaştığına dair hadisi de bilmiyorsanız, bu hadis size mantıksız da gelmiyorsa, sırf Kuran’da geçmeyen bir şeyi dine ilave ettiğine bakarak bu hadisi ve köpekler aleyhine diğer hadisleri reddedebilirsiniz.

Bu tarz hadisler yüzünden köpeğin abdesti bozduğu gibi uydurmalar üretilmiş ve insanlar hayvanlar âlemindeki en yakın dostlarından uzaklaştırılmışlardır.

 

Aslında hayvanlar âlemiyle ilgili uydurma hadisler çok fazladır.

Örneğin bir hadiste:

Horozun melek gördüğü için öttüğü,

Eşeğin şeytan gördüğü için anırdığı söylenir. (Müslim).

Farenin aslında Yahudi olduğu, bu yüzden deve sütü içmediği başka bir hadistir (Müslim Zühd).

Karganın sapkın (fasık) olduğu da hadistir (Buhari 59/16; Hanbeli, Müsned 2/52).

Devenin şeytandan yaratıldığı, dinsizlerin istismar edebileceği diğer bir hadistir (Hanbeli, Müsned 4/85). Kedinin aslanın aksırığından,

Domuzun filin aksırığından yaratıldığını iddia eden hadisler de vardır (El Mecruhin 1/101).

Tüm bu hadisler, islam dininin mantıksız sanılmasına sebep olmuşlardır.

Şimdi sadece Kuran’dan din anlaşılmaz diyenlere soralım: Sizin dini anlamadaki yönteminize göre hadisler dinin kaynağıdır. Yani Hadisler Kuran-ı Kerime karşı insanlarca üretilmiştiri Kuran yerine kullanılir hale gelmistir. Kuran terk edilmiş Hadis kitaplarına ve o kitapları yazan uyduranları ve hadis erbablarını ilah edinmiş onlara secde eder olmuşlardır.

Eğer bu hadisleri kabul ediyorsanız, bir kez daha önce bu hadisleri sonra Kuran’ı okumanızı ve bu konu üzerinde ciddiyetle düşünmenizi tavsiye ederim.

5- YEMEK TAKIMLARI GÜMÜŞSE DEĞİŞTİRMEK GEREK

Hadis: “Peygamber bize altın ve gümüş kap içerisinde yemek yemeyi ve su içmeyi yasakladı.’”
Buhari 12/1952

Kuran’da böyle bir yasak da, hüküm de yoktur. Bu tarzda bir ilaveyi dine sokmak, Kuran’ı yetersiz görmek, Kuran’ın üzerine ilaveler yapmak manasına gelir ve şirktir.

Peygamberimiz Allah’ın indirdiği dine ilave yapmayacağına göre bu hadisin de uydurma olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü Peygamber Kuran'a uyar sizlerinde Kurana uymanızı isterdi. Görevide buydu.

 

6- ÜÇ PARMAK KESEN DÖRDÜNCÜYÜ DE KESSİN DAHA İYİ

Hadis: “Bir kadının parmaklarını kesmenin cezası, deve cinsinden tazminat olarak şöyledir; bir parmak için on deve, iki parmak için yirmi deve, üç parmak için otuz deve, dört parmak için yirmi deve.”
Muvatta 43/11; Hanbel 2/182

Erkek olsun, kadın olsun birinin parmağını isteyerek veya yanlışlıkla kesenin ceza olarak tazminat vermesinde bir gariplik yoktur. Fakat Kuran’da yukarıdaki gibi bir tazminat belirlenmemiştir. Yani insanlar içlerinde bulundukları devir ve şartlara göre tazminatları belirleyebilirler. Belli bir devirde buna benzer bir tazminat verilmiş olabilirse de bu tazminatın evrensel olduğu ve her dönemde deve üzerinden yapılması gerektiği yorumu uydurmadır, dine ilavedir. Üstelik yukarıdaki tablo mantıklı da değildir. Nasıl üç parmağı kesmenin tazminatı otuz deve iken, dört parmağı kesmenin tazminatı yirmi deve olur?

 

7- KADINLARINIZI SÜNNET ETTİRDİNİZ Mİ?

Hadis: “Ey Atıyye, yufkadan sünnet et, derin gitme, çünkü yufka sünnet etmek (kanın üste çıkmasıyla) yüzü güzelleştirir ve kocası için daha zevkli olur.”
Gazali, İhyau Ulumiddin 1/382

Kuran’da kadının sünnet olması geçmez. Sünnetin sağlığa faydalı olduğunu düşünen sünnet olabilir, ama sünnet olmak istemeyen olmayabilir de. Bu dini bir sorumluluk değildir. Hadiste görüldüğü gibi, “kadınların sünneti” de hadisler aracılığıyla dinimize mal edilmiş bir uygulamadır.

Hadise göre kadının sünneti derin kesilmemek kaydıyla yapılmalıdır; bu uygulama yüzü güzelleştirecektir ve kadının kocasının zevk almasını sağlayacaktır. Ne yazık ki dine sokulan bu tip ilaveler, dinin uygulanamaz bir sistem gibi görülmesine ve birçok kişinin gereksiz sıkıntılar çekmelerine ve dinden uzaklaşmalarına sebep olmuştur.

 

8- NASIL AĞAÇTIR O?  NASIL DİŞTİR O?  NASIL DERİDİR O?

Hadis: “Cennette bir ağaç vardır ki binekli onun gölgesinde yüz yıl gider.”
İbn-i Mace Züht 39; Müslim Cennet 6; Tirmizi Cennet 19

Hadis: “Cehennemde kafirin azı dişi Uhud dağı kadar, derisinin kalınlığı da üç günlük mesafe kadardır.”Müslim

Hadis: “Cehennem ehli ateşte o kadar büyüyecek ki kulak memesi ile boynu arası yedi yüz yıllık mesafe kadar olacaktır.”Hanbel, Müsned

Hadis: “Ümmetimin fakirleri zenginlerden beş yüz sene evvel cennete girecektir.”
Tirmizi; İbn-i Mace

Kuran’da geçmeyen bu anlatımlar masallar, cenneti ve cehennemi anlama hususunda ilavelerdir. Kuran, cennet ve cehennem tariflerini gerekli şekilde yapmıştır. Kuran gerekli izahları yapmışken bu izahları yapmak, Kuran’ın izahlarına yeterince önem verilmemesine yol açar.

Hadislerde, Kuran’da olmayan birçok cennet ve cehennem manzarasına rastlayabiliriz. Bu açıklamalar ister mantıklı olsun, ister mantıksız olsun hiçbirini ciddiye almamak gerekir. Sadece uygulama alanında değil, ilave bir dini anlayış getirme alanında da hadislerin otoritesi kabul edilemez.

 

9-  DEVE ETİ YİYENE ABDEST ALDIRMAK

Hadis: “Peygamber deve eti yemekten soruldu; Peygamber ‘Onu yediyseniz hemen abdest alın’ dedi.”
Ebu Davud 1/185

Kuran’da deve etinin abdesti bozduğu geçmez. Bu yüzden Kuran’a ilave olan dini zorlaştırıcı bu hüküm de dine ilavedir. Kimi mezhepciler bu hadise göre deve eti yiyenin yeniden abdest alması gerektiğini söylemişlerdir.

10- BİR NAMAZLA KURTULMAK

Hadis: “Salı günü gündüzün ortasında veya güneş yükseldiğinde kim ki her rekatında bir Fatiha, bir Ayetel Kürsi ve üç İhlas okumak suretiyle on rekat namaz kılarsa, yetmiş gün defterine günah yazılmaz, bu yetmiş gün içerisinde ölürse şehit olarak ölür ve yetmiş senelik günahı bağışlanır.”
Gazali, İhyau Ulumiddin 1/539

Bunlar ALLAH yerine hüküm verdiklerini sanan MEZHEP hadis erbabları bilinki ALLAH'ın ortağı ve ortakları yoktur. Buna göre siz kimsiniz ALLAH adına hüküm veriyorsunuz?

Hadis: “Kim ki çarşamba günü güneş yükselince on iki rekat namaz kılar, her rekatında bir Fatiha, bir Ayetel Kürsi, üç İhlas ve üç Muavezeteyn okursa arşın altından bir münadi: ‘Ey Allah’ın kulu! Geçmiş günahların bağışlandı. Allah kabir karanlığı azabını ve kıyametin şiddetini senden kaldırdı, artık senin için fazla amele lüzum yok’ diye bağırır ve o gün kendisi için bir Peygamber sevabı yükselir.”
Gazali, İhyau Ulumiddin 1/540

Dedim ya bunlar sapıtmış Mezhep hadis erbablarıdır. Dedikleri ALLAH kullarını cehenneme götürür.

İslam âleminin en önemli klasiklerinden kabul edilen “İhyau Ulumiddin”de Gazali, Kuran’da geçmeyen namazları açıklamakla dine ilaveler yapmıştır.

Bu hadislere göre yetmiş günde bir bahsedilen Salı günkü namazı kılmak veya hayatta bir kez bahsedilen Çarşamba günkü namazı kılmak bir Müslüman’a yetecektir. Bu hadislere göre tek namazla yetmiş senelik günahın bağışlanması da, Peygamber sevabı kazanmak da mümkün olmaktadır. O zaman doğruysa getirin elinizdeki delilleri. Unutmayın ALLAH'a bunlar ALLAH'ın haberi olmadan ortak olduklarını sanıyorlar.

 

ALLAH' DOĞMAMIŞ, DOĞURMAMIŞ, ORTAĞI VE ÇOCUĞU YOKTUR.
ALLAH'IN KİMSEYE İHTİYACI YOKTUR. VAR ETMEK İSTEĞİNDE VAR OL DEMESİ, YOK OL DEDİĞİNDE YOK OL DEMESİ YETERLİDİR.
EVRENİN TEK HAKİMİ, TEK YARATICISI ALAH'TIR VEDE EŞİ BENZERİ YOKTUR.
Peki siz kimsiniz?

 

SİZ  BU  HADİSLERİ DİNİMİZE KAYNAK OLARAK YAKIŞTIRIYOR MUSUNUZ?

Hadislerin dinin kaynağı olamayacağını anlattıktan sonra hadisleri; Kuran, diğer hadisler, mantık, ilaveler açısından inceleyip, dinin kaynağı olamayacaklarını, böylece Kuran’ın dinin tek kaynağı olması gerektiğini gösterdim.

Şimdi hadislerin dinin kaynağı olduğunu söyleyenlere ve hadisleri dinin kaynağı yapan mezheplere uyup “ben Hanefi’yim”, “ben Şafi’yim”, “ben Maliki’yim” diyenlere soruyoruz: Siz bu hadisleri Allah’ın dininin kaynağı olmaya layık görüyor musunuz? Cevabınız eğer “Layık görmüyorum” ise o zaman, tüm hadisleri ve mezhebinizi terk etmek zorundasınız. Çünkü tüm bu verdiğim örnekler; hadisçi mezhepçi anlayışı savunanlara göre en itibarlı, en doğru olan kaynaklara dayanmaktadır.

Eğer bu kaynaklar güvenilmezse, mezheplerin zihniyeti çökeceği için mezhep diye bir kurum da yoktur.

Hadis ve mezheplerin ortada kalmadığı bir durumda ise dinin kaynağı olarak Kuran tek başına kalır.

Dinin kaynağının sadece Kuran olduğunu anladıysanız; mezhep ve hadislere dayalı bilgilerinizi bir kenara bırakın, yalnız ve yalnız Kuran’a göre dinin teorisini ve pratiğini öğrenin.

Eski bilgilerinizin geleneklere, geleneğin ise mezhep ve hadislere dayanabileceğini unutmayın.
Bu yüzden zihninizi sıfırlayıp, Kuran’a göre dini baştan yapılandırmanız çok önemlidir.

Eğer cevabınız “Layık görüyorum” ise lütfen Kuran’ı daha çok okuyun, sonra bir de hadisleri okuyun…

Hadislere inanmak Ataistliktir. Buda ALLAH'a ortak koşmak Kuranı red etmektir. Bunun da cezası Sakar cehennemdir!

Ve gerçekten O  iman edenler için bir doğruluk rehberi ve bir rahmettir.
Neml Suresi 

 

Her Şeyin En iyisini ve Doğrusunu Yanlız Yüce ALLAH bilir

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishdailynews.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.