48 yıl sonra suçsuz ama kanser olduğu anlasıldı
ABD tarihindeki en uzun haksız mahkumiyet davası rekorunu elinde bulunduran Simmons, şu anda 4. evre kolon kanseriyle mücadele ediyor. Oklahoma’nın haksız fiil yasası uyarınca eyaletten 175 bin dolar tazminat alması gerekiyor. Bu hapiste geçirdiği her yıl için 3 bin 645 dolar alacağı anlamına geliyor. Ancak henüz bir kuruşunu bile görmüş değil, tedavi masraflarını karşılamak için bir GoFundMe kampanyası yürütüyor.
Geçen hafta hukuk mücadelesini kazandı ve resmen aklandı
Simmons 1974 yılında, kendisini olay yeriyle ilişkilendiren hiçbir fiziksel kanıt olmamasına ve onun olay gecesi Louisiana'da olduğunu belirten çok sayıda tanık ifadesine rağmen, Oklahoma’da bir içki dükkanında genç bir beyaz kadını öldürmekten idam cezasına çarptırıldı.
Dava, polise pek bir şey hatırlamadığını ve silahlı kişileri sadece bir saniyeliğine gördüğünü söyleyen ama Simmons teşhis eden 18 yaşındaki bir görgü tanığının ifadesine dayanıyordu.
Simmons'ın davası geçtiğimiz hafta bir yargıcın onu resmen masum ilan etmesiyle kritik bir eşiği aştı. Bölge Yargıcı Amy Palumbo kararında, “Bu mahkeme, Simmons'ın mahkum edilmesine, cezalandırılmasına ve hapsedilmesine neden olan suçun… Simmons tarafından işlenmediğini açık ve ikna edici kanıtlarla tespit etmiştir” dedi.
Bu karara rağmen Simmons'ın durumu belirsizliğini koruyor. Bölge savcısı karara itiraz etti ve Oklahoma başsavcısının haksız fiil talebiyle ilgili nasıl bir karar vereceği belli değil.
Avukatlarından Joe Norwood, “Şu anda bir iş bulamıyor. Her iki haftada bir kemoterapiye girmesi gerekiyor” diyor. Norwood eyaletin ödeyeceği tazminatın gelmesinin iki yıl sürebileceğini düşünüyor.
ABD tarihinde haksız yere en uzun süre cezaevinde kalan kişi oldu
Şu anda Simmons'ın dışarıdaki hayatı bir ‘yapılacaklar listesi’ etrafında ilerliyor: İlk NBA maçına gitmek, yaklaşık yarım asır sonra dışarıda ışıklar ve süslemelerle yılbaşını kutlamak... Ama yaptığı planlar henüz net değil, tek bildiği en sonunda ailesiyle birlikte olacağı.
Peki ya gelecek yıl? “O kadar ileriye bakamadım bile” diyor. “Tazminatın bir gün geleceğine inanıyorum ama zaman lüksüm var mı bilmiyorum” diye ekliyor. Kocaman gülümsüyor ve keyifle kahkaha atıyor. Ama hayatının üçte ikisinden fazlasını haksız yere elinden alan ve kendisinden hâlâ özür dilemeyen hukuk sistemine karşı öfkesi sürüyor. “Bu olanlar geri alınamaz. Ama hesap verilmeli” diyor.
Carolyn Sue Rogers, o Aralık gecesi Edmond Liquor Store'da sadece bir arkadaşı hasta olduğu için çalışıyordu. İki silahlı adam içeri girdiğinde saat 21:30 civarındaydı ve ön kasada duran Rogers, polisi aramak için telefonu eline aldı. O anda 22 kalibrelik bir tabancayla başından vuruldu.
Saldırganlar daha sonra diğer tezgâhtara kasadaki parayı alıp bir kese kâğıdına doldurmasını emretti. Tam bu sırada Belinda Brown adlı genç üniversite öğrenicisi sahte bir kimlikle tekila almak için dükkâna girdi. Polise göre, genç kadın saldırganlardan birinin yanından geçerken başından vuruldu. Katiller 1.000 dolardan fazla nakit para ve birkaç şişe içkiyle dükkândan kaçtı. Brown hayatta kaldı, iki çocuk annesi Rogers ise kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.
Aynı gece, 22 yaşındaki Simmons, yaklaşık 1120 km uzaklıktaki Harvey, Los Angeles’taydı O geceyi hissettiklerini şöyle anlatıyor:
Herr zamanki gibi bir geceydi, ta ki birini öldürdüğüm söylenene kadar. Tamamen masum olduğunuzda ‘Bu bir hata, düzeltilecek’ diye düşünüyorsunuz. Hayatımda hiç Edmond’a gitmemiştim.
Cinayet davası 72 saatten az sürdü. Kendisi gibi tutuklanan 21 yaşındaki Don Roberts’ı o zamana kadar hiç görmemişti. Birçok kişi Simmons'ın o gece Louisiana'da olduğuna dair ifade vermesine rağmen, savcılar iddianameyi, Brown'ın ifadesine ve onu teşhis etmesine dayandırdı.
Jüri kararıyla 6 Haziran 1975'te idam cezasına çarptırıldı. Simmons, “Ağladım çünkü annem mahkeme salonunda çığlık atıyordu. Tarif edilemez bir çaresizlik hissiydi” diyor. Cezası ömür boyu hapse çevirildiğinde bile çok az şey değişti.
2021 yılında Simmons, işlemediği bir cinayet nedeniyle 28 yıl hapis yattıktan sonra başka bir adamın aklanmasına yardımcı olan avukat Norwood'a ulaştı. Norwood kısa süre sonra Simmons'ın ilk savunma avukatının tüm görgü tanıklarını ifadeye çağırmadığını fark etti. Müvekkillerini ihmal ettiği için yıllar sonra barodan ihraç edilen bu avukat, Simmons'ı haksız bir şekilde suçlayan polis kayıtlarının bir kopyasını dahi istememişti.
Polis ise görgü tanığı Brown'ın sekiz farklı sıralama sırasında dört kişiyi daha teşhis ettiğini belgeleyen raporu paylaşmamıştı. En önemlisi, Norwood 2022 yılında mahkumiyet sonrası tahliye için yaptığı başvuruda görgü tanığının “Simmons’ı ASLA sıralamada teşhis etmediğini vurguladı. (Halen hayatta olan Brown yorum taleplerine yanıt vermedi).
Avukat, “Hapishane kıyafeti giymiş ve zincirlenmiş iki siyah adamı savunma masasında otururken belirlemek bir teşhis değildir” dedi. “Bu bir sıralama değil. Bu bir tuzak.”
Kendisiyle birlikte tutuklanan Roberts, otuz yılı aşkın bir süre cezaevinde kaldıktan sonra 2008 yılında şartlı tahliye edildi. Simmons'ı aklama çabaları ise önce çok yavaş ilerledi ama geçtiğimiz bahar aniden hız kazandı.
Temmuz ayında Yargıç Palumbo yeni bir duruşma yapılmasına karar verdi. Simmons birkaç gün içinde geçen yaz kefaletle serbest bırakıldı. En büyük endişesi müvekkilinin ilerlemiş kanser hastalığı olan avukat Norwood, “Bu tam anlamıyla bir ölüm kalım meselesiydi” diyor.
Simmons 2021'den beri kolon kanseriyle mücadele ediyor. Ameliyat oldu ama ertesi yıl hapishane doktorları karaciğerinde bir lezyon buldu. Simmons, covid'in hızlı ve ölümcül yayılımıyla boğuşulduğu o dönemde bu lezyonun tedavi edilmediğini söylüyor ve “Hapisten çıkana kadar hiç tedavi görmedim” diyor. (Oklahoma Ceza İnfaz Kurumu, Washington Post'un yorum talebine yanıt vermedi.)
Federal tazminat için paralel bir süreçte kendisine danışmanlık yapan Dallaslı avukat Kim T. Cole için ise bu kişisel bir dava. Simmons, Cole'un erkek kardeşiyle 1990'larda hapisteyken arkadaş olmuş. “Dışarıda olması harika ama hayatının neredeyse 50 yılını kaybetti ve şimdi ölümcül bir hastalığın pençesinde” diyor.
Yasanın 175 bin dolarlık azami tazminatı komşu eyaletlerin çok gerisinde kalıyor; örneğin Teksas ve Kansas haksız mahkumiyetin her yılı için sırasıyla 80 bin ve 50 bin dolar veriyor.
Hesap veren yok ve bir özür dileyen dahi olmadı
Fotoğraf: Oklahoman gazetesi
Ebette mesele sadece para değil. Simmons ve yakın çevresini rahatsız eden şey, eyalette hiç kimsenin tüm bu olanlar için hesap vermemesi. Oklahoma Başsavcısı Gentner Drummond'un sözcüsü, devam etmekte olan davayı gerekçe göstererek yorum yapmayı reddetti.
Simmons'ın birçok kez şartlı tahliye talebini reddeden Oklahoma Af ve Şartlı Tahliye Kurulu'nun icra direktörü Tom Bates görüşme talebini geri çevirdi. Vali Kevin Stitt'in ofisi ve Edmond Polis Departmanı yetkilileri yanıt vermedi. Edmond Emniyet Müdürlüğü, 2014 yılında yaptığı açıklamada ‘bu suçtan dolayı yanlış kişilerin yargılandığına inanmak için hiçbir neden olmadığını’ belirtmişti.
Bu yıl davaya müdahil olan bölge savcısı Vicki Behenna, hâkimin kararından önceki haftalarda Simmons'ın ‘aslında masum’ olmadığını savundu. Ancak şimdi bir etkinlikte kendisiyle görüştüğünü ve yaşadıkları için özel olarak özür dilediğini söylüyor. Ancak yaşlı adam bunun doğru olmadığını söylüyor.
Şimdi hastalığıyla nasıl mücadele edeceğini ve nasıl ayakta duracağını bulmaya çalışıyor. GoFundMe kampanyası masumiyetiyle ilgili manşetlere kadar 50 bin dolar hedefinin çok uzağındaydı. Ancak iyi haber: Aklanma kararından sonra katkılar 300 bin doları aştı. Anonim bir bağışçının tam 30 bin dolar destek verdiği aktarılıyor.
Glynn Simmons 48 yıl, bir ay ve 18 gün boyunca hapis yattı. Geçtiğimiz hafta gerçekleşen duruşması ise 20 dakikadan az sürdü ve sonunda verdiği hukuk mücadelesini kazandı. “Fiziksel olarak zayıf olabilirim ama inancım her zaman güçlüdür” diyor. Elinden geldiğince eğleniyor, torununun torunlarıyla oynuyor. Birileri fotoğrafını çekerken gülümsüyor ve hapisten sonra iyi bir hayatı olacağını düşünüyor.