Ankara’yı yavaş yavaş yiyiyor..

25.12.2020 - 09:58, Güncelleme: 14.02.2024 - 06:37 1614+ kez okundu.
 

Ankara’yı yavaş yavaş yiyiyor..

Hizmet değil algı belediyeciliği yürüten CHP’li Ankara Büyükşehir Belediye’sinin (ABB) skandal nitelikte yönetim usulsüzlüklerine ve ihale yolsuzluklarına imza attığı ortaya çıktı. 1,5 yılı aşkın başkanlık döneminde hiçbir ciddi projede imzası olmayan ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın, 48 usulsüz işin altında mührünün bulunduğu ortaya çıktı.

CHP’li Mansur Yavaş’ın yönetimindeki Ankara Büyükşehir Belediye’sinde de İstanbul Büyükşehir Belediyesi gibi akıl almaz ihale yolsuzluklarının, yönetim usulsüzlüklerinin ve yandaş kadrolaşmalarının olduğu ortaya çıktı. CHP’li Yavaş’ın yandaşlarını doyurmak adına ihale kanununu değiştirdiği, rekabeti engelleyici koşullar öne sürdüğü, işe alımlarda liyakati gözardı ettiği ve yaptırdığı birçok işte kamunun zarar uğradığı ve belediyenin imkanlarını candaş vakıf ve derneklere aktardığı belirlendi. Skandallar silsilesi, Sayıştay müfettişlerinin ABB Denetim Raporu’nda örnekleriyle tek tek kayıt altına alındı.   Ankara ‘algıya’ teslim Siyasi hayatı boyunca derin savrulmalar yaşayan Mansur Yavaş, ülkenin başkentine yakışmayan bir yerel yöneticilik sergiliyor. Sayıştay müfettişlerinin saptadığı bulgular ise Ankara’nın adeta yokluğa mahkum edildiğini gözler önüne seriyor. Sayıştay Müfettişleri’nin 5 numaralı bulgusunda, usulsüzlüklere şöyle değiniliyor: “Bazı İhalelerde Mevzuata ve İhale Dokümanına Aykırı Uygulamaların Varlığı. Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığınca gerçekleştirilen ihalelerde, gerek ihale öncesi aşamada gerekse sözleşme aşamasında mevzuatta ve ihale dokümanında yer alan bazı hükümlere riayet edilmediği görülmüştür.”   9. Bulguda ise, ‘Belediye Taşınmazlarının Pazarlık Usulüyle (51/g) Kiraya Verilmesi’nin usulsüz olduğu” şu sözlerle kayıt altına alınıyor: “Yukarıda yapılan açıklamalar ve mevzuat hükümleri çerçevesinde, belediyelerin söz konusu maddeyi gerekçe göstererek pazarlık usulü ile kendi mülkiyetinde yer alan taşınmazları kiraya vermesi veya üzerinde ayni hak tesis etmesi mümkün olmayıp, yapılacak kiralamalarda Kanun’un belirttiği temel ihale yöntemi olan kapalı teklif usulünün kullanılması önem arz etmektedir”   İhale kanunu hiçe sayılmış Türlü gizli ittifaklarla başkanlık koltuğunu kapan Yavaş’ın yandaşlarını ihya etme adına rekabeti engelleyici koşulları öne sürdüğü ise “İhale Dokümanına Katılımı Kısıtlayıcı Hükümler Konulması” başlığında ele alındı. Müfettişler konuyla ilgili olarak, “Kamuya ait taşınmazların kiralanmasına ilişkin ihalelere katılımı kısıtlayıcı hükümler getirilmesi 2886 sayılı Kanun’un ruhuna açıkça aykırılık teşkil etmektedir” değerlendirmesinde bulundu. İhale kanununun delindiği durumlar ise, “Sözleşme ve Şartnamelerde Kanunlara Uymayan Hüküm Bulunması” başlığıyla deşifre edildi. Müfettişler skandal nitelikteki usulsüzlükle ilgili şu ifadeleri kullandı: “2886 sayılı Kanun uyarınca yapılan ihalelere ilişkin sözleşme ve şartnamelerde gerek mezkûr Kanun’a gerekse de diğer kanunlara aykırı hükümlere yer verilmemeli, kanunlarda açıkça verilmeyen yetkiler kullanılarak adeta kanun koyucu yerine geçilmemelidir.”   Yolsuzluklar bir bir açıklanıyor CHP’li Yavaş’ın yandaş kadrolaşması da raporda tek tek açıklandı. 33. bulguda, “İtfaiye Şube Müdürlüğü Kadrolarına Yapılan Atama İşlemlerinde Kariyer ve Liyakat İlkelerine Uyulmaması” başlığı yer alıyor. Söz konusu usulsüz atamalar şu sözlerle anlatılıyor: “Büyükşehir Belediyesi bünyesinde itfaiye eri kadrosunda çalışan memur personelin, kısa bir süreliğine ilçe belediyesi zabıta müdürlüğü kadrosuna naklen atamasının yapıldığı ve yaklaşık bir ay sonra bu defa görevde yükselme şartlarına tabi olan Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Şube Müdürlüğü kadrosuna naklen atamasının gerçekleştirildiği görülmüştür.”   Temel İlkelere Aykırı Olarak Gerçekleştirilen Atamalar’ başlığında da benzer durumlar tek tek sıralanıyor. Yine raporda, ‘Alt Yapı Yatırım Hesabındaki Tutarların Cari Banka Hesaplarına Aktarılması ve Amacı Dışında Kullanılması’, ‘Kentsel Dönüşüm Uygulamalarında Kurum Hataları Sebebiyle Mali Külfet ve Risklerin Oluşması’ ve ‘Kurum Tarafından Sunulan Çeşitli Hizmetlerde Bazı Kişi, Dernek, Vakıf ve Kurumlara İndirim Yapılması’ gibi kamuyu zarara uğratan yolsuzluklar örnekleriyle açıklanıyor.
Hizmet değil algı belediyeciliği yürüten CHP’li Ankara Büyükşehir Belediye’sinin (ABB) skandal nitelikte yönetim usulsüzlüklerine ve ihale yolsuzluklarına imza attığı ortaya çıktı. 1,5 yılı aşkın başkanlık döneminde hiçbir ciddi projede imzası olmayan ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın, 48 usulsüz işin altında mührünün bulunduğu ortaya çıktı.

CHP’li Mansur Yavaş’ın yönetimindeki Ankara Büyükşehir Belediye’sinde de İstanbul Büyükşehir Belediyesi gibi akıl almaz ihale yolsuzluklarının, yönetim usulsüzlüklerinin ve yandaş kadrolaşmalarının olduğu ortaya çıktı. CHP’li Yavaş’ın yandaşlarını doyurmak adına ihale kanununu değiştirdiği, rekabeti engelleyici koşullar öne sürdüğü, işe alımlarda liyakati gözardı ettiği ve yaptırdığı birçok işte kamunun zarar uğradığı ve belediyenin imkanlarını candaş vakıf ve derneklere aktardığı belirlendi. Skandallar silsilesi, Sayıştay müfettişlerinin ABB Denetim Raporu’nda örnekleriyle tek tek kayıt altına alındı.

 

Ankara ‘algıya’ teslim
Siyasi hayatı boyunca derin savrulmalar yaşayan Mansur Yavaş, ülkenin başkentine yakışmayan bir yerel yöneticilik sergiliyor. Sayıştay müfettişlerinin saptadığı bulgular ise Ankara’nın adeta yokluğa mahkum edildiğini gözler önüne seriyor. Sayıştay Müfettişleri’nin 5 numaralı bulgusunda, usulsüzlüklere şöyle değiniliyor: “Bazı İhalelerde Mevzuata ve İhale Dokümanına Aykırı Uygulamaların Varlığı. Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığınca gerçekleştirilen ihalelerde, gerek ihale öncesi aşamada gerekse sözleşme aşamasında mevzuatta ve ihale dokümanında yer alan bazı hükümlere riayet edilmediği görülmüştür.”

 

9. Bulguda ise, ‘Belediye Taşınmazlarının Pazarlık Usulüyle (51/g) Kiraya Verilmesi’nin usulsüz olduğu” şu sözlerle kayıt altına alınıyor: “Yukarıda yapılan açıklamalar ve mevzuat hükümleri çerçevesinde, belediyelerin söz konusu maddeyi gerekçe göstererek pazarlık usulü ile kendi mülkiyetinde yer alan taşınmazları kiraya vermesi veya üzerinde ayni hak tesis etmesi mümkün olmayıp, yapılacak kiralamalarda Kanun’un belirttiği temel ihale yöntemi olan kapalı teklif usulünün kullanılması önem arz etmektedir”

 

İhale kanunu hiçe sayılmış
Türlü gizli ittifaklarla başkanlık koltuğunu kapan Yavaş’ın yandaşlarını ihya etme adına rekabeti engelleyici koşulları öne sürdüğü ise “İhale Dokümanına Katılımı Kısıtlayıcı Hükümler Konulması” başlığında ele alındı. Müfettişler konuyla ilgili olarak, “Kamuya ait taşınmazların kiralanmasına ilişkin ihalelere katılımı kısıtlayıcı hükümler getirilmesi 2886 sayılı Kanun’un ruhuna açıkça aykırılık teşkil etmektedir” değerlendirmesinde bulundu. İhale kanununun delindiği durumlar ise, “Sözleşme ve Şartnamelerde Kanunlara Uymayan Hüküm Bulunması” başlığıyla deşifre edildi. Müfettişler skandal nitelikteki usulsüzlükle ilgili şu ifadeleri kullandı: “2886 sayılı Kanun uyarınca yapılan ihalelere ilişkin sözleşme ve şartnamelerde gerek mezkûr Kanun’a gerekse de diğer kanunlara aykırı hükümlere yer verilmemeli, kanunlarda açıkça verilmeyen yetkiler kullanılarak adeta kanun koyucu yerine geçilmemelidir.”

 

Yolsuzluklar bir bir açıklanıyor
CHP’li Yavaş’ın yandaş kadrolaşması da raporda tek tek açıklandı. 33. bulguda, “İtfaiye Şube Müdürlüğü Kadrolarına Yapılan Atama İşlemlerinde Kariyer ve Liyakat İlkelerine Uyulmaması” başlığı yer alıyor. Söz konusu usulsüz atamalar şu sözlerle anlatılıyor: “Büyükşehir Belediyesi bünyesinde itfaiye eri kadrosunda çalışan memur personelin, kısa bir süreliğine ilçe belediyesi zabıta müdürlüğü kadrosuna naklen atamasının yapıldığı ve yaklaşık bir ay sonra bu defa görevde yükselme şartlarına tabi olan Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Şube Müdürlüğü kadrosuna naklen atamasının gerçekleştirildiği görülmüştür.”

 

Temel İlkelere Aykırı Olarak Gerçekleştirilen Atamalar’ başlığında da benzer durumlar tek tek sıralanıyor. Yine raporda, ‘Alt Yapı Yatırım Hesabındaki Tutarların Cari Banka Hesaplarına Aktarılması ve Amacı Dışında Kullanılması’, ‘Kentsel Dönüşüm Uygulamalarında Kurum Hataları Sebebiyle Mali Külfet ve Risklerin Oluşması’ ve ‘Kurum Tarafından Sunulan Çeşitli Hizmetlerde Bazı Kişi, Dernek, Vakıf ve Kurumlara İndirim Yapılması’ gibi kamuyu zarara uğratan yolsuzluklar örnekleriyle açıklanıyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishdailynews.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.