Avrupa Ülkelerinde yağmalar başladı.

GÜNDEM 25.01.2021 - 13:06, Güncelleme: 14.02.2024 - 06:37 2059+ kez okundu.
 

Avrupa Ülkelerinde yağmalar başladı.

Koronavirüs salgınına karşı ilan edilen sokağa çıkma yasakları birçok ülkeyi temellerinden sarstı, polisle kıyasıya çatışan göstericiler dükkanları yağmalayıp şehirleri savaş alanına çevirdi. Avrupa ülkeleri Hollanda, İspanya ve Danimarka'nın yanı sıra Brezilya ve İsrail'de de benzer görüntüler vardı.

Saatler içinde testi pozitif çıkanların 100 milyonu bulması beklenen koronavirüs salgınında, birçok ülke sokağa çıkma yasakları ve kısıtlamalara geri döndü. Bir yılı aşkın bir sürede 1 milyon 129 bin can alan Covid-19, özellikle Kuzey Yarımküre ülkelerinde kış mevsiminin gelmesiyle kabusa dönüştü. Birçok ülke peş peşe sokağa çıkmayı yasakladı ancak bu karar protesto dalgasını tetikledi. Hollanda'da hükümet tarafından 20:30 olarak belirlenen ancak Temsilciler Meclisi kararıyla saat 21:00'e çekilen sokağa çıkma yasağı, Cumartesi akşamından itibaren uygulanmaya başlandı. İngiltere'de ortaya çıkan yeni koronavirüs varyantının hızla yayılmasını önlemek amacıyla 9 Şubat'a kadar uygulanacak olan yasak kararı, Hollanda'yı temellerinden sarstı. Protesto gösterilerinin en serti, ülkenin kuzeyindeki, muhafazakarlığıyla bilinen Urk kentinde yaşandı. Sosyal medya aracılığıyla yapılan çağrı üzerine, yasağın başladığı saat 21:00'de 100'den fazla aracın oluşturduğu konvoy, klakson çalarak sokaklara çıktı. Belediyeye ait Covid-19 test merkezini ateşe veren protestocular, liman bölgesinde toplandı. Polis araçlarına zarar veren topluluk, polis memurlarına da taş ve havai fişekler attı. Protestoların kontrolden çıkması üzerine, belediye başkanı, polis ve savcılığın ortak kararıyla 'acil durum' ilan edilerek bölgeye çevik kuvvet ekipleri konuşlandırıldı. Hollanda'da acil durum emri, sadece büyük bir isyan, afet veya kaza gibi ciddi durumlarda veriliyor. Urk Belediye Başkanı Cees van den Bos, "Yaşananlardan utanıyorum. Bu akşam, çok üzücü geçiyor. Belediye başkanı olarak tek çözümüm, savcı ve polisle birlikte acil durum ilan etmek ve çevik kuvveti çağırmak" dedi. Belediye, polis ve savcılık tarafından yapılan ortak açıklamada, test merkezinin kundaklanmasının, 'sağlık çalışanlarına atılmış bir tokat' olduğu belirtildi. Kundaklama olayına karışan 2 kişinin gözaltına alındığı açıklandı. Gece yarısında doğru çevik kuvvetin müdahalesiyle liman bölgesindeki protestocular dağıtıldı. Çok sayıda göstericinin gözaltına alındığı belirtildi. Hollanda'nın güneyindeki Stein kasabasında da, yaklaşık 100 kişi, sokağa çıkma yasağını protesto etmek için bir araya geldi. Kasaba meydanından saat 21:00'den sonra alkol alıp, müzik yapmak isteyen topluluk, polisle çatıştı. Polis, 14 kişinin gözaltına alındığını bildirdi. Koronavirüs önlemlerine yönelik protesto gösterileri Pazar günü de devam etti. Genellikle aşırı sağcılar tarafından desteklenen başkent Amsterdam ve Eindhoven kentindeki gösterilerde olay çıktı. Eindhoven'de düzenlenen izinsiz protestoda polisle çatışan göstericilere tazyikli su ve göz yaşartıcı gazla müdahale edildi. Polise taşla karşılık veren protestocular, merkez istasyonu civarındaki bisiklet ve araçları ateşe verdi. Camları kırılan civardaki mağaza ve dükkanlar da, protestocular tarafından yağmalandı. Tren ve otobüs trafiği, olaylar nedeniyle durmak zorunda kaldı. Amsterdam polisi de, Museumplein'deki izinsiz gösteriye müdahale etti. Polis köpekleri ve tazyikli su kullanılan yaklaşık 250 kişilik grup ile polis arasında çatışmalar yaşandı. Amsterdam Belediyesi, protesto gösterilerine karşı 'acil durum' ilan etti. Cumartesi gecesi Covid-19 test merkezinin ateşe verildiği Urk kentine ise, sokağa çıkma yasağının uygulanması için çok sayıda polis ekibi gönderildi. Hollanda genelinde sokağa çıkma yasağını ihlal eden 3 bin 600 kişi, 95'er euro para cezasına çarptırıldı. Para cezasına rağmen sokakta kalmakta direnen ya da güvenlik güçlerine yönelik şiddet uygulayan 25 kişi de gözaltına alındı. İSPANYA  Bir başka Avrupa ülkesi İspanya'da da hafta sonu insanlar başkent Madrid'de koronavirüs kısıtlamalarına karşı sokağa çıktı. Madrid merkezinde toplanan göstericiler, koronavirüsün olmadığını ileri sürdü. İspanya'yı asıl sarsan olay ise, koronavirüs aşısını sıraları gelmeden olan birçok üst düzey görevlinin manşetleri süslemesi oldu. Skandalın patlamasıyla Genel Kurmay Başkanı General Miguel Angel Villaroya istifa etti. DANİMARKA  İskandinav ülkesi Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da ise 'Siyah Giyen Adamlar - MIB' adlı grup Cumartesi gecesi koronavirüs kısıtlamalarına karşı sokaklardaydı. Şehir merkezinde yürüyen protestocular 'Siyah giyenler direniyor' yazan büyük bir pankart taşıdı, meşaleler yakıp sloganlar attı. Bununla da yetinmeyen MIB grubu, Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen'in 'O indirilmeli' yazan posterini ateşe verip yaktı. BREZİLYA  Can kaybında dünya sıralamasında ikinci sırada olan Brezilya'da ise, koronavirüsün varlığını güçlükle kabul eden Devlet Başkanı Jair Bolsonaro'nun görevden alınması için gösteriler vardı. 'Tropik Trump' lakaplı Bolsonaro'nun gitmesini isteyenler, başkent Brasilia'daki gösteride ellerini 200 bini aşkın ölümü simgelemesi için kırmızıya boyadı. 'Azledilsin, hemen' pankartları taşıyan protestocular, salgın için 'Küçük bir grip' diyen ve koronavirüs kısıtlamalarına karşı fanatik taraftarlarıyla miting düzenleyen Bolsonaro'ya öfkeli. İSRAİL  İsrail'de koronavirüs kısıtlamalarına uymayı reddeden ve okulların yeniden açılmasını talep eden Ultra-Ortodoks Yahudiler, Aşdod kentinde polisle kıyasıya çatıştı. Haaretz, karantinaya rağmen açılan bir Yahudi din eğitim merkezininin kapatılması sırasında Ultra-Ortodoks Yahudilerle polisin karşı karşıya geldiğini aktarıyor. Çıkan arbedede çok sayıda Haredi de deneline Ultra-Ortodoks Yahudi gözaltına alınırken, 13 polis ise yaralandı. Çatışma sırasında bazı göstericilerin polise karşı öksürdüğü, bazılarının da 'Naziler' diye bağırdığı görüldü. Kudüs'te ise Ultra-Ortodoks Yahudilerle polis arasındaki çatışmalar sırasında göstericiler hafif raylı metroya ve çevreden geçen araçlara saldırdı. FRANSA  Avrupa ülkesi Fransa'da ise, geçen hafta sonu ülke genelinde sokağa çıkma yasağı ilan edilmesine rağmen vaka sayıları artmaya devam ediyor. Hükümetin sağlık danışmanı, ülkenin üçüncü defa kapanmaya gidebileceğini söyledi. Bilim Konseyi Başkanı Prof. Jean-François Delfraissy, 'acil durumdan' geçildiğini ve bu haftanın kritik önemde olduğunu ifade etti. Prof. Delfraissy, koronavirüsün yeni türünün hızlı yayılmasıyla ilgili artan kaygılar nedeniyle hükümetin bir an önce harekete geçmesi çağrısında bulundu. İlk olarak İngiltere'de tespit edilen yeni tür virüs, Fransa'nın bazı bölgelerindeki vaka sayılarının yüzde 7-9'unu oluşturduğunu belirten Prof. Delfraissy virüsün, yayılmasının önüne geçmenin zor olacağı uyarısı yaptı. Bilim Konseyi Başkanı, Fransa'nın diğer Avrupa ülkelerine kıyasla daha iyi durumda olduğunu söyledi ama yeni tür virüslerin 'ikinci salgın gibi olduğunu' kaydetti. BFM televisyon kanalına konuşan Prof. Delfraissy, "Kısıtlamaları sıkılaştırmazsak Mart ortasında kendimizi çok zor bir durumun içinde bulacağız" dedi. Fransız hükümetinin yeni önlemlere ihtiyaç duyulup duyulmadığını Çarşamba günü ele alması bekleniyor. Yetkililer ülke genelinde uygulanacak üçüncü bir sokağa çıkma yasağından kaçınmaya çalışıyordu. Onun yerine yasaklar geceleri uygulandı ve okullar açık kaldı. Ama Fransa'da vaka sayıları giderek artıyor. Yedi günlük ortalama vaka sayısı, akşam saat 6'dan sonra sokağa çıkma yasağı ilan edilmesine rağmen ortalama 20 bin olarak kaydedildi. Fransa Başbakanı Jean Castex daha önceki açıklamalarında, durumun kötüleşmesi durumunda kısıtlamaların 'gecikmeden' uygulanacağını söylemişti. Ülkede Covid-19 nedeniyle toplam can kaybı da Pazar günü itibariyle 73.000 oldu. Fransa'ya girişler de kısıtlandı. Yeni kurallar uyarınca, Avrupa Birliği ülkelerinden ülkeye havadan ve denizden girenler seyahatlerinden 72 saat önce yapılacak Covid-19 testinin negatif çıktığını gösteren belge ibraz etmek zorunda. Avrupa Birliği üyesi ülkelerden, işçiler dahil, karadan giriş yapacaklar ise, test zorunluluğundan muaf. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, geçen haftaki açıklamasında AB içinde zorunlu haller dışında seyahat yapılmaması tavsiyesinde bulunmuştu. AB sınırları ise kapatılmadı.
Koronavirüs salgınına karşı ilan edilen sokağa çıkma yasakları birçok ülkeyi temellerinden sarstı, polisle kıyasıya çatışan göstericiler dükkanları yağmalayıp şehirleri savaş alanına çevirdi. Avrupa ülkeleri Hollanda, İspanya ve Danimarka'nın yanı sıra Brezilya ve İsrail'de de benzer görüntüler vardı.

Saatler içinde testi pozitif çıkanların 100 milyonu bulması beklenen koronavirüs salgınında, birçok ülke sokağa çıkma yasakları ve kısıtlamalara geri döndü.

Bir yılı aşkın bir sürede 1 milyon 129 bin can alan Covid-19, özellikle Kuzey Yarımküre ülkelerinde kış mevsiminin gelmesiyle kabusa dönüştü. Birçok ülke peş peşe sokağa çıkmayı yasakladı ancak bu karar protesto dalgasını tetikledi.

Hollanda'da hükümet tarafından 20:30 olarak belirlenen ancak Temsilciler Meclisi kararıyla saat 21:00'e çekilen sokağa çıkma yasağı, Cumartesi akşamından itibaren uygulanmaya başlandı. İngiltere'de ortaya çıkan yeni koronavirüs varyantının hızla yayılmasını önlemek amacıyla 9 Şubat'a kadar uygulanacak olan yasak kararı, Hollanda'yı temellerinden sarstı.

Protesto gösterilerinin en serti, ülkenin kuzeyindeki, muhafazakarlığıyla bilinen Urk kentinde yaşandı. Sosyal medya aracılığıyla yapılan çağrı üzerine, yasağın başladığı saat 21:00'de 100'den fazla aracın oluşturduğu konvoy, klakson çalarak sokaklara çıktı. Belediyeye ait Covid-19 test merkezini ateşe veren protestocular, liman bölgesinde toplandı. Polis araçlarına zarar veren topluluk, polis memurlarına da taş ve havai fişekler attı.

Protestoların kontrolden çıkması üzerine, belediye başkanı, polis ve savcılığın ortak kararıyla 'acil durum' ilan edilerek bölgeye çevik kuvvet ekipleri konuşlandırıldı. Hollanda'da acil durum emri, sadece büyük bir isyan, afet veya kaza gibi ciddi durumlarda veriliyor.

Urk Belediye Başkanı Cees van den Bos, "Yaşananlardan utanıyorum. Bu akşam, çok üzücü geçiyor. Belediye başkanı olarak tek çözümüm, savcı ve polisle birlikte acil durum ilan etmek ve çevik kuvveti çağırmak" dedi.

Belediye, polis ve savcılık tarafından yapılan ortak açıklamada, test merkezinin kundaklanmasının, 'sağlık çalışanlarına atılmış bir tokat' olduğu belirtildi. Kundaklama olayına karışan 2 kişinin gözaltına alındığı açıklandı. Gece yarısında doğru çevik kuvvetin müdahalesiyle liman bölgesindeki protestocular dağıtıldı. Çok sayıda göstericinin gözaltına alındığı belirtildi.

Hollanda'nın güneyindeki Stein kasabasında da, yaklaşık 100 kişi, sokağa çıkma yasağını protesto etmek için bir araya geldi. Kasaba meydanından saat 21:00'den sonra alkol alıp, müzik yapmak isteyen topluluk, polisle çatıştı. Polis, 14 kişinin gözaltına alındığını bildirdi.

Koronavirüs önlemlerine yönelik protesto gösterileri Pazar günü de devam etti. Genellikle aşırı sağcılar tarafından desteklenen başkent Amsterdam ve Eindhoven kentindeki gösterilerde olay çıktı. Eindhoven'de düzenlenen izinsiz protestoda polisle çatışan göstericilere tazyikli su ve göz yaşartıcı gazla müdahale edildi.

Polise taşla karşılık veren protestocular, merkez istasyonu civarındaki bisiklet ve araçları ateşe verdi. Camları kırılan civardaki mağaza ve dükkanlar da, protestocular tarafından yağmalandı. Tren ve otobüs trafiği, olaylar nedeniyle durmak zorunda kaldı.

Amsterdam polisi de, Museumplein'deki izinsiz gösteriye müdahale etti. Polis köpekleri ve tazyikli su kullanılan yaklaşık 250 kişilik grup ile polis arasında çatışmalar yaşandı. Amsterdam Belediyesi, protesto gösterilerine karşı 'acil durum' ilan etti.

Cumartesi gecesi Covid-19 test merkezinin ateşe verildiği Urk kentine ise, sokağa çıkma yasağının uygulanması için çok sayıda polis ekibi gönderildi.

Hollanda genelinde sokağa çıkma yasağını ihlal eden 3 bin 600 kişi, 95'er euro para cezasına çarptırıldı. Para cezasına rağmen sokakta kalmakta direnen ya da güvenlik güçlerine yönelik şiddet uygulayan 25 kişi de gözaltına alındı.

İSPANYA 
Bir başka Avrupa ülkesi İspanya'da da hafta sonu insanlar başkent Madrid'de koronavirüs kısıtlamalarına karşı sokağa çıktı. Madrid merkezinde toplanan göstericiler, koronavirüsün olmadığını ileri sürdü.

İspanya'yı asıl sarsan olay ise, koronavirüs aşısını sıraları gelmeden olan birçok üst düzey görevlinin manşetleri süslemesi oldu. Skandalın patlamasıyla Genel Kurmay Başkanı General Miguel Angel Villaroya istifa etti.

DANİMARKA 
İskandinav ülkesi Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da ise 'Siyah Giyen Adamlar - MIB' adlı grup Cumartesi gecesi koronavirüs kısıtlamalarına karşı sokaklardaydı.

Şehir merkezinde yürüyen protestocular 'Siyah giyenler direniyor' yazan büyük bir pankart taşıdı, meşaleler yakıp sloganlar attı.

Bununla da yetinmeyen MIB grubu, Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen'in 'O indirilmeli' yazan posterini ateşe verip yaktı.

BREZİLYA 
Can kaybında dünya sıralamasında ikinci sırada olan Brezilya'da ise, koronavirüsün varlığını güçlükle kabul eden Devlet Başkanı Jair Bolsonaro'nun görevden alınması için gösteriler vardı.

'Tropik Trump' lakaplı Bolsonaro'nun gitmesini isteyenler, başkent Brasilia'daki gösteride ellerini 200 bini aşkın ölümü simgelemesi için kırmızıya boyadı.

'Azledilsin, hemen' pankartları taşıyan protestocular, salgın için 'Küçük bir grip' diyen ve koronavirüs kısıtlamalarına karşı fanatik taraftarlarıyla miting düzenleyen Bolsonaro'ya öfkeli.

İSRAİL 
İsrail'de koronavirüs kısıtlamalarına uymayı reddeden ve okulların yeniden açılmasını talep eden Ultra-Ortodoks Yahudiler, Aşdod kentinde polisle kıyasıya çatıştı.

Haaretz, karantinaya rağmen açılan bir Yahudi din eğitim merkezininin kapatılması sırasında Ultra-Ortodoks Yahudilerle polisin karşı karşıya geldiğini aktarıyor.

Çıkan arbedede çok sayıda Haredi de deneline Ultra-Ortodoks Yahudi gözaltına alınırken, 13 polis ise yaralandı. Çatışma sırasında bazı göstericilerin polise karşı öksürdüğü, bazılarının da 'Naziler' diye bağırdığı görüldü. Kudüs'te ise Ultra-Ortodoks Yahudilerle polis arasındaki çatışmalar sırasında göstericiler hafif raylı metroya ve çevreden geçen araçlara saldırdı.

FRANSA 
Avrupa ülkesi Fransa'da ise, geçen hafta sonu ülke genelinde sokağa çıkma yasağı ilan edilmesine rağmen vaka sayıları artmaya devam ediyor. Hükümetin sağlık danışmanı, ülkenin üçüncü defa kapanmaya gidebileceğini söyledi. Bilim Konseyi Başkanı Prof. Jean-François Delfraissy, 'acil durumdan' geçildiğini ve bu haftanın kritik önemde olduğunu ifade etti.

Prof. Delfraissy, koronavirüsün yeni türünün hızlı yayılmasıyla ilgili artan kaygılar nedeniyle hükümetin bir an önce harekete geçmesi çağrısında bulundu. İlk olarak İngiltere'de tespit edilen yeni tür virüs, Fransa'nın bazı bölgelerindeki vaka sayılarının yüzde 7-9'unu oluşturduğunu belirten Prof. Delfraissy virüsün, yayılmasının önüne geçmenin zor olacağı uyarısı yaptı. Bilim Konseyi Başkanı, Fransa'nın diğer Avrupa ülkelerine kıyasla daha iyi durumda olduğunu söyledi ama yeni tür virüslerin 'ikinci salgın gibi olduğunu' kaydetti.


BFM televisyon kanalına konuşan Prof. Delfraissy, "Kısıtlamaları sıkılaştırmazsak Mart ortasında kendimizi çok zor bir durumun içinde bulacağız" dedi. Fransız hükümetinin yeni önlemlere ihtiyaç duyulup duyulmadığını Çarşamba günü ele alması bekleniyor.

Yetkililer ülke genelinde uygulanacak üçüncü bir sokağa çıkma yasağından kaçınmaya çalışıyordu. Onun yerine yasaklar geceleri uygulandı ve okullar açık kaldı. Ama Fransa'da vaka sayıları giderek artıyor. Yedi günlük ortalama vaka sayısı, akşam saat 6'dan sonra sokağa çıkma yasağı ilan edilmesine rağmen ortalama 20 bin olarak kaydedildi.

Fransa Başbakanı Jean Castex daha önceki açıklamalarında, durumun kötüleşmesi durumunda kısıtlamaların 'gecikmeden' uygulanacağını söylemişti. Ülkede Covid-19 nedeniyle toplam can kaybı da Pazar günü itibariyle 73.000 oldu.

Fransa'ya girişler de kısıtlandı. Yeni kurallar uyarınca, Avrupa Birliği ülkelerinden ülkeye havadan ve denizden girenler seyahatlerinden 72 saat önce yapılacak Covid-19 testinin negatif çıktığını gösteren belge ibraz etmek zorunda. Avrupa Birliği üyesi ülkelerden, işçiler dahil, karadan giriş yapacaklar ise, test zorunluluğundan muaf. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, geçen haftaki açıklamasında AB içinde zorunlu haller dışında seyahat yapılmaması tavsiyesinde bulunmuştu. AB sınırları ise kapatılmadı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishdailynews.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.