Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan CHP'ye 'İzmir' Tepkisi: İzmir En Perişan Günlerini Yaşıyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan CHP'ye 'İzmir' Tepkisi: İzmir En Perişan Günlerini Yaşıyor
AK Parti İzmir 8. Olağan İl Kongresi'nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İzmir'in hemen tüm mahalleleri, caddeleri, sokakları, denizi perişan vaziyettedir. Tek işi vatandaşa hizmet etmek ve şehri yaşanılır kılmak olanlar maalesef vatandaşa hizmetten başka her işi yapıyor. Yağmur çiselese İzmir'in su basıyor, umurlarında değil. Rüzgâr kımıldasa, İzmir yaşanmaz hale geliyor. Havaya bakıp ıslık çalıyorlar. Altyapı deseniz zaten hiç mevcut değil ki üzerinde konuşasınız. Hülasaten bir zamanlar medeniyet sembolü İzmir, tarihinin en karanlık, en bakımsız, en perişan devrini yaşıyor." dedi.
AK Parti İzmir 8. Olağan İl Kongresi'nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İzmir'in hemen tüm mahalleleri, caddeleri, sokakları, denizi perişan vaziyettedir. Tek işi vatandaşa hizmet etmek ve şehri yaşanılır kılmak olanlar maalesef vatandaşa hizmetten başka her işi yapıyor. Yağmur çiselese İzmir'in su basıyor, umurlarında değil. Rüzgâr kımıldasa, İzmir yaşanmaz hale geliyor. Havaya bakıp ıslık çalıyorlar. Altyapı deseniz zaten hiç mevcut değil ki üzerinde konuşasınız. Hülasaten bir zamanlar medeniyet sembolü İzmir, tarihinin en karanlık, en bakımsız, en perişan devrini yaşıyor." dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bir zamanlar medeniyet sembolü İzmir, tarihinin en karanlık, en bakımsız, en perişan devrini yaşıyor." dedi.
Erdoğan, Halkapınar Spor Salonu'nda düzenlenen partisinin İzmir 8. Olağan İl Kongresi'nde konuştu.
Konuşmasına "Gözlerin daim enginde. Bir büyü var her renginde. Kadir bilenler nezdinde kadrin bilinir demişler." ifadeleriyle başlayan Erdoğan, İzmir'in dört bir yanına, dünyanın her yerindeki İzmirlilere selamlarını gönderdi.
Erdoğan, Ardahan ve Yozgat'ın canlı bağlantıyla kendilerini takip ettiğini belirterek, kongrelerin İzmir, Ardahan ve Yozgat ile ülkeye ve millete hayırlı, uğurlu olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk fetih günlerinden İstiklal Harbi'ne, İzmir'in kurtuluşundan terörle mücadeleye kadar İzmir'in verdiği tüm şehitleri rahmetle yad etti.
Eski İzmir türkülerinin çoğunun kahramanlık üzerine, efelerin cesareti, askerlerin fedakarlığı üzerine yazıldığını anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"'Asker ettiler beni kıdemli çavuş. Gurbet çöllerinde oldum bir baykuş. Anadan, babadan, yardan bir haber yokmuş. Uçun kuşlar, uçun İzmir'e doğru.' Anadan, babadan, yardan geçerek vatan hizmetine koşan İzmirlilerin hasretlerini kuşlara fısıldadığı bu türkülerin her birinin gerisinde ayrı bir kahramanlık hikayesi vardır. İşte bunun için Birinci Dünya Savaşı'nda İzmir işgal edildiğinde tüm Türkiye yasa bürünmüştür. Bu işgal üzerine İstanbul'da Sultanahmet mitinginde Halide Edip Adıvar'ın ettirdiği yemindeki ahdimiz, bugün de kalbimizde aynı heyecanla yaşıyoruz. Ne diyordu bu ahitte?
'Türkiye istiklale kavuşana kadar korkmayacağız. Hiçbir meşakkatten kaçmayacağız. Bayrağımıza, ecdadımızın emanetine ihanet etmeyeceğiz.' Görüldüğü gibi milletimiz İzmir'in istiklalini Türkiye'nin istiklali ile müsavi tutmuştur. Türk tarihinde daima yek vücut olmanın istiklale ve ecdadın mirasına sahip çıkmanın timsali olduğu için o kara günlerde milletimiz İzmir'e böylesine sıkı sıkıya sahip çıkmıştır. Biz de İzmir'e Çakabey nasıl sahip çıktıysa Gazi nasıl sahip çıktıysa Menderes nasıl sahip çıktıysa öyle samimiyetle sahip çıktık."
- "RÜZGAR KIMILDASA İZMİR YAŞANMAZ HALE GELİYOR, HAVAYA BAKIP ISLIK ÇALIYORLAR"
İzmir'e sahip çıkmanın bu şehre aşkla hizmet etmekle olacağını ifade eden Erdoğan, bugün yerel yönetimlerin ve şehrin temsilcilerinin çoğunun İzmir'e sahip çıkma azminde ve cehdinde olmadığını üzülerek gördüklerini söyledi.
Mehmet Akif'in bir zamanlar İstanbul için "Bizim mahallede İstanbul'un kenarı demek, sokaklarından geçilmez ki yüzme bilmeyerek" sözlerini hatırlatan Erdoğan, Akif'in 110 yıl önce İstanbul için yaptığı tespitin örneklerini 2025'in İzmir'inde hemen her alanda görmenin mümkün olduğunu kaydetti.
Erdoğan, "İzmir'in hemen tüm mahalleleri, caddeleri, sokakları, denizi perişan vaziyettedir. Tek işi vatandaşa hizmet etmek ve şehri yaşanılır kılmak olanlar maalesef vatandaşa hizmetten başka her işi yapıyor. Yağmur çiselese İzmir'i su basıyor. Umurlarında değil. Rüzgar kımıldasa İzmir yaşanmaz hale geliyor, havaya bakıp ıslık çalıyorlar. Altyapı deseniz zaten hiç mevcut değil ki üzerinde konuşasınız. Hülasaten, bir zamanlar medeniyet sembolü İzmir, tarihinin en karanlık, en bakımsız, en perişan devrini yaşıyor." diye konuştu.
Sadece şu son 10 yılda yaşananların bile şehrin CHP'li yerel yöneticiler ve siyasetçiler tarafından nasıl bir garabet sarmalığına sokulduğunu göstermeye yeterli olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Haklarını isteyen işçileri dinlemek yerine sokağa atarlar. İzmir Körfezi'nin kötü kokudan yanına yaklaşılmadığı halde kıllarını kıpırdatmazlar. Körfezin temizlenmesinin asli sorumlusu millete olan saygısından dolayı bu meseleye çözüm arayan bakanlığın toplantısına katılma lütfunda dahi bulunmazlar. Ülkenin en pahalı suyunu İzmirlilere içirirler. İlçelerine hizmet etmeleri için seçilen başkanlar, İstanbul'da siyasi ikbal peşinde koşarlar.
Kötü yönetimden dolayı işçi maaşlarını ödeyemedikleri için temel hizmetler bile aksar. Kentsel dönüşüm projelerindeki dolandırıcılıkların arkasında kendi partililerinin silüeti belirir. Eski ve yeni başkanların şehre zerre kadar faydası olmayan kişisel kavgaları ayyuka çıkar. Hakaret suçundan yargılanan edepsizleri önce protokole alıp baş köşeye oturturlar sonra özür dilerler."
Burada konuşan Erdoğan, karşılarında neresinden tutulursa tutulsun elde kalan bir İzmir fotoğrafı olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"CHP Genel Başkanı bile bu durumun farkına varmış olmalı ki, İzmir'in temsilindeki sorunları ikrar etmek mecburiyetinde kaldı. Kendi görevlerini yapmaktan aciz yönetimlerin başarısızlıklarını Atatürkçülük maskesiyle, ilericilik örtüsüyle, çağdaşlık perdesiyle gizlemeye çalışması da ayrı bir hastalık. İzmir her alanda sürekli geriliyor, ama bunlar ilericilik kisvesi altında yağma düzenlerini devam ettirmek için canhıraş şekilde uğraşıyorlar. Bu kötü gidişat, İzmir'in kaderi değildir. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu tabloyu değiştirmek boynumuzun borcudur. Tabii bunun için önce İzmir'deki vatandaşlarımızı siyasi tercihlerini, ideolojik saiklerle değil eser ve hizmet merkezli olarak yapmaya ikna etmemiz gerekiyor."
Erdoğan, yıllar sonra bizzat işin sahiplerinin, "Atatürkçülüğü ve Kemalizm'i Menderes'e karşı mücadele edebilmek için biz icat ettik" dediği bir fanatizmin, Menderes'in tüm kalbini adadığı şehir olan İzmir'i esir alamayacağını ifade etti.
- "GAZİ MUSTAFA KEMAL'İN MİRASINI YAĞMALAMAKTAN BIKMADILAR"
Cumhuriyet'in banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Benim en büyük eserim, Cumhuriyet'tir" derken muhalefetin, Cumhuriyet'in gelişmesine, kalkınmasına zerre kadar katkıları olmadığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Kendilerine affınıza sığınarak söylüyorum, 'Mustafa Kemal'in itleri' diyenlerle birlikte belediyelerde soygun düzeni kurmayı 'Kent Uzlaşısı' adı altında meşrulaştırma çabasına girdiler. Kimi zaman seçim kazanmak, kimi zaman ceplerini doldurmak için yıllardır Gazi Mustafa Kemal'in mirasını yağmalamaktan bıkmadılar. Bir de utanmadan, arlanmadan, hayal etmeden çıkıp bizim terörsüz Türkiye çabamızla kendi suç ortaklıklarını bir tutmaya kalkıyorlar. Muhalefeti alternatif vizyon ve program üretme sorumluluğu olmaktan çıkartıp Türkiye ve Türk milletinin düşmanı kim varsa onların değirmenine su taşıma aracı haline bunlar getirdi."
Erdoğan, CHP'nin eski genel başkanının İzmir milletvekili olduğunu, yeni genel başkanının ise "kendini İzmirli olarak gördüğünü" hatırlatarak, "Tüm İzmirlilere soruyorum, topunun birden İzmir'e tırnak ucu kadar bir faydası ve hizmeti dokundu mu? Var mı 'Bu genel başkanlar şehrimize şunları, şunları kazandırdı' diye 3-5 başlık sayabilecek birisi? Yok." şeklinde konuştu.
CHP yönetiminin İzmir'e hiçbir şey yapmadığını bildiren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Belki geride hiçbir eser hiçbir hizmet bırakmadılar. Ama her İzmir'e gelişlerinde yediler, içtiler, dağıldılar. Gazi'nin emaneti olan Cumhuriyet'e en büyük zararı, sorsanız Atatürkçülüğü ve Kemalizm'i kimseye bırakmayan işte bu mirasyedi tayfa vermektedir. CHP'yi ve ona oy verenleri bu proje ürünü istismar siyasetinden kurtarmak, İzmir'in kurtuluşunu ülkenin istiklaliyle bir tutan ecdada da, Gazi'nin hatırasına da, demokrasimize de yapılacak en büyük hizmet olacaktır."
İzmir HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.