CENAZE İLE İLGİLİ HÜKÜMLER NELERDİR Cenazenin yıkanması, defni vs. gibi konuların hiçbiri Kuran’da geçmez. Sadece hadis masallarında geçen bazı bilgilere var bu bilgilere göre cenaze işlemleri tamamlanıyor. Kuran-I Kerim de: Cenazenin beyaz kumaşla kefenlenmesi, Kefenlerin kaç metre olacağı Cenazenin yıkanma biçimi ve şekli Cenazeyi kimin yıkayacağı, Cenazemin konulacağı mezarın iç şekli, Cenazenin mezara nasıl konulacağı, Cenazenin konulacağı mezarın derinliği, Cenazenin yeni bir kefenle kefenlenmesi, Cenazeye beyaz kefen kullandırma Bunların hiç birini Hz. peygamberin, İslam Dini adına yaptığı şeyler değil. Çünkü peygamberden önceki Araplar da aynı merasimi uyguluyorlardı. Ölü ile ilgili olarak Hz. peygamberin getirdiği  yenilikler ise, daha önce Araplar tarafından örf ve adet olarak yapılan; fakat sonradan Hz. Muhammed tarafından yasaklanan törelerdir.  Örneğin: Ölüye ağıt yakmak, Saç yolup yakaları yırtmak, Ölü için ağıtçı tutmak, Masraflara girerek mezarları modern şekilde inşa etmek İSLAM'A GÖRE CENAZEN NASIL KEFENLENİR Yüce Kuran’da Cenazenin kefeni ile ilgili bilgi olmadığı gibi, Hz. peygamberden de her hangi bir tavsiye yok.  Ondan dolayıdır ki mezhepsel hadis dinleri hem kefenleme sayısı, hem biçimi, hem de niteliği konusunda aralarında anlasamamıslardır. Halbuki Hz. peygamber kendi giydiği günlük elbiseleri ile kefenlenerek defnedilmiştir.   Dolayısıyla kefende sünnet olan, Hz. peygamber gibi, herkesin kendi günlük olarak giydiği elbiseleri ile kefenlenmesidir. Gerisi gereksiz bir tartışma, delilsiz bir iddia ve fuzuli bir zaman israfıdır. Yani erkek eski bir gömlek ve pantalon ile kefenlenebileceği gibi, kadın da eski bir büluz ve eteğiyle kefenlenebilmelidir. Bizim İslam inancımızı Tibet Rahiplerinin adetlerine benzer canlarımızı kuşlara keserek yem etmese de mezarlara savunmamız cıplak bıraktıgımız kıymetlerimizi toprak’taki canlılarına yem ediyoruz. Rabbimizin tüm canlıların secde etmesini istediği ve tüm nimetleri emrine verdiği kulları İslam dışı defin’i red etmeli cenazelerimize mezarları içinde ve mezarlıkların düzenlenmesi ile en az bir hiristiyan kadar saygılı olmalıyız. Bir müslüman olarak bir düşünün ölmüşsünüz seni iyisinden kefenlemişler ve sizi kazdıkları çukura sağ tarafınıza gömülmüşsünüz. Talkımızı hoca almış kafan tahtaya vurmus -Ya ben ölmüşüm deyip aksama Zebanileri sana aldırdıkları abdest ile beklemeye baslamıssın. Aaa oda ne bir yagmur bir yağmur seni bıraktıkları cukur suyla dolmus havuz haline gelmiş ve sen başlamıssın suyun üzerinde o bembeyaz kefenle yüzmeye. Sonrası yagmur dinip su cukurdan çekilince etrafınız saran mahlukat tarafından ( Yılan, Cığan, Akrep, Fareler vb benzer )  başlanmıssın yenmeye. O sırada sana şair Süleyman Çelebinin şiiri olan Mevlüt okunuyor Ruhuna dualar ediyorlar ama ne haldesin malesef bilmiyorlar. Diğer yandan yine bir hiristiyan ölmüş, bir güzel temizlemiş makyajını eve dostlarına güzel görünsün diye yapıp bir güzel de sevdiği elbiseleri giydirilmiş güzel takıların takılmış tabuta yerlestirmişler. Sırada mezar yerin hazırlanmış 6 kenar betonlu bir geniş mezara vakumlanmış mezara yine üzerine örtülen yine vakumlu mezar kapagını kapatıp vidalarını sıkmıslar. O gece yagmur var ama mezara sızan su yok. Şimdi bir düşünün İslam dışı bir les gibi gömülmekmi yoksa insan gibi değer verilen bir sevgili gibimı defin edilmek isteriz. Siz karar verin