Ehl-i Hiristiyanlar ...

13.06.2020 - 11:18, Güncelleme: 14.02.2024 - 06:37 2288+ kez okundu.
 

Ehl-i Hiristiyanlar ...

Mennonitler, ismini bugünün Hollanda'sında bulunan Frieslandlı bir rahip olan Menno Simons'dan alıyor. Menno Simons (1496-1561) halihazırdaki Hristiyanlık uygulamalarını beğenmediği için barışsever, şiddet karşıtı bir topluluk kuruyor.

Savaş karşıtı, pasifist bu topluluk, Avrupa'da süregelen bitmek bilmeyen savaşlarda yer almamak için devamlı yer değiştiriyorlar. Pasifist inanışlarına tolerans gösteren ülkelere, kralların topraklarına göç ediyorlar. Böylece Mennonitlerin maceraları başlamış oluyor.   Mennonitler, yüzyıllar önce Almanya ve Hollanda'dan gelerek Meksika, Paraguay ve Bolivya'ya yerleşmişler. En büyük özellikleri, teknolojiyi reddetmeleri ve buna uygun bir yaşam sürmeye çalışmaları. Kendi yaşam tarzlarının en doğrusu olduğuna inanan Mennonitler, bunun yanında, bizim ehl-i sünnetciler gibi sadece kendilerinin cennete gideceğini düşünüyorlar. Doktor ve öğretmen yüzü görmek istemeyen Mennonitler, doğumlarını bile evde kendi başlarına gerçekleştiriyor. Mennonitlerin İbadetleri de oldukça farklı. Yüzlerini masalara gömüp dramatik bir şekilde ibadet ediyorlar. Hayatlarında şiddetin yeri yok, suç işlemiyorlar.   Hırsızlık yok, cinayet yok, kavga yok, küfür yok. Birbirlerine karşı son derece saygılı davranıyorlar. Doğruluk ve dürüstlük en büyük öğretilerinden biri. Gençler pazar günleri buluşup tanışıyorlar; böylelikle evlilik öncesi tanışmalar kolaylaşıyor.   Fakat gençlerin müzik dinlemeleri, dans etmeleri gibi eğlenceye yönelik eylemler Mennonitlerde yasaklanmış. Cenazeleri de sade bir biçimde kaldırılan Mennoniteler, teknolojiyle içli dışlı olmamakta kararlılar.   En büyük lüksleri ise gaz lambaları kullanmaları... Bu lamba onlar için çok lüks bir teknoloji. Hatta onu bile bazen kullanmayı reddediyorlar. Sadece kendileri ne isterse çocuklara da onu öğretiyorlar. Dünyanın geri kalanı gibi öğretilmesi gerekenler listeleri yok.   Burada kadınlar at sürüyor, tarım yapıyor ve üretime direkt katkıda bulunuyor. Aldıkları eğitim, onların üretim yapmasına, kendi kıyafetlerini dikip kendi yiyeceklerini yetiştirmesine yetecek kadar. Mennonitler, akşamlarını yıldızların ışığında sohbet ederek geçiriyorlar.   Dünyanın geri kalanı gibi televizyon veya bilgisayar kullanarak zamanlarını geçirmiyorlar. Hayvanlarla da iç içe olan Mennonitler, fabrika üretimi hiçbir şeyi tüketmiyorlar. Kendi aralarında evlendikleri için de Alman ve Hollandalı genlerini hâlâ koruyorlar.   Kadınlar ve erkekler tek tip giyiniyorlar, böylece kibiri ortadan kaldırıp bir şekilde eşitlik sağladıklarına inanıyorlar. Mennonitler sıra dışı yaşam şekilleri ve fikirleriyle insanları şaşkına çevirmeye kararlı gözüküyorlar.
Mennonitler, ismini bugünün Hollanda'sında bulunan Frieslandlı bir rahip olan Menno Simons'dan alıyor. Menno Simons (1496-1561) halihazırdaki Hristiyanlık uygulamalarını beğenmediği için barışsever, şiddet karşıtı bir topluluk kuruyor.

Savaş karşıtı, pasifist bu topluluk, Avrupa'da süregelen bitmek bilmeyen savaşlarda yer almamak için devamlı yer değiştiriyorlar. Pasifist inanışlarına tolerans gösteren ülkelere, kralların topraklarına göç ediyorlar. Böylece Mennonitlerin maceraları başlamış oluyor.

 

Mennonitler, yüzyıllar önce Almanya ve Hollanda'dan gelerek Meksika, Paraguay ve Bolivya'ya yerleşmişler. En büyük özellikleri, teknolojiyi reddetmeleri ve buna uygun bir yaşam sürmeye çalışmaları. Kendi yaşam tarzlarının en doğrusu olduğuna inanan Mennonitler, bunun yanında, bizim ehl-i sünnetciler gibi sadece kendilerinin cennete gideceğini düşünüyorlar.

Doktor ve öğretmen yüzü görmek istemeyen Mennonitler, doğumlarını bile evde kendi başlarına gerçekleştiriyor. Mennonitlerin İbadetleri de oldukça farklı. Yüzlerini masalara gömüp dramatik bir şekilde ibadet ediyorlar. Hayatlarında şiddetin yeri yok, suç işlemiyorlar.

 

Hırsızlık yok, cinayet yok, kavga yok, küfür yok. Birbirlerine karşı son derece saygılı davranıyorlar. Doğruluk ve dürüstlük en büyük öğretilerinden biri. Gençler pazar günleri buluşup tanışıyorlar; böylelikle evlilik öncesi tanışmalar kolaylaşıyor.

 

Fakat gençlerin müzik dinlemeleri, dans etmeleri gibi eğlenceye yönelik eylemler Mennonitlerde yasaklanmış. Cenazeleri de sade bir biçimde kaldırılan Mennoniteler, teknolojiyle içli dışlı olmamakta kararlılar.

 

En büyük lüksleri ise gaz lambaları kullanmaları... Bu lamba onlar için çok lüks bir teknoloji. Hatta onu bile bazen kullanmayı reddediyorlar. Sadece kendileri ne isterse çocuklara da onu öğretiyorlar. Dünyanın geri kalanı gibi öğretilmesi gerekenler listeleri yok.

 

Burada kadınlar at sürüyor, tarım yapıyor ve üretime direkt katkıda bulunuyor. Aldıkları eğitim, onların üretim yapmasına, kendi kıyafetlerini dikip kendi yiyeceklerini yetiştirmesine yetecek kadar. Mennonitler, akşamlarını yıldızların ışığında sohbet ederek geçiriyorlar.

 

Dünyanın geri kalanı gibi televizyon veya bilgisayar kullanarak zamanlarını geçirmiyorlar. Hayvanlarla da iç içe olan Mennonitler, fabrika üretimi hiçbir şeyi tüketmiyorlar. Kendi aralarında evlendikleri için de Alman ve Hollandalı genlerini hâlâ koruyorlar.
 

Kadınlar ve erkekler tek tip giyiniyorlar, böylece kibiri ortadan kaldırıp bir şekilde eşitlik sağladıklarına inanıyorlar. Mennonitler sıra dışı yaşam şekilleri ve fikirleriyle insanları şaşkına çevirmeye kararlı gözüküyorlar.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishdailynews.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.