SEÇİMLERDE İŞÇİYE BOŞ VAATLER SEÇİM SONRASI HER ŞEYİ YALAN ÇIKTI

Mevzu işçi ve emekten açıldığında mangalda kül bırakmayan, iktidarın asgari ücrete ve memur maaşlarına yaptığı yüksek zamlar üzerinden kirli manipülasyonlara imza CHP, kendi sorumluluğundaki personelin alın terine çöküyor. Seçim öncesi bol kepçeden vaatte bulunan ve her fırsatta TÜİK yerine ENAG’ın açıkladığı enflasyon oranının dikkate alınması gerektiğini vurgulayan CHP’li belediyeler emrindeki personele zam yapmamakta direnirken, arka bahçesi konumundaki sol sendikalar sokağa çıkmaya hazırlanıyor.

Seçimler öncesi bol kepçeden vaatte bulunan, depremzedeye bedava ev, çiftçiye bedava traktör sözü veren, emeklilere verilen bayram ikramiyesini 16 bin TL’ye yükselteceğini söyleyen Kılıçdaroğlu’na bağlı CHP’li belediyeler emrindeki personele zam yapmamakta direniyor. ‘İşçi’, ‘emek’, ‘hak’ gibi söylemlerle seçmenin gözünü boyayan ve ele geçirdikleri belediyelerin bütçesini heykele, eğlenceye yatıran CHP’li başkanlar, sıra personele gelince elini cebine atmıyor. Başkan Erdoğan liderliğindeki AK Parti iktidarının 11 bin 402 TL’ye yükselttiği asgari ücret zammı yeterli bulmayan, en düşük memur maaşının 22 bin 17 lira olmasını beğenmeyen CHP’ye bağlı birçok belediyenin zamma direndiği, hatta EYT’lilerin tazminatının bile ödenmediği ortaya çıktı. TÜİK’in rakamlarını şaibeli bulan ve her fırsatta kendi oyuncakları ENAG’ın belirlediği enflasyon oranında zam yapılmasını isteyen CHP’ye bağlı Ankara, Mersin Büyükşehir Belediyelerinde zamlar sembolik oranda kalırken, arka bahçesi konumundaki DİSK’e bağlı Genel İş Sendikası da örgütlü olduğu belediyelerde eyleme hazırlanıyor. 11 Temmuz Salı günü iş bırakma kararı alan Genel İş Sendikası, başta Ekrem İmamoğlu’na bağlı İBB ile CHP’nin kalesi konumundaki Çankaya Belediyesi olmak üzere çok sayıda belediyede eylem yapacak.

Sol sendikalar bile isyan etti
Sol sendikaların bile yaşananlara isyan ettiği CHP’li belediyelerdeki maaş zulmünden bazı örnekler şöyle:

“Her şey çok güzel olacak” yalanıyla seçmeni kandıran CHP’li Ekrem İmamoğlu yönetimindeki İBB iştirakleri Boğaziçi A.Ş., Kültür A.Ş. ve Ulaşım A.Ş.’de örgütlü DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası, “eşitlik ve insanca ücret” söylemiyle 11 Temmuz’da 1 günlük iş bırakacak.

Açlık sınırının altında kalan ücretlere tepki gösteren ve 11 bin 100 TL gibi trajik rakamlara mahkûm edilen CHP’li Ankara Çankaya Belediyesi işçileri, “Belediye İşçileri Geçinemiyor“ başlıklı eylemleri destekliyor.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

AK Parti yönetiminde asgari ücretin 2 katından fazla maaş alan Ankara Büyükşehir Belediye personelinin ücretleri yapılan düzenleme ile 15 bin TL olarak güncellenirken, EYT kapsamında emekli olan 500 çalışanın kıdem tazminatı aylardır ödenmiyor.

Zam da tazminat da hayal
Eski şoförünü Belediye İş Sendikası’na ‘başkan’ yaptıran CHP’li Vahap Seçer Başkanlığındaki Mersin Büyükşehir Belediyesi, 2023 yılında yapılan sözleşme ile kadrolu işçilerin çok sayıda özlük hakkını gasp ederken, 2020 yılına kadar asgari ücretin 2.5-3 katı maaş verilen en düşük personel ücretleri ilavelerle birlikte 12 bin TL’yi zor buluyor.

Başkanlığını CHP’li Fethi Yaşar’ın yaptığı Yenimahalle Belediyesi’nde en düşük aylık miktarı 12 bin 100 TL olarak uygulanırken, TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranını görmezden gelen yönetimin, personele sadece 750 lira zam vermeye hazırlandığı bildirildi.

CHP’li Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan beyaz yakalıların maaşı, asgari ücretle eşitlendi.

CHP’li Muğla Büyükşehir Belediyesi ise çalışanlara zam vermemek için direniyor.

Beğenmedikleri zamları bile vermiyorlar
CHP’li belediyelerin işçi zulmünü değerlenderen İBB AK Parti Meclis Üyesi ve Hukuk Komisyonu Başkanı Muhammed Kaynar, şunları dile getirdi: “Bunlar devletin açıkladığı asgari ücreti, memur zamlarını ve enflasyon oranlarını beğenmiyorlar. Fakat sıra işçi ücretine geldiğinde yan çiziyorlar. Bunların hayatları çelişki. Namus sözü verip, ‘çıkarmayacağız’ dedikleri işçiyi mağdur ettikleri gibi çalışanları da açlığa mahkûm ediyorlar. Yandaşlarına kadro açmak için 25 bine yakın işçiyi işinden ettiler. Buna karşılık 50 bin civarında işçi aldılar. Ve bu işçilerin de hangi paylaşım oranlarına göre işe alındığı kamuoyuna da yansıdı. Kendi döneminde aldıkları işçilere ise kurumun teşkilat yapısında olmayan yeni statüler icat ederek onlara farklı statüler vererek farklı zam oranları uyguluyorlar. Ayrıca bu işçilerle ilgili uzun sürelerdir toplusözleşmeyi yapmıyorlar. Bunu da fırsat bilerek, toplusözleşme hakkı engellenen bu işçilere çok düşük ücretler ödeyerek adeta asgari ücret seviyesindeki rakamlara bunları mecbur ediyorlar.