Astsubaydan Kendini Şarj Eden Kalp Pili!
Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu Astsubay ve bilim insanı Olcay Kaan Çakır, hareketle kendi enerjisini üreten çağatışı bir kalp pili geliştirerek tıp ve teknolojinin kesisiminde yeni bir dönem başlatıyor. Bu yenilik, sadece hastaların hayat kalitesini arttırmakla kalmayıp insan bedeninin potansiyelini yeniden tanımlayacak bir çığır niteliği taşıyor. Ancak bu buluş, onun öncülük ettiği yeniliklerin yalnızca ilk adımı. Çakır, gelecekte kanser tedavisi ve omurilik iyileştirme gibi çözüm odaklı nanoteknolojilere de öncülük etmeyi hedefliyor. Çalışmaları TÜBİTAK tarafından da desteklenen Olcay Kaan Çakır, icatlarını ve gelecek çalışmaların detayını Milliyet.com.tr’ye anlattı.
‘GEREKSİZ AMELİYAT VE KOMPLİKASYONLAR ÖNLENECEK’
Milli Savunma Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve bilgisayar mühendisi Olcay Kaan Çakır, Ege Üniversitesi Biyomühendislik bölümündeki doktora çalışmalarıyla tıp alanında önemli katkılar sağlıyor. TÜBİTAK ve Ege Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından desteklenen bu çalışmalar, tıbbi cihazlarda enerji sürekliliği problemini çözmeyi amaçlıyor. Olcay Kaan Çakır, milyonlarca kişi tarafından kullanılan kalp pillerinin yeniden ameliyat gerektiren pil ömrü sınırını hareket enerjisini hasat eden yenilikçi bir teknolojiyle ortadan kaldırmayı başardı.
Bu teknoloji, özellikle çocuk hastalar için hayati bir çözüm sunuyor. Bu başarıya onlarca deney sonucu ulaştığını belirten Çakır, "En uygun çözümün, insan hareketlerinden enerji üreterek kalp pillerini şarj etmek olduğuna karar verdim. Bu teknolojiyle hastaların yaşam kalitesi artacak, gereksiz ameliyatlar ve komplikasyonlar önlenmiş olacak" dedi.
‘TÜM ZORLUKLARA RAĞMEN BAŞARDIK’
Kalp pillerinin uzun süre dayanabilir hale getirilmesi sayesinde, çocuk hastaların erken yaşta birden fazla ameliyat geçirme zorunluluğu da son bulacileceğine dikkat çeken Çakır, bu durumun ailelere büyük bir rahatlama sağlayabileceğine vurgu yaptı.
İhtiyaç duyulan malzemelerin yurtdışından temini gibi engellere rağmen Olcay Kaan Çakır ve ekibi, sabır ve kararlılıkla çalışarak bu özgün teknolojiyi geliştirdiklerinin altını çizdi. Teknolojik gelişim sürecinde karşılaşılan malzeme tedarik sorunları, uzun deney aşamaları ve finansman zorlukları, azimle üstesinden gelinen engeller arasında yer aldı. Çakır, proje sürecinde karşılaşılan en büyük zorluklardan birinin ihtiyaç duyulan ileri mühendislik malzemelerinin Türkiye’de bulunamaması olduğunu söyledi. Bu tür malzemelerin yurtdışından temini hem zaman aldığını hem de maliyetleri artırdığını ancak Ege Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü ve TÜBİTAK’tan sağlanan desteklerin bu süreci hızlandırmaya yardımcı olduğunu ekledi. Aynı zamanda Olcay Kaan Çakır, teknoloji geliştirme aşamasında elde edilen sonuçların titizlikle analiz edilmesi ve gerektiğinde iyileştirilmesi için uzun ve yorucu test süreçlerinden geçildiğine dikkat çekti.
BATARYA TEKNOLOJİSİNDE HEDEF HİBRİT SİSTEM
Kalp pili teknolojisinin yeni bir versiyonu üzerinde de çalıştığına dikkat çeken Çakır, bu yeni teknolojinin, kablosuz enerji aktarımı üzerine odaklandığını ve özellikle kalp pilleri, koklear implantlar ve nörostimülatörler gibi tıbbi cihazların ömrünü uzatarak hastaların yaşamlarında devrim yaratabileceğini söyledi. Kablosuz enerji aktarımı sayesinde, cihazların düzenli bir şekilde şarj edilmesi mümkün olacak ve bu da kullanıcıların hayatını büyük ölçüde kolaylaştıracak. Çakır’ın bu alandaki yenilikçi yaklaşımı, tıbbi cihazların kullanımını daha da pratik hale getirme potansiyeli taşıyor.
Alüminyum hava pilleri üzerine yoğun araştırmalar yapan Çakır, bu teknolojinin verimliliğini artıran ve geri dönüşüm özelliklerini optimize eden yenilikçi yaklaşımlar geliştirdi. Çakır, bu pillerin teorik enerji yoğunluğunun lityum iyon pillerden 40 kat fazla olduğunu söyledi. Bu teknolojinin en büyük avantajlarından biri, alüminyumun doğada bol miktarda bulunması ve geri dönüşümünün kolay olması. Ayrıca, çevre dostu bir enerji kaynağı olarak fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltma potansiyeli taşıyor.
Çakır'a göre bu pillerin en dikkat çekici özelliklerinden biri, iki farklı enerji kaynağını aynı anda kullanarak yüksek miktarda enerji üretme kapasitesine sahip olması. Olcak Kaan Çakır, alüminyum hava pilleriyle çalışan elektrikli araç sistemini şöyle açıkladı:
"Alüminyum hava pillerinden elektrik enerjisi üretilirken açığa çıkan hidrojen gazı, hidrojen yakıt pilinde kullanılarak ek bir enerji kaynağı sağlanıyor. Böylece aynı anda iki enerji kaynağından yararlanılarak enerji verimliliği maksimize ediliyor."
Alüminyum hava pilleriyle çalışan elektrikli arabaların, enerji depolama kapasitesi ve menzil sorunlarını aşarak büyük bir fark yaratabileceğini ifade eden Bilim İnsanı Çakır, "Bu piller, sadece enerji yoğunluğu açısından değil, aynı zamanda kullanım kolaylığı ve ekonomik sürdürülebilirlik bakımından da önemli bir avantaj sağlıyor. Örneğin, alüminyum hava piliyle çalışan bir araç, uzun menzil sağlarken, kullanılan pilin geri dönüşüme gönderilmesiyle çevreye zarar vermeden enerji döngüsü sürdürülebilir hale getiriliyor" diye konuştu.
SIRADAKİ ÇALIŞMA: KANSER TEDAVİSİNDE NANOROBOTLAR
Kanser tedavisinde hem tespit hem de tedaviye yönelik üç yenilikçi teknoloji geliştiren Olcay Kaan Çakır bu tekenolojileri şöyle sıraladı:
Moleküler titreşim teknolojisi: Kanserli hücre zarlarını hedef alarak spesifik frekanslarla enerjilendirilen moleküller, kanserli hücreleri yok etmeyi hedefliyor. Geliştirilen bu yöntem, sağlıklı hücrelere zarar vermeden, sadece kanserli hücrelere odaklanmayı mümkün kılıyor. Bu sayede, kemoterapinin yan etkilerini azaltacak etkili bir alternatif oluşturulabilir.
Mikro ve nano robot teknolojisi: 0.5 milimetrelik biyouyumlu mikro pillerle donatılmış robotlar, kemoterapi ilaçlarını sadece kanserli bölgeye ulaştırarak yan etkileri minimuma indirme potansiyeline sahip. Bu robotlar, hedef odaklı tedavi yaklaşımlarının öncüsü olarak kanser tedavisinde çığır açabilir. Çakır’ın bu yeniliği, özellikle tekrar eden kanser vakalarında kişiye özel tedavi seçenekleri sunabilecek bir teknoloji olarak öne çıkıyor.
Anlık kanser tespiti için sensör teknolojisi: Bu sensör, kansere spesifik biyobelirteçleri anında algılayarak hızlı ve doğru tanı koymaya olanak tanıyor. Sensör teknolojisi, tanı süreçlerini hızlandırarak hastaların daha erken tedavi alabilmesini mümkün kılacak. Çakır, bu yenilikçi sensör teknolojisinin tıp dünyasında tanı ve tedavi süreçlerini devrimsel bir şekilde değiştirme potansiyeline sahip olduğunu vurguluyor.
Bu teknolojilerin her biri, hem kanser tedavisinde hem de teşhis süreçlerinde önemli katkılar sağlamayı hedefleyen Bilim İnsanı Çakır, geliştirdiği bu teknolojilerin uluslararası arenada büyük ilgi gördüğünü ve bu alanda birlikte çalıştığı birçok bilim insanı ile iş birliği içinde olduğunun altını çizdi.
GENÇLERİN İLHAM KAYNAĞI
Olcay Kaan Çakır, devlet desteklerinin ve üniversitelerin sunduğu olanakların gençler için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, bu imkanların doğru şekilde değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Genç araştırmacılar için sabır ve kararlılıkla çalışmanın, başarının anahtarı olarak ön plana çıktığını ekleyen Olcay Kaan Çakır, özellikle gençlere seslenerek bilimsel araştırmalardan vazgeçmemelerini şu sözlerle dile getirdi:
"Dünya teknolojisi baş döndürücü bir hızla ilerliyor. Bu süreçte ülkemizin yetkin bilim insanlarına olan ihtiyacı her geçen gün artıyor. Gençlerimize duyduğum güven tam; bilim ve teknolojiye olan tutkularıyla geleceği inşa edeceklerine inanıyorum."