Türkiye’nin 97 yıllık kamburu: CHP

09.09.2020 - 10:57, Güncelleme: 14.02.2024 - 06:37 1348+ kez okundu.
 

Türkiye’nin 97 yıllık kamburu: CHP

97 yıldır milletten kopuk, milli-manevi değerlerden uzak bir politika izleyen CHP, alimleri ve halk yanlısı siyasetçileri idam sehpalarında sallandırması, ezanı Türkçe okutup camileri ahıra çevirmesi, heykel dikmekten başka bir proje üretmemesi, cuntacılara destek verip terör yandaşlarına kalkan olması ile hatırlanıyor.

Kuruluşundan bu yana 97 yılı geride bırakan CHP; darbelerin, yolsuzlukların, kuyrukların, millet ve mukaddesat düşmanlığının sembolü olmuş durumda. Tarihten bu yana ‘halka rağmen halk için’ politikası uygulayan CHP, iktidarı döneminde idam sehpalarında alimleri sallandırdı, ezanı yasakladı, camileri müzeye ve ahıra çevirdi, Varlık Vergisi gibi kalemlerle milletin belini büktü.   Kuruluşundan bu yana 97 yılı geride bırakan CHP; darbelerin, yolsuzlukların, kuyrukların, millet ve mukaddesat düşmanlığının sembolü olmuş durumda. Tarihten bu yana ‘halka rağmen halk için’ politikası uygulayan CHP, iktidarı döneminde idam sehpalarında alimleri sallandırdı, ezanı yasakladı, camileri müzeye ve ahıra çevirdi, Varlık Vergisi gibi kalemlerle milletin belini büktü. 27 Mayıs’ta darbecilerle kol kola giren, 28 Şubat’ın siyasi uzantısı olan, 15 Temmuz darbesini ise ‘tiyatro’ söylemiyle perdeleyen CHP’nin 97 yıllık karanlık tarihini Akit okurları için derledik...   Tek parti diktası CHP, tek parti diktası ile 1923’ten 1946’ya kadar Türkiye’yi tek partiyle yönetti. Kazım Karabekir Paşa tarafından kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Partisi 1925’te, Ali Fethi Okyar’ın kurduğu Serbest Cumhuriyet Partisi 1930’da kapatıldı. CHP ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı olan Mustafa Kemal’in hiç seçim yapmadan ölene kadar bu makamda kalması, ‘cumhuriyet’ sistemine aykırılık nedeniyle vicdanları yaraladı.   1946’daki milletvekili genel seçimlerinde oylar açık ama sayım gizli yapılarak asrın şaibesine imza atılarak seçim kazanıldı. Yine 1946’daki seçimlerde millet, CHP bayrağı sarılı sandıklarda oyunu kullandı.   Vali de kaymakam da CHP’den CHP diktatörlüğünde mülki idare bile siyasallaştı. 1923-1949 yılları arasındaki CHP iktidarının hemen hemen tamamında CHP il başkanları o şehrin valiliğini yürüttü. CHP ilçe başkanları da kaymakamlık yaptı.   1925’te Hamidiye Kruvazörü ile Rize şehri denizden, 1937-38’de Tunç Eli Harekatıyla Dersim havadan bombalandı. 1930’da Zilan Katliamı, 1943’te Van Özalp’te 33 Kurşun Katliamı, 1944’te Boraltan Köprüsü Katliamı CHP’nin alnındaki kara lekelerden.   Şapka zulmü Birinci Dünya Savaşı’nı kaybeden Almanya’nın sanayi hamlesi yaparak VW, Mercedes, BMW gibi dev markaları ekonomisine kazandırma gayretinde olduğu tarihlerde CHP Türkiyesi kılık kıyafetle uğraştı. 1925’te çıkarılan Şapka Kanunu ile fes, sarık gibi serpuşlar yasaklanırken Avrupa’dan getirilen şapkalar milletin başına zorla geçirildi. Şapkayı “Hristiyan’a benzeme alameti” olarak tanımlayan toplum, şapkaya itirazın bedelini canıyla ödedi. Erzurum, Kahramanmaraş, Konya gibi vilayetlerde idam sehpaları kuruldu, şapka kanununa itiraz edenler ipe gönderildi. Dadaşlar Diyarı Erzurum’da Şalcı Bacı isimli kadın bile ‘şapka kanununa muhalefet’ nedeniyle asıldı. İskilipli Atıf Hoca şapka nedeniyle, Erbilli Esad Efendi Menemen provokasyonu bahanesiyle idam edildi.   Millet inim inim inledi CHP iktidarında yaşanan yolsuzluk ve vurdumduymazlıklar nedeniyle büyük ekonomik buhranlar yaşandı. Ekmek, gaz ve şeker karneyle satıldı. Evinde fazla ekmek bulundurulan vatandaşlar Örfi İdare Mahkemesi’nde yargılandı.   1941’de enflasyon %165, kişi başına düşen milli gelir 1600 dolardı. 1942’de tarihte bir ilk olan ‘Varlık Vergisi’ çıkarıldı. 1943’te Toprak Mahsulleri Vergisi, Yol Vergisi gibi kalemlerle halkın beli büküldü.   Her darbede CHP parmağı CHP, Demokrat Parti iktidarına yönelik 27 Mayıs 1960 darbesinde önemli rol oynadı. İsmet İnönü darbe öncesinde, “Eğer baskı rejimi kurulursa ihtilal behemehal olur” dedi. Darbe sonrasında, “Bu hareket meşru ihtilaldir.”, “27 Mayıs’ta yüzbaşı olsaydım herhalde ben de şerefli göreve hazır olacaktım” gibi sözlerle cuntaya desteğini belirtti. Cuntacı paşalar sürekli İsmet İnönü ile görüşerek basına poz verdi. CHP, Başbakan Adnan Menderes ve 2 bakanın idam edildiği 27 Mayıs darbesini “Hürriyet ve Anayasa Bayramı” olarak yıllar boyunca devlet ricaliyle kutladı.   CHP, Refah-Yol iktidarının devrildiği 28 Şubat Postmodern sürecinde DSP üzerinden aktif rol üstlenirken, 15 Temmuz FETÖ darbesinde “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” Konseyi adlı cuntacıların en büyük siyasi gücü CHP oldu. CHP Lideri Kılıçaroğlu, 251 vatandaşımızın şehit olduğu 1491 kişinin yaralandığı darbeyi “tiyatro” olarak niteledi.   Çöp-çamur-çukur belediyeciliği CHP, yönettiği belediyelerde şehirleri çöp çukur çamura mahkûm etti. İstanbul Ümraniye Hekimbaşı’nda 1993 senesinde çöp dağlarında biriken metan gazının patlaması sonucu 39 kişi öldü. ‘Mega köy’e dönen İstanbul’da onlarca ilçeye su verilemedi, vatandaşın içecek ihtiyacı su tankerleriyle sağlandı. İsmet İnönü’nün yetiştirdiği Bülent Ecevit’in CHP ve DSP dönemi yolsuzluk, ekonomik kriz ve 28 Şubat zulmüyle geçti. 2000 ve 2001’de iki ayrı ekonomik kriz yaşandı, 21 banka battı. Gecelik faizler %7500’lere ulaştı. 8 ay içerisinde 15 bin orta ve büyük ölçekli işletme kapandı. 1 milyonu aşkın kişi işsiz kaldı. 28 Şubat sürecinde binlerce mütedeyyin vatandaş fişlendi. Başörtüsü, imam-hatipler, katsayı gibi zulümler yaşandı.   PKK’nın koltuk değneği CHP/SHP döneminde PKK uzantısı DEP ilk defa Meclis’e sokuldu. DEP’li Leyla Zana, Selim Sadak, Mehmet Alınak, Hatip Dicle, Orhan Doğan ilk defa CHP’nin yan kolu SHP tarafından 1994’te TBMM’ye taşındı. Günümüzde ise terör uzantısı HDP’yi “her evden bir oy” stratejisiyle TBMM’ye taşıdılar. 2015’te CHP’li Gamze Akkuş İlgezi ve Sezgin Tanrıkulu terörist Aziz Güler’in cenazesine katılarak gözyaşı döktü. CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, PKK’lı Sakine Cansız’ın öldürülmesine sosyal medyadan tepki gösterdi. HDP’nin tutuklanan milletvekili ve belediye başkanları da hep CHP tarafından savunuldu.   FETÖ’nün aparatı oldular CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu, Eren Erdem, Oktay Ekşi, Mahmut Tanal, Enis Berberoğlu, Barış Yarkadaş, Şafak Pavey, Sezgin Tanrıkulu FETÖ’ye ait basın kuruluşları başta olmak üzere tüm alanlarda yanlarında durup açıkça desteklerini ifade ettiler. Kılıçdaroğlu, FETÖ’nün korsan ses kayıtlarını TBMM’de dinletti. CHP Milletvekili Enis Berberoğlu, FETÖ’nün MİT TIR’ları kumpasında devletin gizli kalması gereken bilgi ve belgelerini temin ettiği gerekçesiyle ‘ajanlık’ suçundan ceza aldı. Eren Erdem de FETÖ’ye yardım ve yataklıktan uzun süre tutuklu kaldı. Terör örgütü DHKP-C’ye destek veren parti de CHP oldu. Kılıçdaroğlu’un ‘kardeşim’ dediği Nuriye Gülmen’in DHKP-C mensubiyeti ifşa olunca tutuklandı.   Zina kasetiyle lider değiştiren parti 17 sene CHP Genel Başkanlığı yapan Deniz Baykal, CHP Milletvekili Nesrin Baytok ile zina görüntülerinin ortaya çıkmasının ardından istifa etti. Kaset operasyonu sonrasında SSK’yı batıran Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin başına geçti.   Tescilli yolsuzlar Tarihi yolsuzluklarla dolu olan CHP, AYM’nin 2012’deki kararıyla 3 milyon 372 bin 446 TL’nin nereye harcandığını belgeleyemeyince yolsuzluk cezası yedi. Yüksek mahkemede yolsuzluğu tescilli parti olan CHP’nin birçok kurmayı yolsuzluk nedeniyle hüküm giydi.   Geçmişten bugüne Kocaeli’de Sefa Sirmen, İstanbul’da Ergun Göknel “yolsuzluğun yüzü” olurken, CHP’li Macit Özcan, Mustafa Sarıgül, Mustafa Akaydın, Mustafa Saruhan, Gürsel Tekin, Battal İlgezi, Mansur Yavaş gibi birçok isim yerel yönetimlerde yolsuzluk dosyalarıyla anıldı.
97 yıldır milletten kopuk, milli-manevi değerlerden uzak bir politika izleyen CHP, alimleri ve halk yanlısı siyasetçileri idam sehpalarında sallandırması, ezanı Türkçe okutup camileri ahıra çevirmesi, heykel dikmekten başka bir proje üretmemesi, cuntacılara destek verip terör yandaşlarına kalkan olması ile hatırlanıyor.

Kuruluşundan bu yana 97 yılı geride bırakan CHP; darbelerin, yolsuzlukların, kuyrukların, millet ve mukaddesat düşmanlığının sembolü olmuş durumda. Tarihten bu yana ‘halka rağmen halk için’ politikası uygulayan CHP, iktidarı döneminde idam sehpalarında alimleri sallandırdı, ezanı yasakladı, camileri müzeye ve ahıra çevirdi, Varlık Vergisi gibi kalemlerle milletin belini büktü.

 

Kuruluşundan bu yana 97 yılı geride bırakan CHP; darbelerin, yolsuzlukların, kuyrukların, millet ve mukaddesat düşmanlığının sembolü olmuş durumda. Tarihten bu yana ‘halka rağmen halk için’ politikası uygulayan CHP, iktidarı döneminde idam sehpalarında alimleri sallandırdı, ezanı yasakladı, camileri müzeye ve ahıra çevirdi, Varlık Vergisi gibi kalemlerle milletin belini büktü. 27 Mayıs’ta darbecilerle kol kola giren, 28 Şubat’ın siyasi uzantısı olan, 15 Temmuz darbesini ise ‘tiyatro’ söylemiyle perdeleyen CHP’nin 97 yıllık karanlık tarihini Akit okurları için derledik...

 

Tek parti diktası
CHP, tek parti diktası ile 1923’ten 1946’ya kadar Türkiye’yi tek partiyle yönetti. Kazım Karabekir Paşa tarafından kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Partisi 1925’te, Ali Fethi Okyar’ın kurduğu Serbest Cumhuriyet Partisi 1930’da kapatıldı. CHP ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı olan Mustafa Kemal’in hiç seçim yapmadan ölene kadar bu makamda kalması, ‘cumhuriyet’ sistemine aykırılık nedeniyle vicdanları yaraladı.

 

1946’daki milletvekili genel seçimlerinde oylar açık ama sayım gizli yapılarak asrın şaibesine imza atılarak seçim kazanıldı. Yine 1946’daki seçimlerde millet, CHP bayrağı sarılı sandıklarda oyunu kullandı.

 

Vali de kaymakam da CHP’den
CHP diktatörlüğünde mülki idare bile siyasallaştı. 1923-1949 yılları arasındaki CHP iktidarının hemen hemen tamamında CHP il başkanları o şehrin valiliğini yürüttü. CHP ilçe başkanları da kaymakamlık yaptı.

 

1925’te Hamidiye Kruvazörü ile Rize şehri denizden, 1937-38’de Tunç Eli Harekatıyla Dersim havadan bombalandı. 1930’da Zilan Katliamı, 1943’te Van Özalp’te 33 Kurşun Katliamı, 1944’te Boraltan Köprüsü Katliamı CHP’nin alnındaki kara lekelerden.

 

Şapka zulmü
Birinci Dünya Savaşı’nı kaybeden Almanya’nın sanayi hamlesi yaparak VW, Mercedes, BMW gibi dev markaları ekonomisine kazandırma gayretinde olduğu tarihlerde CHP Türkiyesi kılık kıyafetle uğraştı. 1925’te çıkarılan Şapka Kanunu ile fes, sarık gibi serpuşlar yasaklanırken Avrupa’dan getirilen şapkalar milletin başına zorla geçirildi. Şapkayı “Hristiyan’a benzeme alameti” olarak tanımlayan toplum, şapkaya itirazın bedelini canıyla ödedi. Erzurum, Kahramanmaraş, Konya gibi vilayetlerde idam sehpaları kuruldu, şapka kanununa itiraz edenler ipe gönderildi. Dadaşlar Diyarı Erzurum’da Şalcı Bacı isimli kadın bile ‘şapka kanununa muhalefet’ nedeniyle asıldı. İskilipli Atıf Hoca şapka nedeniyle, Erbilli Esad Efendi Menemen provokasyonu bahanesiyle idam edildi.

 

Millet inim inim inledi
CHP iktidarında yaşanan yolsuzluk ve vurdumduymazlıklar nedeniyle büyük ekonomik buhranlar yaşandı. Ekmek, gaz ve şeker karneyle satıldı. Evinde fazla ekmek bulundurulan vatandaşlar Örfi İdare Mahkemesi’nde yargılandı.

 

1941’de enflasyon %165, kişi başına düşen milli gelir 1600 dolardı. 1942’de tarihte bir ilk olan ‘Varlık Vergisi’ çıkarıldı. 1943’te Toprak Mahsulleri Vergisi, Yol Vergisi gibi kalemlerle halkın beli büküldü.

 

Her darbede CHP parmağı
CHP, Demokrat Parti iktidarına yönelik 27 Mayıs 1960 darbesinde önemli rol oynadı. İsmet İnönü darbe öncesinde, “Eğer baskı rejimi kurulursa ihtilal behemehal olur” dedi. Darbe sonrasında, “Bu hareket meşru ihtilaldir.”, “27 Mayıs’ta yüzbaşı olsaydım herhalde ben de şerefli göreve hazır olacaktım” gibi sözlerle cuntaya desteğini belirtti. Cuntacı paşalar sürekli İsmet İnönü ile görüşerek basına poz verdi. CHP, Başbakan Adnan Menderes ve 2 bakanın idam edildiği 27 Mayıs darbesini “Hürriyet ve Anayasa Bayramı” olarak yıllar boyunca devlet ricaliyle kutladı.

 

CHP, Refah-Yol iktidarının devrildiği 28 Şubat Postmodern sürecinde DSP üzerinden aktif rol üstlenirken, 15 Temmuz FETÖ darbesinde “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” Konseyi adlı cuntacıların en büyük siyasi gücü CHP oldu. CHP Lideri Kılıçaroğlu, 251 vatandaşımızın şehit olduğu 1491 kişinin yaralandığı darbeyi “tiyatro” olarak niteledi.

 

Çöp-çamur-çukur belediyeciliği
CHP, yönettiği belediyelerde şehirleri çöp çukur çamura mahkûm etti. İstanbul Ümraniye Hekimbaşı’nda 1993 senesinde çöp dağlarında biriken metan gazının patlaması sonucu 39 kişi öldü. ‘Mega köy’e dönen İstanbul’da onlarca ilçeye su verilemedi, vatandaşın içecek ihtiyacı su tankerleriyle sağlandı. İsmet İnönü’nün yetiştirdiği Bülent Ecevit’in CHP ve DSP dönemi yolsuzluk, ekonomik kriz ve 28 Şubat zulmüyle geçti. 2000 ve 2001’de iki ayrı ekonomik kriz yaşandı, 21 banka battı. Gecelik faizler %7500’lere ulaştı. 8 ay içerisinde 15 bin orta ve büyük ölçekli işletme kapandı. 1 milyonu aşkın kişi işsiz kaldı. 28 Şubat sürecinde binlerce mütedeyyin vatandaş fişlendi. Başörtüsü, imam-hatipler, katsayı gibi zulümler yaşandı.

 

PKK’nın koltuk değneği
CHP/SHP döneminde PKK uzantısı DEP ilk defa Meclis’e sokuldu. DEP’li Leyla Zana, Selim Sadak, Mehmet Alınak, Hatip Dicle, Orhan Doğan ilk defa CHP’nin yan kolu SHP tarafından 1994’te TBMM’ye taşındı. Günümüzde ise terör uzantısı HDP’yi “her evden bir oy” stratejisiyle TBMM’ye taşıdılar. 2015’te CHP’li Gamze Akkuş İlgezi ve Sezgin Tanrıkulu terörist Aziz Güler’in cenazesine katılarak gözyaşı döktü. CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, PKK’lı Sakine Cansız’ın öldürülmesine sosyal medyadan tepki gösterdi. HDP’nin tutuklanan milletvekili ve belediye başkanları da hep CHP tarafından savunuldu.

 

FETÖ’nün aparatı oldular
CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu, Eren Erdem, Oktay Ekşi, Mahmut Tanal, Enis Berberoğlu, Barış Yarkadaş, Şafak Pavey, Sezgin Tanrıkulu FETÖ’ye ait basın kuruluşları başta olmak üzere tüm alanlarda yanlarında durup açıkça desteklerini ifade ettiler. Kılıçdaroğlu, FETÖ’nün korsan ses kayıtlarını TBMM’de dinletti. CHP Milletvekili Enis Berberoğlu, FETÖ’nün MİT TIR’ları kumpasında devletin gizli kalması gereken bilgi ve belgelerini temin ettiği gerekçesiyle ‘ajanlık’ suçundan ceza aldı. Eren Erdem de FETÖ’ye yardım ve yataklıktan uzun süre tutuklu kaldı. Terör örgütü DHKP-C’ye destek veren parti de CHP oldu. Kılıçdaroğlu’un ‘kardeşim’ dediği Nuriye Gülmen’in DHKP-C mensubiyeti ifşa olunca tutuklandı.

 

Zina kasetiyle lider değiştiren parti
17 sene CHP Genel Başkanlığı yapan Deniz Baykal, CHP Milletvekili Nesrin Baytok ile zina görüntülerinin ortaya çıkmasının ardından istifa etti. Kaset operasyonu sonrasında SSK’yı batıran Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin başına geçti.

 

Tescilli yolsuzlar
Tarihi yolsuzluklarla dolu olan CHP, AYM’nin 2012’deki kararıyla 3 milyon 372 bin 446 TL’nin nereye harcandığını belgeleyemeyince yolsuzluk cezası yedi. Yüksek mahkemede yolsuzluğu tescilli parti olan CHP’nin birçok kurmayı yolsuzluk nedeniyle hüküm giydi.

 

Geçmişten bugüne Kocaeli’de Sefa Sirmen, İstanbul’da Ergun Göknel “yolsuzluğun yüzü” olurken, CHP’li Macit Özcan, Mustafa Sarıgül, Mustafa Akaydın, Mustafa Saruhan, Gürsel Tekin, Battal İlgezi, Mansur Yavaş gibi birçok isim yerel yönetimlerde yolsuzluk dosyalarıyla anıldı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishdailynews.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.