Türk Milletinin Kaderine Çomak Sokan Rahşan Öldü

18.01.2020 - 12:55, Güncelleme: 14.02.2024 - 06:36 2046+ kez okundu.
 

Türk Milletinin Kaderine Çomak Sokan Rahşan Öldü

Demokratik Sol Parti ile Demokratik Sol Halk Partisi'nin kurucusu, eski Başbakan Bülent Ecevit’in eşi Rahşan Ecevit, 97 yaşında tedavi gördüğü GATA’da hayatını kaybetti. Rahşan Ecevit yarın devlet mezarlığında Bülent Ecevit'in yanına defnedilecek.

RAHŞAN ECEVİT KİMDİR? Türk ressam, yazar ve siyasetçi, Demokratik Sol Parti ile Demokratik Sol Halk Partisi'nin kurucusu ve ilk başkanıdır. 1946'da Bülent Ecevit ile evlendi. Aslen Selanik'ten Şebinkarahisar'a yerleşmiş bir ailenin çocuğudur. Babası Namık Zeki Aral, annesi Zahide Aral'dır. Ankara Lisesi ve Robert Koleji mezunudur. DSP'nin kurucusu ve eski genel başkanıdır. Yazdığı Pülümür'de Aşk adlı roman, 2002 yılında tiyatroya uyarlanmıştır. Kurucusu olduğu Demokratik Sol Parti'den 4 Haziran 2009 tarihinde istifa etti. 17 Ocak 2010 tarihinde kurucusu olduğu Demokratik Sol Halk Partisi'nin 2. Genel Başkanlığına seçildi.   EŞİ BÜLENT ECEVİT'E YANLIŞ BİLGİ VERİP YÖNLENDİRMELERİ İLE TÜRKİYE KAOSA SÜRÜKLENDİ Başörtülü milletvekili Merve Kavakçı’ya karşı TBMM’de yaptığı antidemokratik hareketiyle hafızalarda yer edinen Ecevit’in iktidarda olduğu dönemlerde toplum; Yoksulluk, Ekonomik kriz ve Yasaklarla boğuşmak zorunda kaldı. Son olarak Danıştay’a yapılan saldırıda da laiklik vurgusu yapan Ecevit; ABD Başkanı Bill Clinton karşısındaki görüntüsü, Kıbrıs çıkarmasında siyasi davranışı, Sezer’e fırlatılan kitapçık olayı, İHL’lerin kapatılması, Güneş Motel’deki milletvekili transferi ile hiç unutulmayacak. Ecevit’in siyasi hayatı boyunca yaptığı hataların ardında mutlak eşi Rahşan Ecevit vardı ve bu ikili Türkiyenin kaderi ile oynayıp dış siyasette ülkemizi dilenci durumuna düşürmekle kalmayıp, kamuoyunda tanındığı özelliklerinin tam tersi bir hayat sürdüğünü gösteriyordu. ECEVİT AMERİKAN KOLEJİ’NDEN MEZUN OLDU Ecevit, 1957 yılında Rockefeller bursuyla ABD’ye gitti. 8 ay Harvard Üniversitesi’nde çalıştı. KIBRIS HAREKÂTINI RAHŞAN SAYESİNDE RANTA ÇEVİRDİ Çeşitli çevreler tarafından “Kıbrıs Fatihi” olarak lanse edilen Ecevit, aslında Kıbrıs harekâtının tam olarak sonuçlanmasına eşi Rahşan tarafından engel olan bir siyasetçi. Ecevit’in siyasi hırs ve Kıbrıs çıkarmasını siyasi ranta çevirme düşüncesi bu başarısızlığın en önemli sebebi olarak gösterildi. Kıbrıs Barış Harekâtı sıcaklığını korurken; Ecevit, 18 Eylül 1974 tarihinde istifa ederek ülkeyi seçime götürdü. Amacı tek başına iktidar olmaktı. Ecevit’in Kıbrıs politikasında birçok hatası oldu. Hükümet ortağı MSP lideri Necmettin Erbakan, adada iki devlet modeli olmasını isterken; Ecevit, federal yapıda ısrar ederek kanton usulü uygulanmasını istedi. Ecevit, savaş sırasında ABD’de okurken öğrencisi olduğu ABD Dışişleri Bakanı Kissinger’in etkisinde kaldı. ABD’nin empoze ettiği çözümleri Kıbrıs’ta uygulamaya çalıştığı için iktidar ortağı tarafından sık sık eleştirildi. Siyasetçi ve devlet adamlığı sıfatından ziyade şair kimliği ile öne çıkan Ecevit’in Yunanlılara yazdığı şiirler de dikkat çekiyor. Ecevit’in yıllar önce Yunanlılar için yazdığı “Yunanlı Kardeşim” isimli şiiri, bu hayranlığının göstergesi olarak nitelendi. Ecevit’in bu duygusal yaklaşımı, Kıbrıs politikasına da yansıdı. ECEVİT HÜKÜMETİ BÜLENT VE RAHŞAN İKİLİSİ SAYESİNDE AÇLIKLA ANILDI Ecevit hükümette bulunduğu yıllarda Türkiye hep açlık, ekonomik kriz ve siyasi olaylarla çalkalandı. Vatandaşlar bir tüp ve ekmek için saatlerce kuyrukta beklemek zorunda kaldı. Milletvekili transferleriyle 1978 yılında kurduğu hükümette 21 ay Başbakanlık yapan Ecevit, halkı açlık ve yoksullukla karşı karşıya bıraktı. Başında bulunduğu CHP ve Başbakanı olduğu Türkiye zor bir döneme girdi. Ecevit adeta darbeye giden sürecin başlamasına sebep oldu. CHP, 5 Haziran 1977’de yapılan genel seçimlerde yüzde 41.4 oy oranı ile 213 milletvekili çıkarırken, 14 Ekim 1979’da yapılan ara seçimlerde tek milletvekili bile kazanamadı ve 16 Ekim’de hükümetten istifa etmek zorunda kaldı. KUYRUKTA GEÇEN YILLAR Ecevit’in Türk siyasetine yön verdiği ve iktidarda olduğu 1974’lü yıllar açlık, sefalet ve anarşi ile geçti. İnsanlar tüp, yağ, ekmek ve benzin almak için sabahlara kadar kuyrukta beklemek zorunda kalıyordu. RAHŞAN KIBRIS DOLMUŞUNU DOLDURAMADI! “Kıbrıs Fatihi” dolmuşuyla hükümeti bozarak eşi rahşan ısrarları ile erken seçime giden Ecevit, aşırı hırsı ile tek başına iktidar olmayı hedefliyordu. Kıbrıs’ta federal yapıda ısrar eden Ecevit, bugün yaşanan krizin de temelini atmış oldu. RAHŞAN İHL’LERİN ÖNÜNÜ KESTİ! Rahşan sayesinde Ecevit, Mesut Yılmaz ile birlikte İHL öğrencilerinin önünü kesen politikalar izledi. “8 Yıllık Kesintisiz Eğitim Yasası”nı çıkararak büyük eleştiriler aldı. DSP’li Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay, sonraki yıllarda psikolojik bunalıma girdi ve kafasına kurşun sıkarak intihara kalkıştı! 28 ŞUBAT’IN SAVUNUCUSUYDU 30 Haziran 1997 tarihinde ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz başkanlığında kurulan koalisyon hükümetinde Başbakan Yardımcısı olan Ecevit, Rahşan destekleriyle Bülent 28 Şubat postmodern darbesinin en büyük savunucusu ve uygulayıcısı olarak, yapılan zulümlerin manevi sorumluluğuna imzasını koydu. Ecevit’in iktidar olduğu 1978’li yıllarda vatandaşlar, tüp, benzin, et, ekmek kuyruklarında sabahladı. İstanbul gibi büyük illerin belediyelerinde benzin olmadığı için insanlar duraklarda beklemek zorunda kaldı. Ülke her gün yeni bir cinayetle uyanıyordu. Ortalık adeta kan gölüne dönmüştü. İşte o günkü gazetelerden bazı başlıklar: ‘Şimdi sıra kimde?’, ‘Yurtta kan gövdeyi götürüyor’, ‘Halk nerde ucuz mal bulsa oraya koşuyor’, ‘Hani et satış mağazası açılacaktı?’, ‘Samsun sigarası karaborsada 15 liraya satılıyor’, ‘Sıkılıyoruz’, ‘Ucuz ayakkabıya hücum’, ‘Malatya kan ağlıyor’, ‘Benzincide yok, karaborsa arayan mazot buluyor’, ‘Benzin her ilde karne ile satılacak’, ‘Karneler dağıtıldı, ama benzin yok’, ‘İllere tüketimine göre akaryakıt verilecek’.. 28 Eylül 1999’da Ecevit ile ABD Başkanı Bill Clinton arasında yapılan görüşmede büyük bir skandal yaşanmıştı. Ecevit bu fotoğrafıyla çok eleştirilmiş ve ülke onurunu çiğnemekle suçlanmıştı. TÜRKİYE ALEYHİNE DEMEÇLER Bülent Ecevit hükümeti iktidarda bulunduğu yıllar içinde halkın huzursuzluğu arttı. Anarşi ve terör gerekçesiyle cuntacıların darbe yapmasına sebep oldu. 12 Eylül 1980 yılında Kenan Evren yönetime el koydu. Rahşan Ecevit’le birlikte Hamzakoy’a götürüldü. 30 Ekim 1980’de CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa etti. Rahşan ve Bülent Ecevitler, Danimarka ve Hollandalı yabancı gazetecilere verdiği demeçte Türkiye’yi kötüledi. 28 ŞUBAT’TA DA SAHNEDE Bülent Ecevit siyasi yasaklı olduğu için, 14 Kasım 1985’te kurulan DSP’nin başına geçemedi. DSP’nin genel başkanlığını eşi Rahşan Ecevit üstlendi. Özal döneminde siyasi yasakların kaldırılması üzerine 13 Eylül’de Bülent Ecevit, eşi Rahşan Ecevit’ten DSP Genel Başkanlığı’nı devraldı. 20 Ekim 1991’de Zonguldak Milletvekili olarak seçildi. 24 Aralık 1995 tarihinde yapılan erken genel seçimde 76 milletvekili ile TBMM’ye girdi. 30 Haziran 1997 tarihinde ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ve DYP’den istifa eden milletvekillerinin kurduğu DTP ile “Anasol-D” hükümetini kurdu. Başbakanlık sıfatını alan Ecevit’in bundan sonraki misyonu, Başbakan Yardımcısı olarak 28 Şubat postmodern darbesinin kararlarını uygulamak oldu. YİNE KRİZ VE YOKSULLUK Bülent ve Rahşan Ecevit’in iktidarda olduğu 2000’in ilk yılları da açlık ve sefaletle geçti. İflas eden esnaf, yazarkasalarını Başbakan’a fırlattı. İşçi, köylü, memur açlık sınırında yaşadı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tarihinin en büyük krizini yaşadı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet’e fırlattığı Anayasa kitapçığı ile ekonomi dengeleri altüst oldu. Dolar, faiz ve repo büyük rant kaynağı oldu. DIŞ POLİTİKADA AŞAĞILANDIK Ecevit’in unutulamayacak görüntülerinden biri de, ABD Başkanı Bill Clinton ile yaptığı görüşme oldu. Bu görüşmede 70 milyon insanın onuruyla oynandı. Clinton’un karşısında el pençe duran Ecevit, büyük eleştiri aldı. Oval Ofis’te gerçekleşen görüşmede, Bill Clinton oldukça rahat bir şekilde koltuğun üzerine otururken, Ecevit ise ayakta ve ceketinin önü ilikli olarak bekledi.28 Eylül 1999’da Ecevit ile ABD Başkanı Bill Clinton arasında yapılan görüşmede büyük bir skandal yaşanmıştı. Ecevit bu fotoğrafıyla çok eleştirilmiş ve ülke onurunu çiğnemekle suçlanmıştı. ABD’DEN ŞİİR KİTABI ALDI O görüşmede ABD’ye büyük umutlarla giden Ecevit’in, Clinton’dan bir şiir kitabı alarak döndüğü yazıldı. Clinton, Ecevit’e ‘laik kentin şairi’ olarak anılan Thomas Stearns Eliot’un şiir kitabını hediye etti. Ecevit, şair T.S.Eliot’un “Şimdiden bilirim bütün hepsini, bir bir hepsini / Bilirim sabahını, ikindisini, akşamlarını / Kahve kaşıklarıyla çıkarmışım ömrümün tutarını / Ya hanım, bir yastık yerleştirerek, yahut çıkıp atarken şalını / Pencereye çevirip yüzünü / Hiç de bu değildi, deyiverirse? / Hiç de bu değildi benim aklımdan geçen (...) / İhtiyar oluyorum... İhtiyar...” dizeleriyle yurda dönüş yaptı. 3 Kasım 2002’de yapılan erken genel seçimlerde Ecevit, yüzde 1.22 oy alarak iktidardan devrilerek siyasi hayattan çekilmek zorunda kaldı. Ecevit, son olarak Danıştay’a yapılan saldırılarda alelacele bir açıklama yaparak, “Laikliğe saldırı yapıldı. Hükümet istifa etmeli” iddiasında bulunmuştu. Aynı gün rahatsızlanan Ecevit, hastaneye kaldırıldı. 172 gündür GATA’da yatan Ecevit, önceki gece 23.50’de hayatını kaybetti. Ecevit’ten geriye, yukarıda anlattığımız olaylar kaldı... HAFIZALARDAN SİLİNMEYEN KARE Ecevit’in, Fazilet Partisi Milletvekili Merve Kavakçı’ya hitaben yaptığı konuşma hâlâ hafızalardan silinmiyor. Başörtülü olarak halkın karşısına çıkan ve milletvekili seçilen Kavakçı için “Bu hanıma haddini bildirin!” diyen Ecevit, inançlı insanlara karşı tavrını da böylece ortaya koymuştu. CHP çatısı altında siyasete adım atan Bülent Ecevit, CHP’ye katıldığı ilk günden beri İnönü ile rekabet içine girdi ve sonunda kurt politikacı pes etmek zorunda kaldı Bülent Ecevit, Türk siyasetine kasketi getiren politikacı olarak da tarihe geçti. 15 yaşında Hint şairi Rabindranath Tagore ile tanışan Bülent Ecevit, bu şaire olan hayranlığı ile biliniyordu. Özellikle din ve laiklik konusundaki yaklaşımı son derece özgün olan Ecevit’in Robert Kolej’de unvanı “Hacı”ydı. Kaynağını Hint felsefesinden alan bir inanç yapılanmasının etkisindeydi... Sağlık durumu giderek bozulan Ecevit, Danıştay’a yapılan saldırı sonrası düzenlenen tepki eylemlerine katılmış ve Başbakanlık merdivenlerine yığılıp kalmıştı. Siyasi hayatı boyunca yaptığı hatalar, Ecevit’in bir siyasetçiden çok şair olduğunu tescilliyordu. Hayat arkadaşı olarak seçtiği Rahşan Hanım, Ecevit’in hep yanındaydı. Ne diyelim o günleri hatırlayanların ahı ilentileri yakalarını ahiret de bırakmayacak inanmadıkları Rabbleri. haklarında kararı verecektir. Allah Rahmet Eylemesin !  
Demokratik Sol Parti ile Demokratik Sol Halk Partisi'nin kurucusu, eski Başbakan Bülent Ecevit’in eşi Rahşan Ecevit, 97 yaşında tedavi gördüğü GATA’da hayatını kaybetti. Rahşan Ecevit yarın devlet mezarlığında Bülent Ecevit'in yanına defnedilecek.
RAHŞAN ECEVİT KİMDİR?


Türk ressam, yazar ve siyasetçi, Demokratik Sol Parti ile Demokratik Sol Halk Partisi'nin kurucusu ve ilk başkanıdır. 1946'da Bülent Ecevit ile evlendi.

Aslen Selanik'ten Şebinkarahisar'a yerleşmiş bir ailenin çocuğudur. Babası Namık Zeki Aral, annesi Zahide Aral'dır. Ankara Lisesi ve Robert Koleji mezunudur.

DSP'nin kurucusu ve eski genel başkanıdır.

Yazdığı Pülümür'de Aşk adlı roman, 2002 yılında tiyatroya uyarlanmıştır.

Kurucusu olduğu Demokratik Sol Parti'den 4 Haziran 2009 tarihinde istifa etti. 17 Ocak 2010 tarihinde kurucusu olduğu Demokratik Sol Halk Partisi'nin 2. Genel Başkanlığına seçildi.

 

EŞİ BÜLENT ECEVİT'E YANLIŞ BİLGİ VERİP YÖNLENDİRMELERİ İLE TÜRKİYE KAOSA SÜRÜKLENDİ

Başörtülü milletvekili Merve Kavakçı’ya karşı TBMM’de yaptığı antidemokratik hareketiyle hafızalarda yer edinen Ecevit’in iktidarda olduğu dönemlerde toplum; Yoksulluk, Ekonomik kriz ve Yasaklarla boğuşmak zorunda kaldı.
Son olarak Danıştay’a yapılan saldırıda da laiklik vurgusu yapan Ecevit; ABD Başkanı Bill Clinton karşısındaki görüntüsü, Kıbrıs çıkarmasında siyasi davranışı, Sezer’e fırlatılan kitapçık olayı, İHL’lerin kapatılması, Güneş Motel’deki milletvekili transferi ile hiç unutulmayacak. Ecevit’in siyasi hayatı boyunca yaptığı hataların ardında mutlak eşi Rahşan Ecevit vardı ve bu ikili Türkiyenin kaderi ile oynayıp dış siyasette ülkemizi dilenci durumuna düşürmekle kalmayıp, kamuoyunda tanındığı özelliklerinin tam tersi bir hayat sürdüğünü gösteriyordu.



ECEVİT AMERİKAN KOLEJİ’NDEN MEZUN OLDU

Ecevit, 1957 yılında Rockefeller bursuyla ABD’ye gitti. 8 ay Harvard Üniversitesi’nde çalıştı.



KIBRIS HAREKÂTINI RAHŞAN SAYESİNDE RANTA ÇEVİRDİ

Çeşitli çevreler tarafından “Kıbrıs Fatihi” olarak lanse edilen Ecevit, aslında Kıbrıs harekâtının tam olarak sonuçlanmasına eşi Rahşan tarafından engel olan bir siyasetçi. Ecevit’in siyasi hırs ve Kıbrıs çıkarmasını siyasi ranta çevirme düşüncesi bu başarısızlığın en önemli sebebi olarak gösterildi. Kıbrıs Barış Harekâtı sıcaklığını korurken; Ecevit, 18 Eylül 1974 tarihinde istifa ederek ülkeyi seçime götürdü. Amacı tek başına iktidar olmaktı. Ecevit’in Kıbrıs politikasında birçok hatası oldu. Hükümet ortağı MSP lideri Necmettin Erbakan, adada iki devlet modeli olmasını isterken; Ecevit, federal yapıda ısrar ederek kanton usulü uygulanmasını istedi. Ecevit, savaş sırasında ABD’de okurken öğrencisi olduğu ABD Dışişleri Bakanı Kissinger’in etkisinde kaldı. ABD’nin empoze ettiği çözümleri Kıbrıs’ta uygulamaya çalıştığı için iktidar ortağı tarafından sık sık eleştirildi. Siyasetçi ve devlet adamlığı sıfatından ziyade şair kimliği ile öne çıkan Ecevit’in Yunanlılara yazdığı şiirler de dikkat çekiyor. Ecevit’in yıllar önce Yunanlılar için yazdığı “Yunanlı Kardeşim” isimli şiiri, bu hayranlığının göstergesi olarak nitelendi. Ecevit’in bu duygusal yaklaşımı, Kıbrıs politikasına da yansıdı.


ECEVİT HÜKÜMETİ BÜLENT VE RAHŞAN İKİLİSİ SAYESİNDE AÇLIKLA ANILDI

Ecevit hükümette bulunduğu yıllarda Türkiye hep açlık, ekonomik kriz ve siyasi olaylarla çalkalandı. Vatandaşlar bir tüp ve ekmek için saatlerce kuyrukta beklemek zorunda kaldı. Milletvekili transferleriyle 1978 yılında kurduğu hükümette 21 ay Başbakanlık yapan Ecevit, halkı açlık ve yoksullukla karşı karşıya bıraktı. Başında bulunduğu CHP ve Başbakanı olduğu Türkiye zor bir döneme girdi. Ecevit adeta darbeye giden sürecin başlamasına sebep oldu. CHP, 5 Haziran 1977’de yapılan genel seçimlerde yüzde 41.4 oy oranı ile 213 milletvekili çıkarırken, 14 Ekim 1979’da yapılan ara seçimlerde tek milletvekili bile kazanamadı ve 16 Ekim’de hükümetten istifa etmek zorunda kaldı.

KUYRUKTA GEÇEN YILLAR

Ecevit’in Türk siyasetine yön verdiği ve iktidarda olduğu 1974’lü yıllar açlık, sefalet ve anarşi ile geçti. İnsanlar tüp, yağ, ekmek ve benzin almak için sabahlara kadar kuyrukta beklemek zorunda kalıyordu.


RAHŞAN KIBRIS DOLMUŞUNU DOLDURAMADI!

“Kıbrıs Fatihi” dolmuşuyla hükümeti bozarak eşi rahşan ısrarları ile erken seçime giden Ecevit, aşırı hırsı ile tek başına iktidar olmayı hedefliyordu. Kıbrıs’ta federal yapıda ısrar eden Ecevit, bugün yaşanan krizin de temelini atmış oldu.

RAHŞAN İHL’LERİN ÖNÜNÜ KESTİ!

Rahşan sayesinde Ecevit, Mesut Yılmaz ile birlikte İHL öğrencilerinin önünü kesen politikalar izledi. “8 Yıllık Kesintisiz Eğitim Yasası”nı çıkararak büyük eleştiriler aldı. DSP’li Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay, sonraki yıllarda psikolojik bunalıma girdi ve kafasına kurşun sıkarak intihara kalkıştı!


28 ŞUBAT’IN SAVUNUCUSUYDU

30 Haziran 1997 tarihinde ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz başkanlığında kurulan koalisyon hükümetinde Başbakan Yardımcısı olan Ecevit,
Rahşan destekleriyle Bülent 28 Şubat postmodern darbesinin en büyük savunucusu ve uygulayıcısı olarak, yapılan zulümlerin manevi sorumluluğuna imzasını koydu.


Ecevit’in iktidar olduğu 1978’li yıllarda vatandaşlar, tüp, benzin, et, ekmek kuyruklarında sabahladı. İstanbul gibi büyük illerin belediyelerinde benzin olmadığı için insanlar duraklarda beklemek zorunda kaldı. Ülke her gün yeni bir cinayetle uyanıyordu. Ortalık adeta kan gölüne dönmüştü. İşte o günkü gazetelerden bazı başlıklar: ‘Şimdi sıra kimde?’, ‘Yurtta kan gövdeyi götürüyor’, ‘Halk nerde ucuz mal bulsa oraya koşuyor’, ‘Hani et satış mağazası açılacaktı?’, ‘Samsun sigarası karaborsada 15 liraya satılıyor’, ‘Sıkılıyoruz’, ‘Ucuz ayakkabıya hücum’, ‘Malatya kan ağlıyor’, ‘Benzincide yok, karaborsa arayan mazot buluyor’, ‘Benzin her ilde karne ile satılacak’, ‘Karneler dağıtıldı, ama benzin yok’, ‘İllere tüketimine göre akaryakıt verilecek’..

28 Eylül 1999’da Ecevit ile ABD Başkanı Bill Clinton arasında yapılan görüşmede büyük bir skandal yaşanmıştı. Ecevit bu fotoğrafıyla çok eleştirilmiş ve ülke onurunu çiğnemekle suçlanmıştı.



TÜRKİYE ALEYHİNE DEMEÇLER

Bülent Ecevit hükümeti iktidarda bulunduğu yıllar içinde halkın huzursuzluğu arttı. Anarşi ve terör gerekçesiyle cuntacıların darbe yapmasına sebep oldu. 12 Eylül 1980 yılında Kenan Evren yönetime el koydu. Rahşan Ecevit’le birlikte Hamzakoy’a götürüldü. 30 Ekim 1980’de CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa etti. Rahşan ve Bülent Ecevitler, Danimarka ve Hollandalı yabancı gazetecilere verdiği demeçte Türkiye’yi kötüledi.



28 ŞUBAT’TA DA SAHNEDE

Bülent Ecevit siyasi yasaklı olduğu için, 14 Kasım 1985’te kurulan DSP’nin başına geçemedi. DSP’nin genel başkanlığını eşi Rahşan Ecevit üstlendi. Özal döneminde siyasi yasakların kaldırılması üzerine 13 Eylül’de Bülent Ecevit, eşi Rahşan Ecevit’ten DSP Genel Başkanlığı’nı devraldı. 20 Ekim 1991’de Zonguldak Milletvekili olarak seçildi. 24 Aralık 1995 tarihinde yapılan erken genel seçimde 76 milletvekili ile TBMM’ye girdi. 30 Haziran 1997 tarihinde ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ve DYP’den istifa eden milletvekillerinin kurduğu DTP ile “Anasol-D” hükümetini kurdu. Başbakanlık sıfatını alan Ecevit’in bundan sonraki misyonu, Başbakan Yardımcısı olarak 28 Şubat postmodern darbesinin kararlarını uygulamak oldu.



YİNE KRİZ VE YOKSULLUK

Bülent ve Rahşan Ecevit’in iktidarda olduğu 2000’in ilk yılları da açlık ve sefaletle geçti. İflas eden esnaf, yazarkasalarını Başbakan’a fırlattı. İşçi, köylü, memur açlık sınırında yaşadı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tarihinin en büyük krizini yaşadı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet’e fırlattığı Anayasa kitapçığı ile ekonomi dengeleri altüst oldu. Dolar, faiz ve repo büyük rant kaynağı oldu.

DIŞ POLİTİKADA AŞAĞILANDIK

Ecevit’in unutulamayacak görüntülerinden biri de, ABD Başkanı Bill Clinton ile yaptığı görüşme oldu. Bu görüşmede 70 milyon insanın onuruyla oynandı. Clinton’un karşısında el pençe duran Ecevit, büyük eleştiri aldı. Oval Ofis’te gerçekleşen görüşmede, Bill Clinton oldukça rahat bir şekilde koltuğun üzerine otururken, Ecevit ise ayakta ve ceketinin önü ilikli olarak bekledi.28 Eylül 1999’da Ecevit ile ABD Başkanı Bill Clinton arasında yapılan görüşmede büyük bir skandal yaşanmıştı. Ecevit bu fotoğrafıyla çok eleştirilmiş ve ülke onurunu çiğnemekle suçlanmıştı.

ABD’DEN ŞİİR KİTABI ALDI

O görüşmede ABD’ye büyük umutlarla giden Ecevit’in, Clinton’dan bir şiir kitabı alarak döndüğü yazıldı. Clinton, Ecevit’e ‘laik kentin şairi’ olarak anılan Thomas Stearns Eliot’un şiir kitabını hediye etti. Ecevit, şair T.S.Eliot’un “Şimdiden bilirim bütün hepsini, bir bir hepsini / Bilirim sabahını, ikindisini, akşamlarını / Kahve kaşıklarıyla çıkarmışım ömrümün tutarını / Ya hanım, bir yastık yerleştirerek, yahut çıkıp atarken şalını / Pencereye çevirip yüzünü / Hiç de bu değildi, deyiverirse? / Hiç de bu değildi benim aklımdan geçen (...) / İhtiyar oluyorum... İhtiyar...” dizeleriyle yurda dönüş yaptı. 3 Kasım 2002’de yapılan erken genel seçimlerde Ecevit, yüzde 1.22 oy alarak iktidardan devrilerek siyasi hayattan çekilmek zorunda kaldı. Ecevit, son olarak Danıştay’a yapılan saldırılarda alelacele bir açıklama yaparak, “Laikliğe saldırı yapıldı. Hükümet istifa etmeli” iddiasında bulunmuştu. Aynı gün rahatsızlanan Ecevit, hastaneye kaldırıldı. 172 gündür GATA’da yatan Ecevit, önceki gece 23.50’de hayatını kaybetti. Ecevit’ten geriye, yukarıda anlattığımız olaylar kaldı...



HAFIZALARDAN SİLİNMEYEN KARE

Ecevit’in, Fazilet Partisi Milletvekili Merve Kavakçı’ya hitaben yaptığı konuşma hâlâ hafızalardan silinmiyor. Başörtülü olarak halkın karşısına çıkan ve milletvekili seçilen Kavakçı için “Bu hanıma haddini bildirin!” diyen Ecevit, inançlı insanlara karşı tavrını da böylece ortaya koymuştu.

CHP çatısı altında siyasete adım atan Bülent Ecevit, CHP’ye katıldığı ilk günden beri İnönü ile rekabet içine girdi ve sonunda kurt politikacı pes etmek zorunda kaldı
Bülent Ecevit, Türk siyasetine kasketi getiren politikacı olarak da tarihe geçti. 15 yaşında Hint şairi Rabindranath Tagore ile tanışan Bülent Ecevit, bu şaire olan hayranlığı ile biliniyordu. Özellikle din ve laiklik konusundaki yaklaşımı son derece özgün olan Ecevit’in Robert Kolej’de unvanı “Hacı”ydı. Kaynağını Hint felsefesinden alan bir inanç yapılanmasının etkisindeydi...

Sağlık durumu giderek bozulan Ecevit, Danıştay’a yapılan saldırı sonrası düzenlenen tepki eylemlerine katılmış ve Başbakanlık merdivenlerine yığılıp kalmıştı.

Siyasi hayatı boyunca yaptığı hatalar, Ecevit’in bir siyasetçiden çok şair olduğunu tescilliyordu. Hayat arkadaşı olarak seçtiği Rahşan Hanım, Ecevit’in hep yanındaydı.

Ne diyelim o günleri hatırlayanların ahı ilentileri yakalarını ahiret de bırakmayacak inanmadıkları Rabbleri. haklarında kararı verecektir.
Allah Rahmet Eylemesin !

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishdailynews.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.