Bahçeli’den çok önemli açıklamalar

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin gündeminde aldığı CHP, siyasi ortakları ve Batı'nın Türkiye karşıtı politikalarda birleşmesi geniş yankı uyandırdı. Suriye'de yaşanan son dakika gelişmeleri, iç ve dış gelişmeler, açık kapı politikası sonrasında Yunanistan sınırında her dakika dramatikleşen durum gibi birçok konuya değinen Bahçeli, çok önemli çıkışlarda bulundu. İşte MHP Grup toplantısında Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin yaptığı son dakika açıklamaları ve konuşmasından öne çıkanlar;

SON YAŞANANLAR TEK KELİME İLE BARBARLIKTIR

Vahşilik, barbarlık ve uygarlık dönemi şeklinde adlandırılan insanlık tarihi vardır. Fakat halan barbar eğilimler taşıyan toplumların varlığı bu çağda hayal kırıklığıdır. Lafa gelince haktan hukuktan, uygulamaya gelince insanlığın yüz karası olanlar gerçekte insani değerlere muarız olduklarını gizleyemiyorlar. Mızrakları çuvala girmiyor. Batının hali tam da budur. Türkiye Yunanistan sınırında son yaşanan son dakika gelişmeleri insanlığın ürpermesine neden olmuştur. Ülkemizin farklı illerinden Avrupa'ya gitmek amacıyla yollara düşen sığınmacıların maruz kaldıkları trajedi tek kelime ile barbarlıktır. Yapmadıkları zulüm kalmamıştır.

YUNANİSTAN'IN İPLİĞİ PAZARA ÇIKMIŞTIR

Bunlar insan haklarını tamamen tozlu raflara kaldırmıştır. Avrupa'ya geçmen isteyen aynı zamanda uluslararası koruma talep eden sığınmacılara acımasız muamele ve müdahaleler Yunan zihniyetinin ipliğini pazara çıkarmıştır. Savunmasız insanlara biber gazı, sis bombası, kurşun neyle izah edilecektir? Bu şiddet severlik barbarlık değilse o halde barbarlık nedir?

SAVUNMASIZ İNSANLARA HER DAKİKA ÖLÜM KUSUYORLAR

Yunanistan'ın bu son tavır ve tutumunun uluslararası hukukta yeri yoktur. Sığınmacılara kara ve denizden ateş açması her dakika onları ölümle tehdit ve taciz etmesi uluslararası sözleşmeleri hiçe saymaktır. Parklarda bahçelerde oynaması gereken çocuklar yağmurda çamurda üst başları olmadan hıçkırıklarıyla ölüme terk edilmektedirler.

 

Dünyada en çok mülteci ve sığınmacıya ev sahipliği yapan ülkenin Türkiye olduğu ayan beyan ortadadır. Buna rağmen Türkiye'yi göç meselesini kullanmakla itham etmek akılla bağdaşmayan bir yakışıksızlıktır. Bu yapılanlarla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi buharlaşmıştır.

 

SINIRDAKİ ÇOCUKLAR İÇİN GÖÇMEN KREŞİ

İnsani yıkımların kederi yüreğimizin tam orta yerine çökmüştür. Milliyetçi Hareket olarak bu tabloya sessiz kalamazdık. Bunu uzaktan seyredemezdik. Bir şeyler yapmalıydık. yardım elimizi uzatmalıydık. Yaralara merhem olmalıydık. Çünkü biz "Komşusu açken tok yatan bizden değildir" buyruğuna inanan Milliyetçi yüce hareketiz. Edirne'de 0-10 yaşı hedefleyen göçmen kreşi kurmak için kolları sıvadık.

 

ÇOCUKLARIN IRKI, DİNİ MEZHEBİ SÖZ KONUSU DAHİ EDİLEMEZ

Üşüyen bedenleriyle sınırda tutacak el bekleyen çocukların temel ihtiyaçlarını temin ederek TIR'larla Edirne'ye gönderdik. Her çocuk bir dünyadır. Her bebek bir devlettir. Mezhebi, ırkı, aidiyeti söz konusu dahi edilemez. Mazlumun dostu Allah'tır. biz buna inanıyoruz. O yolda çalışıyoruz.

 

BU SAVAŞIN BEDELİNİ ÖDEYEN ÜLKE BELLİDİR

29 Nisan 2011'den itibaren Suriye'deki savaşın sosyal ve ekonomik bedelini ödeyen ülke bellidir. Mayıs'ta sığınmacı kampları açılmıştır. Sınır kapıları açılmadan önce Türkiye'de yaklaşık 5 milyon yabancı bulunuyordu.