Utanmıyormusun bizi işimizden ettin
Geçtiğimiz ay bir otelde konser vermek için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne giden Bülent Ersoy’un 21 kişilik orkestrasının, PCR testlerinin sahte olduğu ortaya çıkmıştı.
Sahte PCR test sonucu ile yakalanan Bülent Ersoy’un orkestrasının cezaları belli oldu.
ORKESTRA ŞEFİ 45, ÜYELER DE 1 AY HAPİS CEZASI ALDI
Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan 21 kişilik orkestranın şefi, 45 gün hapis cezasına çarptırılırken orkestra üyelerine 1 ay hapis cezası verildi.
Ayrıca Sağlık Üst Kurulu kararına aykırı olarak sanıkların ülkeye girişine izin verilip konser vermelerini sağlayan politikacı ve bürokratlara soruşturma açılması emri de verildi.
"BÜLENT ERSOY HERKESİ İŞİNDEN GÜCÜNDEN ETTİ"
Öte yandan bir ay hapis cezasına çarptırılan ekip, polis eşliğinde elleri kelepçeli şekilde götürülürken objektiflere takıldı.
Başına gelen durumdan Bülent Ersoy'u suçlayan bir orkestra üyesi, "Bülent Ersoy utanmadan bir de 'servetimi harcayacağım' diyor. Herkesi işinden gücünden etti. Devlet memurluğundan etti. Biz sahte bir şey almadık evrak olduğunu dahi bilmiyoruz. Bize sadece 'bu evraklarla içeri gireceksiniz' dediler. Biz ne yaptıklarını nereden bilelim." dedi.
"BUNUN AHI ÇIKACAK"
Ekibin bir diğer üyesi ise "Bu kadar aileyi perişan ettiniz. Bunun ahı çıkacak. 21 kişinin hayatıyla oynadınız. Bize resmen düşman muamelesi yapıyorlar." ifadelerini kullandı.
"SON NEFESİME KADAR MÜCADELE EDECEĞİM, TÜM SERVETİM PAHASINA SAVAŞACAĞIM"
Bülent Ersoy, geçtiğimiz günlerde orkestrasının tutuklanmasının ardından konuyla ilgili açıklama yapmıştı.
Instagram hesabından yazılı bir açıklama yapan Bülent Ersoy, "Elimin erdiği, gücümün yettiğince arkadaşlarımın hep yanlarında oldum ve olacağım da. Türkiye'nin en iyi en büyük avukatlarını görevlendirdim. O adı geçen otelin genel müdürü Sayın Süleyman Beyefendi, o hastanenin doktoru ve o koskoca hastanenin yargılanmaları için gereken hukuki savaşı tüm servetim pahasına vereceğim. Ayrıca bu savaşım sadece Türkiye hudutları ve KKTC hudutlar içerisinde kalmayacak. Avrupa insan hakları yüce mahkemelerinde de bu hakkımı ve haklarımızı da son nefesime kadar mücadelesini vereceğim." ifadelerini kullanmıştı.