Kuranın işsaret etmediği ve Kabir azabı konusunda en ufak bir bilgi olmamasına rağmen İslamın sırtına kene gibi yapışmış Mezhepsel Hadis dinleri Kabir de azap olunacağına yemin etmektedirler.
De ki: Rabbim ancak açık ve gizli kötülükleri, günahı ve haksız yere sınırı aşmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi, Allah’a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.
Araf Süresi
Ne diyor Yaratan, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şey hakkında, yine Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kıldığını yasakladığını çok açık bir şekilde belirtiyor.
Kabirde sual ve işkence varmı?
Ölü mezara konulduğu zaman münkir ve nekir adında iki melek gelirmiş, karayüzlü, bir dudağı gökte, bir dudağı yerde, ellerinde demir topuzlu sopa olan bu iki sözde melek, ölüyü sorguya çeker sorrlarmış.
“Rabbın kim?
"Nebin kim?” diye sorular sorarmış. Bilemezse, ellerindeki topuzlu sopa ile ölüye vurmaya başlarmış.
Böylece ölüyü sürekli döverlermiş.
Diğer bazı mezhep imamlarının anlatımlara göre de, kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçe, ya da cehennem çukurlarından bir çukurmuş. Buna göre, insanların bir bölümü kabire konulmakla cehenneme atılmış olmaktadırlar.
Kısacası kabir suali ve kabir işkence masalını dinleyen herkesin içine bir korku, bir ürperti gelir. Özellikle biraz yaşlı insanların kalbinde sürekli bir kabir azabı korkusu vardır.
Kur’an’da Kabir azab ayeti yok
Kabir suali ve kabir azabı ile ilgili Kur’an-ı Kerim’de hiçbir beyan yoktur. Burası çok önemlidir. Çünkü Kur’an-ı Kerim’de yüzlerce ayette cehennem ve cehennem azabı anlatılmaktadır. Ama bunların içinde bir tek ayette bile kabir azabını açıklayan tek bir satır yoktur.
Madem yüzlerce ayette azaptan ve cehennemden söz ediliyor, bunların içinde bir tane de olsun kabir azabından bahsedilirdi. O halde,“Kur’an’da kabir azabı yoktur”
Kur’an-a aykırı
Kabir suali ve kabir azabı ile ilgili inanç, Kur’an-ı Kerim’e aykırı Rabbimize şirktir. Sadece Kur’anda bulunmadığından dolayı değil, genel olarak Kur’anı Kerim’in ruhuna aykırıdır. Bu hususu birçok yönden açıklamak mümkündür.
İki melek gelip kabirdeki ölüye sual soracakmış. Peki ölü bir şey işitir mi? Kur’anı Kerim’deki ayet, ölülerin bir şey işitmeyeceklerini söylüyor.
“Kuşkusuz sen ölülere bir şey işittiremezsin…”
Neml Suresi
Rum Suresi
Biz de biliyoruz ki Kur’anı Kerim’de beyan ediyor ki, ölüler bir şey duymazlar. Öyle ise o sözde karayüzlü melek ne diye gelip de ölüye sorular soracakmış? Günah ve Sevağ defteri kapatılıp mahşere kadar açılmayacak ve yargılama olmayacak bir KABİR nasıl olurda işkence kabirlerine döner. Nasıl olurda Rabbimiz kendi sözlerine ters düşüp yargılamayı Mahşer öncesi kabirde yapar. O halde mahşer olmayacakmı yada mahşerde yargılanan birini neden ve hangi sebeble Allah yargılayacak. Zaten tüm bilgilerimizin elinde olan Rabbimiz bizi neden defalarca yargılasın. Böyle bir saçmalığı Allah’a maletmek ne kadar çirkindir. Allah’ın irade ve hikmetine uyar mı bu?
Dirilme sadece Mahşer de olacaktır!
Ölülerin dirilmesine ait Kur’an-ı Kerim’de çok sayıda ayet vardır. Bu ayetlerin hemen tamamı ölülerin kıyametten sonra diriltileceğini açıklamaktadır. Hiçbir ayet de ölülerin kabire girer girmez dirileceğini açıklamaz
Müşriklerin, kafirlerin ve diğer zalimlerin azaba uğrayacağını Kur’an-ı Kerim yüzlerce ayetinde beyan etmektedir. Ancak bütün bunlar kıyametten ve insanlar hesaba çekildikten sonradır.
Yüce Allah’ın hesaba çekmeden, mahkeme-i kubrada yargılamadan ceza vermesi ilahi adalete aykırı olur. Sual de azap da kıyametten sonradır. Kur’an-ın beyanları söyledir.
Sevgi ve kolaylık dini olan İslam’ı hep korku dini haline getirmişlerdir. Bu, dine de dindara da zarar vermiştir. Dinimiz sevgi, şevkat ve özendirme ile anlatılmalıdır. Yalanla korkutma ve hurafe ile din anlatmak öncelikle din İslama zarar verir.
Kuran tüm peygamberlerin bile hesaba çekileceğini söylerken bazı mezhepsel hadis dinleri : Peygamber ve Peygamber çocuklarının hesaba çekilmeceği gibi büyük yalanlar ve Rabbimize Kuranına iftiradır.
Biz bu Kitap’ta, herhangi bir şeyi ne eksik bıraktık ne fazla yaptık. Onlar, sonunda Rableri önünde hasredilirler.
Enam Süresi
Yemin olsun, biz bu Kuran’da, insanlar için her benzetmeden nice örnekler sıraladık. Ama insanların çoğu inkâr ve nankörlükten başka bir şeyde diretmediler.
İsra Süresi
Gerçek şu: Bu Kuran sana ve toplumuna elbette ki bir hatırlatıcı/bir düşündürücü/bir şeref/bir öğüttür. Bu kitaptan sorumlu tutulacaksınız.
Zühruf Süresi
Onlar diriler değil, ölülerdir. Ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.
Nahl Süresi
Orada, ilk ölümden başka bir ölüm tatmazlar.
Duhan Süresi
Sizi çağıracağı gün, onu hamt ederek çağrısına derhal uyacaksınız. Ve sadece az bir süre kaldığınızı düşüneceksiniz.
İsra Süresi
O, odur ki, geceleyin sizi öldürür. Gün boyunca neler yapıp neler kazandığınızı bilir. Sonra, belirlenmiş süre işletilip tamamlansın diye, gün içinde sizi diriltir. Nihayet O’nadır dönüşünüz. Sonra, yapıp ettiklerinizi size haber verecektir.
Enam Süresi
Kıyamet bir yargılanma günüdür.
Yargılanma olmadan ceza olmaz.
Kabirde de yargılanma söz konusu değildir.
Her şeyin doğrusunu Yaratan Allah bilir !