Sinan Aygün’den istenen rüşveti Kılıçdaroğlu doğruladı

AK Parti'ye yönelik iftira ve tehdit siyasetini sürdüren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümete yine asılsız sözlerle yüklendi. AK Parti'yi eleştirmek isterken kendi partisinin pisliklerini kabul etmek zorunda kalan Kılıçdaroğlu, Ankara Büyükşehir Belediyesi'ndeki yolsuzluğu da adeta itiraf etti. Kılıçdaroğlu, “Avrupa’nın en büyük kara para aklayan ülkelerinden biri olduk. Bugün Türkiye’de rüşvetsiz iş yapmak mümkün değil.” dedi. Kılıçdaroğlu’nun sözleri akıllara eski CHP milletvekili Sinan Aygün’ün yaptığı itirafı getirdi. Aygün CHP’li Mansur Yavaş’ın idaresi altındaki Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin kendisinden 25 milyon TL rüşvet istediğini itiraf etmiş, bu parayı vermeyince, “Bari 5 milyon ver abi” dendiğini söylemişti. Türkiye’de rüşvetsiz iş yapılamadığını savunan Kılıçdaroğlu, Aygün’ün rüşvet itirafını alenen kabul etmiş oldu!.. Akit TV’de Murat Alan’ın sunumu ve Yeni Akit Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu’nun yorumlarıyla ekranlarınıza gelen Manşetlerin Dili’nde, Kılıçdaroğlu’nun sözleri de masaya yatırıldı.   Konuya dair yorumlarda bulunan Ali İhsan Karahasanoğlu şunları söyledi: “Rüşvetle ilgili sabıkaları Türkiye Cumhuriyeti tarihine geçecek kadar büyük miktarlı bir sabıka. 25 milyon liralık bir sabıkayı ben yakın tarihte şahsen hatırlamıyorum. Herhangi bir belediye başkanının direkt, hem de kendi partisinden bir isme, 'Ya bunu vermen gerekir' şeklinde bir talebini ne duyduk ne de karşı tarafın bir iddiasını duyduk. Ama maalesef ki maalesef 25 yıl sonra Ankara'yı ele geçiren CHP'li belediye, kendi partisinden yani CHP'den milletvekilliği yapan Sinan Aygün'den 25 milyon TL istediğini yine CHP'li eski milletvekili iddia etti. Bunun üzerine de Mansur Yavaş'tan henüz daha çıkıp da kamuoyu önünde yaptığı bir açıklamayı da görmedik. Aracılık yapmak için giden Meclis üyeleri kenarından köşesinden bazı şeyler anlattılar. Onlar da tevil yollu anlatmışlardı. ‘Biz Sinan Aygün'e gittik, konuştuk ama istediğimiz para belediyeye rüşvet olarak değil, bir okul yapılması karşılığındadır.’ Aygün de buna karşın şunu söylüyor; ‘Kardeşim bir okulun fiyatı 25 milyon mu yani? Siz hesap yapmasını bilmiyor musunuz?’ dedim. Sohbet biraz uzadı. Sohbet uzayınca da ‘abi bari 5 milyon ver’ diye karşıma geldiler,” Karahasanoğlu, AK Parti döneminde İstanbul veya Ankara'da böyle bir skandalın yaşanmadığını da hatırlattı.