Türk Toplumuna " Kin, Nefret, Ayırımcılık Aşılıyorlar

05.09.2021 - 11:23, Güncelleme: 14.02.2024 - 06:37 2257+ kez okundu.
 

Türk Toplumuna " Kin, Nefret, Ayırımcılık Aşılıyorlar

AK Parti'nin son gündem analizi raporunda çarpıcı analizde, CHP ve İYİ Parti başta olmak üzere muhalefet partilerinin topluma ayrımcılık ve nefret aşıladığı görüldü.

CHP'li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın kendisinden yardım isteyen tesettürlü bir kadına yönelik ahlaksız tutumuyla yeniden başlayan postmodern tesettür karşıtlığı ve İyi Parti Genel Başkanı Akşener'in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu Fatih Sultan Mehmet'le eş tutan çirkin benzetmesi paralelinde muhalefetin ayrıştırıcı dilini masaya yatıran AK Parti gündem analizi raporunda şu değerlendirmelere yer verdi.   Çirkin benzetme ve muhalefetin ayrıştırıcı dili İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Zafer Bayramı kutlamalarında CHP'li İBB Başkanı İmamoğlu'nun Fatih Sultan Mehmet gibi İstanbul'u Bizans'tan aldığını söylemiş, AK Parti seçmenine ve AK Parti'ye yönelik "Bizans", "haçlı" gibi benzetmelerde bulunmuştur. 30 Ağustos Zafer Bayramı milletimizin birlik ve beraberlik ruhunu, vatan toprağına yapılan işgal saldırısına karşı milletimizin kenetlenerek kazandığı bir zaferi temsil etmektedir.   Millet olmanın böylesine anlam kazandığı bir günde dahi siyasi çıkarları gözetmek adına AK Parti'yi ve AK Parti seçmenini Bizans'a benzetmek, siyasi bir gafın ötesinde bilinçaltında yatan nefretin göstergesi olmuştur. Daha önce de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Eski İsrail Başbakan'ı Netanyahu'ya benzeterek halkın büyük tepkisine neden olan Meral Akşener, bu açıklamasıyla temel toplumsal değerleri gözetmekten uzakta bir siyasi anlayışa ve karaktere sahip olduğunu ortaya koymuştur.   Ayrımcı söylemleri bizzat kendileri kullanıyor Gün aşırı üretilen yalan ve iftira içerikler ile bu gibi ahlâk dışı açıklamalar, sürekli olarak AK Parti hükümetinin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi dilinin ayrıştırıcı olduğuna yönelik iftiralarda bulunan muhalefetin, ayrıştırıcı söylemleri esas olarak bizzat kendisinin kullandığını bir kez daha ispat etmiştir.   Muhalefetin postmodern tesettür karşıtlığı AK Parti iktidarı döneminde kaldırılan başörtüsü/tesettür yasaklarının son derece çağ dışı, ilkel, faşist bir uygulama olduğu gerçeği, günümüzde toplumun çoğunluğu tarafından kabul görmektedir.   Eski Türkiye'nin vesayet destekçisi, şimdilerin ise "özgürlükçü" partileri olduğu iddiasındaki muhalefet partileri, bu gerçeği topluma yakınlaşabilmek adına zaruri olarak kabullenmek zorunda kalmışlardır. Ancak zaman zaman yaşanan bazı olaylar, muhalefetin, özellikle de CHP'nin arkaik zihniyetini ele verir niteliktedir.   Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katılımıyla düzenlenen Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Kara Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni'nde, Kara Harp Okulu tarihinin ilk başörtülü subayı olan Teğmen Müberra Öztürk de mezunlar arasındaki yerini almıştır. Eski Türkiye'de kendi çocuklarının yemin veya mezuniyet törenleri için kışlaya girmesi engellenen başörtülü anneler, artık kendi kızlarının başörtülü olarak subay olabilmesine şahitlik edebilmektedir.   Yaşanan bu gelişmeye karşı özellikle sosyal medya üzerinden gösterilen birtakım tepkiler, muhalif cenahtaki postmodern karşıtlığı tekrar göz önüne serir niteliktedir. Bazı paylaşımlarda açıktan sergilenen başörtüsü karşıtı radikal söylemler, birçok paylaşımda ise yerini "o kıyafetle asker olması doğru değil" gibi söylemlere bırakmıştır.
AK Parti'nin son gündem analizi raporunda çarpıcı analizde, CHP ve İYİ Parti başta olmak üzere muhalefet partilerinin topluma ayrımcılık ve nefret aşıladığı görüldü.

CHP'li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın kendisinden yardım isteyen tesettürlü bir kadına yönelik ahlaksız tutumuyla yeniden başlayan postmodern tesettür karşıtlığı ve İyi Parti Genel Başkanı Akşener'in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu Fatih Sultan Mehmet'le eş tutan çirkin benzetmesi paralelinde muhalefetin ayrıştırıcı dilini masaya yatıran AK Parti gündem analizi raporunda şu değerlendirmelere yer verdi.

 

Çirkin benzetme ve muhalefetin ayrıştırıcı dili
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Zafer Bayramı kutlamalarında CHP'li İBB Başkanı İmamoğlu'nun Fatih Sultan Mehmet gibi İstanbul'u Bizans'tan aldığını söylemiş, AK Parti seçmenine ve AK Parti'ye yönelik "Bizans", "haçlı" gibi benzetmelerde bulunmuştur. 30 Ağustos Zafer Bayramı milletimizin birlik ve beraberlik ruhunu, vatan toprağına yapılan işgal saldırısına karşı milletimizin kenetlenerek kazandığı bir zaferi temsil etmektedir.

 

Millet olmanın böylesine anlam kazandığı bir günde dahi siyasi çıkarları gözetmek adına AK Parti'yi ve AK Parti seçmenini Bizans'a benzetmek, siyasi bir gafın ötesinde bilinçaltında yatan nefretin göstergesi olmuştur. Daha önce de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Eski İsrail Başbakan'ı Netanyahu'ya benzeterek halkın büyük tepkisine neden olan Meral Akşener, bu açıklamasıyla temel toplumsal değerleri gözetmekten uzakta bir siyasi anlayışa ve karaktere sahip olduğunu ortaya koymuştur.

 

Ayrımcı söylemleri bizzat kendileri kullanıyor
Gün aşırı üretilen yalan ve iftira içerikler ile bu gibi ahlâk dışı açıklamalar, sürekli olarak AK Parti hükümetinin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi dilinin ayrıştırıcı olduğuna yönelik iftiralarda bulunan muhalefetin, ayrıştırıcı söylemleri esas olarak bizzat kendisinin kullandığını bir kez daha ispat etmiştir.

 

Muhalefetin postmodern tesettür karşıtlığı
AK Parti iktidarı döneminde kaldırılan başörtüsü/tesettür yasaklarının son derece çağ dışı, ilkel, faşist bir uygulama olduğu gerçeği, günümüzde toplumun çoğunluğu tarafından kabul görmektedir.

 

Eski Türkiye'nin vesayet destekçisi, şimdilerin ise "özgürlükçü" partileri olduğu iddiasındaki muhalefet partileri, bu gerçeği topluma yakınlaşabilmek adına zaruri olarak kabullenmek zorunda kalmışlardır. Ancak zaman zaman yaşanan bazı olaylar, muhalefetin, özellikle de CHP'nin arkaik zihniyetini ele verir niteliktedir.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katılımıyla düzenlenen Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Kara Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni'nde, Kara Harp Okulu tarihinin ilk başörtülü subayı olan Teğmen Müberra Öztürk de mezunlar arasındaki yerini almıştır. Eski Türkiye'de kendi çocuklarının yemin veya mezuniyet törenleri için kışlaya girmesi engellenen başörtülü anneler, artık kendi kızlarının başörtülü olarak subay olabilmesine şahitlik edebilmektedir.

 

Yaşanan bu gelişmeye karşı özellikle sosyal medya üzerinden gösterilen birtakım tepkiler, muhalif cenahtaki postmodern karşıtlığı tekrar göz önüne serir niteliktedir. Bazı paylaşımlarda açıktan sergilenen başörtüsü karşıtı radikal söylemler, birçok paylaşımda ise yerini "o kıyafetle asker olması doğru değil" gibi söylemlere bırakmıştır.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishdailynews.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.