35. Beled - Şehir Süresi

1.Sen bu kente mahremsin ve bu kente gireceksin.


2.Ve doğurana ve doğurduğuna da yemin olsun ve yemin ederim bu kente ki, iş onların sandığı gibi değildir .

3.Ben insanı gerçekten bir sıkıntı ve zorluk içinde yarattım.


4.O sanıyor mu ki, hiç kimse ona asla güç yetiremeyecektir.
"Yığınlarla mal telef ettim" diyor.
Hiç kimsenin kendisini görmediğini mi sanıyor?
Ben ona vermedim mi iki göz.
Bir dil, iki dudak?
Kılavuzladım onu iki tepeye.
 

5.Akabeye, sarp yokuşa atılamadı o.
Sarp yokuşun ne olduğunu sana bildiren nedir?
Özgürlüğü zincirlenenin bağını çözmektir o.


6.Yakındaki bir yetimi, yahut ezilmiş-boynu bükük bir yoksulu, yahut da açlık ve perişanlık gününde doyurmaktır o. İşte böyleleridir uğur ve bereket dostları.
 

7.Benim ayetlerimi tanımayanlara gelince bunlar; şomluk, uğursuzluk yâranıdır.
Bunların üzerine, kilitlenecek bir ateş gelecektir.