Süleymancılar (Süleymanlılar) cemaatinin kurucusu Süleyman Hilmi Tunahan’ın torunu Fatih Süleyman Denizolgun, isim vermeden cemaat yönetimini eleştirdi.

Cemaatin lideri Alihan Kuriş ve kadrolarının dini bilgilerinin yetersiz olduğuna dikkat çeken Denizolgun, ilmi faaliyetlerle cemaati etkileyemeyen yöneticilerin reklam yaptığını söyledi.

   
Eleştirilerini önceki gün sosyal medyadan yönelten Denizolgun şunları kaydetti:

   
“Gerçekten ultra zengin bir insan hiç varlığından bahseder mi? Bahsetmesine hiç lüzum var mı? Özel çevre bağlantılarından, kontaklarından devamlı kimler bahseder? Bilakis; özel bağlantıları olan bir insan, gizlemeye çalışır, gerçek zengin insan da gizlemeye çalışır, çünkü ortalık; çakallar, kurtlar ve tilkiler ile dolu... İnsan neyi çokça anlatıyorsa, o konu için mücadele eder.

   
“Maddi durumlarından; parasından, mülkünden veya çevresinden devamlı olarak bahsedenlerin aslında sahtekar olmaları gibi, maksatlarının ters algı oluşturarak insanları kandırmak oldukları için bu ucuz numaralara başvurdukları gibi; takvalı insanda takvasından, gerçek, hakiki alim olan da ilminden asla bahsetmez. Takvalı ve maneviyatı olan kişi; bu nimetlerini hep gizler ki, hep devamı nasip olsun... Eğer ki; niyetlerini bozup, üçkağıtçılığa başlamadılarsa, bu gizlilik hep sürer...

   
“Gizlemiyorsa, açıktan edebiyat yapıyorsa; hiç şüphe etmeyin, onlarda şarlatandır ve soytarıdır. Hoca müsveddesi dahi değillerdir. Reklamını yaptıkları değerler ve özellikler kendilerinde aslında hiçbir zaman da bulunmamıştır. “Gerçekten ilmiyle, takvasıyla, faziletiyle tesir edemediği için, reklam yapmak zorunda kalarak, safiyane insanları dolandırmaya çalışıyordur. Çünkü; başka çaresi yoktur ki...

   
“Gerçek alime sorulduğunda; tabi ki ilmiyle cevap verir, ama ben şöyle hocayım diye reklam edenler, şunu yaptım, bunu yaptım diyenler, devamlı kendini anlatanlar; ilmin en alt basamağından dahi mezun olamayan, sadece üzülüp, bu arızadan kurtulmaları için dua etmemiz gereken taifedendir.

   
“Maneviyatla, dinle dolandıranlar ise; tüm dolandırıcıların en aşağılık olanları, en süfli ve en sefil olanlarıdır, gerçekten esfel-i sâfilîn olanlardır. Eğer iş kendini anlatmaktan, kasten dolandırma seviyesine kadar inmişse; yapacak hiçbir şey kalmamış demektir.

   
“Dedem Süleyman Hilmi Tunahan K.S Hazretlerinin; sayısız has evlatlarından, talebelerinden ders ve ilim almak nasip oldu. Hali hayatta olanların isimlerini gizlemek mecburiyetindeyim. Ama ilk talebe halkaları dahil, nice mücevherleri, pırlantaları tanımak ve ders almak hep nasip oldu. Daha önce isimlerini açıkça yazdığım, hatta şehit edilmeden önce, şahsıma biat ettiklerini de ifade ettiğim; gerçek alimlerden ve evliyalardan olan, Dedemin K.S; hiç atılmamış, kovulmamış, lekesiz, hasbi, 1. derece has talebelerinden ve evlatlarından olan, Hasan-Mehmed Arıkan Hoca Efendilerle çok uzun yıllar, çok özel anlar yaşamak, Elhamdülillah, MaşâAllah nasip oldu. Binaenaleyh; kimin gerçek alim, kimin sahtekar ve dolandırıcı olduğunu bizler Elhamdülillah, iyi biliriz.”