Almanya'da İnsanlar Kiralarını Ödeyemiyor
ARTI49'da yer alan habere göre, sağlıklı bir mali planlamanın temel kuralı, geçimini sağlamak isteyen herkesin net gelirinin üçte birinden daha azını barınma için harcaması gerektiğinden oluşuyor. Giderek daha fazla sayıda insan bu hedefin oldukça gerisinde kalıyor. Alman Ekonomi Araştırma Enstitüsü (DIW) tarafından yapılan ve ZDF tarafından özel olarak haberleştirilen bir araştırmaya göre, aşırı yük altındaki hanelerin oranı yeniden birleşmeden bu yana neredeyse üç kat arttı. Oran yüzde 5'ten yüzde 14'e çıktı.
İstatistikler, harcanabilir gelirlerinin yüzde 40'ından fazlasını kiraya ödeyen tüm haneleri “aşırı yük altında” sayıyor. Dolayısıyla bu haneler, uzmanların üst sınır olarak önerdiği yüzde 30 ile 33'ün oldukça üzerinde. Bu da onlara diğer harcamalar için çok az para bırakıyor.
Kiralardaki artış özellikle düşük gelirlileri zor durumda bırakıyor. Ortalama olarak, net gelirlerinin yaklaşık yüzde 36'sını kira için ödüyorlar. Dolayısıyla, zaten mali açıdan kısıtlı olan bu insanların çoğu, barınma için karşılayabileceklerinden daha fazlasını ödüyor. Bu da diğer harcamalar için daha da azını bırakıyor.
Yüksek gelirliler net maaşlarının ortalama yüzde 22'sini kiraya harcıyor. Bu da onlara daha fazla finansal hareket alanı sağlıyor.
Bu arada, Münih ve Berlin'de kiralar yüksek gelirliler için bile pahalı. Burada insanlar şehir merkezine yakın 3 odalı bir daire için gelirlerinin ortalama yüzde 37'sini ödüyor. Bunda şaşılacak bir şey yok. Münih'te 68 metrekarelik bir daire kiralayan birinin üçte bir barajının altına düşmesi için ayda brüt 10.000 Euro'nun üzerinde kazanması gerekiyor. Bu da net 5.500 Euro'nun biraz altına denk geliyor.
Bu da iki metropolün Almanya genelindeki trendi kırdığı anlamına geliyor. Araştırmaya göre, ülkenin geri kalanındaki insanlar son yıllarda daireleri için daha az para ödemiyor. Ancak daha fazla da ödemediler. Kira, gelirin bir oranı olarak aşağı yukarı aynı kaldı.
ZDF'ye göre DIW, Almanlara yakın gelecekte daha ucuz konut umudu vermiyor. Kiraların dondurulması en iyi ihtimalle kısa vadede piyasayı rahatlatabilir. Ancak uzun vadede, inşaat teşviklerinin azalması gibi yan etkilerle kiracılara zarar verebilir. Daha az yeni daire, daha yüksek kiralar anlamına da gelir. Bazı araştırmalar, kira dondurmanın kısa vadede kiraları yavaşlatmadığını da öne sürüyor. Becerikli ev sahipleri, dondurmaya rağmen kiraları artırmak için boşluklar buluyor. Öte yandan DIW'e göre daha fazla sosyal konut, özellikle düşük gelirliler için rahatlama sağlayabilir. Ancak birleşmeden bu yana sosyal konut sayısı yaklaşık dört milyondan bir milyona düştü. Bu nedenle yerel yönetimlerin yeni konutlar inşa etmesi gerekiyor.