CHPPKKDHKP-C, Sokakları Kana Bulamaya Hazırlanıyor

Türkiye’deki huzur ikliminden rahatsız olan ve kaostan medet uman karanlık mihraklar ve içimizdeki uzantıları yeniden harekete geçti. PKK’nın açık desteğini alan CHP’nin 31 Mart seçimlerinde sandıktan birinci parti çıkmasını fırsat bilen şer odakları provokasyonlara hız verdi. Seçim sonrası yaptığı açıklamada “Biz bu milleti sokağa dökeceğiz! Kan akıtmayacağız” diyen CHP lideri Özgür Özel ile “Gezi’de hazırlıksızdık. AK Parti yenilmedi. Umudu hemen örgütlü hale getirmemiz lazım” ifadelerini kullanan DEM’li Murat Çepni’nin sözleri ile YSK’nın Abdullah Zeydan kararı sonrası Van’da çıkan olaylar gündemdeki yerini korurken benzer bir kirli senaryo İstanbul’da sahnelendi.

 

MLKP, DHKP-C, Ali Koç
Aralarında MLKP ile DHKP-C gibi terör örgütlerinin militanlarının bulunduğu ‘Filistin İçin Bin Genç’ topluluğu üyelerinin sözde İsrail’le ticaretin kesilmesi için Beyoğlu’nda düzenledikleri eylemde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret etmeleri ve polislere tekme tokat saldırmaları sahnelenen kumpası bir kez daha deşifre etti. Son olarak Galatasaray’la Şanlıurfa’da oynanan Süper Kupa Final maçında yabancı hakem tayin edilmediğini bahane eden Ali Koç’un başkanı olduğu Fenerbahçe’yi sahadan çekmesi, toplumu kutuplaştırmak ve halkı galeyana getirmek isteyen karanlık ellerin ekmeğine yağ sürdü. Olan biteni değerlendiren uzmanlar ise, “CHP, DEM ve marjinal yapılanmaların büyük tahrik eylemlerine imza atmaları ve ülkenin bölünmez bütünlüğünü hedef alması önlenmeli” diyerek kaosa geçit verilmemesini istedi.

 

Gezi'nin provası
Akit’e konuşan emekli Kurmay Albay Ali Coşar, şunları söyledi: “Yerel seçimleri CHP’nin birinci tamamlamasıyla Türkiye düşmanları ellerini ovuşturmaya başladılar. Bunlar ülkenin huzurunu dinamitlemek için düğmeye bastılar. Burada amaç belli. O da Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak. Türkiye’nin fay hatlarına hakim olan emperyal devletlerin istihbarat servisleri yeni bir Gezi arayışında. Yerel seçimler bunlara alan açtı. Çok dikkatli olunmalı. Tuhaf olaylarla karşı karşıyayız. Van’da çıkan tartışma ortada. Yani orada aday olamaması gereken birinin seçildiğini görüyoruz. Yargı olaya neden vaktinde müdahale etmedi? Demek ki yargının içinde bu müdahaleyi yapmaya direnen bir grup ya da bir yapı var. Bu aday ortaya çıkar çıkmaz neden yargı karar vermez? Onun için devlet ihtiyatı elden bırakmamalı. Tüm birimler koordinasyon hâlinde olmalı. Beyoğlu’nda ya da bir maçta vuku bulacak olayları öngörmeli. Devlet yönetimi öngörülü olmayı gerekli kılar. Öngörünün olmadığı ortamda MLKP, DHKP-C artıkları belirir. Onun için bürokraside çürük elmalar, incirler bulunmalı ve terörle mücadele ehil ellere verilmeli. Şu net ki Rice’ın planı tatbik ediliyor. Sinsi plan büyük oranda başarılı oldu. 22 devlete dayalı planın önünde Erdoğan’ın devlet aklı mani olarak duruyor. Onun için emperyal devletler Türkiye’nin altını oymaya çalışıyor. Gayeleri açık. O da Türkiye’yi iç sorunlarıyla meşgul etmek. Tetikte olmak şart. Türkiye’nin seçim sersemliğinden yararlanmaya çalışıyorlar. Gezi’nin provasını yapıyorlar.

 

PKK silinince
Oyun yeni başlıyor. Buna göre DEM ve CHP’lilerde olan belediyelerde örgütlenip büyük kalkışmalara yönelecekler. Doğal. Çünkü Mehmetçik PKK’yı ininde boğuyor. Önleme yöntemlerini ele alıyorlar. En önemli yöntemin ülkeyi germek olduğuna inanıyorlar. Burada devletin atması gereken adımlar belli. İlk olarak içeride ve dışarıda terörle mücadele kararlılıkla devam edecek. İkinci olarak eğitim sistemimiz yerlileşecek. Milli ve manevi mefkûreden yoksun gençlerin yetiştirilmesinin önüne geçilecek. Mutlaka ve mutlaka Fulbright eğitim sistemi terk edilecek.”
 

Devlet bunları yutmaz!
Emekli Albay Mustafa Hacımustafaoğlulları da, şu değerlendirmelerde bulundu: “Anlaşılan o ki Gezi denemesinde bulunanlar var. Bu provokatörlere karşı devletimiz de halkımız da temkinli. Şu muhakkak ki provokatörler Gezi’de başarılı olamadılar. Yeni bir kalkışmada da başarılı olamayacaklar. Çünkü kolluk kuvvetlerimiz dinamik. Bunu Gezi gibi Güneydoğu’da da gördük. Bölgede PKK kalkışmalara yöneldi ama muvaffak olamadı. Selahattin Demirtaş da öyle. Kuşkusuz, yerel seçimlerin ardından şımaranlar var. Bu şımaranlar tahrik eylemleri yapıyor, yapacaklar ama boşuna. İstihbaratımız, jandarmamız, emniyetimiz bu eylemleri durdurmada mahir.Seçimlerde CHP’ye bir kredi açıldı. CHP’nin bu krediyi ne şekilde kullanacağını müşahede edeceğiz. Dileriz, CHP ve onun yanında yer alan DEM hata etmez. Umarız, bu ikisi provokasyona gitmez. Giderse gerekli yanıtı alır. Devlet imhal eder ama ihmal etmez. Kimin ne yaptığını bilir. Olay çıkaranlar bulur, yargılar. Bu bakımdan caddeleri, tribünleri karıştırmak için çırpınanlar Türkiye’ye yön vermelerinin mümkün olmadığını bilmeliler. Yüzlerce kilometre ötede terör yuvalarını dağıtan Türkiye’nin içeride de kalkışmaları kolaylıkla engelleyeceğini unutmamalılar.”