Hindistan’daki İslam düşmanı ırkçı partinin ayrımcı uygulamaları devam ediyor... Cammu Keşmir’de haksız, hukuksuz uygulamalarıyla Müslümanlara kan ağlatan Modi yönetimi, Hindistan’ın içindeki Müslümanları hedef almayı sürdürüyor. Geçen yıl azınlıklara yönelik yeni vatandaşlık yasasında Müslümanların kapsam dışı bırakan ırkçı Modi yönetimi, Uttar Pradesh eyaletinde de dinlerarası evliliği yasaklanarak Hindu kadınların Müslüman olmasının önüne geçmek istemişti.

Irkçı Başbakan Narendra Modi’nin partisi Bharatiya Janata Party (BJP) son olarak, Assam eyaletinde İslami eğitim kurumlarının kapatılmasına karar verdi. Eyalet yönetiminin “Standartlara uymadığı yalanıyla kapatacağı İslami okul ve medrese sayısı 700’den fazla.

“Assam eyaletinde daha sert müdahaleler olacak”
Müslümanlara yönelik baskı ve zulüm olaylarının Modi’nin yönetime geldiği 2014 yılından sonra arttığı ve bunun 2019’da Cammu Keşmir’in işgaliyle zirveye çıktığını, Assam eyaletinde daha da artacağını ifade eden Cansuyu Derneği Genel Başkanı Mustafa Köylü, “Yıllar öncesinde Hindistan’ın Assam eyaletinde aynı Arakan’da rastladığımız türden katliamlara şahit olduk. Yani o bölgede Müslümanları kabuğuna sokmak ve sosyal hayattan dışlamak için birtakım katliamlar yaptı Hintliler. Tabii burada genelde Hindistan içerisindeki bu komünist mantıklı insanlarla bu kast sisteminin üst seviyesindeki insanlarla işbirliği söz konusu. Orada ana unsur olabilecek herhangi bir yapının oluşmasına izin vermek istemiyorlar onun için de bu Assam eyaleti hassas bölgelerden birisi. Orası Bangladeş’in kuzey kısmına düştüğü için Bangladeş ile alakalı görüyorlar meseleyi. Dolayısıyla zaman zaman bu tip katliamlar, zorlamalar yapıyorlar. Fiziki müdahale Keşmir’le başladı. Şimdi sıra Assam’a geldi. Böyle zannediyorum ki Assam’da daha sert müdahaleler ve daha sert baskıların olacağı kanaatindeyim. Daha sonra diğer bölgelere yayılacak” şeklinde konuştu.

“Bir araya gelmeliyiz”
İHH Ankara sorumlusu Mustafa Sinan da “Müslümanlara eziyet eden, ötekileştiren ülkeler siyonizme hizmet ediyor. Öyle bir zamanda, dünyanın pandemiyle kavrulduğu ortamda bunlar Müslümanlara eziyet etmeye devam ediyorsa bizim kendimizi hesaba çekmemiz lazım. Ne yapabiliriz, dünya kamuoyunu nasıl doğru bilinçlendiririz onu düşünmemiz lazım. Daha önce de Cammu Keşmir’de yaşananlar üzerinden uyarıda bulunarak, ‘ileride bunun önüne geçemeyiz’ demiştik. Geldiğimiz nokta ise bunu yaşıyoruz. Hindistan artık içerideki Müslümanlara bile zulmediyor. Artık sadece dış güçler değil, halkı Müslüman olup da zalim olan iktidardaki insanlar da var. Hindistan yönetimine destek veriyor. Çözüm noktası şu; önce bir araya geleceğiz, yapacağımız işlere karar vereceğiz, oradaki mazlum insanlara sahip çıkacağız. Buradaki en büyük sıkıntı oradaki Müslümanlara bizim hem ilmi, hem insani, hem de hukuki anlamda yeterince destek vermememizden kaynaklanıyor” dedi.