Trump, Ukrayna'ya "demokrasi" mi getirecek?

GÜNDEM (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 22.02.2025 - 22:29, Güncelleme: 22.02.2025 - 22:29
 

Trump, Ukrayna'ya "demokrasi" mi getirecek?

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın en kritik günlerinde Zelenski'yi hedef aldı. Barış anlaşması imzalamamakla ve hatta savaşa girmekle suçlanan Zelenski ise, savaş sürecini ve "olağanüstü hali" sebep göstererek Ukrayna'da Devlet Başkanlığı seçiminin düzenlenemeyeceğini vurguladı. Öte yandan Batılı liderler, Trump'ın Zelenski'ye yönelik "Seçim yapmayan bir diktatör" nitelemesini gündeme taşıdı.

ABD'de Biden yönetiminin ve AB ülkelerinin Ukrayna'ya yönelik silah, mühimmat ve ekonomik destekleri; Trump'n yönetimi devralmasıyla kesildi. Trump, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sona erdirilmesi gerektiğini savunarak Ukrayna'ya yönelik silah sevkiyatının durdurulacağını belirtti. ZELENSKİ'YE "DİKTATÖR" SUÇLAMASI Trump, 19 Şubat'ta yaptığı açıklamada Zelenski'nin "seçim yapmayan bir diktatör" olduğunu savundu. Zelenski'yi adeta tehdit eden Trump, "Seçim yapmayan bir diktatör olan Zelenskiy, elini çabuk tutsa iyi olur yoksa ülkesini kaybedecek." dedi.   ABD UKRAYNA'YA "DEMOKRASİ" Mİ GETİRECEK? Ukrayna'daki savaşı sona erdirecek görüşmeler sürerken, savaşın muhataplarından Zelenski Riyad'daki ABD-Rusya zirvesine davet edilmedi. Trump, ABD'nin Ukrayna'ya savaş boyunca sağladığı maddi, manevi ve askeri desteği bahane ederek 500 milyar dolar değerinde nadir toprak elementi istediğini dile getirdi. Ukrayna'ya "yüz milyarlarca" dolar verdiklerini dile getiren Trump, şu ifadeleri kullandı: "Onlara 500 milyar dolar değerinde nadir toprak elementleri istediğimi söyledim. Onlar da bunu kabul etti. En azından artık aptal gibi hissetmiyoruz. Aksi takdirde aptal durumuna düşeriz. Onlara dedim ki, 'Bir şeyler almak zorundayız. Bu parayı ödemeye devam edemeyiz.' dedim." Trump'ın Ukrayna'ya ve dolayısıyla Zelenski'ye karşı attığı peş peşe adımlar, Kanada ve Grönland'ı ABD topraklarına katma isteğine yönelik söylemlerini de akıllara getirdi. Trump, Kanada'nın ve Grönland'ın ABD "himayesine" katılması gerektiğini savundu. Peş peşe gelen bu sert söylemler, Trump yönetiminin dünyada tepki toplamasına neden oldu. Avrupa ülkeleri Ukrayna'nın ve dolayısıyla Zelenski'nin yanında olduklarını dile getirerek, Trump'ı suçladı. TRUMP, UKRAYNA TOPRAKLARINA GÖZ MU KOYDU? ABD'nin Orta Doğu ülkelerine yönelik "demokrasi getirme" vaadi, yıkılan ve harap olan şehirlerle, bölünmüş ülkelerle ve yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan bir kaos ortamına dönüştü. Şimdilerde dünya, Trump'ın Zelenski'ye yönelik suçlamalarının, ABD askerlerinin Ukrayna topraklarına konuşlanmasıyla ve 500 milyar dolar değerindeki nadir toprak elementlerini ele geçirmesiyle sonuçlanacak bir "demokrasi getirme operasyonuna" mı dönüşeceğini tartışıyor.   "GAZZE'NİN SAHİBİ BEN OLACAĞIM" Trump, soykırımcı İsrail'in 1 yıldan beri saldırılarını aralıksız sürdürdüğü Gazze'yi "devralacağını" ve "yeniden imar edeceğini" söylemiş, Gazzelilerin geri dönüş hakkının bulunmayacağını belirtmişti. Gazze Şeridi'ni koca bir "şantiye" gibi gören Trump, Filistinlilerin Mısır ve Ürdün gibi daha güvenilir ülkelere yerleştirmek istediğini, görece "daha iyi konutlara" sahip olacaklarını savunmuştu. Trump'ın Bulundukları yerden biraz uzakta güvenli yaşam alanları inşa edeceğiz. Bu arada, buranın (Gazze'nin) sahibi ben olacağım. Bunu gelecek için bir emlak geliştirme planı olarak düşünün, güzel bir toprak parçası olacak." söylemi çevre ülkelerde ve dünyada tepkiyle karşılanmış, Gazze'nin Filistinlilere ait olduğu, başkenti Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulması gerektiğinin altı çizilmişti.
ABD Başkanı Donald Trump, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın en kritik günlerinde Zelenski'yi hedef aldı. Barış anlaşması imzalamamakla ve hatta savaşa girmekle suçlanan Zelenski ise, savaş sürecini ve "olağanüstü hali" sebep göstererek Ukrayna'da Devlet Başkanlığı seçiminin düzenlenemeyeceğini vurguladı. Öte yandan Batılı liderler, Trump'ın Zelenski'ye yönelik "Seçim yapmayan bir diktatör" nitelemesini gündeme taşıdı.

ABD'de Biden yönetiminin ve AB ülkelerinin Ukrayna'ya yönelik silah, mühimmat ve ekonomik destekleri; Trump'n yönetimi devralmasıyla kesildi. Trump, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sona erdirilmesi gerektiğini savunarak Ukrayna'ya yönelik silah sevkiyatının durdurulacağını belirtti.

ZELENSKİ'YE "DİKTATÖR" SUÇLAMASI
Trump, 19 Şubat'ta yaptığı açıklamada Zelenski'nin "seçim yapmayan bir diktatör" olduğunu savundu.


Zelenski'yi adeta tehdit eden Trump, "Seçim yapmayan bir diktatör olan Zelenskiy, elini çabuk tutsa iyi olur yoksa ülkesini kaybedecek." dedi.

 

ABD UKRAYNA'YA "DEMOKRASİ" Mİ GETİRECEK?
Ukrayna'daki savaşı sona erdirecek görüşmeler sürerken, savaşın muhataplarından Zelenski Riyad'daki ABD-Rusya zirvesine davet edilmedi.

Trump, ABD'nin Ukrayna'ya savaş boyunca sağladığı maddi, manevi ve askeri desteği bahane ederek 500 milyar dolar değerinde nadir toprak elementi istediğini dile getirdi.

Ukrayna'ya "yüz milyarlarca" dolar verdiklerini dile getiren Trump, şu ifadeleri kullandı:
"Onlara 500 milyar dolar değerinde nadir toprak elementleri istediğimi söyledim. Onlar da bunu kabul etti. En azından artık aptal gibi hissetmiyoruz. Aksi takdirde aptal durumuna düşeriz. Onlara dedim ki, 'Bir şeyler almak zorundayız. Bu parayı ödemeye devam edemeyiz.' dedim."
Trump'ın Ukrayna'ya ve dolayısıyla Zelenski'ye karşı attığı peş peşe adımlar, Kanada ve Grönland'ı ABD topraklarına katma isteğine yönelik söylemlerini de akıllara getirdi.

Trump, Kanada'nın ve Grönland'ın ABD "himayesine" katılması gerektiğini savundu.

Peş peşe gelen bu sert söylemler, Trump yönetiminin dünyada tepki toplamasına neden oldu. Avrupa ülkeleri Ukrayna'nın ve dolayısıyla Zelenski'nin yanında olduklarını dile getirerek, Trump'ı suçladı.


TRUMP, UKRAYNA TOPRAKLARINA GÖZ MU KOYDU?
ABD'nin Orta Doğu ülkelerine yönelik "demokrasi getirme" vaadi, yıkılan ve harap olan şehirlerle, bölünmüş ülkelerle ve yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan bir kaos ortamına dönüştü.

Şimdilerde dünya, Trump'ın Zelenski'ye yönelik suçlamalarının, ABD askerlerinin Ukrayna topraklarına konuşlanmasıyla ve 500 milyar dolar değerindeki nadir toprak elementlerini ele geçirmesiyle sonuçlanacak bir "demokrasi getirme operasyonuna" mı dönüşeceğini tartışıyor.

 

"GAZZE'NİN SAHİBİ BEN OLACAĞIM"

Trump, soykırımcı İsrail'in 1 yıldan beri saldırılarını aralıksız sürdürdüğü Gazze'yi "devralacağını" ve "yeniden imar edeceğini" söylemiş, Gazzelilerin geri dönüş hakkının bulunmayacağını belirtmişti.

Gazze Şeridi'ni koca bir "şantiye" gibi gören Trump, Filistinlilerin Mısır ve Ürdün gibi daha güvenilir ülkelere yerleştirmek istediğini, görece "daha iyi konutlara" sahip olacaklarını savunmuştu.

Trump'ın Bulundukları yerden biraz uzakta güvenli yaşam alanları inşa edeceğiz. Bu arada, buranın (Gazze'nin) sahibi ben olacağım. Bunu gelecek için bir emlak geliştirme planı olarak düşünün, güzel bir toprak parçası olacak." söylemi çevre ülkelerde ve dünyada tepkiyle karşılanmış, Gazze'nin Filistinlilere ait olduğu, başkenti Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulması gerektiğinin altı çizilmişti.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishdailynews.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.