İsveç, geçtiğimiz kasım ayında işlenen vahşi bir cinayeti konuşuyor.

Yerel basında çıkan haberlere göre Kasım 2019’da meydana gelen olayda, 17 yaşındaki Wilma Andersson, İsveç'in batı kıyısındaki Uddevalla, Wakesborg'da 14 Kasım'da kayboldu. Yoğun arama faaliyetlerine rağmen bulunamayan Andersson’un bedeni, 2 hafta sonra, tamamı bulunamayan birçok parçaya bölünmüş halde bulundu.

Andersson’un başının göçmen evindeki bir valizde bulunmasının ardından gözler, genç kızın sevgilisine çevrildi.

"EVDEN ÇIĞLIKLAR YÜKSELDİ"
Görgü tanıklarının ifadelerine göre 14 Kasım gecesi, Andersson’un başının bulunduğu göçmen evinden çığlıklar duyuldu. Hemen ardındansa evin yakındaki bir otoyolda yürüyen ve garip davranan göçmenler olduğu  bildirildi.

Yapılan aramalar sonucu olay yerine gelen polis, Kürt kökenli olduğu belirtilen ve şoka girdiği söylenen 23 yaşındaki genci sorguladı. İddiaya göre genç, treni kaçırdığı için yürüdüğünü ve yorgun olduğu için garip davrandığını söyledi.

Polis güçlerinin, olay gününden iki hafta sonra Anderson’un başının doldurulmuş bir hayvanın yanında, alüminyum folyo ve bantlı olarak bir bavulun içinde bulunmasının ardından, Kürt asıllı genç gözaltına alındı.

15 Nisan’a kadar ifade vermeyi reddeden adı açıklanmayan genç, Wilma'nın DNA'sının evdeki çeşitli bıçaklarda keşfetmelerine ve oturma odasında kan izleri bulunmasına rağmen reddetti.

GÖÇMEN KARŞITLARI YOĞUN TEPKİ GÖSTERDİ
Polis, 2018 yazında, gencin Wilma'ya, onu parçalara ayırmak istediğini söylediği bir kısa mesaj gönderdiğini de keşfetti. Bazı tanıklar da benzer şekilde, ikisinin sık sık tartıştığını ve ölümünden önce bile Wilma'yı kötüye kullandığına inandıklarını ifade etti.

Yargılanmaya devam edilen gencin karıştığı olaysa, İsveç’te göçmen karşıtı seslerin yükselmesine neden oldu.