Erkekler'de Sperm sayısı 50 yılda yüzde 50 azaldı!

25.03.2021 - 13:19, Güncelleme: 14.02.2024 - 06:37 1851+ kez okundu.
 

Erkekler'de Sperm sayısı 50 yılda yüzde 50 azaldı!

Bebek sahibi olmak isteyen bazı çiftlerin önüne, hem erkekten hem de kadından kaynaklanabilen tıbbi sorunlar çıkabiliyor. Erkekte meydana gelen sorunların arasında ise sperm azlığı dikkat çekiyor. Çünkü çalışmalar, sperm sayısının 50 yılda yüzde 50 azaldığını gösteriyor.

Erkeklerde üreme potansiyeli açısından önemli olan sperm sayısı gittikçe düşüyor. Araştırmalara göre, son 50 yılda sperm oranı yüzde 50 azaldı. Örneğin 50 yıl önce mililitrede 120 milyon sperm varken, günümüzde bu sayı artık ortalama 60 milyon.   Baba olma ihtimalini düşüren sperm azlığının bu haliyle de kalmayacağını belirten Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Hakan Özveri, önümüzdeki 50 yıl içinde sperm hücresinin tamamen ortadan kalkacağına ilişkin bilimsel çalışmalar olduğuna dikkat çekiyor. Peki, bu durum neden kaynaklanıyor?   Sperm sayısı 50 yılda yüzde 50 azaldı!  Bilinmeyen etkenler olsa da bilimsel olarak ispat edilmiş çeşitli nedenler var. Çevresel kirlilik, kimyasal atık artışı, sağlıksız gıdalar gibi nedenler yaygınlaştıkça sperm sayısının düşme oranı da artıyor. Dr. Özveri’nin dikkat çektiği sperm sayısını azaltan 8 önemli sorun ise şöyle: Y kromozomu kaybolursa: Sperm üretiminden sorumlu olan, Y kromozomu. Ancak bazı erkeklerde, Y kromozomu üzerinde eksiklikler (gen kayıpları) olabiliyor. Hal böyle olunca, üremeyi sağlayan genler de siliniyor. Silinen genler, sperm üretim düzeneğinin bozulması anlamına geliyor. Kromozomal delesyon yani silinme denilen bu durum sonucunda baba olamamayı kader olmaktan çıkaran güç ise, gelişen tıbbi yöntemler. Kromozomal delesyonun bazı tiplerinde, özel bazı biyopsi yöntemleriyle testisten hücre aranarak, kenarda köşede kalmış 3-5 sperm bulunabiliyor. Bulunan spermin tüp bebek yöntemleriyle yumurtayı döllemesi ve embriyo oluşması sağlanıyor. Testisler inmemişse: Testisler, vücudun dışındaki bir torbanın içindeler. Nedeni ise, vücut sıcaklığının sperm yapımını olumsuz etkilemesi. Ancak bazı durumlarda, testisler torbaya inmiyor; kasıkta, karın ve batın içinde kalabiliyor. Testislerin uzun süre vücut içinde kalması, maruz kaldığı sıcaklık nedeniyle sperm üretememesine yol açabiliyor. İnmemiş testis olarak adlandırılan bu durumun bebeğin ilk yılında fark edilip çözülmesi çok önemli. Çünkü aksi durumda, sperm üretimi bozulabiliyor. Hormonlarda yetersizlik varsa: Hormonlar üreme üzerinde çok etkili. Doğru zamanda ve yeteri kadar üretilmesi gerekiyor. Hipofizden salgılanan üreme hormonlarında ortaya çıkan yetersizlik; sperm üretimini bozduğu için üremede zorluk, canlı hücre azalması, sperm hareketlerinde azalma görülebiliyor. Varikosel oluşmuşsa: Varis, damarlarda ortaya çıkan bir sorun. Testisteki toplardamarların varisleşerek varikosel olarak adlandırılan hastalığa dönüşmesi de üremeyi olumsuz etkileyen nedenlerden biri. Erkek yumurtasında ısı artışı, testise zarar verebilecek atık maddelerin uzaklaştırılamaması nedeniyle testiste ısı ve basınç hareketine yol açıyor. Bu durumun sonuçlarından biri de; sperm hareketliliğinin azalması. Hareketliliği azalan spermlerin dölleme oranı da düşürüyor. İyi haber; her varikosel, her durumda sperm üretimini bozmuyor. Üstelik bu sorun günümüzde kolayca tedavi edilebiliyor. Günübirlik ve mikro-cerrahi yöntemlerle, büyük oranda tedavisi mümkün hale geliyor. Kanal tıkanıklığı sorunu varsa: Testisler normal sperm üretebilse de bazı erkeklerde, bu spermleri taşıyan kanallarda tıkanıklıklar görülüyor. Bu tıkanıklıklar, günümüzde cerrahi yöntemlerle açılabiliyor. Sigara tiryakisiyseniz: Günümüzün en yaygın sorunlarından biri olan sigara bağımlığı, sperm sayısını düşüren önemli etkenlerden biri. Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı da spermi bozan etkenlerden biri. 3 ay bırakılsa bile, sperm sayısında çok belirgin bir artış olabiliyor. Uzun süre ilaç kullanıyorsanız: Mide ülseri, gastrit tedavisinde uzun süre kullanılan ilaçlar ya da depresyon tedavisi ilaçları da spermi azaltan etkenlerin arasında sayılıyor. Ancak miktarın azaltılması, farklı ilaç seçeneklerinin değerlendirilmesiyle olumsuz etkiler düzeltilebiliyor. Vücut geliştirme amaçlı kullanılan steroid hormon türevi ilaçlar ya da maddeler de kontrolsüz bir şekilde kullanıldığında sperm gelişimini tamamen durdurabiliyor. Bilinçsiz doğal ürünler alıyorsanız: Özellikle tüp bebek yaptırma döneminde bazı çiftler, ana fikri “doğal ürün kullanarak çocuk sahibi olabilirsiniz” şeklinde mesaj veren reklamlardan etkilenerek bu ürünleri kullanmak istiyorlar, hatta kullanıyorlar da… Ancak gerek internetten gerekse eş dost tavsiyesiyle alınan bu ürünler, doktora danışılmadan kullanıldığında, yarardan çok zarar getirebiliyor. Sperm üretimi de bu sorunlardan biri olarak karşılarına çıkabiliyor. SPERM HAKKINDA İLGİNÇ BİLGİLER  Bir sperm 10 haftada olgunlaşır. Olgun spermler ölmeden yaklaşık 2 hafta yaşayabilir. Spermin içinde bulunduğu sıvıda, enzimden proteine, çinkodan fruktoz şekerine kadar birçok besin maddesi bulunur. Bu maddeler spermi besler. Her gün milyonlarca yeni sperm üretilir. Ancak olgunlaşma süreci yaklaşık 3 ayı bulabilir. Spermlerin kadın bedeninde hayatta kalma süresi yaklaşık 3 gün, hatta 7 güne kadar devam edebilir. Spermler erkek ve dişi diye ayrılır; dişi kromozomu taşıyan spermler daha yavaş ve güçlü, erkek kromozomu taşıyan spermler ise daha hızlı ama daha zayıftır.
Bebek sahibi olmak isteyen bazı çiftlerin önüne, hem erkekten hem de kadından kaynaklanabilen tıbbi sorunlar çıkabiliyor. Erkekte meydana gelen sorunların arasında ise sperm azlığı dikkat çekiyor. Çünkü çalışmalar, sperm sayısının 50 yılda yüzde 50 azaldığını gösteriyor.

Erkeklerde üreme potansiyeli açısından önemli olan sperm sayısı gittikçe düşüyor. Araştırmalara göre, son 50 yılda sperm oranı yüzde 50 azaldı. Örneğin 50 yıl önce mililitrede 120 milyon sperm varken, günümüzde bu sayı artık ortalama 60 milyon.

 

Baba olma ihtimalini düşüren sperm azlığının bu haliyle de kalmayacağını belirten Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Hakan Özveri, önümüzdeki 50 yıl içinde sperm hücresinin tamamen ortadan kalkacağına ilişkin bilimsel çalışmalar olduğuna dikkat çekiyor. Peki, bu durum neden kaynaklanıyor?

 

Sperm sayısı 50 yılda yüzde 50 azaldı! 
Bilinmeyen etkenler olsa da bilimsel olarak ispat edilmiş çeşitli nedenler var. Çevresel kirlilik, kimyasal atık artışı, sağlıksız gıdalar gibi nedenler yaygınlaştıkça sperm sayısının düşme oranı da artıyor. Dr. Özveri’nin dikkat çektiği sperm sayısını azaltan 8 önemli sorun ise şöyle: Y kromozomu kaybolursa: Sperm üretiminden sorumlu olan, Y kromozomu. Ancak bazı erkeklerde, Y kromozomu üzerinde eksiklikler (gen kayıpları) olabiliyor. Hal böyle olunca, üremeyi sağlayan genler de siliniyor. Silinen genler, sperm üretim düzeneğinin bozulması anlamına geliyor. Kromozomal delesyon yani silinme denilen bu durum sonucunda baba olamamayı kader olmaktan çıkaran güç ise, gelişen tıbbi yöntemler. Kromozomal delesyonun bazı tiplerinde, özel bazı biyopsi yöntemleriyle testisten hücre aranarak, kenarda köşede kalmış 3-5 sperm bulunabiliyor. Bulunan spermin tüp bebek yöntemleriyle yumurtayı döllemesi ve embriyo oluşması sağlanıyor.


Testisler inmemişse: Testisler, vücudun dışındaki bir torbanın içindeler. Nedeni ise, vücut sıcaklığının sperm yapımını olumsuz etkilemesi. Ancak bazı durumlarda, testisler torbaya inmiyor; kasıkta, karın ve batın içinde kalabiliyor. Testislerin uzun süre vücut içinde kalması, maruz kaldığı sıcaklık nedeniyle sperm üretememesine yol açabiliyor. İnmemiş testis olarak adlandırılan bu durumun bebeğin ilk yılında fark edilip çözülmesi çok önemli. Çünkü aksi durumda, sperm üretimi bozulabiliyor.


Hormonlarda yetersizlik varsa: Hormonlar üreme üzerinde çok etkili. Doğru zamanda ve yeteri kadar üretilmesi gerekiyor. Hipofizden salgılanan üreme hormonlarında ortaya çıkan yetersizlik; sperm üretimini bozduğu için üremede zorluk, canlı hücre azalması, sperm hareketlerinde azalma görülebiliyor.


Varikosel oluşmuşsa: Varis, damarlarda ortaya çıkan bir sorun. Testisteki toplardamarların varisleşerek varikosel olarak adlandırılan hastalığa dönüşmesi de üremeyi olumsuz etkileyen nedenlerden biri. Erkek yumurtasında ısı artışı, testise zarar verebilecek atık maddelerin uzaklaştırılamaması nedeniyle testiste ısı ve basınç hareketine yol açıyor. Bu durumun sonuçlarından biri de; sperm hareketliliğinin azalması. Hareketliliği azalan spermlerin dölleme oranı da düşürüyor. İyi haber; her varikosel, her durumda sperm üretimini bozmuyor. Üstelik bu sorun günümüzde kolayca tedavi edilebiliyor. Günübirlik ve mikro-cerrahi yöntemlerle, büyük oranda tedavisi mümkün hale geliyor.


Kanal tıkanıklığı sorunu varsa: Testisler normal sperm üretebilse de bazı erkeklerde, bu spermleri taşıyan kanallarda tıkanıklıklar görülüyor. Bu tıkanıklıklar, günümüzde cerrahi yöntemlerle açılabiliyor.


Sigara tiryakisiyseniz: Günümüzün en yaygın sorunlarından biri olan sigara bağımlığı, sperm sayısını düşüren önemli etkenlerden biri. Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı da spermi bozan etkenlerden biri. 3 ay bırakılsa bile, sperm sayısında çok belirgin bir artış olabiliyor.


Uzun süre ilaç kullanıyorsanız: Mide ülseri, gastrit tedavisinde uzun süre kullanılan ilaçlar ya da depresyon tedavisi ilaçları da spermi azaltan etkenlerin arasında sayılıyor. Ancak miktarın azaltılması, farklı ilaç seçeneklerinin değerlendirilmesiyle olumsuz etkiler düzeltilebiliyor. Vücut geliştirme amaçlı kullanılan steroid hormon türevi ilaçlar ya da maddeler de kontrolsüz bir şekilde kullanıldığında sperm gelişimini tamamen durdurabiliyor.


Bilinçsiz doğal ürünler alıyorsanız: Özellikle tüp bebek yaptırma döneminde bazı çiftler, ana fikri “doğal ürün kullanarak çocuk sahibi olabilirsiniz” şeklinde mesaj veren reklamlardan etkilenerek bu ürünleri kullanmak istiyorlar, hatta kullanıyorlar da… Ancak gerek internetten gerekse eş dost tavsiyesiyle alınan bu ürünler, doktora danışılmadan kullanıldığında, yarardan çok zarar getirebiliyor. Sperm üretimi de bu sorunlardan biri olarak karşılarına çıkabiliyor.


SPERM HAKKINDA İLGİNÇ BİLGİLER 

Bir sperm 10 haftada olgunlaşır.
Olgun spermler ölmeden yaklaşık 2 hafta yaşayabilir.
Spermin içinde bulunduğu sıvıda, enzimden proteine, çinkodan fruktoz şekerine kadar birçok besin maddesi bulunur. Bu maddeler spermi besler.
Her gün milyonlarca yeni sperm üretilir. Ancak olgunlaşma süreci yaklaşık 3 ayı bulabilir.
Spermlerin kadın bedeninde hayatta kalma süresi yaklaşık 3 gün, hatta 7 güne kadar devam edebilir.
Spermler erkek ve dişi diye ayrılır; dişi kromozomu taşıyan spermler daha yavaş ve güçlü, erkek kromozomu taşıyan spermler ise daha hızlı ama daha zayıftır.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishdailynews.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.