Süleymancılar Cemaati Hakim ve Savcılara Rüşvet Verip İş Gördürüyor
Aydınlık'ta yer alan habere göre, eski AK Parti Milletvekili Fatih Süleyman Denizolgun, yargıda Süleymancılarla ilgili bir hareketliliğin olduğunu ileri sürdü. Cemaatin kurucusu Süleyman Hilmi Tunahan’ın torunu olan Denizolgun, iki haftadır çok fazla hareketlilik olduğunu ileri sürdü, cemaat lideri Alihan Kuriş’in “yargıdaki çetesi” aracılığıyla hakim ve savcılara rüşvet dağıttığını iddia etti.
Devlet yetkililerine çağrı yapan Denizolgun, İstanbul Üniversitesinde akademisyenlik yaptığını belirttiği F.A.’nın Alihan Kuriş’in talimatıyla yargıda usulsüz faaliyetler yürüttüğünü iddia ederek şunları kaydetti:
“08.04.2024 tarihinde ifşa ettiğim yargı çetesinden F.A. isimli yargı çetesi mensubu olan, İstanbul üniversitesinde akademisyen ve ticaret hukukçusu da olan bu kişi, dünyanın gelmiş-geçmiş en büyük terör örgütünün başı olan Ali Erhan Kurişii’nin (Alihan Kuriş) özel talimatıyla; 2 haftadır çok fazla hareketli. Her adımını, ortaklarının kripto transferlerini, yanında çalışanların nerelere gittiğini, hangi şehirlere gittiğini dahi biliyoruz. Adımlarına dikkat et, sobeleniyorsun.
“Ali Erhan Kurişii; hem basının, hem de yargı mekanizmalarının aleyhine dönmesini kendi kıyameti olarak değerlendirmektedir. Çünkü, tüm hesapları altüst oldu. Hain planı bozuldu. “Önceki hain planı şu idi. Kendi hissedarı olduğu tüm şirketleri, emanetçilerine devrederek, şeklen hiçbir yerde gözükmemek amacıyla birçok değişiklik yaptırdı. Tüm kurs yönetimlerinde de zaten kendi isminin geçmediği vakıf ve dernek yöneticilerinin isimleri vardı. Kâğıt üzerinde hiçbir yerde olmadığı için de kendi şahsına hiçbir suçlama yapılamayacağına çok güveniyordu.
“Devlet aklının, 2020 yılında, bizim cemaatimize operasyon emri verdiğini öğrendiği andan itibaren; Kurişiiler tüm yargıya ve bürokrasiye bolca rüşvetler dağıtmaya, çatı şirketler kurarak şirketlerin sermayelerini yurtdışına çıkarmaya, kendi isminin geçtiği her yeri güvendiklerine devretmeye başladı. Hatta öyle bir noktaya geldi ki! “Operasyon yapılsa da tabanımıza ve kurslarımıza zarar gelse de buradan bir mağduriyet algısı çıkartırım hesabına düştü. “İşte, Kurişii’nin hain planı bu idi. Kendi şahsına hukuken bir şey olamasın. Ama tüm tabanımız ve kurslarımız ateşe atılsın, bu durumdan ötürü de mağduriyet algısıyla, tabanımızı devletimize daha iyi düşman ederim hesabını haince güttü.
“Ali Erhan Kurişii; belli düzenlemeleri yaptıktan sonra, devletimizin operasyon yapmasını isteyerek beklemeye koyuldu. Ama yanlış hesabı Bağdat'tan feci döndü. Çok sular aktı ve Ali Erhan Kurişii tüm dünyada her açıdan mağlup oldu. İşte en son babamla birlikte, Ali Erhan Kurişii’nin ve halamın aleyhine amcamın katili olmaktan suç duyurusunda bulunmamız, Ali Erhan’ın çok eski tüm kabuslarını yeniden başlattı. "Amcamın cinayeti hadisesi ve Kısıklı meselesi; en çok korktuğu iki meseleyi de gündeme getirmem, korkunun eceline faydası olmadığını bir kez daha gösterdi. Çünkü bu iki konu; sadece basın, yargı mekanizmalarını değil, cemaatimizin esir edilmiş bir kurtarıcı bekleyen, hasbi çoğunluk olan, asli merkez tabanımızı da çok derinden etkiledi.
“2024 yılındaki Kurban Bayramının son günlerinde; avukatlar çetesine yargıya ve bürokrasiye ne istiyorlarsa verin, kesenin ağzını çok daha fazla açın talimatlarını veren Ali Erhan Kurişii, meselenin kendine dokunduğunu gördükçe tüm muvazenesini tamamıyla kaybetti. “Son dengesiz talimatlardan ötürü, F.A. adlı yargı çetesi üyesi, ihtisası bilirkişilere rüşvet dağıtmak iken, şimdi yine tüm bilirkişilerle irtibata geçtiği halde, Facebook'tan bilirkişileri ekleme teşebbüsleri yaptığı halde, başka şehirlerdeki seminerlere yanında çalışanları bilirkişilere irtibat kursun diye gönderdiği halde, sahte yakınlıklarına olumlu cevap veren bilirkişilere ortağı üzerinden kripto paralar üzerinden çok yüklü miktarlarda rüşvetler gönderen F.A. hızını alamadı.
“Kurişiiliğin yeni talimatlarıyla; Anadolu Kartal Adliyesine ve İstanbul Çağlayan Adliyesine de yargıya müdahale etmek için, hakimlere, savcılara, kalem müdürlerine ve kalem personellerine yönlendirmede ve etkide bulunmak için, komisyon başkanlıklarına ve başsavcılıklara tesir edebilmek için, çok fazlaca sık sık gitmektedir. "Eski hızına ve ivmesine göre oldukça artan bir grafik sergilemektedir. Eski adaşım dikkat et, Kurişiilerin makyavelist olan avukatlar çetesinin ilk kurbanı sen olabilirsin. İlk suç duyurusu senin hakkında başlayabilir.”
Avukat Burak Bekiroğlu, adliyelerde Alihan Kuriş’e bağlı birinin başsavcı vekili yapılmaması çağrısı yaparak şunları söyledi: “Süleymancılar içerisine sızıp yerleşen Alihancılar isimli yapılanmaya mensup hiç kimsenin Türkiye’de herhangi bir adliyede örgütlü suçlar bürosu gibi önem arz eden noktada başsavcı vekili olmamasında fayda var. Zira vakti gelir Alihan o adliyeye geldiğinde o başsavcı vekili hatalı bir duruş sergiler sonra gel işin içinden çık çıkabilirsen… "Bu ülkenin hiçbir başsavcısı’nın, başsavcı vekilinin ya da Savcısı’nın, Süleymancılar içerisine sızmış olan Alihancıların (Kurişiler) lideri Alihan isimli o şahsın sağında, solunda, arkasında, orasında, burasında el pençe divan durmasını hiçbirimiz görmek istemeyiz. Öyle değil mi?”
Akit